30 Mart 2009 Pazartesi
GAYYOR ve benim ilk mimimiz
Bu acının yüreğimdeki yangını yavaş yavaş kora dönüşüyor ve ben o koru her gün çıplak elle bir daha karıştırıyorum, kor aleviyle yanıyorum.
Her gece gözümün önünden hiçbir zaman gitmeyeceğini bildiğim o görüntülerle uyuyor sabah aynılarıyla uyanıyorum hayata.
Çok özlüyorum ve göremiyorum, nasıl ve nerede olduğunu bilmiyorum; hoş kimse bilmiyor..
Benim Onu özlediğim kadar O da beni özlüyor mu, üzüldüğümü, ağladığımı hissediyor mu?
Ona olan ihtiyacımı biliyorsa bir şey yapamadığı için çok üzülüyordur.
Tek başımaydım ve hala 'o ana' nasıl tahammül edebildiğimi düşünüyorum.
Hayret, delirmedim!
Hayret; dönüyor dünya deli gibi.
Hayret, yaşıyorum!
Hakkımdaki güzel düşünce ve sıfatlarla beni onore eden çok sevdiğim yeni arkadaşım GAYYOR
AKLIMIZA İLK GELEN CÜMLELERLE KISA BİR YAZI YAZMAMIZI isteyerek birbuçuk yıllık blog hayatında ilk mimini başlattı ve beni mimledi.Bu benim de ilk mimim.Aklıma gelen değil, aklımdan hiç çıkmayan cümleleri kısa tutarak yazdım.
Şimdi adet olduğu üzere ben de Elçin, UFUK ÇİZGİSİ, YAŞAM GURU'M, Gaykedi, Erdi'nin fendi'yi mimliyorum.
(böyle oluyordu değil mi?)
29 Mart 2009 Pazar
www.helaletmiyorum.org OY VERMEYE GİTTİM GELİCEM DEMİŞTİM, GELDİM.
Bütün yılanlar bir gün uyanır.Bu seçimlerin bütün yılanların bir bir uyanıp artık sokmaya hazır bir şekilde beklemeye başlamasının bir işareti olması en büyük dileğim.
Bu arada lütfen ama lütfen tıklayın: http://www.helaletmiyorum.org/
22.45 itibarıyle; durum içaçıcı, sandıkların çoğunuın açılmadığını göz önünde bulundurursak şu an Uğur Dündar'ın konuğu olan ve benim '4 satırla ifadenin en iyi biçimi' olarak adlandırdığım gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in söylemiyle AKP kanamaya başladı.
Hakan'ın eki:Adalet kanaması :)
23.00 itibarıyle;
Gülen'in eki:Beyin kanaması bu :)
23.08 itibarıyle; Evini depremde kaybetmiş bir yüz ifadesiyle Babuşçu: 'Sonuçlar manipule ediliyor.Son gülen iyi güler, sabaha karşı son durumu konuşalım.'
23.11: Gürsel Tekin: Manipule edilecek bir durum yok.Sistemler çökmüş durumda.
23.18: Eskişehir'de yine Büyükerşen :)
23.29: Ankara'da 'emanet oylar' APS ile iade ve hala ümit var :)
23.32: Kanal D seçim çadırından bir genç: Emanet oylar mı?AKP'nin kendisi emanet; Amerika'dan..
23.43: öptüm sizi Sinop :)
23.44: sizi de öptüm Tekirdağ, Antalya
23:54: Ahmet Hakan: Karizma çizilmiştir, Akp bundan sonra toparlayamaz (böyle demeye çalıştı)
23.57: feci coştuk.Hakan'la nevale almaya gidiyoruz :)
00:04 şimdiden günaydın Ankara.Nevaleyi boş verdik.Çankaya'da elektrik kesintisi ve sistemlerin çöktüğü haberleri geliyor kanallara.Bu küçük pinokyonun bir oyunu mu???
00:16: Karayalçın: Yenimahalle ve Çankaya'dan gelmeyen sandık sayılarına karşın 2 puanla biz kazandık.Elektrik kesintisi ve veri tabanının açılmamasını, Tvde çok açık farkla önde olduğumuz yerlerin verilmemesini anlamak mümkün değil.
00:23: Seçimlere şaibe düşmüştür.Elektrik kesintisiyle karartılan karanlık yerlerde, karanlık eller neler yapacak?Bilinmez (Gülen)
00:52: elma yarısı Erdimin annesi sandık başkanı sonuçları teslim etmek üzere girdiği sırada önündeki 215 kişi beklemekte olduğunu söyledi ve üstelik çok açmış canım elma yarım :( Akp öğlen saatlerinde iaşe dağıtıyordu; hani ne oldu??
01:02: Ankara Dikmen'de çalınan bir çuval oyla yakalanan aklı evvel kişi hakkında işlem yapıldığını anlatan Mansur Yavaş yetkilileri elektrik kesintileriyle ilgili görevlileri işlerinin başında olmaya davet etti.Mansur Yavaş'ın söylemine göre Yenimahalle Akp ilçe başkan yardımcısının bilgisayar girdileriyle oynarken yakalanması nedeniyle tutanak tutulmuş ama Emniyet tutanağın bir nüshasını her nedense MHP görevlilerine vermemiş.
01:04: BAŞARIYA GİDEN HER YOL MÜBAH YA! (Gülen)
01.05: RTE bozuk moralinin yüzüne vurmasına engel olamayan mimikleriyle sonuçlar ne olursa olsun vatana hayırlı olsun dedi.Etik açıdan doğru bulmadığı bir takım şeyleri sıralarken beni hiç tatmin etmediği için kendisine burada yer vermek istemiyorum (hihihihi)
01:12: RTE konuşmaya devam ederken ben öpmeye devam ediyorum.
Çanakkale, Edirne, Sinop, Ordu, Zonguldak, Artvin, Adana, Antalya, Mersin, Muğla, Aydın
01.18: Kadıköy, Adalar, Şişli, Bakırköy, Beyoğlu, Beşiktaş, Kartal, Pendik öpüldünüz
01:22: susmuyor.Yenimahalle sizi de öpmek istiyorum, bir kesin haberinizi alsam!
01:23: Adana kucaklarım sizi :) Akp'ye fake atan Aytaç Durak'a asıl fakei CHP'liler attı :)
02:00: oyların belediye aracıyla taşınmasına tepki gösteren CHP'lilerin araçtaki Akp'lilere linç girişimi!Karayalçın'ın açıklaması: oyların çalındığı, elektrik kesintisinin neden olduğu karmaşada neler olduğunun bilinmediği dolayısıyla aradaki 7 puanın kapanacağı hakkındaki sözleri.
Demokrasi sakızını işine geldiğinde caggıdı caggıdı çiğneyen ey yöneten bey; madem hile, dalavere yapıp siz sıcak evlerinizde otururken insanları birbirine kıdıracaktınız demokratik hakkımızı kullanmak üzere sandık başlarında dakikalarca beklemize neden olarak güneşli pazar günümüzü ne demeye yediniz?Öyle ya da böyle istediğinizi diretecektiniz hiç seçim kararı alma, diktana devam et!
02.13: Melih Gökçek'e
Ankara'yı kazarak, oradan buraya, şuradan oraya alt geçitler yaparak trafiği hepten perişan eden, oraya buraya alış veriş merkezleri kondurarak belediye başkanlığı yapılacağını düşünen kişilik. Yine mi kurtulamadık senden?
Ama sana lafım yok!
Hala sana oy veren benden alarak ona verdiğin üç kuruşluk yardımla kendini dilenci yerine koyduran aciz, yoksulluğun onurunu zedeleyen cahil Ankara halkına benim serzenişim.
Sen onlara patates, kömür verirken o insanlar hiç düşünmüyorki bunlar nerden geliyor?
Benden ve http://www.helaletmiyorum.org/ sitesini tıklayanlardan geliyor!
Sen ki pas kokulu zehirli suları içirmeye layık gördüğün bu Ankara halkından yine topladın ya oyları!
Dünyayı örnek gösterip duruyorsun, ben biliyorum; kesin sen de biliyorsundur.Dünyanın hiçbir yerinde metro toplu taşım araçlarıyla aynı eder değildir.İşte buradan başlıyor o rüşvetcikler!
Sana ve o yardım adı altında verdiğin seçim rüşvetciklerini alan hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum!
Bizi sana mahkum eden o insanları ve seni hiç sevmiyor ve affetmiyorum!
ANKARA EN İYİSİNE LAYIK AMA NE YAZIKKİ SEN İYİ BİLE DEĞİLSİN!
02:24: neyseki Yenimahalle ve yine Çankaya tebessüm ettirdi bize ama feci derecede bozuğum!
Aktarmalı canlı yayın bitmiştir!
Gidiyorum buralardan!
28 Mart 2009 Cumartesi
SON ŞANS!
''ÜSTÜNE BİR DE 150-200$ HARCIRAH ALACAKLAR.
DOKTORLARIN FERYADI:
BAKALIM HANGİ GAZETECİ ELE ALIP CANLARINA OT TIKAMA CESARETİ GÖSTERECEK.BİZİM OLDUĞUNA GÖRE ONLARIN DA HABERİ OLMUŞTUR.
KONU:UNAKITAN REZALETİ!
BU RAPORLARI HAZIRLAYAN DOKTORLARI MESLEKTEN İHRAÇ ETMEK LAZIM.BYPASS AMELİYATI OLMAK İÇİN ABD'YE GİDEN MALİYE BAKANI UNAKITAN'IN MASRAFLARINI DEVLET KARŞILASIN DİYE HACETTEPE ÜNİVERSİTE HASTANESİ 'BU AMELİYAT TÜRKİYE'DE YAPILAMAZ, YURT DIŞINDA TEDAVİSİ GEREKİR' DİYE RAPOR DÜZENLEMİŞ.DEVLETİN HAKEM HASTANELERİNDEN BİRİ OLAN ANKARA NUMUNE HASTANESİ DE BU RAPORU ONAYLAMIŞ.
YORUM:BU AMELİYAT TÜRKİYE'DE YAPILAMAZ RAPORU VEREN VE BU RAPORU ONAYLAYAN ANKARA NUMUNE HASTANELERİNE BUNDAN BÖYLE KİMSENİN GÜVENİ KALMAZ ÇÜNKÜ RAPORU YAZAN VE ONAYLAYAN HASTANELERDE BU AMELİYAT YAPILIYOR VE BU HASTANELERDE ÇALIŞAN YÜZLERCE HEKİMDEN BU KONUYLA İLGİLİ HİÇBİR SES ÇIKMIYOR.
SES CUMHURİYETİMİZİN EN ÖNEMLİ KONGRESİNİN YAPILDIĞI SİVAS'TAN BİR HEKİMDEN GELİYOR.
UNAKITAN'A GELİNCE; HAKLI ÇIKTI.BÖYLE RAPOR VEREN HASTANELERE GÜVENİLMEZ.SIRADAN BİR VATANDAŞIN ASLA YAPTIRAMAYACAĞI BİR İŞİ BİR İKİ GÜNDE YAPTIRIP AMERİKA'YA GİTTİ.TÜM MASRAFLAR REFAKATCILAR -REFAKATCI DEĞİL, ÇOĞUL- UÇAK, KONAKLAMA, YEME İÇME, TAKSİ DEVLETTEN.
SONUÇ:
1-BU OLAYIN KAHRAMANI OLAN KİŞİNİN DAHİL OLDUĞU PARTİ AKP'YE OY VERMEYİNİZ.
2-DİĞER KAHRAMANLAR OLARAK YUKARIDA ADI GEÇEN HASTANELERE KESİNLİKLE GÜVENMEYİNİZ.
DR.ÖZGEN XXXX ANKARA
YORUM:GÖRGÜSÜZGİLLER AİLESİNİN DOMATES GÜZELİ ANASI AHSEN SULTAN RÜYASINDA YARADANIN KENDİSİNE UNAKITAN'I AMELİYAT İÇİN KLIVERINT'A GÖTÜR DEMİŞ.YUHLAR OLSUN YARADANIN BİR DE HAMİLİNE KART YAZMADIĞI KALMIŞ.ÜLKEYİ SOYANLARA SOYDURANLARA OYUNU VER EY HALKIM.
RÜYAMDA GÖRDÜM YARADAN SİZİ KUTSAYACAK!
Üşüyorum ve Muhsin Yazıcıoğlu-GİDENLERE

----------------
Bir arama-kurtarma bilmecesi daha.Yine her kafadan çıkan ve birbirini tutmayan sesler.Kaybedilen zamanlar.Kaybedilen insanlar.Bölgeyi bilen köylülerin arama kurtarma ekiplerine yanlış yönde olduklarını söylemelerini değerlendirmeye bile almayan çok bilmişler.
Helikopterde bulunan İHD muhabiri İsmail Güneş'in 112'yle son konuşmaları; şok durumda yanındakilere soruyor 'neredeyiz, bize ne oldu'.İçimi parçalayan bu sözler..Hala yaşıyor!
Ve biz helikopterden alınan üç ayrı gsm operatörünün sinyallerini değerlendirerek yer saptamayı bir türlü beceremiyoruz.Anlaşılan iki ay önce Uludağ'da donarak yitirilen o gencecik insanın yaşadıklarından hiçbir ders alınmamış!
Empati yapma becerisi olan insanların helikopter düştükten sonra yaşananları kendi içlerinde değerlendirmesi bile çok ağır bir travmaya neden olabilir.Düşünmek bile istemiyorum; bir helikopterin içindeyim, helikopter düşüyor ve ben hala yaşıyorum ama bana ulaştıklarında kazadan sağ çıktığım halde hayatımı donarak kaybetmişim.Bunu aklım almak istemiyor.
Muhsin Yazıcıoğlu siyasi fikirlerime uygun bir lider değildi ama siyasi kirliliğe girmeden siyasetini yapmış olmasına, duruşuna saygı gösterilmesi gerektiğini düşündüğüm insanlardan biriydi.
Medyada az yer aldığından hakkında çok bilgi sahibi olmadığım Muhsin Yazıcıoğlu'yla ilgili internette yaptığım kısa bir gezinti sonucu öğrendiğim bir şey;
Temiz el ve temiz siyasetçi ödülü almış.
Çok üzüldüm; hiç kimse bu kadar elim bir gidişi hak etmiyor.Böyle bir son inanılır gibi değil.Nasıl olur hiç anlamıyorum.Bu olay da 'anlamak istemediklerim' listesindeki yerini aldı.
87 yaşında bir anne.
Bir anne için evladının kaybı kadar büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı daha var mıdır?
Çok zor; bu kesin bir gidiş.Bir daha dönmeyecek olduğunu bildiğin bir gidiş.
Ne denirki, Allah hepsine rahmet eylesin, ailelerine, sevenlerine sabır versin.O kadar zorki :(
25 Mart 2009 Çarşamba
Kendime yazdım.
25 mart 2009
Bundan dokuz gün önce sıkıntılarının hala devam ettiği kolundaki bir sorundan dolayı hastaneye gittiğinde yaşadıklarını anlattığın bir yazı yazdın.O yazıda üç gün sonra kolundan parça alınacağı detayını da verdin.Üç kişinin dışında 'yahu senin kolundan parça alınacaktı, ne oldu, durum nedir?' diye soran çıkmadı iyi mi :)
Blog arkadaşlığıymış..Ne arkadaşlıkmış ama..
Anlatma artık.
22 Mart 2009 Pazar
DURMAK YOK; AKP'yle YOLA DEVAM!

20 Mart 2009 Cuma
Bilun Şen; B'lun Design




'huzurlu olmak istiyorsanız ufak şeyleri dert etmeyin, hepsi de ufak şeylerdir'
Beş aydır hiç iyi hissetmediğim, sadece oyalanmak için buralarda olduğum doğru.Demek bunu hissettirmişim ama hiç kolay değil.Yaşadığım bu şeye hala inanmıyorum..
El emeğin, zevkin ve önemlisi 'sen' olduğun için teşekkürler Bilun'um.Seni çok seviyorum..
Fotoğraf çekmek konusunda iddia ediyorumki en yeteneksiz kişi olduğumdan kendi çektiklerimi eklemekle birlikte Bilun'cuğumun adresi de burada ----> http://bilundesign.blogspot.com/ asıl fotoğraflar orada..
18 Mart 2009 Çarşamba
ŞEHİDİME MEKTUP- ÇANAKKALE'DE DÜŞEN ŞEHİTLERE

Bir çok şey gibi unutturulmaya çalışılan bu kahramanlık destanını çocuklarımıza anlatalım
Unutmayalım, unutturmayalım!
Türkiye'den başka yerimiz yok!
16 Mart 2009 Pazartesi
Oscar adayı MR

15 Mart 2009 Pazar
www.erdininisleri.blogspot.com.Bir miniğin gözünden, dilinden..

13 Mart 2009 Cuma
Birikmiş bir kaç başlık: 1-evden bildiriyorum.2-Kastamonu Günleri
İşlemleri yaptığımızın ertesi günü telefonumuz bağlandı.Dün de biz aradıktan sonra açılacağımı söyledikleri internet hattının kendi kendine, biz aramadan açıldığını fark edince bu işin birilerine dert anlatmadan halledildiğine sevindim.Birilerine bir şeyler anlatmak her zamankinden daha çok yoruyor beni bugünlerde çünkü bizim, özellikle telefon işimiz yılan hikayesine dönmüş durumda :(
Çarşamba günkü mr randevum için hastaneye gittiğimde o mrın o hastanede çekilemeyeceğini, çekilirse de sonucun tam istedikleri gibi olmayabileceğini beni başka bir yere yönlendirmenin daha doğru olacağını söylediklerinde sinirlendim çünkü ben henüz randevu almamış değildim, randevu günü hastaneye gitmiş bir hastaydım.Pekala istem formuna bakılıp o yönlendirme geçen perşembe günü yapılabilirdi.Zaten yeterince zaman kaybettiğini düşünen dolayısıyla paniklemiş biri olarak buna gerçekten çok kızdım ama defalarca özür dilenince sakinleşmek zorunda kaldım.Üniversite hastanesinde beş ay beklemem gerektiğini düşününce bir iki gün nedirki demekten alıkoyamadım kendimi ama bu şu demek değil tabiiki; beni bekletmedikleri için buna göz yumabilirim.Hayır!Herkes işini doğru yapacak.Aynı lezyonların sol mememde sol kol ve sol baldırımda da başladığını düşündükçe daha da kızıyorum işini doğru yapmayanlara.
Perşembe günü yani dün, yönlendirildiğim yerde mr çekimim yapıldı.Sonucunu bugün almam gerekiyor ama sonuçlarımı göstereceğim doktordan ancak pazartesiye randevu alabildiğim içim bugün mr sonucu almaya gitmem gerekli değil.Pazartesi ikisi bir arada yapılabilinir.Beklemekten başka çarem yok.Sinir bozucu ama yapmam gereken tek şey beklemek.
Dün mrdan sonra Hakan aylak aylak dolaşmak için Kızılay'a gitmeyi önerdi.Herhangi bir işimiz yoktu sadece dört aydır Kızılay'a inmemiştim.Telaşla bir yerlere yetişmeye çalışan, yanlarından geçerken insanlara çarpacak kadar acelesi olan mekanik insan yoğunluğunun tam da orta yerinde bulmak istemedim kendimi.AKM'de pazar gününe kadar sürecek olan KASTAMONU GÜNLERİ sergisine gitmek istediğimi söyledim Hakan'a.İsteğim onaylandı ve AKM'ye gittik ama henüz yanında fotoğraf makinasi taşımayı alışkanlık edinmeyi öğrenememiş biri olduğum için fotoğraf yok :( Tezgahlarda dokunan incecik pamuklu kumaşları çeşitli renklerle süsleyip çok güzel örtüler yapmışlar.Tamamıyle el emeği olduğu ve biz Çin mallarına bu kadar alıştırıldığımız için fiyatları pahalı gelebilir (10-45lira arası) ama el emeği olduğu için kesinlikle bu fiyat eder.Bir de el dokuması olan o kumaşlar metreyle de satılıyor.Gerisi sizin yaratıcılığınıza, sabır ve el becerinize kalmış.Metre işi kumaş almak istedim ama Hakan 'Gülen sıkılıp yapmadan koyacaksın kenara' deyince kırılıp kumaş almaktan vazgeçtim.Biri elma yarısına biri bana mintan dedikleri kumaştan modernize edilerek yapılmış 'göynek' aldı Hakan.Çeşit çeşit pekmez, helva, ekşilerin, etli ekmekler, Devrek'ten hem uygun fiyat hem şık masa, sandalye, asaların yanı sıra ressam 'Serpil'in resimleri çok ilgimi çekti.Uzaktan resimlerini siyah beyaz çekilmiş fotoğraf sandığım Serpil, resim yapmaya yedi sene önce başlamış.Ben Cin Ali'yi bile ortopedik engelli çizerken Serpil'in doğuştan değil sonradan yetenek olması resim yapma konusunda bana bir ışık yakmamış değil :)
Babaannem Kastamonu'lu.Bir acı ayrılık hikayesidir, halamla babamın ayrı yerlerde büyümesi, birbirlerini 14lü yaşlarında tanımaları..Sonrasında ayrı evlilikler, o evliliklerden olan kardeşler..Babaannemi hiç hatırlamıyorum:( Çok güzel bir kadınmış.Biz dört yaşındaymışız, Dolunay'ın doğumundan 10 gün sonra gitmiş babaannem hastalık sonrası bilinmeyen o yere.Ben gıptayla baktığım, çok özendiğim kuşak ailenin ne demek olduğunu bilenlerden değilim yani:(
Kastamonu'da 'bağ' diye adlandırılan bir iş yapılır.İpler çeşitli şekillerde düğümlenerek çarşaf ya da örtü olarak dokunan o bezlerin kenarlarına saçak yapılır.İşte halam anne yanında büyüdüğünden o bağ işini iyi bilir.İpleri zevk ve sabırla birbirinden ayırıp düğümler atar ve her bir düğümde 'çıt çıt' diye ses çıkar.Bana her gelişinde de mutlaka 'çıt çıt' hediyesi getirir.Kastamonu günlerinden değil ama evimde kullandığım bu örtülerin ve elma yarısıyla kendime aldığım 'göynek'lerin resimlerini ekliyorum.
6 Mart 2009 Cuma
Tasindim ve ve ve
:Tasindim; sorunsuz tasindim.Tam da istedigim gibi arkama bile bakmadan kactim o evden.Sansima kargo sirketi iyi ve ilgili cikti.Hatta hatta onceden yapmam gereken ama yapamadigim islerde bana yardim bile ettiler.Paketlenmemis bir cok seyi onlar paketledi.Kolilerin bir cogunu acma zamanim olmadi.Acip hasar tespit calismasi yaptiktan sonra memnuniyetimi belirterek kargonun ismini verecegim; belki ihtiyaci olanlar vardir.
:5indeki ortopedi randevumdan cikan sonuc: Dr.icinde bulundugum durumun baska bir bolum tarafindan degerlendirilmesi gerekebilecegini soyledi.Yine de bilek ve kol filmlerimi istedi.Film istek formunu yazarken de aslinda istedigi seyin mr oldugunu soyledi..Film cekilmeden ileri tetkik sinifina giren mr istegi yapilamiyor cunku.Muayene sirami beklerken 'kemik tumoru' hastalari siniflandirmasini duyunca cok korktum, moralim cok bozuldu.Neyseki kemik tumoru sinavindan basariyla gectim.Mr icin agustos ayina gun vermek istediler!Kabul etmedim tabiiki.Ozel bir hastanede muayene olunca mr icin 5 ay beklememe gerek kalmadan carsamba gunu saat 11.00e randevu alabildim.(Cok kiziyorum!Bu saglik sistemine cok kiziyorum!)Kolumun agri,yangi, şişlik ve morlugu yavas yavas yuzeye yayiliyor.Ilk dr. benimle ozel ilgilendi sanirim bu degisik bir durum.Ozel dr. da sonuclari gormek istedigini soyledi.Aklimda baska seyler var; ciddi bir sey olmamasini umuyorum zira hic gucum yok.
Filiz maalesef kaybolmus.Yok orta yerlerde.Garaj ve civarinda iyi bir inceleme yapmak gerek.Sanirim dogumu yaklasti Filiz de dogumhane niyetine sote bir yer buldu kendine.Ha, cok benzedigi icin gebe kedinin adini Filiz koydum, boyle kalkik, guzel bir burun, kirmizi bicimli dudaklar, anlamli bakislar..Ayni Filiz Akin.
Yoklugum fark edilmeden eve donmem gerek.Simdilik bu kdar.
Not:yanimdaki cocukla yuzgoz olduk :D Aman Allahım bu ne boyle!Çok sirin ama delirtti beni ama cok bozdum onu.Adını sordum; Baran'mis.O bana sorunca 'sana ne!' dedim.Cok bozuldu coooook :)))))
3 Mart 2009 Salı
Artık bir kedim(iz) var sanırım

Her neyse ayaküstü tanışıp beni uyarıldığı halde 8.kata kadar merdivenle çıkmak zorunda bırakan komşumun kapı önündeki koltuğunun üzerinde yatan çok hamile kedinin az önce sevdiğim kedi olduğunu görünce şaşırıp kediyi sevmeye başlıyorum yeniden.İnce düşünceli komşumun 'kedi sizin mi?' sorusu şaşkınlığımı bir kat daha artırıyor, 'yooo, sizin değil mi?' diye soruyu aynı soruyla yanıtlıyorum.Bu akşama sabaha gün bekleyen kedicik ne ara hem de benim bile daha yaşamaya başlayamadığım katı buldu??Anladı mı acaba?
Sanırım bir kaç güne bir lohusa en az da dört yavru kedili bir kişi olacağım :)
2 Mart 2009 Pazartesi
çok mu şey istiyorum!

YARIN ANKARA BULUTLU AMA İNŞAALLAH KAR YA DA ONA BENZER SULU BİR ŞEY YAĞINTISI OLMAYACAK YA DA EN AZINDAN ÖYLE OLDUĞUNU UMUYORUM.
İYİ AKŞAMLAR.
Böyle bir sunum bile taşınmama neden olabilir.
Taşınmak istiyorum.Bu kadar imkansız bir şey mi bu istediğim!Bu eve ait artık nefret boyutlarına ulaşmış duygularımı şuracığa bırakıp kaçmak istiyorum hemen şu an!Günlük güneşlik bir pazarın ardından kar yağışı olacak iş mi!
Hakan geldi sabah.Özlemiştim onu ama özlemim, Onu didmekten alıkoymadı beni maalesef; gidişimin sürekli erteleniyor olmasının verdiği sıkıntıyla sadece fikrini söylediği için Hakan'la bir güzel dövüştüm.(O benimle dövüşmedi).Birbirini süzecek mandalar gibi bakıyoruz şimdi karşı köşelerden.Bu adamın böyle zamanlarımda bana bulaşılmaması gerektiğini öğreneceği günü beklerken oldukça sabırlı olduğumu düşünmeye başladım.
Dün gece kol ağrım nedeniyle uyuyamadım.Gece kalkıp uykuya yardımcı bir yarımlık daha aldım.Ağrının dineceği yok, ağrı kesiciyi de 5indeki muayenemde doktorları yanıltmamak için bıraktım.Çekiyorum şimdi ağrıyı.Dönem dönem çok daha büyük sıkıntılarım oldu, çözümsüz kalıp kabullenmek zorunda kaldıklarım, memnunsuz yaşamaya mecbur kaldıklarım..
ama duygusal perişanlığım diz boyunu çoktan aştı, hücum etmekte beynimin kan sıçramalarına.
Acımı da çekerim, buradan da giderim demek istiyorum şimdi arabesk arabesk..
Resim adresinden alıntıdır.