24 Haziran 2009 Çarşamba

SANAT DÜŞMANI

Erteleyebildiğim kadar erteledim, salı günü için hava raporunu Bünyamin'den almıştım.
Sıcaklar bastırınca vazgeçer sandım.Yanılmışım.Bizden önce düştü yola :)
Sabahtan talimatı aldık.
14.30 da buluşup Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ne gidilecekti.Isı 30 derece, nemden yapış yapış buluştuk.Anlamıyorum, resimden anlamıyorum işte:(
Resimden anlamadığım, resim çizemeyeceğim ilkokuldayken hafta sonları Resim ve Heykel Müzesine götürülüp bırakıldığım resim kursunun ilk ayının sonunda her hafta sonu eve kayıp bir resim defteri haberiyle gelmemden belliydi.Bu sanatsal anlamdaki ilk başarısızlığımdan sonra da cimnastiğe başladım zaten.İlkokul beşinci sınıfa kadar da spor salonundan hiç çıkmadım.O da ayrı bir hikaye.
Hakan, ben, kuzen çocuğu Yavuz süt dökmüş kedi gibi önde, sanat düşkünü babam arkada Resim ve Heykel Müzesine gittik.İlk katta Piri Reis Haritaları sergisi vardı.Çok ilginçti, zamanın koşullarına göre nasıl çizildiğini bir türlü aklımın almadığı haritalara şaşkın gözlerle baktım.Babam ilginç bir armağan anlayışına sahip.O haritalarla ilgili bir armağan projesi var ama onu burada anlatamam :P


Sanat düşkünüyle sanat düşmanı :P

Dünya Haritası

Türkiye haritası

Türkiye Haritası
Yoruldum da :(

Madem oradaydık, üst kattaki resim sergisini de görmeliydik.Resimden anlayan ve karakalem at ve insan yüzü çizebilen Hakan babamın yanında, biz Yavuz'la önde, babamın elinde sopası eksik bizi dürte dürte resimleri zorla izletmediği kalmış 'Hakan'dan ders alın biraz, sanatı sevin' sözleriyle süklüm püklüm gezdik resim sergisini.Hiç anlamıyor olmama karşın Mustafa Ayaz'ın bütününü ayrıntılayamadığım için parça parça fotoğrafladığım Düş ve Gerçek isimli tablosunu



Nazlı Ecevit'in iki,


Fikret Mualla'nın üç,

Amerikan Barda


Barda Sohbet Gece Klubü

Orkestra ve Dans Eden Adam

ve sanatçısının ismini yazmayı unuttuğum bu tabloyu

çok beğendim.Ne yalan söyleyim; bir yandan serinlik bir yandan güzel bulduğum resimler oradan mutlu ayrılmamı sağladı..

Girişte Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, bazıları Dolmabahçe Sarayı'ndan gelen ve konuklarını ağırladığı mobilyalarını, İran Şahını kabul ettiği el oyması oturma grubunu, Churchill'le yaptığı görüşmede oturdukları masa ve sandalyeleri görünce çok duygulandım.
Ata oradaydı; aslında Ata'm her yerde.
Konser salonuna girmezden hemen önce büyük koridorda sergilenen Kitre Bebek Yarışması'nın görücüye çıkmış allı pullu, süslü püslü bebekleri vardı.Kız meslek liseli yeteneklerimizin yaptığı bebekler o kadar gerçektiki insanın onlarla konuşası geliyor; anlaması güç bir sabır, yetenek ve sanat kalbi.Koç Topluluğu için 'meslek lisesi memleket meselesi' ya; bu ülkenin geleceği olarak meslek liseli gençlerimizin bir gün değerlerinin anlaşılacağını ve hak ettikleri yerde olacaklarını umuyorum.
Flaş bebeklerin gözünü rahatsız etmesin diye fotoğraf çekimi için izin almayı denemedim bile.Kitre Bebekler gidilip görüle..
Canım annemle babam Resim ve Heykel Müzesi'nin şimdilerde sadece konserlere açık, 65'lerde nikah salonu olarak kullanılan o görkemli salonunda evlenmişler.İzin alıp orayı da gördük.
O kadar hüzünlendim, o kadar duygulandımki..ama ağlayamıyorum ben artık :( gözlerim doluyor, burnum sızlıyor içim ağlıyor ama 'ben' ağlayamıyorum artık :(
Babamın yanına bile gidemedim :(
Sonra Hakan, Yavuz, ben alış verişe gittik.Bir daha Hakan'la alış verişe gidersem ben de ne olayım!Yavuz da kız arkadaşını görmek için bırakıp gitti bizi!Onunla da bir yere gitmem artık..
Hakan'a dedimki 'çilek reçeli yapacak mıyız?
'Dediki 'sen git çilek al'
'bak' dedim 'aldıklarımı yine beğenmezsen kıyameti koparırım bilesin.Onun için sen al çileği'
'yok' dedi 'beğenirim'
Gittim aldım çilekleri.Başka reyonda bir şeyler araştıran Hakan aldığım çileklere bakmak için (kesin onun için!) yanıma geldi.
Beğenmeyen bakış ve ses tonuyla 'Gülen ne bunlar?' dedi.
'tanıştırayım sizi; çilek Hakan; Hakan çilek!' dedim.
'kaç kilo bu Allah aşkına'.
'OoooOn' dedim.
'Ayıp Gülen ayıp' dedi.
Dedimki 'şimdi ben burada bir çıldırırım.Arif Verimli gelse sakinleştiremez!'
Tabii bu arada herkesin bize baktığını söylememe gerek yok!
Demez mi 'eve kadar bekle, evde çıldırırsın!'
Aldığım hiçbir şeyi beğenmeyen mühendis kafa Hakan kişisini çilek almaya giderken uyardığım için haklıyım ya, söylenmeye devam etmemi durduramadım haliyle.
Dediki 'ilacını içtin mi sen bugün?'
A evet, bugün içmemiştim ilacımı.
Çileklerin 7 kg.mını bırakıp hiddetimle kaçtım o sahneden..

Her ne olursa olsun bir daha kesin olarak Hakan'la alış verişe gitmek için hiçbir şekilde geçerli bir nedenim bulunmamakta.

50 mt. ilerimizdeki reorganize edilen su borusu nedeniyle tam 40 saat susuz kalacağımızı öğrendiğimden beri gerginim aslında.Gerçi 2040 yılında çıkacağı söylenen su savaşlarını düşündükçe 40 saat susuz kalmanın lafı olmaz; o da ayrı konulardan biri..
2002 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından sağlıklı suya erişim insan hakkı olarak kabul edilmişken, belediyeciliği alt ve üst geçit, park-bahçe yapmak sanan bir belediye başkanının nereden ve ne koşulda getirdiği, içinde nesi var, nesi eksik olduğunu kendisinin bile bilmediği suyu çeşmelerimizden akıtmak için deldiği su borusu nedeniyle hem de yaz günü az değil; tam 40 saat de olsa susuz kalmak!
Allah'a emanet yaşıyoruz!

Etek çağırıyor, dostuz artık.Dün gece yakalamayı başardım kendisini.Şimdilik oturup sadece sohbet ediyoruz :D

Komşular söyleyin hele, şu çileğin nesi var Allah aşkına??
Not:Sihirli el ve Sedef mutlusunuzdur artık sanırım; o gördüğünüzü iddia ettiğiniz :P yeşil terliğim yırtıldı :((((
Zeynican bloğun açılmıyor, neden??

10 yorum:

  1. b4n3ar5 da 624d40 6h 63s4n...
    bunlari da okudum ya oh olsun yazdigimi sanarken bir kafami kaldirdim ki bunlar yazilmis;
    laptop senden nefret etmekte haksiz miyim?

    YanıtlaSil
  2. Kitre Bebek sergisi yok muydu Gülen, hiç bahsetmemişsin.

    YanıtlaSil
  3. ben resimi çok severim altı ay kadar yağlı boya eğitimi almıştım belmekte.bir yazı hazırlayayım yağlı boya tablolarım diye.ama sergi gezmeyi sevmem.ancak akm gibi fuar olacak.
    10 kilo çileği ne yapacaksın sen ?10 kilo çileğe 10 kilo şeker 10 yılda ye ye bitmez.size 2 kilo yeterde artar bile.
    ayyyy kıyamam yeşil terliğine gözmü değdi diyorsun yani..
    yanılıyorsun.bendede pembesi var.

    YanıtlaSil
  4. Bu arada hasta oluşuma ver, jeton yeni düştü. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN. Sağlık, sevgi, umut yaşamından hiç eksik olmasın, sevdiklerinle güzel bir ömür geçir...
    Nurşen

    YanıtlaSil
  5. Gülenim, ya bir günde su Hakana bulasmadan, satasmadan gecir, disimi kiricam valla:))

    YanıtlaSil
  6. harika bir sergi gezmişsin
    teşekkürler biz de gördük bu güzel sanat eserlerini .))

    çilekten güzek reçel olur şekercim

    kolay gelsin

    YanıtlaSil
  7. Nalan ablam sen yeterki yaz, anlarım ben senin elinden dilinden.Biliyorsun ben de sevmiyorum laptop.Klavye dediğinin tıkır tıkır sesi gelecek.Sinirlendiğinde harflere çat çat koyacaksın parmaklarını :D

    Leylakdalı'm; doğum günüm 26 haziran ama armağanım erken geldi :P Kitre Bebek sergisini atlamışım :( Siz uyarınca ekledim.Teşekkürler uyarı için :)

    Sihirli'm; sen zaten tabşo gibi makyaj yapıyorsun :) Renk zevkin olduğu için resim yeteneğin de kesin vardır.Sabrın için kutluyorum seni.Yaptığın resimleri görmek isterim, o yazıyı hemen yaz lütfen.Zaten sen 3 kilo aldık, geri kalanını bıraktık usulcacık :P
    Senin yorumunu okuyunca o ayrıntıyı unuttuğumu fark ettim ve hemen ekledim.
    Yeşil terliğimi hem rahatlığından hem renginden çok seviyordum.Ömrü bu kadarmış :( ühü ühüh.Gerçi Hakan çok sevindi.Hiç sevmiyordu onları.

    Belgin'im; inan bu kez benim hiç suçum yok.Benim alış verişimi hiç beğenmez o.Ne demeye beni gönderdi, hem de çilek almaya anlamadım ama Gülen'in fendi Hakan'ı yendi bitirdi.Şimdi oturduğu yerden sivri sivri gözlerlen bakıyor bana :))))))

    Maviannem; evet, resimden anlamasam yine de çok güzeldi.Babamın mutluluğu yeter bana.O çilekten reçel mi olur ne olur bilemem.Suyun gelmesini bekliyorum; hiç değilse yıkamak için çilekleri.
    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  8. Merhaba; Ben yolunu buldum bu işin madem anlamıyorum sen al o zaman dedim 24 yıl önce. Ne alsam burun kıvırıyordu çünkü:)
    4o saati çoktan geçti tıss bile yok musluklarda hala susuzuz biz de. Üstelik kesileceğinden haberimiz yoktu. Leş gibi oturuyoruz. Mutfak ve makine tepeleme bulaşık dolu. Banyo kokuyor. Ellerimizden bile huylanır vaziyette oturuyoruz öylee. Çıldırmak üzereyiz:((
    Borulara vana takılıyor dendi. Oysa bugün hiçbir faaliyet yoktu.

    Sevgi ile kalın...

    YanıtlaSil
  9. Çınar; aynısını yapacağımdan hiç kuşkun olmasın!Hakan bundan sonra tek tabanca gidecek alışverişe.
    Çıldırmak kolay da kendimize nasıl geliriz bilemem.Susuz bırakmak insanlık suçu kapsamına alınmalı; hatta sanırım alındı bile.Anayasanın ilgili maddesdine ulaşamadım ne yazıkki:(
    Borulara takılacak o vana var ya! :D
    Tövbe tövbe ama ya

    Sevgi ve suyla kalın :)

    YanıtlaSil
  10. bayıldım tablolara....

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails