28 Aralık 2012 Cuma

KOMŞU KARŞILAMA, ASKER UĞURLAMA; sitemizin hikayesi

Fethiye'ye tatil için gelip onbeşinci günün sonunda yerleşmeye karar verince şimdi oturduğum siteye de bakmıştık ev arama çalışmaları sırasında ama ben merkezin cazibesine kapılmış ille de merkezde bir evde oturmak istiyordum. Ha bir de Ankara'da onbeş sene tripleks bir evde yaşamış olmanın bıkkınlığıyla tripleks olduğu için kiralık ev listemdeki bu evlerin karşısına kocaman bir kırmızı çarpı koymuştum.
Bir seneyi biraz geçkin oturduğum merkezdeki evden ağzımın payını alınca daha sessiz sakin, bahçesi olan bir ev ararken yolumuz yine şu an oturduğum siteye düştü ve ben ilk gördüğümde alel acele uzadığım bu evlere adeta bayıldım; aslında biraz da mecbur kaldım bu evlere bakmaya çünkü bana mutlaka 3+1 ev lazımdı ama buradaki evlerin çoğunluğu 2+1.
Eve bakmamız ve taşınmamız 24 saat bile değil. Geldim, gördüm, taşındım. Hakan çalışıyor, koca ev. Babam o sıralar Fethiye'de değil. Üç katın bütün odalarının ışıkları yanıyor. Gölgemden korkuyorum. Hiç kimseyi tanımıyorum, fazla sosyal olmama karşın komşularla tanışmak istemiyorum çünkü bilmiyorum ki ilişkiler nasıl, insanlar samimi mi? Kırar mıyım, kırılır mıyım göze alamıyorum vs vs.
 Yan komşumla birbirimize isimlerimizin sonuna hanım eklediğimiz cümleler kuruyoruz. Sizli bizliyiz. Bir sabah yan komşum bana ' Gülen hanım, öyle olmaz, kalkacaksın, kapını açacaksın. O kapı açık duracak ve kahve içmeden kendimize gelemeyeceğimiz için kahve içeceğiz. Ben böyle komşuluk isterim' dediğinde çok sevindim.
Bu arada zaman geçti, Hakan'ın köprücük kemiği kırıldı ve işten çıkarıldı. Hakan evde yatıyor. Yan komşumla sabah kahvelerimiz başladı ama diğer ablalarla aramız pek bir ılıktı çünkü bu ablalar örgütlü çalışan birer bahçe ve bitki manyakları. Sırf bana o lafları etmek için bahçe çitime kadar gelmek için de sözleşiyorlar. Ben sanki orada değilmişim gibi edilen o laflar:
Emine abla: Sevil burada otururken bu bahçe böyle miydi?
Hümeyra abla: Nar da kurumuş.
Sevil abla: Biz biber ekmiştik.
Bir gün yan komşuma dedim ki 'benim allerjim var, evde hastam var. Bir daha böyle laflar ederlerse kazma küreği vereceğim ellerine beğenmiyorlarsa kendileri yapsınlar' dedim. O oldu. Bir daha bahçe-bitki manyakları bana söz söylemediler.
Sonra ben bir hırs daldım bahçeye. Ben köy kökenli biri değilim. Bitkileri bilmem, anlamam, solucanlardan korkarım vs vs. Nasıl daldıysam bahçeye iki üç gün içinde çapalanması bitti. Yan komşumun gözetimi altında yaptım bu işi ve sorduğum sorularla ablayı canından bezdirdim. Abla bu nedir diyorum bir ot göstererek 'Gülen şaka mı yapıyorsun?' diyor, inanmıyor o otu bilmediğime; mercan köşküymüş meğerse.
Bu üstün performansım :P bahçe-bitki manyakları ablaların gözünden kaçmadı. Yavaş yavaş yanaştık birbirimize ve açıldık. Onlara bahçe-bitki manyakları ismini taktığımı söylediğimde onlar da bana bahçenin ve benim umutsuz vaka olduğunu düşündüklerini söylediler. Sonra bana ekmem için pırasa, maydonoz, nane gibi şeyler verdiler.
Geldiğimin ilk haftasında zehirlendim, aynı hafta içinde evin anahtarının henüz işten çıkarılmamış olan Hakan'da olduğunu unutup dışarı çıkınca sokakta kaldım ve yan komşumun arabasıyla anahtar almak için Hakan'ın çalıştığı yere giderken yan komşumun 'Allah'ım bana aklı başında bir komşu ver dedim gele gele sen geldin!' cümlesi üzerine 'daha ne gördün ki sen' dedim içimden :D
Sonra ne oldu? Kaynaştık, öyle kaynaştık ki.. Aramızdan biri bir yere gittiğinde mutlaka arar sorarız. Yan komşum uzun süreli memleketine gittiğinde ev ve arabasının anahtarı başka bir komşumuzdadır. Yemekler dağıtılır. Yan komşum, daha önce benim oturduğum evde oturup bu siteden ev alan abla ve ben gece işine çıkarız. Hadi işe çıkıyoruz derim; elimizde küçük el aletleri kavşaklardan mevsimine göre lale ya da ekili olan hangi çiçek varsa çalar geliriz :)
Hıdırellezde ateş organizasyonu yaptığımda katılım büyüktü. Klasik müzik festivaline vip biçiminde düzenlenmiş minibüsle gittik örneğin bütün site kadınları olarak :) Dışarıdayımdır, eve geldiğimde balkon duvarının üzerinde bir tabak görürüm, içi kek, meyve ya da yemek olan.. Güzel şeyler hissettiriyor insana böyle şeyler..
Sonra o minibüsün sahibi abimizin oğlu Kaan'ın askerlik zamanı geldi. Aile asker yemeği düzenledi. Site tam katılımla yemeği gerçekleştirdik. Kimse birbirine akraba değildi ama o akşam o evde en az kırk kişiydik. Siteye yeni taşındıkları için henüz çok yakın olamadığımız başka bir ailenin çocuğu olan Barış da askere gidecekti aynı akşam. Bir ekip gidip o aileyi de getirdi yemeğe; böylece yakınlaşmış da olduk. Asker uğurlama akşamı da babamla birlikte organize ettiğimiz ama bazı site sakinleriyle oluşturduğumu bütçeyle sürpriz davul zurna getirttik. Çok güzel oldu. Yağmur yağıyordu ve soğuktu ama insanlar o kadar mutlu oldu ki. Önce akşam 6da acemilik için Hatay'a ustalığı için de Silopi'ye gidecek olan Barış'ı, ardından gece 12de acemiliği için İzmir'e, ustalığı için Tekirdağ'a gidecek olan Kaan'ı götürdük yine aynı ekiple terminale. İkisi de çok candan, pırıl pırıl gençler. Bütün askerlerimiz ve onlar gittikleri gibi sağ salim dönsünler..
Bu sabah da 2.5 aydır memleketinde olan yan komşum ablam döndü Fethiye'ye. Gelir gelmez de siteyi yemeğe aldı; istavrit getirmişti Ordu'dan ve hemen yenmesi gerekiyordu. Güzel bir akşam yemeğiydi yine. Komşuma geldiği için ne kadar sevindiğimi göstermek istedim, onu nasıl sevdiğimi, özlediğimi bilsin diye verandasını kısıtlı malzeme ve beceriyle süslemek istedim. Hayatımda ilk kez balon şişirdim. Ben balondan çok korkarım.
Çok ahım şahım olmadı ama malzemem kısıtlıydı. Sonra yemek sırasında şöyle bir diyalog geçti ki bu yazıyı bana yazdıran bu diyalogdur:
Uğur abi: -ablamı karşılama töreni için de yapacağımdan korktuklarından babamla benim davul zurna organizasyonumuza gönderme yaparak- ya düşünsene abi sabahın köründe davul zurna, millet yataklarından fırlıyorlar ne oluyoruz diye.
Ahmet abi: neyseki kapı süsüyle atlattık :)
Yan komşum ablam: bizim mahalleye senin gibi bir deli lazımdı tam oldu.
Şimdi ben ilk gördüğümde aman ben burada yaşayamam dediğim bu sitede komşulukları çok sevdiğim için ev almak istiyorum. Ben burada mutluyum..






3 yorum:

  1. enemm o süsleri seveyim ben:)) benede ev alsana

    YanıtlaSil
  2. bu arada bütün hikayeyi bildiğimden komşuların bahçe için neler deyip nasıl tavır takıntıklarıdan vs vs o kısımları es geçtim. ama böyle içli dışlı olmanıza sevindim.askerimizde hayırlı teskerelerle dönsün.

    YanıtlaSil
  3. o balon niiçün başaşağı bakıyor canıııım.
    ben de ev istiyom.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails