Günlerdir bir bloğumu kapatma çılgınlığı yaşanırken olan biteni izlemek yerine farklı bir pencere açmak ihtiyacı hissettim..Susmak ve susturulmaya çalışmak, susmaya azmettirilmek hayatının kendine ait olmayan kısımlarında bile haksızlıklara hep sesini çıkarmış benim gibi insanlar için isyana teşvik edici bir durum..Hele hele susmaya inat ettiğim, konuşma ve yazmamın bana terapi olacağını bildiğim bu günlerde 'her şeye alıştıkları gibi buna da alışırlar' düşüncesini destekler nitelikteki bu zorakilikten, bu itaat emrinden, bu kaybolmuşluk hissinden hiç hoşlanmadım..
Tabiiki susmayalım, itiraz edelim, 'AB'ye gireceğiz, demokrasi demektesiniz ama çağın dışında kalmış bir yaptırımla komik duruma düşmektesiniz..Hem yasakladınız da ne oldu aha yine buradayız' diyelim.'Çok itirazım var!' diyelim.Evet susmayalım zira hepimiz konuşmak, iletmek, ifade etmek ve paylaşmak için buralardayız.
Amaaaa şunu da anlamadımki bizler sadece burada konuşabilen, ifade edebilen kişilere dönüşmüşüz de haberimiz mi yokmuş?Yeni arkadaşlarımızı blog dünyasının içinden mi seçmeye başlamışız?Sabah kahvelerimizi karşı komşunun balkonu yerine bilgisayarlarımızın başında mı içiyoruz?Bazı nedenlerden dolayı çok dışarı çıkmayan biri olarak çıktığımda da insanlara laf atıp tanışma, konuşma olasılıkları yaratmaya çalıştığımda bunun için mi 'aa deli mi ne?' bakış ve tavırlarına maruz kalıyorum.Yaşam alanlarımızı bilgisayarla iletişim kurabilmek ve ifade edebilmek konusunda sınırlandırıldığının farkında olabilmek için bundan daha iyi bir tüyo verebilirler miydi bize?Blogların kapatılmasının bizlere düşündürmesi gereken asıl konunun bu olması gerektiğini düşünmeye başladığımı kesinlikle söylemeliyim..Elektronik bir araçla aslında oynanan oyunun ismi ne?Kendine ve gerçeklikte ulaşma olasılıklarının pek de yüksek olmadığı sanal bir alemin küçük bir parçası olmak mı?Onbir senedir pc kullanıcısı , blog dünyasının şu dört aylık yeni bir neferi olarak güzel, tatminkar, onore edici arkadaşlıklara ilk adımı attığımı asla gözardı etmeden soruyorum bu soruyu..Nereye gidiyoruz??
Bilun sayesinde sağlık sıkıntısını bildiğimiz Anıl için bloğumu kapatma! tadında oralara buralara dilekçe, posta kampanyaları neden düzenlemedik?Düzenlendi de benim mi haberim olmadı?İlik testi için 25 kişi çok dedik; blog dünyasında bir dolu insanken yaşamsal sıvı olan kan için neden bir araya gelemedik?Neden Sağlık Bakanlığına 'Kardeşim n'apıyosunuz siz; bu 25 kişi çok!Bunun önlemini al, gereğini yap, hadi bakiim' diyemedik?İnternet büyülü bir dünya, blog ve bloglar arası iletişime sözüm yok.Şu kısacık blog hayatım sırasında, şu can üzüntüm, burun direği sızım sırasında ben bile ne kadar ihtiyaç duydum bloğa, anlıyorum ama lütfen elimizi arka bahçedeki taşların altına da sokalım.Yasal bir kararla yasal olmayan birşeyi yaptıranların ayıbı, yasaklanmanın zihnimde yarattığı utanmışlık duygusuna inat hayatın her alanındaki sorunlara, haksızlıklara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum sizi.Buyrun şöyle alalım..
Not:Yaşları bana yakın olanlar mutlaka hatırlayacaklardır; internet vs yokken asitli bir içeceğe yapılan zam İzmir halkı tarafından bir günlük boykot suretiyle veto edilince zam kararı geri çekilmişti.Öylesine yazayım dedimdi..
bloguma yazı yazamıyorum ama yorum yazabildim.
YanıtlaSilgülen bu hafta da umayın dişi prb.çıkardı yarın biterse cum.tesi döneceğiz. ara beni