31 Mayıs 2011 Salı

BU KADAR DA YALAN OLMAZ ARTIK!

Bu günkü konumuz posta kutuma gelen bir posta.
Okudum inanmadım.
Çünkü;
Çok şanslıyız ki ülkesini, öğrencisini, doktorunu, işçisini, eczacısını, askerini, şehidini, çiftçisini, öğretmenini, malülünü, emeklisini, derelerini, antik kentlerini, sanatçısını, heykelini, heykeltraşını, gazetecisini, madencisini çok seven, koruyan, onların haklarını gözeten bir başbakan ve hükümete sahibiz. Allah razı olsun. Onlar için canını verecek san'atçılarımız daha çok yaşasın. Amin..

İşte o posta:

Konu:: AKP yi rahatsız ettiği söylenen e-posta 100 kişi, listesindeki 10 kişiye davet gönderse 1.000 kişi yapar 1.000 kişi, listesindeki 10 kişiye gönderse davet 10.000 kişi yapar

10.000 kişi, listesindeki 10 kişiye davet yollasa 100.000 kişi yapar

İŞTE AKP NİN CANINI SIKAN 7.000.000 KİŞİYE GİDEN MAİL. Bir süreden beri internette mail gruplarında dolaşan bir mail var.İçeriğine baktığınızda bir takım bilgilerin toplandığı ve bunların "ilkler" diye sunulmasından ibaret.

AKP Genel Merkezi' nin canını oldukça sıkan bu maili bugüne kadar tam 7 milyon internet kullanıcısı okumuş. Yahoo ve Gmail mail gruplarında şu sıra en popüler içeriklerden birisini bu mail oluşturuyor.


*İşte AK Parti' nin canını çok sıkan o mail: Türkiye' deki icraatlarının unutulmaması ve bakar-körlerin gak guk etmemesi içinTayyip Erdoğan liderliğindeki AKP' ninTürk siyaset tarihindeki bazı ilklerini hatırlatmakta yarar görüyorum.



*1- İlk defa bir Başbakan " Tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz " dedi
*2- İlk defa ekonomi büyürken işsizlik arttı.
*3- İlk defa cari açık verilirken döviz kuru arttı.
*4- İlk defa bir Başbakan zam isteyen memura " İMF' yi ikna edin " dedi.
*5- İlk kez ithalat 100 milyar doları aştı.
*6- İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı
*7- İlk kez Yunan kilise bankası Türkiye' de banka satın aldı.
*8- İlk defa domuz, kesimlik hayvanlar arasına alındı
*9- İlk defa düşük faizli dış borç, yüksek faizli iç borç ile ödendi.
*10- İlk defa bir Başbakan ve Dışişleri Bakanı, İslamiyeti yok etmeye yemin eden bir Papa' nın heykeli önünde fotoğraf çektirdi.
*11- İlk defa bir Başbakan " Toprak satılıyorsa alıp götürmüyorlar ya " dedi.
*12- İlk defa bir cami kiliseye çevrildi.
*13- İlk defa kilise ve havralar imar planında yer aldı.
*14- İlk defa bir Başbakan Yahudi düşünce kuruluşundan " Üstün Cesaret Ödülü " aldı.
*15- İlk defa Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi.
*16- İlk defa bir Başbakan " bir dönem dini kullandık " dedi.
*17- İlk defa petrol kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi.
*18- İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı.
*19- İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların eline geçti.
*20- İlk defa tezkere ret edilmesine rağmen Dış İşleri Bakanlığı genelgesi ile silahlar Türkiye üzerinden geçti.
*21- İlk defa bir Başbakan İslam dünyasının sınırlarını değiştirecek BOP' un eş başkanı oldu.
*22- İlk defa bir Başbakan Müslüman topraklarını işgal eden ABD askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ettiğini açıkladı.
*23- İlk kez İsrailli bir iş-adamına çok gizli bir şekilde 800 milyon dolar kaynak aktarıldı.
*24- İlk defa bir Başbakan yapılan ihalede önce uçak istedi ama sonra Mercedes' e razı oldu.
*25- İlk defa fındık üreticileri en büyük mitingi yaptı.
*26- İlk defa bir Başbakan Türkiye' yi pazarladığını açıkça itiraf etti.
*27- İlk defa tarımsal üretimde dış ticaret açığı ortaya çıktı.
*28- İlk defa bir Başbakan çiftçilere " Gözünü toprak doyursun " dedi.
*29- İlk defa kap kaç diye bir sektör ortaya çıktı.
*30- İlk defa zina suç olmaktan çıktı.
*31- İlk defa bir Başbakan en fazla yurt dışı gezisi yaptı.
*32- İlk defa bir Başbakan " Borç yiğidin kamçısıdır " diyerek borçlanmayı bir başarı olarak gösterdi.
*33- İlk defa enflasyon % 10 artarken pancar fiyatları 99 kuruştan 88 kuruşa indi.
*34- İlk defa çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi.

*35- İlk defa bir Başbakan Danışmanı Amerikalılara Başbakan için " Bu adamı kullanın, onu rogara süpürmeyin " dedi.
*36- İlk d efa GSMH artarken KDV tahsilâtı yerinde saydı.
*37- İlk defa bir Başbakan TMSF katkısıyla bu kadar çok TV ve gazete yönlendirdi.
*38- İlk defa Türkiye Cumhuriyeti' nin Cumhurbaşkanı misafir olarak gelen bir kralın ayağına gitti. Hem de 10 Kasım günü...
*39- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ÇİFTÇİYE " ANANI DA AL GİT " DEDİ...
*40- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ŞEHİD ZİYARETTİNDE " ASKERLİK YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİLDİR " DEDİ
*41- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN 300 METRELİK GEMİYE GEMİCİK DEDİ.
*42- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ..... GAZETELERİNİ OKUMAYIN TELEVİZYONLARINI AÇMAYIN DEDİ.
*43- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNEN İNSANLARI DİNSİZLİKLE SUÇLADI.
*44- İLK DEFA BİR BAŞBAKAN İÇİN CUMHURİYET MİTİNGLERİ YAPILDI.
*45- İLK DEFA BİR HALK KENDİ LÂİKLİĞİNDEN VE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKTU...
*46- İLK DEFA ATAMI ANLIYORUM.
Bu hızla Tayyip Erdoğan bu dönemde ülkemizde ki her şeyi özelleştirmiş olacak...

İş bu ya özelleştirmeye ve satmaya kafayı takmış olan başbakanımız en sonund a kendisini özelleştirir mi?

*- Türk Telekom, Arap' ın.*- Telsim İngiliz' in.*- Kuşadası Limanı İsrailli' nin.*- İzmir Limanı Hong Konglu' nun...

*- Araç muayene işi Alman' ın.

*- Başak Sigorta Fransız' ın.

*- Adabank Kuveytli' nin.

*- İETT Garajı Dubaili' nin.

*- Avea Lübnanlı' nın.

*- Petkim? Ermeni' nin. ( Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bir çıkardık Ermeni...)

*- Rakı, Amerikalı' nın.

*- Finansbank Yunanlı' nın...

*- Oyakbank Hollandalı' nın.

*- Denizbank Belçikalı' nın.

*- Türkiye Finans Kuveytli' nin.

*- TEB Fransız'ın.

*- Cbank İsrailli' nin.

*- MNG Bank Lübnanlı' nın.

*- Alternatif Bank Yunanlı' nın.

*- Dışbank Hollandalı' nın.

*- Şekerbank Kazak' ın.

*- Yapı Kredi' nin yarısı İtalyan' ın.

*- Turkcell' in yarısı Finli' nin Rus' un.

*- Beymen' in yarısı Amerikalı' nın.

*- Enerjisa' nın yarısı Avusturyalı' nın.

*- Garanti' nin yarısı Amerikalı' nın.

*- Eczacıbaşı İlaç, Çek' in.

*- İzocam, Fransız' ın.

*- TGRT ( Fox ) Amerikalı' nın.

*- Demirdöküm Alman' ın.

*- Döktaş Fransız' ın.

*- Süper FM Kanadalı' nın.


Hepsi TÜRK' tü bir zamanlar... sadece 5.5 yıl önce. (yani AKP hükümetinden önce)


Önemli!Borla çalışan araba üretildi, Türkiye kıskaçta.Arabayı BOR madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı.Türkiye, dünya rezervinin yüzde 70`ine sahip.


AYDIN İNSAN ARAŞTIRIR, YARGILAR VE SONUCA VARIR.


CAHİL, YOBAZ; DUYAR, GÖRÜR VE HÜKME VARIR.


Bunları Biliyor muydunuz ?




* - 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin : "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm. ."olduğunu

* - Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu,

- 1938'de, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini,

* - 1938'de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini

veee..

* - 2006'da ise AB Uyum yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini ...

Herkes Bir Kere Paylaşsın Lütfen.

Yok artık!
Kim inanır Allah aşkına bunlara?
Benim başbakanım ülke çıkarlarını ve bu vatanı vatan yapan insan topluluklarını hiçbirini diğerinden ayırmadan koruyup gözetir.
İnanmayın böyle şeylere!

28 Mayıs 2011 Cumartesi

BEYİNLERE PREZERVATİF!

Ki saçılmasın bel6 düşünce tohumları etrafa.
Akla gelmedik yerden pornografik bir figür bulabilmek bir alınganlıktır.
Pornografinin çerçevesinde bu kadar tur atmak neden?
Bilen, anlayan biri varsa avazı çıktığı kadar bağırsın da hepimiz öğrenelim; nedir bu pornografik muameleler?
Anlamıyorum, sinir üretiyorum!

Bir de bana alıngan derler, hadi canım. Benim nerem alıngan? Açsalar içimi, içimden çıksa çıksa gereksizce fazla ince düşünen biri çıkar. Ben bana alıngan diyenlere 'sakın sen hoyrat olmayasın' diye saldırarak alınganlık sanılan halimi savunmaya geçiyor muyum?
Siz internetten neden sadece pornografik alınıyorsunuz ki?
Ama tabii ki asıl amaç bu değil. Internet haberleşmek, haber almak ve örgütlenmek için mükemmel bir zemin. Amaçları kartopu oynamak olan Eskişehir'li öğrenciler haberleşme ağını iyi kurarak bir saat içinde 400 kişiyi toplamadılar mı kartopu savaşına?
Sonra domino taşının ilkine dokundular bir yerlerde. Kazan hala kaynıyor.
Pornografi mornografi; geç abi bunları.
Hepsi hikaye; ama yersen..
(Bu yersen lafına taktım, çok hoşuma gitti. Sırf 'yersen' diyebilmek için cümle kurduğum oluyor bir kaç gündür. Sonra koro şeklinde 'yersen' diyor ve çok gülüyoruz)

Konumuza dönelim. Konumuz, kara ve ayıp 22 Ağustos internet yaptırımı.
Bülent Arınç TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'i, kızları üzerinden pornografik bir silahtan attığı saçmalarla yaralamak isterken görüldü en son.
Çok ayıp. Birileri çıkıp kendi evlatlarına yaralayıcı sözler sarf etse dava açarlar, çiziverirler insanların hayatlarını!
Sizinkiler evlat da, başkalarınınki başka bir' şey mi yani??
Bize ahlak, namus, ar, haya dersleri verenlere bakın; çok ayıp!

İnsanların kendilerini ifade etmemeleri, sessiz, sözsüz kalmaları için gerekenler internet ve internet özgürlüksüzlükleri dolaylarında DA azami hız sınırlarının üzerinde seyrediyor.
Bunun çocukların internetteki uygunsuz sitelerden korunması isteği ve yaptırımıyla uzaktan yakından alakalı olmadığını anlamak için aptal olmak gerekir ki değiliz; şükürler olsun ki aptal değiliz!
Tabii ki yemiyorum abi!

Sen çocukları mı korumak istiyorsun?
SEN ÖNCE TACİZ, CİNSEL İSTİSMAR VE TECAVÜZE UĞRAMIŞ ÇOCUKLARI KORU!
SEN ÖNCE TACİZ, CİNSEL İSTİSMAR VE TECAVÜZE UĞRAMIŞ ÇOCUKLARI 'RUH SAĞLIĞI BOZULMUŞ MU?' RAPORU İÇİN ADLİ TIP KURUMUNA GÖNDERDİĞİN KENDİNDEN KORU!
SEN ÖNCE ÇOCUKLARI DURUŞMA SONRALARINDA YUMURTA VE ŞEMSİYE TEPKİLİ PROTESTOLARLA GÜNDEM YARATILIP GERİ ADIM ATMAK ZORUNDA KALINAN HÜSEYİN ÜZMEZ'LERDEN KORU!

GERİSİNİ BİZE BIRAK, BİZ ÇOCUKLARIMIZI KORUMAYI BİLİRİZ!


konuşma!

Not: içinde yersen sözcüğünün geçtiği bir şarkı varmış. Yeni öğrendim ama dinlemedim..
Not: Gündemi takip edemeyecek kadar yoğun ve yorgun geçiyor günlerim. Bu nedenle Sibel Üresin faciasını da yeni duydum. Bir kadın olarak hemcinsimin bu söylemlerinden ve üstelik toplumu yanlış yönlendirebilecek bir iş dalında uzman olmasından utanç duydum, yüzüm kızardı :(
Ama madem öyle bizi karıştırmasın da Davranış Bilimleri konusunda yüksek lisans yapmış bu kadına kocasının ikinci, üçüncü ve nihayetinde dördüncü eşleriyle birlikte daha da çok eşli, mutlu, mesut günler diliyorum! Üresin dursunlar! Ha bir de akıl fikir ikilisi!

Yorumlar için teşekkür ederim, yanıtlamak da isterim ama ne yazık ki zamansızım yine, bu nedenle de şimdi değil :(

24 Mayıs 2011 Salı

BU İNSANLAR NEREDE YAŞIYOR?

BU KADARINA DA PES ARTIK!

Hiç derdi tasası yok.
Özlemdir.
Bilirim, anlarım; hele hele anne özlemine saygım sonsuz!
Kızın derdi anne yemekleri ama, hanım kızımız atlıyor uçağa, bi' koşu gidip anne yemeği yiyip mutlu mesut aynı çabuklukla dönüyor okulunun olduğu ile.
İş güç sıkıntısı yok, mezun olunca iş bulabilir miyim endişesi yok. Doyur karnını anne yemekleriyle. Nasıl bir hayal dünyasıysa artık. Uçak biletleri ucuzlamış da artık herkes uçağa binebiliyormuş da. Mezun olunca görürüm ben seni, bakalım otobüse binebilecek misin işsizlik yıllarında?
Rica et, anne evinin karşısına bir üniversite yapsınlar. Sen yorulma uçaklarda..
YERSEN!

Ameliyat olmaya gelen amcanın da derdi yok. Terör yok, aç değiller, hayvancılık ölmemiş.
Amca uçağa bindi ya, ne alakaysa AKP'den iyisi yok.
YERSEN!

Sabah erken kalkıp yoncaları biçme derdinden usanan çiftçimiz de bu işi için gerekli makineyi alabildiği için teşekkür ediyor AKP'ye. Yahu ülkede tarım mı kalmış da sen makine için teşekkür ediyorsun? Tohumumuz bile dışarıdan; hem de en çekirdeksizinden geliyor..
YERSEN!
AKP reklamlarında dikkatimi çeken bazı meslek gruplarının olmadığı; eczacısı, doktoruyla kavga eden hükümet sanırım onlar için bir yenilik (!) ve gelişmişliğe imza atamadı!
Ya da eczacı ve doktorlar yemedi anlaşılan :)
BAZILARI YEMEZ!

Sağlık sektöründeki değişimler mi? Hiçbiri benim işime yaramadı. SSK emeklilerinin kendilerine ait kurumları kalmadı ama bunu da yediler! Her vatandaş devlet ya da üniversite hastanesine gidiyor da ne oluyor?
Ücretsiz sağlık sistemine ne oldu?
Özel hastaneleri halka açmış? Hadi ya, emekli maaşımdan özel hastane ücreti kesiliyor, bir de hastanede fark ödüyorum. Minnet mi duyayım şimdi yani?
Özel hastaneye gideceksem elim cebime de gidecek; itirazım yok ama sen bana 'özel hastaneleri halka açtım' demeyeceksin!
Helikopterler almış, e almasaydın! Hükümetlerin zaten yapması gereken işleri zaten yapacaksın; bana 'artı' bir şeyle gel. Ha bana diyorsan ki bizden önce kim yapmış? O zaman kötünün iyisiyim demiş olduğunu da kabul edeceksin!
Ülkenin en gelir getiren kurum ve kuruluşlarını satmışsın, helikopteri mi sokuyorsun gözüme? Kötü mü, değil. Helikopterler sağlık sektörü için çok önemli araçlar ama bu koşulda değil.
YERSEN!

Bir veli teşekkür ediyor; ders kitapları ücretsiz veriliyormuş. Seni yoksul bırakan, yardımlarla yaşatarak minnet duygularını sömürmenin dik alasıdır bu!
YERSEN!

Bolu tünelini açmış, evet İtalyanlar hazır değil açmayın dediği tarihte sanırım ziyaret için gelen İtalya başbakanına hava olsun diye açtıkları için kazalar olmuş bir kaç gün sonra da kapanmıştı o tünel. Benim başbakanımın gözünde vatandaşının can güvenliği işte bu kadar.
YERSEN!

Hızlı tren mi? Hızlandırılmış diye bir tren yutturdular insanlara. 37 kişi o trenden ceset torbalarıyla indi! Sorumlu kimdi dersiniz? Hız limitlerini 'kafalarına göre (!)' aştıkları söylenen iki makinist! İlle şöyle bir kaç cana mal olduktan sonra mı raylara indiecektiniz hızlı treni?
Sürat felakettir!
YERSEN!

HES skandalları için yürüyüş yapan insan ve iki adet devecik Gölbaşı'nda sabahlıyor iki gündür!
Demokrasi mi? Yok canım, yürüme, konuşma, yumurta atma; menemen yap karnın doysun!
YERSEN!

Şifreler mi, yok canım abartıyorsunuz!
YEMEYENLERDEN OKULLARINDAN UZAKLAŞTIRILANLAR OLDU!

Sabah haberleri Kanal D'de Bingöl Uzundere üzerindeki derme çatma tahta köprüyü ve o köprüden geçmeye çalışan araç ve insanları görünce yüreğim ağzıma geldi. Sinirden kaşına kaşına kanattım kolumu bacağımı!
2023 İstanbul Kanal projesiymiş!
İstanbul kanalsızlıktan ölmedi ama bu insanlar!!!
YERSEN!

SİZ YİYOR MUSUNUZ BUNLARI?
BEN YEMİYORUM ABİ!
YİYENE DE SİNİR OLUYORUM!
YİYENE DE HELAL ETMİYORUM HAKKIMI!

Zamanım olsa yazdığım yazacağım en uzun yazı olurdu bu kesin ama 'şimdilik' bu kadar!
BU ZATEN BÖLÜM 1'Dİ..

20 Mayıs 2011 Cuma

SEKİZİNCİ KATTAYDIM! EVLİLİK YIL DÖNÜMÜMÜZ..

Deliler planlamaz, deliler yapar.
Deliler katlanmaları gereken bir son olup olmadığını sorgulamaz çünkü sadece yapmaya odaklanmışlardır..
Delirecek kadar akıllı olmayanlarsa başka bir kategoriden girer listemize..

Akıllılar 'yapmak' için bekler.
Akıllılar düşünür.
Akıllılar sorumluluk alır ve olası kötü sonuca karşı hazırlıklıdır.

Gel gör ki akıllı hazırlık aşamasındayken deli yolu yarılamıştır bile; erken kalkmış ve yol almıştır..

Amacım yok, öylesine yazdım işte..

Rötarlı da olsa 19 mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum..
Her sene sanki ilk kutladığımız 19 mayıs bayramıymış gibi birbirinden farksız coşkulu cümlelerle kutlayalım 19 mayıs gününü.

Kocaeli'deki kutlama programı hava muhalefeti nedeniyle cumartesi gününe ertelendi. Gidebilir miyiz bilmiyorum çünkü Kocaeli'de kutlamalar akşam yapılıyor. O akşamsa Defdef'in saat 21.00de mr randevusu var. Defdef bu sene ilk kez 19 Mayıs komitesinde yer almadı. O çok güzel kareografiler yapar. Çok istiyordum ama gerçekten sağlık nedenleriyle katılamayacağız kutlamalara. Hem bizim başbakandan kalır yanımız ne?
Başbakan da sağlık koşullarını neden göstererek Ankara'daki törenlere katılmadı. Aynı başbakan 20 mayıs günü saat 13.30de Van, saat 17.00de Kars olmak üzere iki mitingde bulunacaktı. Bulundu mu bilemem ama bu ne çabuk iyileşmedir, ne içiyorsa biz de içsek?
Zamanında Çanakkale'de katılacağı bir programa iki saat gecikeceğini bildirdiğinde 'olmaz öyle şey' tepkisiyle töreni saatinde başlatacağını söyleyerek programa saatinde gelmesine neden olan, geldiğinde ayağa kalkmayan korgenerale ödetilen bedel gibi bedel öder mi başbakan ulusal bayrama katılmayıp ertesinde mitinglerde zımba gibi boy gösterdiği için?
Kaldı ki 'sahipsiz bir e-postanın sahibi dakikasında bulunurken sahipsiz e postalardaki ihbarlardan yol alarak içeride tutulan kişilere ödetilen bedeller?
Sözler aynı çıkmazlarda sözler aynı sen.
Ben birini gördüm yolda..
(Yaşar Günaçgün'e sevgiler)
Bunlar benim komplo teorilerim.
Komplesi bana ait.
Kompozisyon yazar üzerine bir de komposto içerim.
Kafama yeşil başlı huni de isterim.
Neyse ki delirecek kadar akıllı değilim (Kelebek filminden Dustin Hoffman repliği)

Ülkemin başbakanından söz ederken daha nazik olmak isterdim ama bu terminoloji bana ait değil!

Dün İstanbul'dan hala çocuğu kuzen abim (babamdan sonra babam gibi abim), yabancı uyruklu eşi, halam ve eskiden akrababımız (!) olan bir abimiz geldi. Çok şenlikli, yeri geldi hüzünlü, çok kahkahalı bir gün geçirdik. Günün gafı: verdiğimiz yemekten emin olamadığımız için dilediğimiz özür sonrasında yabancı uyruklu gelinimiz Alina'nın 'Ay aşkolsun aramızda yabancı mı var?' teselli sözlerine Defdef'le aynı anda, aynı cümleyle 'evet var sensin' karşılığımız idi. Çok güldük :)

Afyon, Kütahya, Marmara bölgesi ve depremin hissedildiği tüm illere geçmiş olsun..
Akşam yorgunluğumdan tam da yatmak üzereyken avize taşlarından en yaramaz olanının bir rakkasenin beline sardığı tülden örtüdeki boncuklar gibi yakaladığı ritme uyarak bir sağa bir sola gidişini gördüm yerdeki sallantımın deprem olup olmadığını anlamak üzere avizeye baktığımda.. Çok yorulduğumda vücut depremimde sallanırım çünkü ben.. Midem bulanır, başım döner, vücut dengemi sağlamakta ciddi kontrolsüz kalırım. Değildi ama, bu bir depremdi. İçimde daha önce yaşadığım deprem öncelerinde hissettiğim deprem sıkıntısı olduğunu söylediğimde 'hadi canım' demiyordu aile bireylerim artık bana.. Ayağımda beyaz çoraplar, altımda pijama üstümde bir penye sekiz katı aşağı nasıl indiğimi bilmiyorum! Tek başıma! Aileden kimse bana eşlik etmedi :) Sonradan Defdef'in söylediğine göre bizim bloğun önündeki kalabalığın nedeni benim sekiz kat boyunca 'deprem!' diye insanları panik etmemiş. Ama yok, O Adana'lı kız ben olmasam da atardı kendini dışarı. Film kareleri dışında ilk kez dehşeti gördüm Adana'lının yüzünde. Babamın beni ve Adana'lı kızı ikna edip evimize çıkarması hayli zaman aldı. Bana inaçı diyorlar, hayır değilim. Ben inatçı değilim. Ben kararlı biriyim. Kararlılığımın inatçılık olarak algılanması beni rahatsız ediyor.

Bugün evlilik yıl dönümümüz. Halkan'la aramızdaki mesafeyi 'hiç' sayıyorum.
Bugüne kadar aştıklarımızı düşündüğümde 680km. bizi bozmaz diyorum.
İncir çekirdeğini doldurmayan sorunlara birbirimizi daha iyi tanımamıza neden olduğu ve bizi birbirimize daha yakınlaştırdığı için minnet borçluyum aslında. Sorunların çözümleri sırasında insanlar o güne kadar görmedikleri bir 'karşı taraf' buluyorlar yanlarında.
Bu sene ayrı olduğumuz için güzel bir yıl dönümü yemeği ve şık bir armağanı kaçırmış olsam da Hakan'cığımın varlığıya teselli buluyorum :P Onun armağanları benim Ona aldığım meyve sıkacağı gibi olmaz; O kişisel armağan alır (doğum günümde aldığı ve sadece bir saat çalışıp bozularak vantilatörken tantilatöre dönüşen şeyi saymazsak tabii) (Hakan okuduğunu biliyorum :D) Aslında beni yalnız bırakmazdı O, yine sürpriz yapıp gelirdi bana ama yoğun çalışıyor canımın içi. Armağan hakkım saklıdır deyip susayım bari şimdilik :P Aslında Erdim'le ilgilenen her şeyimiz Hatice ablamız ve eşi Furkan'ın da evlilik yıl dönümleri bugün. Onların programına yancı olarak davet ettirmiştim kendimi zorla ama bu saat oldu aramadılar. Sanırım beni ektiler :D (Hatice okuduğunu biliyorum :D Çok ayıp ama bu yaptığınız! Görünme gözüme!)

İşte böyle..

Geçmiş olsun dilekleri için teşekkürü bir borç bilirim..

Mayri'm; çok sağ ol, çok teşekkür ediyorum. Umarım dileklerimiz kabul görür. Biz isyan eden insanlar değiliz. Bugüne kadar yaşadığımız sağlık sorunları bize 'olabilirliği' öğretti. Yapacak bir şey yoksa eziyetsizce yaşamayı seçiyoruz. Bu nedenle hayırlısı olsun demekten başka sözümüz yok. Defdef ve benden sevgiler sana..

Nedret ablam; Defdef geçmiş olsun dileklerin için çok teşekkür etti. Selam ve sevgilerini iletiyor sana. Çok sağ ol ablam ilgin için..

Ayşen'im; biz de öyle umuyoruz. Nedeni belli olsun da tedavi konusunda yol alalım istiyoruz. İyi dileklerin içinse her ikimiz de çok teşekkür ediyoruz. Tebaa konusuna gelince; içindeki çocuğu dokuz ay karnında taşıdığı çocuğuyla birlikte büyütürken senden iyi çıtır tebaa mı olur? buyur İdil'imi de kap gel bekliyoruz :) Hatta senin eğlenceli sülale de gelsin :) Biz de öpüyoruz bol bol :*

Nurhan'ım; artık öyle oldu ki, Kamil Koç çalışanları direk üç numarayı kesiyorlar bana :) Kaptanlar 'sıcaktan bunalan yolcu' ünvanına layık gördüler beni :D Çünkü kaloriferi kapatmazlarsa soyunmakla tehdit ettim onları :D Bunun dışında arıza çıkarmıyorum Allah'tan :D
Aslında hesabı da yanlış yapmışım. Sadece Fethiye-Ankara arası 1500 km. 4000km.yi buluyor aslında. Ayın 25inde bir aksilik olmazsa araya bir de Çanakkale sıkıştıracağımdır :D
Gösteri çok güzeldi, kamera ve fotoğraf yasak olduğu halde kısa bir çekim yaptım. Becerebilirsem koyayım onu da diyorum :) Erdim, arkadaşları ve bizim için söylediğin güzel sözler için bütünümüz teşekkür ediyoruz.

Nilgün'üm; aşk olsun canım benim. Sen gönül koyacağım, kırılacağım biri olabilir misin? Sen başı dolu bir çocuksun, ben sana neden ve nasıl kırılayım? Bilirim ben senin kalbini.
Ah benim internetim olsa bu yollar sırasında neler biriktirdim yazacağım ama internetim yok. Mağdurum da mağdurum, çok mağdurum mağdurum :D Defdef'lerde ise babam dizi izlerken bilgisayara Defdef'in eşi konuşlanıyor, dizi bittiğinde babam. Gün içinde Defdef dinlenirken ben iş güç içindeyim. Defdef'in notebookuna da çay dökeyazdığımdan beri ben ellemiyorum :D Bu akşam Defdef'in eşi bilgisayardan feragat etti sağ olsun :) Aslında bu yazıyı ikinci yazışım benim. Bir önceki şakacı Erdim'in dil tercilerini Urduca'ya çevirmesi sırasında yok olup gitti :( Sonra da dedi ki bilmiş Erdim 'Başbakanla ilgili kısımlar çok sertti. Uçup gitmesi inan iyi oldu teyze!' dedi :D

Nefise'm; bilirsin senden nefret ediyorum ben :D Yazma zaten sen. Öyle güzel güzel şeyleri yap, sok gözüme gözüme. Ben de boş bulunup greyim depresyona, üstüne kalayım depresyonda ve çıkamayım. Ayıp oluyor ama Nefisanım! yazma sen, basma fotoğraf filan :D
Sorun yoktur umarım ve yine umarım ki blog yasaklarından dolayı bir geçici soğumadır seninki. Sen bakma benim senden nefret etmeme de lütfen ısınma turlarına başla ve yeniden dal aleme. İyi dileklerin için Defdef ve ben teşekkür ediyoruz..

asortik'im; acil şifa dileklerin acilen işleme kondu :) Defdef ve ben çok teşekkür ediyoruz.
Ah ah ben ne büyük diller dökmüşüm. Üç kardeş kuzenlerim ayrı illerde yaşar ve anca bayramlarda bir araya gelebilirlerdi. Derdim ki 'nasıl dayanabiliyorlar uzaklara?' Ben Kocaeli'nden Fethiye'ye döndüğümde Defdef ve Erdim özlemi çekiyorum. Kocaeli'ne geldiğimde Hakan özlemi. Ankara'ya gidemediğimde kardeş Dolunay ve gelin Pelin özlemi.
Bizim ailenin acilen bir araya (mümkünse Fethiye tabii ki) gelmesi iyi olacak gibi görünüyor.
Özlediklerime kavuşma hayali midir nedir, artık yolculuklar sıkmıyor beni.

Defdef meyva soyayım mı? (okuduğunu biliyorum :D )


17 Mayıs 2011 Salı

BAŞLIK DÜŞÜNÜRKEN DEFDEF ÇAĞIRDI :)

Özledim yazmayı. Yazıp yazıp silmemeyi. Noktasızca noktalı virgülle (;) süren cümlelerimi bile özletti bana zaman..

ÖZLEDİM ARKADAŞLARIMI..
Yorgunum. İki ay içinde üç iklim değiştirip 3000 km. yol yapan bedenim dinlenmeyi özledi.

Fethiye-İzmir,
İzmir-Ankara,
Ankara-Fethiye,
Fethiye-Ankara,

Defdef'in önemsiz olması için bütün kalbimizle dua ettiğimiz bir sağlık sorununun nihai çözümü için böbreğinden alınacak parça operesi sırasında yanında olmak EN BÜYÜK İSTEĞİM; üç gün önce de Fethiye-Kocaeli hattı. Hakan bilmem kaç km. ardımda kaldı :( Her gittiğim yerde bir yanım eksik. Bir yanım özlem :(

Bazı sabahlar, uykudan bunalmış göz kapaklarımı 'acaba birazdan nerede açacağım' diye düşünmeden edemiyorum.

Yollar, koltukların arkasına monteli küçük ekranlardan izlediğim romantik komedi filmlerle daha çabuk bitiyor sanki. Mola anonsuyla uyandığımda aslında uyuduğumu hissettiğim yollar. Bir şehirdeki sevdiklerimden uzaklaştırırken beni başka bir şehirdeki sevdiklerime kavuşturan uzun gece yolları.

Kısıtlı molalara alışan idrar yollarımla sabahladığım gece yolları :)
Bana idrar yollarımı eğittiren gece yolları :)

Erdim'im ve sınıf arkadaşlarının yıl sonu gösterine de yetiştidim kendimi. Güzeldi, bütün çocuklar çok bşarılıydı. Sadece Erdim'le değil bütün çocuklarla çok gurur duyduk ama bir Ziya vardı ki bütün bir salonu gülmekten telef etti :) Ziya'nın yolu belli. Sahne işini sevdiğini anlamak hiç e zor değil. Onun çok başarılı olmasını diliyorum çünkü Ziya bunu hak ediyor. Oyunun bir yerinde bizim anlamadığımız bir hatası için bile oyunun sonunda çıkıp izleyiciden yaşlı gözlerle yüzü yerde, üzüntüsünden izleyicinin yüzüne bakmadan özür dileyen profesyonel bir minik o :)




Kötü kral Erdim ve tebaası; böyle tebaya can kurban..



Sonra da efe oldu :)

Erdim kötü kralı oynadı. Savaş ve strateji oyunlarına meraklı Erdim'in tebaasına en son sözünün 'kaçın, kurtarın canınızı' yerine 'hücum' olmasından son ana kadar çok korktuk ama neyse ki aklı selim Erdim bizi şaşırtmayı başarıp repliğine uyum gösterdi.

Defdef bir süredir nedeni bir türlü anlaşılamayan bir sorunla mücadele ediyor. Böbreklerinde protein kaçağı var :( Sorunun SLE ya da AS kaynaklı olup olmadığını henüz bilmiyoruz :( 1 haziranda parçanın alınmasını, sonrasında sonucun patolojiden gelmesini beklemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok şimdilik. Biz de hayatı zehire bulamadan bu süreci atlatmaya çalışıyoruz. Defdef'in yeni bir adı var artık. Biz onu kısaca protein kaçakçısı diye çağırıyoruz artık :) Her şeyin yoluna girmesi için bütün dualarım..

Yazabilirsem bir dahaki yazı konuları:

1-INTERNET KORUMASI; BEYİNLERE PREZERVATİF!
2-EV SAHİBİME SAVAŞ AÇTIM; EL Mİ; BEN Mİ YAMAN??
3-MASMAVİ GÖZLERİ GÖRMEYEN (?) OSMAN AMCA :)
4-15 MAÇLIK BİR TURNUVADA STREETBALL HAKEMLİĞİ YAPACAĞIM. Heyecanlıyım.

Sabah 6.00
Körfez'e çok yaklaşmışken


SİZİ SEVİYORUM AMA MECBUREN GİDİYORUM :(

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails