13 Mart 2009 Cuma

Birikmiş bir kaç başlık: 1-evden bildiriyorum.2-Kastamonu Günleri











Yavaş yavaş dedim duramadım.Hızlı hızlı dedim yoruldum ama küçük detaylar hariç yerleşebildim sonunda.Evin işi gücüyle ilgilenirken bir de hastanesiydi, mrdı derken dün gece deliksiz uyumuşum.
İşlemleri yaptığımızın ertesi günü telefonumuz bağlandı.Dün de biz aradıktan sonra açılacağımı söyledikleri internet hattının kendi kendine, biz aramadan açıldığını fark edince bu işin birilerine dert anlatmadan halledildiğine sevindim.Birilerine bir şeyler anlatmak her zamankinden daha çok yoruyor beni bugünlerde çünkü bizim, özellikle telefon işimiz yılan hikayesine dönmüş durumda :(
Çarşamba günkü mr randevum için hastaneye gittiğimde o mrın o hastanede çekilemeyeceğini, çekilirse de sonucun tam istedikleri gibi olmayabileceğini beni başka bir yere yönlendirmenin daha doğru olacağını söylediklerinde sinirlendim çünkü ben henüz randevu almamış değildim, randevu günü hastaneye gitmiş bir hastaydım.Pekala istem formuna bakılıp o yönlendirme geçen perşembe günü yapılabilirdi.Zaten yeterince zaman kaybettiğini düşünen dolayısıyla paniklemiş biri olarak buna gerçekten çok kızdım ama defalarca özür dilenince sakinleşmek zorunda kaldım.Üniversite hastanesinde beş ay beklemem gerektiğini düşününce bir iki gün nedirki demekten alıkoyamadım kendimi ama bu şu demek değil tabiiki; beni bekletmedikleri için buna göz yumabilirim.Hayır!Herkes işini doğru yapacak.Aynı lezyonların sol mememde sol kol ve sol baldırımda da başladığını düşündükçe daha da kızıyorum işini doğru yapmayanlara.
Perşembe günü yani dün, yönlendirildiğim yerde mr çekimim yapıldı.Sonucunu bugün almam gerekiyor ama sonuçlarımı göstereceğim doktordan ancak pazartesiye randevu alabildiğim içim bugün mr sonucu almaya gitmem gerekli değil.Pazartesi ikisi bir arada yapılabilinir.Beklemekten başka çarem yok.Sinir bozucu ama yapmam gereken tek şey beklemek.
Dün mrdan sonra Hakan aylak aylak dolaşmak için Kızılay'a gitmeyi önerdi.Herhangi bir işimiz yoktu sadece dört aydır Kızılay'a inmemiştim.Telaşla bir yerlere yetişmeye çalışan, yanlarından geçerken insanlara çarpacak kadar acelesi olan mekanik insan yoğunluğunun tam da orta yerinde bulmak istemedim kendimi.AKM'de pazar gününe kadar sürecek olan KASTAMONU GÜNLERİ sergisine gitmek istediğimi söyledim Hakan'a.İsteğim onaylandı ve AKM'ye gittik ama henüz yanında fotoğraf makinasi taşımayı alışkanlık edinmeyi öğrenememiş biri olduğum için fotoğraf yok :( Tezgahlarda dokunan incecik pamuklu kumaşları çeşitli renklerle süsleyip çok güzel örtüler yapmışlar.Tamamıyle el emeği olduğu ve biz Çin mallarına bu kadar alıştırıldığımız için fiyatları pahalı gelebilir (10-45lira arası) ama el emeği olduğu için kesinlikle bu fiyat eder.Bir de el dokuması olan o kumaşlar metreyle de satılıyor.Gerisi sizin yaratıcılığınıza, sabır ve el becerinize kalmış.Metre işi kumaş almak istedim ama Hakan 'Gülen sıkılıp yapmadan koyacaksın kenara' deyince kırılıp kumaş almaktan vazgeçtim.Biri elma yarısına biri bana mintan dedikleri kumaştan modernize edilerek yapılmış 'göynek' aldı Hakan.Çeşit çeşit pekmez, helva, ekşilerin, etli ekmekler, Devrek'ten hem uygun fiyat hem şık masa, sandalye, asaların yanı sıra ressam 'Serpil'in resimleri çok ilgimi çekti.Uzaktan resimlerini siyah beyaz çekilmiş fotoğraf sandığım Serpil, resim yapmaya yedi sene önce başlamış.Ben Cin Ali'yi bile ortopedik engelli çizerken Serpil'in doğuştan değil sonradan yetenek olması resim yapma konusunda bana bir ışık yakmamış değil :)
Babaannem Kastamonu'lu.Bir acı ayrılık hikayesidir, halamla babamın ayrı yerlerde büyümesi, birbirlerini 14lü yaşlarında tanımaları..Sonrasında ayrı evlilikler, o evliliklerden olan kardeşler..Babaannemi hiç hatırlamıyorum:( Çok güzel bir kadınmış.Biz dört yaşındaymışız, Dolunay'ın doğumundan 10 gün sonra gitmiş babaannem hastalık sonrası bilinmeyen o yere.Ben gıptayla baktığım, çok özendiğim kuşak ailenin ne demek olduğunu bilenlerden değilim yani:(
Uzun hikaye..Bir gün belki..
Kastamonu'da 'bağ' diye adlandırılan bir iş yapılır.İpler çeşitli şekillerde düğümlenerek çarşaf ya da örtü olarak dokunan o bezlerin kenarlarına saçak yapılır.İşte halam anne yanında büyüdüğünden o bağ işini iyi bilir.İpleri zevk ve sabırla birbirinden ayırıp düğümler atar ve her bir düğümde 'çıt çıt' diye ses çıkar.Bana her gelişinde de mutlaka 'çıt çıt' hediyesi getirir.Kastamonu günlerinden değil ama evimde kullandığım bu örtülerin ve elma yarısıyla kendime aldığım 'göynek'lerin resimlerini ekliyorum.

9 yorum:

  1. canım inşallah iyi sonuçlar alırsın.mr kistmi demek oluyor şimdi?
    avm'de ki fuardan şimdi haberim oluyor.ama gubuşun tansiyonu yükseliyor kalabalığa çıkamıyoruz.yoksa bende gitmek isterdim.elma yarında sende güzel mutlu sağlıklı günlerde giyinin güzel gömleklerinizi.çok merak ediyorum sonucunu hemen yayınla olurmu?

    YanıtlaSil
  2. Gülen ablacım, umarım sonuçlar çok iyi çıkar. Canını fazla sıkma.
    Göyneklerinize bayıldım :) İyi günlerde giyin.
    Kocaman öpüyorum seni ablacım..

    YanıtlaSil
  3. canım dualarım seninle ...her şey yoluna girecek inanıyorum...

    ikimizde bu sağlık sorunlarını atlatacağız en kısa zamanda ...ve ben ankaraya geldiğimde tatlı ve kahve kaçamağı yapacağız birlikte :)

    güzel haberlerle geleceksin

    YanıtlaSil
  4. Sihirli el'im;
    mr: manyetik rezonans; zararlı rontgen ışınlarını kullanmadan güçlü bir mıknatıs ortamında radyo frekansları sayesinde vücuttaki hidrojen hareketlerini kaydeden bir alet.Hani kolumun rontgenini çektiler ya.Rontgen herhangi bir tanı koymak için yeterli olmadığı için istendi bu mr çekimi.
    Bizim de gideceğimiz yoktu aslında fuara.Canım hiçbir şey yapmak istemiyor.Zaman ilerlemiyor.Kastamonu'yla ilgili olmasaydı sanırım gitmezdim de ama güzeldi..Üzülme,
    Gubuş'un iyi olacak.O zaman daha çooook gideceksiniz fuarlara her yerlere.Göyneklerimiz güzel.Ne zamandır alınan bir şeye itiraz etmek istemedi canım.Havalar düzelsin giyeriz ikiz ikiz :)
    Benim buradan başka anlatacak yerim yok.O nedenle sonucumu alır almaz anında görüntü vereceğim.Öptüm güzel kız..

    Bilun'um; tatlı yengeç kızım,
    Senin bir hayranın olarak sizin kendinize bizzat bayılmaktayım.
    Kolum kolum ah canım kolum :)
    İyi haberler vermek istiyorum sana.Büyük öptüm.

    YanıtlaSil
  5. Elçin'ciğim; iyileşelim de sana künefe, ekmek kadayıfı, sufle, elmalı pay ve ekleri aynı anda aynı tabakta vermeyen ne olsun??
    Üstüne de ohhhh misler gibi bir kahve.Evimin balkonu çok geniş.Yayılırız balkona.Yeterki iyileşelim.Buluşma yerimiz hastane kafeteryaları olmasın da..Bir zamanlar arkadaşlarımla Hacettepe kafeteryasında buluşurdum :)

    YanıtlaSil
  6. Güzel olacak güzel..Yeter ki stres, sıkıntı uzak olsun. Çok güzel haberler bekliyorum pazartesiye Ablacım. Bir de benim de Ankara'da yaşama hayalim gerçek olursa 2 seneye, o balkondaki yerim ayrılsın lütfen. Sonra içi tatlı dolu tabaktan da isterim. Ona göre yani ;)

    YanıtlaSil
  7. Hoşgeldin Gülen'cim,
    İnşallah MR sonuçların hepimizin istediği gibidir ki ben inanıyorum öyledir.
    Bizi merakta bırakma, kolun nasıl? onu yazmamışsın.
    Bende her daim internete giremediğim için bazı kaçırdıklarım oluyor. Hafta sonları toplu okumaya çalışıyorum.
    Babaannenin hikayesinide yaz sanırım bir öykü niteliğindedir.
    Sevgiler canım...

    YanıtlaSil
  8. Guzl haberleri duymak icin pazartesiyi bekleyecegiz anlasilan.

    Kastamonu ile hic bir gecmisim yok ama o baglamalarla suslu carsaflarim var.Yazin pike gibi kullandigim.Bayiliyorum el tezgahlarindan cikmis kumaslar ve el emegi olan her seye.Hele de eskiyse...

    Sevgiler canim,evin saglik ve mutluluk dolsun

    YanıtlaSil
  9. nazo'm; Ankara'ya mı gleceksin seeeeeen??Balkonda yerin hazır bile.Gel ya; ne yapacaksın elin Amerika'larında.Beklemeye başladım bile.Acilen tatlı yapma egzersizlerine başlamam lazım.
    Sıkıntı, stres olmamasının mümkün olmadığı bir dönem geçiriyorum.Yeni bir psikiatr arayışı içindeyim.Geçmiyor, dinmiyor.Kolumun bu durumu aynı şeyin meme, sol kol, baldırımda da olması umarım değildir ama aklıma başka şeyler getiriyor.Sonuca göre o başka şeyleri de anlatırım ama umarım tahmin etmeye bile korktuğum şey değildir bu olan şey.

    Yaşam Guru'm, canım;
    Hoşbuldum.Blog benim için iyi bir yer.İlk blog arkadaşım da sensin üstelik.Sosyal hayatımı düzenlemek istemiyorum.Birden bire kendimi bulduğum blog dünyasının sevdiğim insanlarının bana verdiği destek çok hoşuma gidiyor.Kendimi yalnız olmayan biri gibi hissediyorum.
    Kolum kötü.Şiş, ağrılı ve yangılı ama ben bazı özel nedenlerden dolayı fiziki acılara çok dayanıklı biri olduğum için acı beni iyice dürtene kadar sesim çıkmaz.
    Babaannemi anlatmaya karar verirsem ailemden izin alıp fotoğraflarını da yayımlarım, alem güzel görsün :) ama aile sırları da ortaya çıkar diye korkuyorum:P
    acıklı bir hikaye; babaannemi anlatırsam babamı da anlatmam gerekecek.Bunu babamla konuşmalıyım.Aklıma girdin yaşam guru'm :P

    Ece'm;
    Benim komiklik olsun diye yazdığım dörtlüklerim var.Bir gün sana onlardan yazacağım :)
    Hayatımda 'ah o gün bir gelse!' diye beklediğim ender bir süreç bu önümüzdeki iki gün.Ben zaten sabırsız biriyken şimdi bu iki gün var ya!Ama kuvvetle muhtemel pazartesi beni başka bölümler de görmek isteyecekler.Benim sorunum tahmin etmek istemeyeceğim şeyle ilgili gibi düşünüyorum.
    O çarşaflardan benim de var.Canım melek annemin biz iki yaşındayken yaptırdığı ama kıyıp da kullanamadığım.Onun da fotoğrafını koyacaktım ama bazanın neresinde olduğunu bilemediğim için iş yorgunu işçi Hakan'a zahmet vermek istemedim.Çok güzeller değil mi?? Sen de güle güle, serin serin kullan :)
    Ev fotoğrafı yayımlamayı sevmiyorum ama bu evde bulduğum huzuru belki yansıtır diye iyice yerleşince fotoğraf koymayı düşünüyorum; güneş ışığı içindeyken..

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails