Kıymet'le Kılıbık
Keşke ben; ama ne yazık ki ben değil, bu güzel fotoğrafı Küçük Prens çekti. Küçük Prens'in bizzat kendisi, isimleri Kıymet ve Kılıbık olan bu geçimsiz pelikan ailesinin tek evladıdır :D Kıymet, Kocası Kılıbık tarafından kıymeti bilindiği halde sürekli vıdı da vıdı edip yetmezmiş gibi üstüne bir de kocasını döven pelikan ailesinin delikan dişisidir :D
Kayık ise uzun süredir ülkelerinden ayrı yaşayan dövüşken, dövüşürken de neredeyse birbirinin gözünü çıkarmaktan zevk alma ihtiyacı hisseden bu ailenin gecekondusudur.
Tıklayınca büyüyor benim fotoğraflarım.
Fethiye'ye yerleşmeden önceki ziyaretimin ilk günlerinde dayanmak suretiyle terasları kırıp kanala düştüğünün bilmem kaçıncı saatinde kurtarılan bir kazazede olmasaydı o kazazede kesin ben olurdum..
Bu bilinçle terastan çok Hakan'a verdiğim cüsse (!) ağırlığımı..
Sonunda bugün, Mavi Kuş'larla o çok beklediğim Çalış Karnavalı standındaki yerimizi aldık. Son olmayacağını bildiğim bu ilginç etkinlik benim için bir ilkti. Eksiğimiz olmasının üzüntüsüne karşın 'bir dahakine artık' tesellisiyle avutmaya çalıştım kendimi. Güzeldi, değişikti. Yirmi senedir sağlık koşullarının olumsuz etkileri nedeniyle kıyı kesimlerine ancak dürbünle bakan birinin şaşkınlığındaydı gözlemlerim. Örgü diye başladığımız ama giderek çeşitlenen kampanyamıza destek olan arkadaşlarımızın gönderileriyle şenlenen masamız çok şık ve renkliydi. O güzelim yelekleri, kolyeleri, hırkaları, atkıları, mumlukları, iğnedenlikleri ve daha bir çok güzellikleri masamıza yerleştirirken havalı bakışlar attım çevreme :) E bütün gönderilerin büyük bir özen ve emekle yapılması nedeniyle buna hakkım vardı hani :) Mavi Kuş'a destek olan, olmak istediği halde olamayan bütün arkadaşlarımıza duyarsız kalmadıkları bu organizasyona verdikleri emek, ayırdıkları zaman ve bu işleri ortaya koyarken gündelik fedakarlıklarından dolayı bir daha çok teşekkür ediyorum. Duyarsızlaşmaya başladığımızı hissettiğim anda yeniden umutla bakmamı sağlayan bu organizasyona elleriyle oyaladıkları, örüp diktikleri, yapıştırdıklarıyla destek olan arkadaşlarım; elde edilen gelirin aktarılacağı yerlerde her birinizin emeği var. Bu hepimizin kalbini okşayan bir duygu :) Ben bugün blog camiasının gücünü bir kez daha gördüm. 'Gerçek' iyiler oldukça kimse yalnız değil.
Kaç kez teşekkür etsem yetmeyecek duygusal tatminim için..
Her şeyi çok sevdim, arkadaş edindim. Becerikli ve zevkli İngiliz standların da varlığıyla renklenen karnaval masamızı 17.00de topladık. Mavi Kuş'ların iyi bir geliri oldu ama rakamı söyleme onurunu sevgili asortik'im krep'ime veriyorum; hani erken davranan yol alır ama ben palazlanmadığı gibi, yumurtasını henüz kırdığı için gözleri bile açılmamış bir Mavi Kuş olduğum için bu hakkı kendimde görmüyorum :)
Mavi Kuş ekibini çok sevdim.. Çarşamba günü derneğe gitmeye başlayacağım :) Sanırım benden 'henüz' bıkmadılar :)
Bugün asortik'le ilgili olduğu için izin almam gerektiği halde izin almadan kişisel tavrımı koyup paylaşmak için can attığım bir duruma tanık oldum.
Asortik hem beni arkadaşlarıyla tanıştırmak, hem komite adına fotoğraf çekmek için bana standları gezdirirken hiç tanımadığımız bir hanımefendi yaklaştı yanımıza.
Diyalog:
Hanımefendi: Internette birini takip ediyorum ben. Fethiye'den yazıyor ve burayı çok güzel tanıtıyor.
Köpeği var, karlı dağlara çıkıyor, çok güzel fotoğraflar çekiyor.
(bu arada ben hanımefendinin bizzat asortik'imden söz ettiğini anlıyorum çünkü bütün veriler asortiğimi işaret ediyor ama asortiğim 'O benim' demek için bekliyor nedense)
Hanımefendinin, Mavi Kuş Derneği varmış, dernek yararına yardımlar düzenliyor; Mavi Kuş'un standı da buralardaymış. Yerini biliyor musunuz? diye sonlandırdığı soru cümlesi bitince asortiğimle göz göze geliyoruz. Olumsuz bir bakış sezinlemediğimden etten evvel çömleğe düşen kişiliğimin dayanamaz, duramaz, bekleyemez vasıfları ön planda, 'hanımefendi aradığınız kişi bu soruyu sorduğunuz kişinin ta kendisidir' derken senkron olarak asortiğim de sözlerime mütevazı tavrıyla az çok katkıda bulununca olayı çözüme kavuşturan dedektif mutluluğunda hanımefendinin şaşkın halini gözlemlemenin keyfini çıkarıyorum :)
Boş zamanlarını birilerine iyilik yapmak için, olmadı; bunun yolunu açmak için değerlendiren asortiğimi seviyorum :)
Bol miktardaki fotoğraflar yarına çünkü içinde bulunduğum gemiden sanki bir gemici tarafından denizin ortasına ittirilmiş de şaşkınlıkla kıyıya değil de açığa doğru yüzerken durumun farkına varıp kıyıya yüzmeyi akıl edebilmiş gibiyim. Halbuki kıyı yönünü tespitte yanılmamış olsaydım daha az yorulacaktım :P Cuma günü yemeğe beklerken kendisi tarafından ekildiğimiz Ali abimin cumartesi akşam üzeri sürprizinden sonra ağrımaya başlayıp gecenin ilerleyen saatlerinde şiddetlenen nem kaynaklı skelodermalı kol ve sol diz eklemi ağrılarını da hesaba katarsak bu saate kadar ayakta kalabilmemi saygıyla karşılıyorum :)
Yavaş yavaş kendime gelmeye başladım. Bir aksilik olmazsa hayatım artık Fethiye'de sürecek. Bundan bir ay önce, düşüncesi bile imkansızken Fethiye'nin iki odalı küçük evlerinden birine eşyalarımdan, alışkanlıklarımdan taviz vererek yerleşeceğim aklımın ucundan geçmezken ben artık buradayım. Her aklıma estiğinde deniz kenarına inme lüksümden, deniz kokusunun üzerime sinmiş rahatlığından, 'ben neredeyim' hissinden uzaklaşmam bir ayımı aldı.
Benim tırnaklarım güzeldir. Tırnak yapımı çok beğenirim. SLE'den dolayı risk alamayacağım için manikür yaptırmaya cesaret edemem ve üstelik sevmem de.
30 cana kıyan göçüğe ulaşıldığı gece bir rüya gördüm. Güzel Tırnak adlı bir yarışmada ne işim varsa; finalistlerden biriydim. Jürinin olduğu masaya geldiğimde arkamda sakladığım ellerimi bir hışımla öne doğru uzattım. Fransız oje sürülmüş tırnaklarım, kömür karasına bulanmış el parmaklarımın ucunda parıldıyorlardı.. Ve tavrımdan anlıyorum ki ellerimin kömür karası olduğunu ben biliyordum çünkü ellerimi öyle gördüğümde hiç şaşırmadım. Sonrasını hatırlamadığım yarışmanın birincisi Pınar Altuğ oldu.
Çok üzgünüm. Ağzından tükürük, gözünden alev alev öfke fışkırtarak kırdığı potu düzelteceğine ertesi gün talihsiz sözlerinin 'açılımıyla' birlikte arkasında durduğunu gördüğümde kendisinden bir kez daha nefret ettiğim başbakana verilen bir güzel yanıttır diye düşünmek istiyorum CHP Kurultayını.
Ben senin memurun muyum? diyorsun ya, ben de diyorum ki 'evet sen benim memurumsun!'
Sen benim memurum değilsin de kimin memurusun!?
BİR KAÇ GÜNDÜR YAZAMIYORUM YA, BİR EKSİK YA DA HATAM VARSA KUSURUMA BAKILMASIN LÜTFEN.
ÖPÜYORUM.
SEVİYORUM.
GİDİYORUM.
YORUM YORUMLARI KALDI YİNE :(
gülen gülencim ne söyleyeceğimi bilemiyorum..çok istedim standa olmayı resimler çekmeyi heyecanlanmayı sevinmeyi..hazırlamış olduğum küçük bavulumu bile açmadım:(( herşeyim hazırdı oysa unuttuğum taçlar ve ilave ettiklerim..hatta belki kalırım diye yedek kıyafetlerim..herşeyim hazırdı..ama biliyorsun neden çıkamadığmı neden gelemedğimi bunun için ayrıca üzğünüm..
YanıtlaSilVallahi, irezillik. Yaz yaz ne var ne yok yaz. Bütün kirli çamaşırlarımı. 8-10 yazı sonra biterim ben. Anamın kayığına dönerim.
YanıtlaSilAz yazmışsın memur hakkında. Kendisi KPSS ye girse kazanamayacak adama, hata KPSS ye girme hakkı bile yok(sicili bozuk) olana BAKSIN diye maaş ödüyoruz.
Sevgiyle...
Funda'nın yokluğu gerçekten üzücüydü :( Hele daha bir gün önce getirdiği bir bavul dolusu eşyayı onun adına satarken..
YanıtlaSilBenimle olduğun zamanlarda benden izin alarak yazmana gerek yok şeker :) Ne görüyorsan kendi değerlendirmeni yapabilirsin..Ben kendi gözümden yazarım, oysa senin gözünden de bir çok şeyi merak ediyorum ve farklı olabilir,farklı olması da hayatın renklerinden biridir.
Sen yazmamışsın ama ben senden öğrendim çünkü ben beşe kadar duramadım pazarda, 231 liralık satışımız olmuş..Elinize yüreğinize sağlık, sizin çabalarınızla kazanıldı bu paralar..Tekrar teşekkürlerimle.
canım umarım fethiye'de hayatınız süper geçer
YanıtlaSilsen her nerede olursan ol orayı güzelleştireceğine eminim
tatlım ankarada seni ağırlayamamanın üzüntüsündeyim
keşke çat kapı gelseydin
balkonda bir kahve içseydik
belki de ben sana fethiyeye çat kapı yaparım tatlım
kendine çokkk iyi bak
öpüyorum kocaman
eee resimler yok mu resimler
YanıtlaSilbn okuyamayan,okusa da anlayamayan moddayken bari resimlere bakardım
:))))
Merhaba Gülen!
YanıtlaSilMavi Kuş için çok emek verdiniz.Kendi adıma çok teşekkür ediyorum.Hakkınızı helal edin.Resimler çok güzel.Mavi sandal çok güzel çıkmış kartpostal gibi.Diğeri ise durduğunuz yer biraz ürkütücü ama çok güzel çıkmışsınız.Memur tartışmasına gelince sana katılıyorum canım...
Sevgiyle kal:)
nerdesin..*
YanıtlaSilgülenn cumartesiii geliyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
YanıtlaSilKArnavala gelmeyi çok istiyordum, ama Derin'le İzmir yolculuğumuz tamda o zamana geldi.Siz karnavaldayken ben yollardaydım.Çok güzel geçmiştir eminim.Asortiğide çok özlemiştim seni de ..
YanıtlaSilSen her halde Recep Bey'in kader demesine kızdın.Yaa memlekette herşey kader, kısmet üzerine birilerine villalarda yaayıp, ihaleleri akrabalarına pay etmek dişerken kaderde birilerine yerin altında ölüm düşüyor.Birgün kader ters kepçe dönerde yerler değişirse?