Kaldığım yerden devam edebilir miyim?
Bu burun sızısı geçer mi; ne zaman?
Hayatımın alt üst olduğu düştüğüm bu yerden kalkabilir miyim?
Beni ayağa kaldıran şey ne olabilir; bu güçte bir şey var mıdır?
Yavaştan ve enerjisizce topluyorum eşyalarımı.Her dokunduğum parçaya Onun da eli değmişti.Bu duyguyla başedebilmek için sarf ediyorum bütün enerjimi, o yüzden bu kadar yavaş ilerliyor zaman..Zaman geçsin diye bekliyorum, sadece zaman geçsin.İstediğim tek şey zamanın ben bu kadar durağan ve yavaşken hızla ilerleyip geçip gitmesi.Zaman ve içindeki her şeyin geçip gitmesine izleyici olarak kalmak istiyorum kaygısızca; sanki bana ait değilmiş ya da aitmiş de ani bir kararla, o sahiplenmişlik duygusundan hiç rahatsız olmadan hemen o an vazgeçivermişim gibi..
Acı çekiyorum, isyansızlığı tarifsiz bir acı çekiyorum..Rüyamı aydınlattığından beri 'huzur' dolu bir bekleyiş içinde olsam da o acıyı çok çekiyorum..Huzur dolu bekleyişim midir acıya teslimiyet duygumun nedeni..
İki gün sonra gidiyorum bu evden..Evim bile demek gelmiyor içimden.Çok sevdiğim yaşadığım bu yer artık benim için sadece 'bu ev'..Acımı da götürür müyüm, yoksa hiç olmamış gibi üstünü asla açmamak üzere örtüp Onsuz çekirdek ailemin sorumluluklarını yerine getirmek için başım dik mi dururum?
Mutsuzum.
Özlüyorum ve göremiyorum..
Canım,
YanıtlaSilHoşgeldin,
senin önce yazdığın yazıyı anca cuma akşamı gördüm ve girip yorum yazma imkanım olmadı, çünkü cezalıydık. Şimdi kaçak çalışıyoruz.
geri döndüğüne çok sevindim, şimdilik dışarı çıkıyorum geri dönünce uzun uzun yazıcam.
Seni çok seviyorum bunu unutma
Sevgili Yaşamın Kıyısnda;
YanıtlaSilKavuştuk sonunda :)
Hayatın kaldığı yerden devam ettiği bu günlerde sizin de dediğiniz gibi yazmak iyi geliyor insana çünkü insanın kendiyle konuşmasıymış acıları katlayarak çoğaltan.Parmak uçlarımın dolaştığı bu harfler topluluğu sayesinde duygularım önce sözcüklere sonrasında cümlelerde buluyor yerlerini.
Dışarı çık ve gel.Sonra da konuşalım.Öyle şeyler anlatacağımki, inanılması güç şeyler oluyor buralarda ama aramızda kalacak.
Ben de sizi ve can parçalarını seviyorum.
Başta sona okudum ama bir kaç defa. Her okuduğumda başka bir cümlede takıldım. Genel olarak anladığım ne biliyor musun Alblacım? Aynı ya da benzer acıyı yaşamamış olsam da, böyle bir acı karşısında ben de böyle davranırdım. Bazı insalar dışarıdan da güçlü görünür. İçinde olup biter herşey. Biz öyle değiliz. İçten dıştan yıkılıyoruz ama zaman dik durma zamanı. Onsuz çekirdek ailenin sorumluluklarını yerine getirme zamanı. Çünkü onların çekip çevirecek birine ihtiyaçları var. Özellikle babacığının. O en yalnız kalanınız. İlgiye en çok ihtiyacı olanınız. Babalar kız çocuklarına göre hep güçlüdür, hep koruyan, kollayandır ama kendi babamı düşünüyorum da benim babam çocuk gibidir. Kırıldığında küser, üzüldüğünde ağlar. Umarım en kısa zaman da düzene girer herşey. Bu süreç yeni bir evde daha kolay olacak eminim. Bir de hiç olmamamış gibi üstünü asla açmamak üzere demişsin ya bu mümkün değil be ablam. Zaman geçse de, düzen kurulsa acı aynı acı olarak kalacak bence ama sen bu acıya karşı direnç kazanacaksın. O'nu mutlulukla anacaksınız zamanla. O sadece şekil olarak yanınızda değil, aslında her yerde. Hadi bakalım toparlan. Sana birşey olduğunda ailenin durumunu düşün.
YanıtlaSiln@zo; bir kaç kez okumak için zaman ayırman, her bir cümlede bir ayrıntı bulman; çok teşekkür ediyorum.Aynı ya da benzer bir acıyı yaşamamış olmana karşın öngörün beni çok şaşırttı..Analiz yeteneğin önünde saygıyla eğiliyorum.Evet güçlü olmalıyım, anlaşabildiğim, 'şefim' dediğim, her zorumda arkamda değil yanımda durup tehlike anında önüme atılan bir babaya sahip olduğum için çok şanslıyım.Şimdi 'geri dönüşüm' zamanı.Ona en güzel, ferah ve terastaki havuza bakan odayı düzenleyeceğim.Bana deseki 'ben çöplükte yaşamak istiyorum'; önceden gidip çöplüğü temizleyeceğim..Hiç bu kadar gergin olmayan, hoşgörüsü bol, kini, öfkesi hiç yok, bana hiç kıyamayan babam bugün beni telefonda bir güzel azarladı.'Haklısın şefim, nasıl da düşünemedim' dedim.Hayat arkadaşını kaybetti O.Ben de yıklırsam hiç olmaz.Neyseki çalışmıyorum, neysekipratik ve çabuk biriyim, neyseki tembel biri değilim çünkü üç erkeğin sorumluluğunu alacağım.Anneciğimin yerini dolduramam, eksikliğini hep hissedeceğiz ama bundan sonra babamı düşünüp acımı 'akıllıca' yaşamalıyım..Çok haklısın, bir de benim hastalık alevlenirse..
YanıtlaSilGülen'ciğim
YanıtlaSilçok geç biliyorum şu anda oralarda değilsindir.
mail adresimi sana göndermiştim sanırım istediğin an yaz ilk fırsatta cevap vereceğim.
nerdesin? nereye gidiyorsun?
fnaksu@gmail.com
Hala buralardayım.Uyumak ve sakinlemek için verilen ilaçları artık almamam gerekiyor ve uykunun gelip beni yatağa sürüklemesini beklemekten başka yapabileceğim bir şey yok şu anda.Geveze Kalem'le postalaşıyoruz.Siz de katılın.
YanıtlaSilNereye gidiyorum?Yüreğimin beni götürdüğü yer olan baba ocağının hala tüttüğü, babamın bir üst katta soluk alıp verdiğinden emin olacağım güvenini hissetiğim yeni bir eve taşınıyoruz..