Gözünaydın Türkiye.
Size bir iy,i bir kötü haberim var. İlk önce iyiden mi başlasam yoksa önce kötüyü duyurup iyi haber duymanın mutluluğunu sonraya mı bıraksam? Ben bildiğimi okuyup önce iyi haberi vereyim:
Türkiye için iyi haber şudur: deprem için ödediğimiz özel iletişim vs. vergilerinin akibeti belli oldu sonunda!
Kötü haberse toplanan, kesilen bu vergilerle dabıl yol ve okul yapıldığı. Kel başa şimşir tarak sözünü çat diye yapıştırmaz mıyım ben şimdi? Dalga mı geçiyorsun sen benimle? Marmara depreminden sonra sadece iki yıllığına kesilmeye başlanan ama hala ödüyor olduğumuz vergiler yeni yapıldığı halde patlayıp çatladığı için bilmem kaçıncı kilometresinde çalışma olması nedeniyle tek şeride düşürülen dandik yollara yedirilmiş bizim DASK vergileri!! Ha bir de hızlı trenlerimiz var. Hızlı trenlerle hızlı hızlı gider geliriz artık. Van münit marka oldu. Van münit diye hayt huyt edilen adamların ettikleri yardım teklifi olunan başarısızlık akabinde kabul edildi. Tornistan çark!
Eğitim şart, evet deprem konusunda eğitim şart. Öğretim görebilmek içinse DASK'larla açılan okullara depremde hayatını yitirmemiş ve atanmayı başarabilmiş öğretmen lazım, yaşayan Yunus'lar, Serhat'lar lazım. Hem ben çok uzun zamandır hayırseverlerin yaptırdıkları okulları biliyorum açılan. Abicim okul yaptırsan, başka bir nedenle topladığın vergiyi eğitim için kullansan ne olacak? Hala öğretmen açığı var, hala atanamayan öğretmen var. Bir kişi perhizdeyken lahana turşusu yememeli!
Dokuz kusurlu hareketten bin tanesi..
Dün akşam ortak yayın yapan bir kaç özel kanalda tanık olduğumuz üzere deprem bölgesine ulaştırılmak için net rakam olmamakla birlikte 68 milyon TL bağış toplandı; yanı sıra hayatı idame ettirme konusunda önem taşıyan yaşamsal malzeme. Alyansından başka verecek bir şeyi olmadığı için alyansını bağışlamak isteyen bir asker eşi, cebindeki son 10 lirasını, yetim maaşını bir seneliğine bağışlayan yüce gönüllü insanlar. Ağlayarak, hem sevinip hem üzülerek tanık olduğum sahneler. Biz bu kadar fedakarken DASK'ları seçim otobüslerinden dabıl yol yaptık diye gözümüze sokup oy toplayanları gayet saygısızca anarak izlediğim sahneler!
Bu durumda bağışları yapan bu değerli, zordaki vatan insanına sahip çıkan sevgili insanlar bağışlarının akibetini mutlaka bilmeli. Bu onların olduğu kadar bizim de hakkımız.
Ben gördüğüm manzaradan utanç duyuyorum. Başarısızlık oldu açıklamalarını kınıyorum. Deprem gerçeğinin üstünü örtenleri, sanki yokmuş gibi davrananları affetmiyorum.
Bu felakette de AKUT, Okan Bayülgen, Beyazıt Öztürk'ün sunumunu yaptığı bağış gecesine katkıda bulunan ünlüler, her derde deva mehmetciğim ve canla başla çalışan gönüllüler dışında asıl görev sahibi olan hükümeti sınıfta bıraktım. Yok yok ben onları okuldan attım! En iyisi gölge etmeseler de başka ihsan istemesek biz kendilerinden. Biz başımızın çaresine bakmayı öğrendik çünkü!
Uyumadım bu gece. Kalbimdeki acı kolumdaki acıyı döver.
Günaydın Türkiye..
Günaydın güzel ülkem..
Gözün aydın!
Not: Nur annemin yazısını mutlaka okumalısınız..
Sonuna kadar haklısın Gülen. Bu darbeleri yiye yiye oturuyoruz işte... Bir de Yılmaz Özdil' İn Depremzade Salih Efendi yazısını oku.
YanıtlaSilTeşekkürler Gülenim,
YanıtlaSilCamilere ve facebookta açılan yardım sayfalarına inen yardımların toplanmasına tabi karşı değilim, canı gönülden katıldım ama gerçekçi yollardan. Akut gibi.
Olmadık yerde toplanan ve hatta olduk yerde toplanan paraların akıbetini önümüzdeki günlerde görme imkanımız yok. Bunun bilançosunuda kimse çıkaramayacak.
Halen birileri deniz fenerine bağış yapıyorsa bu ne seni nede beni bu ülkede yaşıyanlarının üzüntüsünü yüklenmemizin anlamsızlığıdır canım.
Bırak gülüm bırak dağınık kalsın...