Nereden başlayacağımı bilmediğimdendir belki de susuşum.. Zaman akıp geçmiş ben bunun her zamankinden daha farkında değilken ancak takvime bakınca anlayabiliyorum zamanın ne kadar zamansız sinsice geçip gittiğini..
Evde sevdiğin birinin olması iyi. Evde hasta birinin olması iyi değil. Olmasaydı iyiydi ama oldu bir kere. Evlilik akdinin hastalıkta/sağlıkta sınavından da geçtik biz. Allah beterinden saklasın. Hakan çok daha iyi, ağrıları çok azaldı. Bana en büyük eziyeti ağrısı olduğunda hiç sesini çıkarmaması. O kadar üzülüyorum ki ağrısı olduğunda acısını belli etmemeye çalışmasına :( Artık eli şişmiyor. Alyansını da taktı artık.. 18 ekimde kontrolden alacağımız sonuca göre sağlık durumu hakkında net bir bilgiye sahip olacağız. Sanırım korkulacak bir şey yok, hayatını eskisi gibi sürdürebilecek çünkü herhangi bir yerde Hakan'ın köprücük kırığından söz ettiğimde o kadar çok aynı hikayeye sahip insan varlığından haberdar oldum ki motorsiklet kullanımının yoğun olduğu bir bölgede olası bir kazada köprücük kemiğinin kırılması normal bir şeymiş gibi gelmeye başladı bana.. Hakan'ın çalıştığı otel sezon sonunda kapanınca Hakan'la kısa turlarımız olacaktı, sırtımızda çantalar, bisikletle gidebileceğimiz yollar deneyecektik; günübirlik yakın çevre turları. Kırık kanat nedeniyle hiçbirini yapamayacak olmamız beni hiç üzmüyor. Onun iyi olmasını istiyorum, bu kadarla atlattığımıza seviniyorum..
Bir anektod:
Eskici: eskidjiiiii, eskiler alıyooom
Gülen: Hakan seni eskiciye vereyim mi? (köprücük kemiği kırık ya)
Hakan: Niye, leğen mi alıcan?
Çok sevdiğim Renkli Tasarımlar'ın annesi çok sevdiğim Nur annem geldi artık Fethiye'de yaşayan can dostu eski komşusunu görmek için Fethiye'ye . Sadece bir gün de bizde buluşabildik. Bu ikinci görüşmemiz,ilki yine Fethiye'de olmuştu. Zaten tanımadan sevdiklerimdendi, artık tanıyıp da sevdiklerimden Nur annem. O kadar dolu, o kadar akışkandır ki Nur annemin sohbeti. O kadar güzel anlatır, o kadar güzel anlattırır ki :) Seviyorum onu, sevgime tur bindiriyorum. Ve en güzel bir şey; Nur anneme ev bakmak için ondan haber bekleyeceğim :) Belki sayesinde biraz olgunlaşırım :P Nur ablam çok şıktı, çok asil ve hoştu. Sevgi doludur O, bakışı, dokunuşu sevgi doludur Onun. Sırada canım Nalan ablam var. Nalan ablamı da transfer edeceğiz Fethiye'ye; çalışmalarımız ısrarla sürüyor :D
İki odalı bir evden üç katlı bir eve geçmenin bünyede oluşturduğu uyum sorunu, neyse ki bir süreliğine evin hem erkeği hem kadını olmak, bu sorumluluğun üzerine hala düzenlenmeyi bekleyen ama kapısını açar açmaz gördüğüm manzara karşısında arkama bile bakmadan kaçtığım bir hobi odası; ki diğer odaları düzenlemek için lazım gelen bir parça kumaş bulmak amacıyla gidip eşelenip eşelediğim haliyle bırakıp geri döndüğüm o evin en küçük odasına karşı gösterdiğim tahammülsüzlük. Bu süre içinde internet henüz keşfedilmemiş gibi yaşadım; internette at koşturmak için hem zamanım, hem enerjim yoktu. Enerji ve zaman sorunum olmasa ne olacak internet bağlantısı Hakan gibi sakin bir adamı bile delirtmeye yetti!
Pazara gitmeyi hiç sevmedim ben. Pazar işini Hakan'a yıkmıştım. Kaza eseri eğer pazara birlikte gitmişsek o domates, patates seçerken 'bak öğren' dediğinde sanki orada değilmişim, patates, soğan gibi insan gıdalarını hayatımda ilk kez görüyormuşum gibi davranırdım. Hayat ama işte.. Kırık kanat Hakan gidemediğinden beri ben gidiyorum pazara ve bu iş ilginç biçimde artık hoşuma gidiyor. Neyin nasıl alınacağını bu işi bildiğinden emin olduğum insanların neyi nasıl seçtiklerine bakarak test ederek çözdüm olayı. İlk iki pazar deneyimimi peşlerine takıldığım yaşlıca bir teyze ve amcanın onlar ne alırsa ben de aynılarını alarak gerçekleştirdim.. Oldukça başarılı bir alış veriş oldu ama biberler hala bitmedi :P
Yorgunum, dikiş işlerim vardı. Odalarım boştu ve o odaları yaşam alanları haline getirmek zorundaydım çünkü odaları boş olan bir eve kira ödüyor olmak beni ciddi anlamda rahatsız etti. Abarttım, kumaşların arasında kendimi kaybettim. Çocuk giysileri dikmek için sakladığım kumaşların çıktığım evde küflenmesi sonucu yaşadığım üzüntüyü hatırlamamaya çalışarak halihazırdaki kumaş stokunu eritip başka şeylere yer açmak için evdeki malzemelere eziyet ettim. Aynı zamanda yemek yaptım, ev toplamadım çünkü dikiş dikerken çok dağınık çalıştığımdan sanki beş çocuğun yaşadığı bir ev havasındaki ev zaten hiç toplanmamış gibi oluyor, dolayısıyla ev toplayarak fazladan enerji kaybını gerekli görmedim :P Faturalar, market alış verişi.. Hepsini ben yaptım. Sorumluluk yüklenmek sanırım başarabildiğimden çok hoşuma gitti. Yorgunum.. Sabunum nerede, şimdi elimdeydi'lerin bana kaybettirdiği zaman ve dikkat dağınıklığından bıktığım için artık ne kendimin giyebildiği ne de başkasına verilebilecek niteliği kalmamış olan bir salopetin ön kısmından mutfak önlüğü arka kısmından da dikiş malzemelerimi ceplerine koyabileceğim bir iş önlüğü diktim. Güzel oldu.. Aslında oyalanmak bir anlamda bu. Ülke gündemini izlemekten gizlenmek; evet gizlendim çünkü hiçbir şeyin yolunda gitmemesi ama gidiyor gibi gösterilmeye çalışılması ikiyüzlülüğünden nefret ediyorum!
Birbirini tekrarlayan günler yaşıyorum. Benim gibi biri için tercih edilesi bir durum değil bu. İlginç bir biçimde sıkıntısızım ama yine de. Alış veriş için çıktığımda bisikletimle ben çok eğleniyoruz. Evden her çıkışım nereye bağlandığını bilmediğim sokaklara götürüyor beni. O anlarda hissettiğim yalnızlık ve özgürlük duygusundan çok hoşlanıyorum. Kendime doğru çıktığım iki tekerlekli bir yolculuk sanırım bu. Yalnız kalma isteğim yavaş yavaş belirdiğinde bunun geçici bir his olduğundan emindim; bundan hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim.
Nalan abla sponsorluğunda ele geçen kumaşlardan kahverengi fitilli kadife olanından bir çanta diktim. Astarını, fermuarını kendim diktim. Metal aparatları eskimiş bir çantanın sapından çıkardım. Çantanın bir tarafına başka bir iş için kullanmak için kestiğim kot pantolonun cebini, diğer tarafına ince fitilli kadifeden birer cep diktim ki çift taraflı kullanılabilsin. E bu çantaya bir de sap gerekli; Hakan'ın pantolon kemerini çantaya sap yapsamolmaz mı? Yaptım. Oldu :)
Arkadaşlarımı sevip sevip gidiyorum şimdi :)
Atölyenin kedisi :) çok teşekkür ederim. Sana bildiğin konudan dolayı çok mahcubum :( Hala telafi etmeye çalışıyorum.. Sevgiler güzel kız..
Nurhan'ım; Sağ ol canım benim.. Geçmiş olsun dileğinin üzerinden neredeyse bir ay geçti ve şükürler olsun Hakan daha iyi. İnsanların başkalarına karşı bu kadar hoyrat davranması beniçok incitiyor; sadece işverenpemekçi arasındaki ilişkinin dışında arkadaşlık ilişkilerindeki kalp kırıklıkları da yaralıyor beni. Anneciğim de aynısını söylerdi 'Allah iyi insanlarla karşılaştırsın!' Yok ben kötü insanlardan bir şeyler öğrenmeyi istemiyorum :)
Zeynep'im; küsüm ben size. Hani yine gelecektiniz? Rakısı, balığı, salatası bol bir sofra daha kuracaktım size? Siz çok değerli ve özel insanlarsınız. Hala bekliyorum, bir gün burada yaşamanız dileğimle sen ve Emin öğretmenimi çok öpüyorum. Şifa dilekleri için çok teşekkür ediyorum..
Nur annem; bizi kurşun değil top mop paklar :D Geldin, tadını damağımda bırakıp gittin. Siz de gelseniz yurt etseniz şurayı kendinize çok güzel olurdu :) Kendi kolonimizi kursak? Kapımın sonuna kadar açık olduğu insan seni seviyor özlüyor ve yine bekliyorum..
Nedret ablam; yok ben top döktürcem :D En son yağan o şiddeti bol yağmurda senin paratoner misiniz be kızım lafın geldi aklıma aha dedim yıldırım bizim eve düşecek. Neyse yırttık :P Geçmiş olsun dileğin için sağ ol ablam.
Nalan ablam; biliyorsun sen nasıl işi işe tutturmaya çalıştığımı, nasıl yorulduğumu ama mutluyum; kendi işimi kendim yapabiliyorum, elim ayağım tutuyor ve Hakan'a bakabiliyorum diye.. Bu arada kilo vermişsin, 25 sene önceki gibi görünüyorsun; zaten güzeldin iyice fıstık olmuşsun :) Perdelerin kırmızı süsü kaldı bir tek :P
Kara kızımın annesi Ayşen'im; çok sağ ol canım benim. O çok ağrılı zamanları geçti neyse ki. Kontrole az bir zaman kaldı. Ben hastalıkla ilgili 'neden biz, neden ben?' diye sormayı kendimde hak görmeyenlerdenim ama insanın insana yaptığını hazmedemiyorum. Gereken yapıldı, beklemedeyiz. Alçı olsaydı cayır cayır yanardı o sıcaklarda :/ Ama arkadaş askıyla bütünleşti. Banyodan banyoya çıkarıyoruz askıyı. Askının değdiği yerler tahriş olmuş hep :( Yine de ses çıkarmıyor, acıyıor bile demiyor :( O zaman daha çok üzülüyorum :( Naz etse, eziyeti olsa bu kadar koymayacak.. Bencillik konusunda ısrarcıyım, hatalı dilekte bulundum.
Ha bir de o var, kalbimiizi kıran insanlagörüşme zorunluluğumuz olsaydı ya? Bak bu aklıma gelmemişti hiç. Yaşasın Onu bir daha görmeyeceğiz :)
Semyıl'ım; çok sağ ol. Kırık net :) Çaaat etmiş kırılırken belli. Parçalı kırık olsa en az üç ay askıda kalacaktı. Ben de inanıyorum Allah'ın sevdiği kuluna dert verdiğini, Allah'ın bir kapıyı kaparken diğerini açtığına, benim anneciğim de 'sabahın sahibi var' derdi. İçim rahat, huzur dolu. Her şey yoluna girecek ve ben buna olan inancımdan hiçbir şey yitirmedim. Duaların ve bize olan inancın içşin çok teşekkürler..
Işıl'ım; önümüzdeki maçlara bakıyoruz şimdi :P Bazı işlere kalkıştık, sonuç bekliyoruz bildiğin üzere :) Zehirlenme öncesi iyiydi de zehirlenme anı ve sonrası berbattı. Şaka bir yana madde bağımlılarının durumunu anladığımı hissettiğim vukuatım sonrasında madde bağımlısı olmadığım için dua ettim. Allah madde bağımlılarına ve ailelerine yardım etsin. Algılama yok, karar verme yetisi yok, uyuşuk bir hayat :( Görüşürüz :P
Aytacrafts'ım; ayrılık değildi aradaki zaman, sadece ihtiyacı hissedilen bir süreçti. Anladığım o ki; umarım her şey benim de onayladığım biçimdedir çünkü bana incelikli, hassas diyorsun da asıl sen çok narin, sanatçı ruhlu, ince düşünceli, değerli ve son derecede özel birisin; ben senin yanında odun kalırım :) Şu an gözlerim dolu dolu. Seni ilk gördüğümde sevmiştim. Senden tek isteğim her şeyin çok güzel olacağına olan inancını sağlam tut. Hayatla başa çıkmaya çalışmak zevkli hale gelecek bir süre sonra. Unutma sen çok özel bir değersin. Parmaklarının ucunda her şey. O ince parmakların var ya, işte o parmakların ucunda.
Elif'im; ne kusuru aşk olsun.. Bir gece interneti açabildiğim ender zamanlardan bir gecede gördüm o muhteşemi. Karınımız aç, evde ekmeği bırak kırıntısı yok. Hey Allah'ım ya deyip yapıverdim bir krep. Sevgiyle anıp seni bir güzel yedik de yedik :D Şükürler olsun en son yazdığımdan beri bir kaza bela düşmedi evimize; Allah beterinden saklasın sözü benim sloganım olmuşken. Her gecenin sabahı mutlaka var. Sabaha açılsın gözlerimiz yeter ki. Hakan'a iş düşündüğüm yok şimdilerde. O iyi olsun da gerisi inan önemsiz. Biz 'onu alamadım üzüldüm, şuraya yemeğe gidemedim dibim düştü' türünde insanlar değiliz. En güzel şeyleri de giysen de en vasat şeyleri de giysen teninin üstünü örtüyorsun çünkü. Havyar da yesen, soğan ekmek de yesen tuvalete gidiyorsun :)
Şenay ve kurbaa Doğa'm; üzülme lütfen. Geldi geçti şükürler olsun. Böyle bir şey olmasaydı iyiydi ama garip biçimde aile olmanın koşullarından birinin daha kendini onaylatmasıydı sanki bu. İyi/kötü gün, hastalıkta/sağlıkta, zenginlikte/fakirlikte, twitterda/facebookta (ay bu nerden çıktı şimdi:P) Her şey güzel olacak isyan etmeyecek kadar seviyorum ben hayatı çünkü.. Başka bir zaman ekleyecektim ama madem kara bulutlar dağılsın dedin. Ben de dağılan kara buluta nisbet gökkuşağı çizeyim mi??
Hakan'ın kemeri. Nalan abla kemeri çaya karıştıracağım karbonatla boyayabileceğimi söyledi.
Deneyeceğimdir :)
Internet bağlantısının benimle ne derdi var!!!!! Bugün bağlantı kurmayı başarabildiğimiz TTnet çalışmalar nedeniyle internet sorunu yaşadığımız bilgisini (!) verdi. Keşke Fethiye'de başka bir servis sağlayıcısı olsa :(
Blogger.com ile iletişim kurulamadı. Kaydetme ve yayınlama işlemi başarısız olabilir. Yeniden deneniyor...
ben bıktım bu iletiyi görmekten!
Bu web sayfası kullanılamıyor
DNS araması başarısız olduğundan www.blogger.com ana makinesindeki sunucu bulunamadı. DNS, web sitesinin adını İnternet adresine çeviren bir web hizmetidir. Bu hata çoğunlukla İnternet erişiminin olmamasından veya hatalı yapılandırılmış ağdan kaynaklanır. Yanıt vermeyen bir DNS sunucusu ya da Google Chrome uygulamasının ağa erişmesini önleyen bir güvenlik duvarı da bu hataya yol açabilir.
Aşağıda bazı önerileri görebilirsiniz:
Bu web sayfasını daha sonra yeniden yükle.
İnternet bağlantınızı kontrol edin. Kullanıyor olabileceğiniz tüm yönlendirici, modem veya diğer ağ cihazlarını yeniden başlatın.
DNS ayarlarınızı kontrol edin. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorsanız ağ yöneticinizle bağlantı kurun.
Şu adımları uygulayarak ağ tahminini devre dışı bırakmayı deneyin: İngiliz anahtarı menüsü > Seçenekler > Gelişmiş Seçenekler seçeneğine gidin ve "Sayfa yükleme performansını iyileştirmek için ağ eylemlerini tahmin et" öğesinin seçimini kaldırın. Bu işlem sorunu çözmezse, daha iyi bir performans için bu seçeneği tekrar belirtmenizi öneririz.
Bundan da..
Yorum yazmak için debelendiğimde;
http://www.blogger.com/comment.g?blogID=7601537636166620519&postID=5916223666351614758&isPopup=true
Bu web sayfası kullanılamıyor
www.blogger.com uzun süre yanıt vermediğinden Google Chrome, web sayfasını yükleyemedi. Web sitesi kapalı olabilir veya İnternet bağlantınızla ilgili sorun yaşıyor olabilirsiniz.
Aşağıda bazı önerileri görebilirsiniz:
Bu web sayfasını daha sonra yeniden yükle.
İnternet bağlantınızı kontrol edin. Kullanıyor olabileceğiniz tüm yönlendirici, modem veya diğer ağ cihazlarını yeniden başlatın.
Google Chrome uygulamasını güvenlik duvarınızda veya virüsten koruma yazılımınızın ayarlarında izin verilen programlara ekleyin. Uygulama zaten izin verilen programlar arasındaysa izin verilen programlar listesinden silip tekrar eklemeyi deneyin.
Proxy sunucu kullanırsanız, proxy sunucunun çalışıyor olduğundan emin olmak için proxy ayarlarınızı kontrol edin veya ağ yöneticinizle bağlantı kurun. Proxy sunucu kullanmıyor olmanız gerektiğine inanıyorsanız, proxy ayarlarınızı düzenleyin: ingiliz anahtarı menüsü > Seçenekler > Gelişmiş Seçenekler > Proxy ayarlarını değiştir... > LAN Ayarları seçeneğine gidin ve "Yerel ağınız için proxy sunucu kullan" onay kutusunu seçin.
Hata 118 (net::ERR_CONNECTION_TIMED_OUT): İşlem zaman aşımına uğradı.
bunu görmekten de!!!!
Sevgili Gülen,
YanıtlaSilÇok çok geçmiş olsun canım, birazdan diğer yazılarını da okuyacağım, merak ettim kırık ne zaman, nasıl oldu?
İkinizi de öpüyorum, sevgilerimle...
He hee bulmuşsun mülayim hasta neden sesi çıkmaz diye dertlenip durursun. Hakan kardeş tez zamanda sağlığına kavuşsun ve de o bisikletten uzak dursun. O dağınıklık birden toplanır nasılsa hobi odanı bir an önce düzenle ki güzel şeyler üret. Çantayı çok beğendim özellikle sapı çok güzel durmuş. Ben de de o palaska kemerlerden var dur bakim nerede çıksın ortaya birişe yarasın hiç olmazsa.Yılmadan her gün ara internet bağlantısı için sonunda adam gönderiyorlar. o telefondan hat aldığı alette bozuk olabiliyor. telefoncularda satılıyor önce onu bir değiştir istersen.
YanıtlaSilÇanta çok güzel olmuş Gülenim, tıpkı yaptığın diğer güzel şeyler gibi.
YanıtlaSilBenim için yazdıklarına çok teşekkür ederim, bu senin bende gördüğün sensin canımın için.
Geçirdiğimiz güzel zaman banada yetmedi inşallah birdahaki sefere doyurucu olur:)
Birlikte bir yaz geçirebilmek çok güzel olur dimi.
Bende seni seviyorum canım.
Çantanı seveyim ben seniiiin :)
YanıtlaSilNe güzel olmuş çanta tebrikler canımmm.
YanıtlaSilHakan'ın iyileşmeye başlamasına çok sevindim
Öptüm
Geçmiş olsun. Birinizden birinizin yamulmadığı bir post göremeyecek miyiz?:)) Bebek yürüteçlerinden yaptıracağım size;))
YanıtlaSilbu gece çok canım sıkılıyordu.Dost blogları dolaştım. yine geçmedi sıkıntım. Gidip yatarak kitap okuyayım diyorum. Kitabım da saklanmış ne yapsam acaba?
YanıtlaSilÇok çok geçmiş olsun Gülenim.Eşinin daha iyi olmasına sevindim.Çantan şahane olmuş,seni seviyorum sevgiler :)
YanıtlaSilayy üzüldüm ya hakan abiye insna acı çekerken gık çıkarmazmı:(( birde eskiciye vercen aşk olsun yaa:)) geçmiş olsun tekrar tekrar.gülenim sen beni aramışsın ama biz sabahladığımızdan 7 de 8 de yatıyoruz akşam 5 te kalkıyoruz uyanınca gördüm ama iş yemek derken unuttum :((
YanıtlaSil