26 Nisan 2011 Salı

KAYBETTİM DEDİĞİM KENDİMLE.. TEŞEKKÜR VE YORUM YORUMLARI

Evet, yine ben :)

Güncelleşmiş bloglar görmek, kaybolmadan yine bir arada olmak hissi, ne yazmış acaba bugün dostlar heyecanıyla internete dalmak eskisinden daha güzel.
Bu kimsenin anlamadığı asla demokratik olmayan tutumu, aslında üstü örtüsüzce 'sus, otur, konuşma, yalnız kal' temalı yasağın neyse ki üstü örtüldü. Her an basılmamış yazılarımızın suçlusu ilan edilebiliriz; aklımızdan bile geçse sakıncalı düşünceler alınıp götürülebiliriz, her birimizi kendi içselliğinde benliklerimizi 'biz' yapan özgürlüklerimizden vazgeçmeye zorlanabiliriz. İşte DEMOKRASİ böyle bir şey!

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın adını Çocuk Festivali, Çocuk Oyunları yapan zihniyet de bu demokratik anlayışın ürünü. Çocuk bayramının adının altında aslında nasıl bir acı, yoksunluk ve hüzün gizlidir. O hüzün, acı ve yoksunluğu festival ve oyun sözcükleriyle yok edebileceğinizi, anlamsızlaştıracağınızı mı düşündünüz? Babasını savaşta kaybetmiş çocuklara armağandır o bayram. Ulusal bayramdır; festival ya da oyun değildir. Siz oyununuzu arka bahçenizde oynayın.. BEN GECİKMELİ DE OLSA ÇOCUKLARIMIZIN 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMLARINI KUTLUYORUM; ÇOCUK FESTİVAL YA DA OYUNLARINI DEĞİL!

Bugün bana bir büro emanet edildi; sahipleri Muğla'ya gittikleri için bugünlük bürodaki işlerle ben ilgileniyorum ve ne mutlu ki internet var :) Yoksa neredeyse google bile açamayan mamüllükten emekliye aday yaşlı bilgisayarlarla kuşatılmış internet cafelere gidesim yok.
Önümüzdeki bir kaç gün içinde internet bağlantı sorunumuzu nasıl çözeceğimiz netleşeceği için bunu sorun haline getirmiyorum. Bloglara getirilen cahil yasak da ısrarcı olmamam konusunda çok büyük etkendi tabii ki..

Gün içinde ısıtan hava geceleri biraz serin olsa da beklenen baharın Fethiye'ye geldiğini müjdeleyebilirim. Bahçe duvarlarından sarkan pembe, siklamen, beyaz çiçek dalları etrafı hoş bir kokuya, renk skalasına boyuyor. Güzel kokuyor, çok güzel kokuyor. İçine çekiyorum, kesmiyor. Bir daha, bir daha çekip içime hapsediyorum kokuları..

Evimden memnun değilim. Evin bir odası küflendi! Hayır, nem değil. Küf bu! Onarılmaya onarılmaya çatıda biriken yağmur suyu odanın birinde küf tuttu! Taşınmaya hazırsam da Hakan'ın iş durumundan çıkabilmesi muhtemel iyi sonuca göre taşınacağım bölgeyi belirlemek ve Fethiye'nin ev tutma mevsimi olan kasım-aralık aylarını beklemek üzere şimdilik sesim çıkmıyor. Bugünlerde pek bir munisim :) Sahip olduklarıma karşı daha hoşgörülü, daha olumlu.. Lazım değil İzmir çıkarması neye nasıl sahip çıkmam konusunda öyle şeyler öğretti ki bana. Gereksiz şeyler kapımın dışında artık. Artı; ev konusunda çeşitliliğin arz ettiği kasım-aralık aylarında evi boşaltarak ev sahibimi de kiracı bulma konusunda sıkıntıya sokmak istiyorum :D Hatta senesi dolduğunda 'artış' için kapımı çalsa da ben onu çorba kepçesiyle kovalasam da ev sahiplerine ibret olsa gibi fanteziler de kurmuyor değilim; çekiç ağır olur :P

Dikiş kursunu bıraktıktan ve farazi olarak Nalan ablanın küçücük gazete parçalarıyla gösterdiği dikiş tekniklerinden sonra yoluma daha başka bir gözle devam ediyorum. Buradaki bir giyim mağazasından düğün için kendime diktiğim gece çantası için sipariş aldım. Bir iki tane yaptıktan sonra sıkılmam umarım.. Ölçü yok, teknik yok, çizim yok, model yok :D Tamamen doğaçlama; 'bundan bir tane daha' derlerse işte o durumda söyleyebileceğim tek şey 'sıkılırım ben, kusura bakmayın, tek çalışıyorum' :D

Ali abimiz bizdeydi hafta sonu. Artık geleneksel halini almış makarnamızı yedik. Çok eğlendik, çok güldük. Espri anlayışımız aynı Ali abimle zaman nasıl geçiyor, O giderken nasıl üzülüyorum :( O benim gerçek abim olsaydı keşke.. Anlayamadığım bir durum var ama Ali abim bana 'kızım' diyor, ben ona 'abi' :)
Saatlerce, abartı değil saatlerce kırtasiye gezdik yine :) Ali abim kendine ait ANİKİ markasıyla çok kaliteli yapraklı el yapımı defterler üretiyor. Hakan ve bana da armağan ettiği el emeği, sabır, disiplin ve zevk işi bu güzel deftere 'yazmaya nasıl kıyarım ben' dediğimde Ali abim 'yaz, yeter ki yaz' dedi. Başladım yazmaya, notlar almaya ama onunki kadar düzgün yazamıyorum. İleri derecede astigmat sorunumdan dolayı satırlarım bir süre sonra gökyüzüne ulaşmaya çalışan uçurtma ipi gibi yukarı kayıyor; tersine yer çekim kanunu gibi :)

Pazar günü, yani işçi ve emekçi bayramında Hakan işe başlıyor. İlk iş gününde herhangi bir eyleme katılmaması aile çıkarlarımıza çok uygun :) Onun yerine gerekeni ben yaparım :)

VE BİR KAÇ FOTOĞRAF DAHA..

Gelin arabasında gelinlik ve damatlıkla fotoğrafları eksik kalınca ben çektim :)

Ama bir eksik var sanırım?

Hani nerede bu arkadaşların gelinlik ve damatlığı?
n@zo'm; içten dileklerin, sözlerin onlardan önce beni mutlu etti. Çok teşekkür ediyorum.
Evlilik zor karar. Yerine düşersen peri masalı yaşarsın, aksi halde cehennem azabı. Bütün evliler mutlu olsun, evlenecek olanlar mutlu olsun..

Nur annem; çok teşekkür ederim. Bu yol uzun bir yol. Her şey mümkün. Sorun bile olsa güzellikle, saygı ve sevgiyle çözsünler. Bu birbirine sıkıca bağlanmanın en güzel yolu. Yastıkları eskisin evlilerin sevgisi eskimesin..

Aysema öğretmenim; çok teşekkür ederim. Sizin evlilik senenize ulaştıklarında sizler gibi görmek isterim onları ve bütün evlileri.. Güzel dilekler yerini bulsun.
Gelin Pelin neyse ki dirayetli çıktı :) Şimdi çok iyi..

Peri'm; çok sağol canım benim. Erdim'in Dolunay'la olan diyaloğundan örnekle 'bir ömür boyu mutluluklar' dileğine bir gönderme yapmanın tam sırası.
Erdim düğünden bir kaç gün sonra dayısı Dolunay'ı arar.
Erdim: Dayım rahatsız etmek istemedim ama nasılsın?
Dolunay: İyiyim. Sen nasılsın?
E: İyiyim. Mutlu musun? Sorun var mı?
D: Sorun yok. Mutluyum.
E: Peki kız mutlu mu?
:)))))))))))
Erdim telefonumun tarihini 2098 yılına ayarladığı ve ben bunu çok sonra fark ettiğim ve içinde bulunduğumuz kaos ortamı nedeniyle gelen aramaları atlamış olabilirim. En kısa zaman ki o da bugün sesimi duyacaksın telefonda :D Yazmayı alışkanlık haline getirmiş insanblar için kafasının içine yazmak ne acı bir durum.. Bu nedenledir ki yazmak için bulduğum fırsatları değerlendireceğim :)

Burcu'm; çok teşekkür ediyorum. Bir yastıkta kocasınlar deyimi o kadar güzel bir gelenekten çıkmış ki.. Uzun yastıklar varmış önceden. Aynı yastığa baş koymak artık ne mümkün :( Yastıklar da kişiselleşti. Bireysel yastık kullanıyoruz şimdilerde.. Bu deyimin içerdiği güzel mesaj için teşekkürler..

Sibel'im; evet evlendi. İzmir'den beni 'gel kafanı dinle' diye Ankara'ya çağırdığında meğerse nikah planına çağırıyormuş :/ Aileden sadece ben ve mecburen :P Dolunay'ın bulunduğu şahitler dahil hepi topu dört kişinin bulunduğu karlı bir Ankara nikahıydı; içim kırık, kimsesizmiş gibi hissettiğim :( Kısmet böyleymiş. Allah evlenenleri de evlenecek olanları da mutlu etsin.

Şenay'ım ve tatlı kızım kurbişim; hem tebrik hem geçmiş olsun dileği için çok sağ ol. Düğünün ertesi günü anneciğimizi ziyaret için hepimizin gideceği o son durakta buluştuğumuzda gelin Pelin'i sadece çok yorgun sanmıştım. Israrla davet ettikleri evlerine kıramayıp gittiğimizde hala yoğun olarak hissettiğimiz gaz kokusundan sonra anladım Pelin'in gazdan zehirlendiğini. Sonra malum Gülen senaryoları :( Hastaneye gitme ısrarım kabul görmedi. Yoğurt takviyesi, evi havalansın diye açık bıraktıkları pencerelerin yanı sıra diğerlerini de açmak. Uyumamak koşuluyla gelin Pelin'i dinlendirmek. Neyse ki kızcağız daha ilk günden elimizde patlamadı :)

Ayşen'im, ne güzel arkadaşlıklarımız oldu değil mi, haber alamayınca merak ettiğimiz, yazılarından tanıyıp sevdiğimiz, dertlerine, sevinç ve mutluluklarına ortak olduğumuz. Zenginlikte, yoksullukta, hastalıkta, sağlıkta bloglarımız bazında hayatlarımızı birleştirdiğimiz :)
Şımartın beni :) Özledin diye şımarıp utandım :) Duygularımız karşılıklı. Ben de seni ve sana ait olan her şeyi, mücadele gücünü, güzel aileni çok seviyorum. Aileni beğenerek izliyorum. Hep öyle bir ailem olsun isterdim; büyük, komik ve bir arada :) Allah nazardan saklasın.
Blog yasaklarının üzerimdeki psikolojik etkisi kalktığı ve internet bulduğum an yazmayı sürdüreceğim :) iltifatların için ayrıca teşekkür ediyorum..

Nilgün'üm; çok sağ ol. Evlilik değişik bir durum. Umarım her evli insan kendi özgürlüğünü, karakterini birlikte olduğu insana zarar vermeden, onun özgürlük ve kişilik haklarını ezip geçmeden yaşamaya devam eder. İdeal evlilik de budur bence..

3prensesim; :)))) tazecik görümceler :D Ve aynısından iki tane :D ; ikiz görümceler. Ay ne felaket :P Ay çok korktum hihihihihi. Allah nazardan saklasın, ilk günlerde birbirlerini hiç tanımayan insanların tanışma evresindeki durumların dışında her şey yolunda gidiyor. Taraf olmam, olmam gerekirse de kadına pozitif ayrımcılık yapıp hemcinsimin yanındayım :D Güzel dileklerin için çok sağ ol..

cansu'm; evliliği daha yeni yeni kavramış biri olarak güzel dileklerin için çok teşekkür ediyorum. Umarım hayırlı ve uğurlu olur, her günleri evliliklerinin ilk gün heyecanı içinde geçer.. Ve düğünde sen de yanımdaydın.. Elin hep omuzumdaydı. O jestin için yine teşekkürler canım benim..

O elimin masanın üstünde işi ne?
Ne saçma :(

Gelin arabası çiçeğini altına bir kaseyle su koyarak sehpaya yerleştirdim.
Arabadan söktüğümüz tüllerle de sehpayı süsledim.
Fikir bana ait değil, başka yapanlar da mutlaka vardır ..



Diğer tüllerle oda kapsını süsledim. Çok özenli olamadı maalesef çünkü zamanım yoktu.
Defdef olsa çokı daha iyisini yapardı..

Erdim ve takımı :P



Bu fotoğrafa çok gülüyorum :)
Askeri adım marş hade hoba :)
Erdim'in elinde yeşil mendil :D

Evlilik öykümü anlattığım GELİNLİĞİM başlığındaki yazıma sevgili asortik

inatla değl, mutlulukla okudum, sıkılmadan. sadece eldiven düşünceniz olmasına rağmen takmayı unutmuş olmanıza ve bunu bir yıl sonra hatırlamanıza güldüm:)) hala gülüyorum.
mutluluğunuzun devamını diliyorum.
gelinliğinizi herhangi birşey talep etmeden, sadece TEGV'na bağış niteliği taşıyan ürünlerinden sahip olmaları karşılğında vereceğiniz fikri çok anlamlı.
sevgiler...

demiş..

Sevgili asortik; ah o eldivenler hala içimde.. Benim hiç gelinlik hayalim olmadı. Evlilik hikaym de gelişen bir durumun sonucuydu ama nedense eldivene takmışım deme :) Ama inat bu değil mi, ne yapıp edip ben o eldivenleri giymez miyim :) Güzel ve içten dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum. Hepimiz için ben de mutluluk diliyorum.
TÜRKAN DİZİSİNİN YAYINDAN ÖYKÜ BİTMEDEN APAR TOPAR KALDIRILMASINA BAKILIRSA TÜRK EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI'NA YAPILACAK BAĞIŞLARA HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR.
Duyarlı yorumunuzdan dolayı size çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler..

Not: Bloglarını okuyamadığım arkadaşlarımdan özür diliyorum. Kısıtlamasız internet bağlantılı günler dileyin bana.
Sevip öpüp kucaklıyorum 'arkadaş'larımı..

16 Nisan 2011 Cumartesi


Düğün bitti, güzel oldu, çok güzel oldu :)
Annemsizdik, kırıktım, bu bizim mutlu günümüzdü.
İçim rahat terk ediyorum bu kez Ankara'yı; kardeşim yalnız değil. Onun bir hayat eşi var artık :)
Ha bir de kızımızı geldiği gün doğalgazdan zehirlemeseydik daha iyi olacaktı:/
Cehenneme hoş geldin Pelin :P
21.30da Fethiye'ye doğru yola çıkıyoruz.
Fotoğrafların gerisiyle görüşürüz :)



14 Nisan 2011 Perşembe

BİR MAKYAJ DENEMESİ ve BİR SİTE

Hızlı bir yazı olacak bu. Gözüme gözüme batan bir çok yorucu iş koşturmacası arasında hazır bloğu açabilmişken (!) iki satır yazayım istedim.
Kardeşim, eşi ve ben mutluluk dileyen, evliliğini kutlayan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyoruz. Aynı dilekleri biz de sizin için diliyoruz.
Bu işler zor işler. Yorucu, stresli, hata affetmeyen.. Başaracağız ama :)

Düğün için kıyafetim hazır ama makyaj konusunda çok çekingenim. Gözüme ne kalem sokturabiliyorum :D ne kirpiklerime rimel sürülürken hareketsiz kalmayı becerebiliyorum.
Bunu en iyi İzmir MAC makyörlerinden aynı zamanda cankuşum olan Selim Güleç bilir :D

Selim: Aç gözünü
Gülen: Açmam
Selim: Neden?
Gülen: Kalem sokacaksın!
Selim: Allah'ım Allah'ım ölmek istiyorum.

Çok kısıtlı malzeme ve kötü bir ışıkla gece yapılmış bir makyaj denemesi ile işte size Gülen:



VE BİR SİTE;
Internetten nadiren alış veriş yapan biri olsam da konuya çok da uzak değilim. İndirimleri severim :) Almak istediğim bir materyalin indirime girmesini bekleyebilirim. Israr etmem, tutturmam. O süreç içinde unuttuğum bile olur almak istediğim şeyi; biz buna halk arasında gönül geçmesi diyoruz :) İndirim haberlerinin hepsine aynı anda ulaşabileceğimiz bir site var şimdilerde. İndirimlr'in şehir fırsatlarını yakalamak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. İyi bir fırsat iyi bir alış veriştir :)


İndirimlr.com kendini böyle ifade ediyor.
İndirimlr, bir bakışta tüm frsatlar
Türkiye'nin bütün toplu satn alma sitelerinin günlük frsatlarını ve kapmpanyalarını tek bir yerde
toplayan platorm.
Berlin, 31 Mart 2001 (indirimlr.com).- İndirimlr, Groupon, grupfoni ve grupanya gibi sayıları sürekli artan „grup satn alma“ modellerini ve bu sitelerin günlük tekliferini tek bir sayfada toplayan bir frsat sitesidir. Sitede aynı zamanda özel alışveriş siteleri ile ilgili ayrıntlı bilgi ve değerlendirmelerde yer alıyor.
2008 yılından beri, özellikle sosyal paylaşım ağlarının gelişimiyle birlikte güç kazanan „grup satn
alma modeli“ şehir frsat siteleri ile ülkemizin de online alışveriş piyasasına yepyeni bir soluk
getrdi. Prensip çok basit: firmalar, restoranlar, oteller, güzellik salonları vs. belli sayıda müşteriyi
garantilemek için fyatlarında indirim yaparak kısa süreli kampanyalar sunarlar. 'Birlikten güç doğar mantığıyla' çalışan bu sitelerin her birinde, her gün 1-4 gün arasında geçerli olan farklı fırsatlar, kampanyalar sunuluyor. Bu %80'e varan indirimlerle bir gezi, bir restoran ziyaret ve ya bir mağaza için alışveriş çeki olabiliyor. Bu fırsatların gerçekleşmesi için belli sayıda kişinin bu fırsat satın alması gerekiyor; en az katılımcı sayısı sağlandığında frsat aktif hale geliyor ve satn alan kişilere indirim kuponları veya kodları email/ sms yoluyla iletliyor.
Türkiye'de de birçok ülkede olduğu gibi 'grup satn alma' sitelerinin sayısı neredeyese her geçen
gün artyor. Bu siteler her gün birbirinden cazip frsatlar, kampanyalar sunuyorlar. Şehir frsat
sitelerinin günlük frsatlarını izlemek artk giderek zorlaşıyor. Tek tek bütün bu siteleri dolaşmak ve yüzlerce fırsat arasında arama yapmak oldukça zahmetli bir iş, hem günümüzde kimin o kadar vakti var ki? Tam bu noktada, tüm kampanyaları tek bir sistemde sunmak için indirimlr.com devreye giriyor. Kampanya sitelerinin gün be gün değişen fırsatlarının anında eklendiği sitede şehre, kategoriye ve bütçeye göre arama ve fırsatlar arasında kıyaslama yapmak mümkün.
İndirimlr, aynı zamanda facebook, twiter ve blog sayfaları üzerinden kullanıcılarıyla iletişim
sağlamak ve bir topluluk kurmayı da amaçlamaktadır.

İndirimlr Hakkında:
İndirimlr, Berlin'de yeni kurulmuş uluslararası faaliyete bir şirkettir. Uluslarası internet
projelerinde çalışan iki üniversite öğrencisi tarafndan kurulmuştur. Türkiye'nin dışında
İspanya, Brezilya, Meksika, Çin, Arjantin gibi birçok ülkede faaliyet göstermektedir.

İletişim:
Gülüstan Türk
gulustan@indirimlr.com
htp://www.indirimlr.com/bize-ulasin

10 Nisan 2011 Pazar

BİR AYDA BU İKİNCİ.. VE GÜZEL BİR HABER :)

Son yazabildiğimde bir köydeydim.
Bu süre içinde dudak uçuklatan (gerçekten uçuk çıkardım) sıkıntılarımdan aldığım dersler, çektiğim acılar için hayata teşekkür ettim.
Gülen üstü çabalarım sonucu raydan çıkanlar terk ettikleri yere geri dönmek üzereler.
Yoruldum ama :(
İlk Ankara yolculuğum sırasında birer gece evlerinde kaldığım canım arkadaşlarım Nalan ablam, Çınar'ım ve acemi hobicime verdikleri destek, çığrından çıkmış bana gösterdikleri sabır için o kadar çok teşekkür ediyorum ki..

O güzel köy maceramın ardından döndüğüm Fethiye'den sonra bugün yine Ankara'dayım.
Dün gece Tefenni civarlarında taşlanan (!) bir otobüs yolculuğundan sonra baba kız Ankara'da kardeşimin evindeyiz. Kaptanımız o kadar kızdı ki koca otobüse U çektirip taşçıları bulmak için 200 metre yol kat etti!

Gelelim iyi habere; görümce oluyorum :)
Kardeşim cuma günü çok cici, uyumlu, narin, bıldırcın gibi, akça pakça bir kızla evleniyor :)
Aslında bu hikaye de aile kaosumuza kara leke sürmeyecek nitelikte :)
Geriye sarılmış film gibi bizim işler :)
Şimdi bu arkadaşların nikahları geçen seferki Ankara yolculuğum sırasında zaten kıyılmıştı :)
Biz salı günü kızımızı istemeye gideceğiz, iyi mi :)
En azından 'ay kızı vermezlerse :P' stresimiz yok yani; her şey için artık çok geç :D
Cuma akşamı da düğünümüz var. Annemsizim, bir yanım ezik ama mutluluk hissime yenik düşüyorum :( Çok üzülüyorum, çok özlüyorum :( Hele böyle özel, güzel günler eziyet bana :(

Söz verdim kendime, bana yapılmasından hoşlanmadığım hiçbir şeyi kardeşimin hayat eşine, yol arkadaşına yapmayacağım.
'sen bizim kızımızsın' cümlesinin hakkını vereceğim.. Sözümden dönersem siz de taşlayın beni!

Hakan Fethiye'de kaldı. Düğüne katılmak için cuma sabahı Ankara'da olacak. Sedef'ler perşembe akşamından gelebilecekler :) Erdim'e acayip parlak gri bir takım elbise aldım ama çok acayip. Siyah gömlek ve havalı kravatını da dedesi tamamladı :) Bi' kombin yaparız artık :P
Cumartesi Fethiye'ye döneceğiz çünkü döner dönmez Hakan işe başlayacak :)
Yerlerde sürüm sürüm süründükten sonra birden gökyüzüne fırlar mı insan?
Çok heyecanlıyım çok.
Umut doluyum.

Düğün için klaç mıdır nedir :P bir el çantası diktim; fena olmadı. Aslında biçki dikiş kursunu bıraktıktan sonra yine kalıpsız, modelsiz yine makinesiz bir çok şey diktim. (Fotoğraflar sonra) Ben bu biçki dikiş işini kursta kıvıramadım :( Bireysel, deneysel bir yolun bana daha uygun olduğuna el yordamıyla karar verdim, aslında bu bir karar değil; geldiğim noktada elimdeki sonuç bu. İşte bu yüzden Hakan bana 'deneysel terzi' diyor :) Amaçsızca çıktığım bu yolda disiplinsizce ilerlemek çok heyecan verici :)
Fethiye'de internetimiz yok artık. Bu nedenle ne bloğa yazabiliyorum, ne blog gezebiliyorum. Blogger yasağı hakkında fikrim bile yok son günlerde:( Güzel ilerlemesini umduğumuz, olumlu beklentiler içinde olduğumuz bir takım gelişmeler sonucu internet bağlantısı ile ilgili alternatifleri değerlendirip son kararımızı vereceğiz.


Fotoğraflarını ben ekledim..

Arkadaşlarımı seviyorum..Sevincimi de mutluluğumu da, umut ve umutsuzluğumu da paylaştığım arkadaşlarımı çok seviyorum.
Görüşürüz :)

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails