22 Ekim 2012 Pazartesi

YAŞASIN İKİNCİ EL PAZARLARI :)

İkinci el pazarlarıyla Fethiye'de tanıştım. Daha önce hiç ikinci el pazarına gitmemiştim, daha doğrusu daha önce ikinci el pazarı da görmemiştim; yani görüp de gitmiyor değildim. Alış veriş yapmaya bayılan biri olmadım hiç. Mağaza mağaza dolaşıp vitrin bakmayı da sevmedim. İhtiyacım olan bir şeyler olduğunda hedefe yönelik direk nokta atışı için çıkarım ben. Yanımda alış veriş yapılmasından sıkıldığım için hiçbir arkadaşımın alışveriş arkadaşı da olamadım ama bu ikinci el pazarlarına bayılıyorum. Alış veriş yapmayacak olsam bile ikinci el pazarlarını kaçırmamaya çalışıyorum. Konu üzerine uzmanlaştığımı bile söyleyebilirim. Tezgahları karıştırıyorum, eşeleniyorum. Hoşuma giden bir şeyler bulduğumda eğer ihtiyacım da varsa alıyorum. İkinci el pazarlarının bir kültür olduğunu düşünüyorum. İnsanlar hala kullanılabilir haldeki mis gibi yumuşatıcı ve detarjan kokan eşyalarını özenle hazırladıkları tezgahlarında satışa sunuyorlar. Aile bütçesine katkı, üretkenlik ya da ihtiyaç sahibi olanların kısıtlı bütçe ile ihtiyaçlarını giderme gibi misyonunu düşününce alanın da satanın da hoşnut kaldığı bir şölene dönüşüyor alış veriş. Dün yani ocaktan nisana kadar her ayın üçüncü pazar günü olduğu üzere Çalış'taki İngiliz pazarı günüydü; gerçi İngilizler'in tezgahları yok denecek kadar az idiyse de adı İngiliz ikinci el pazarı. Bu geleneği Fethiye'de İngilizler başlatmış; garaj satışları gibi.. Saat on gibi oradaydık ama bazı tezgah sahipleri geç kaldığımızı daha erken gelirsek daha çok şey bulabileceğimizi, sabah beşte ellerinde fenerlerle gelen alıcıların tezgahları silip süpürdüklerini söylediler :) Ben dün hiç giyilmemiş bir elbise buldum. Güzeldi artık Fethiye'de elbise de giymeye başladığımdan aldım. Elbise üç lira ama şunu da eleştirmedim değil. Kadınlar alıp dolaplarına atıyorlar kıyafetlerini ve orada unutuyorlar. Sonra bir nedenle kıyafetlerinden çeşitli şekillerle kurtulmaya çalışıyor; amaç yine alıp hiç giymeden dolaplarının bir kenarında unutulmaya yüz tutmuş kıyafetlere yer açmak. Ha belki de hiç böyle olmamıştır ama böyle ise durum üzülürüm. Etiketi üzerinde kıyafetler, kutusundan çıkmamış ayakkabılar. Ha benim işime geliyor ama bu alış veriş büyüsünün anlamı ne; işte onu hiç bilmiyorum. Alın kadınlar alın; ben sizi ikinci el pazarında kıstırırım nasılsa :P Not: blog alemine kesin dönüş yaptım, Almanya'dan oğlum gelecek, çık dedim :P Ama Hakan'ın maskeye alışma süreci, maske kullanırken bile onun solunumunu kontrol etme içgüdüm sürüyor. Tedirgin uyuyunca yorgun kalkıyorum yataktan :( İş, güç, Hakan'ımın daha sonra anlatacağım sağlık sorunlarının yarattığı travma nedeniyle kendimi hayatın içine ittirmeye çalıştığım günler yaşıyorum. Dolayısıyla da artık yazılarım evden çıkarken Hakan döndüğünde bulsun diye bıraktığım notlar kadar kısa :P Evet ben Hakan'a böyle notlar bırakıyorum; benimki not değil nOOOOOOt :)
Sitemizin saksı arabası :)

4 yorum:


  1. selamlar.. ben şuna şaşırdım ; ikinci el giysi pazarı mı orada ? yani Fethiye'de .. bu tür bir sektörden haberim yoktu aslında benim çok fazla aşırı derecede gömlek vs var ; ..
    ama öyle şeyler para eder mi satılır mı bilmem ki ;


    YanıtlaSil
  2. fiyatına göre harika! Güle güle giyin çok yakışmış...

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails