7 Ekim 2010 Perşembe

TUNİK KOLUNDAN BLUZ

Bir serinlik çöktü buralara. Hava o kadar güzel ki, o kadar güzel bir serin ki. Balkon kapıları ve evde ne kadar pencere varsa hepsi açık. Ağaç değil orman kokuyor. Yağıp yağmadığını anlayamadığım bir çisiltinin gerçekliğinden emin olmak için balkondan uzattığım elimi bir iki damlacık ıslattı. Bu, eğer böyle adlandırılıyorsa burada gördüğüm ikinci yağmur..
Öğleden sonra neredeyse uyuya kalacakken dışarı çıkmaya karar verdik. Bisikletle yolculuk yapmak için bahaneye gerek yok. Bin ve git. Sadece çok eğlenceli, yetişmeye çalıştığım bir yer yok çünkü. Öyle bile olsa her yer o kadar yakın ki.

Vicdan azabı duysam da iyi hissetmeye başladım yeniden.
Üçüncü girişimimde de azimle başladığım biçki-dikiş -ki aslında isminin bu olup olmadığından da emin değilim artık çünkü moda tasarımı diyen de var, hazır giyim diyen de- derslerim iyi gidiyor. Diktiklerimi daha ilk günden öğretmene göstermeye cesaret edebildim. Öğretmenim önce model olarak ne kullandığımı sordu. Ne modeli? Model kullanmıyorum. Kalıp? Yok, kalıp da yok. Öğretmenim metre yok, sabun yok, mezura yok, sadece makas ve ben varız :) Bir de elde dikiyorum, makineye hükmetmeyi henüz başarabilmiş değilim. Ne, bu el dikişi mi, Evet el dikişi, bu da mı? Evet o da, Hepsi el dikişi. Dikişleri daha yakından inceleyen öğretmen diktiklerimi başka kıyafetleri bozup eğer gerçekten kalıp, model kullanmadan el dikişiyle yaptıysam benim doğuştan bir yetenek olduğumu söyledi :) Ben onun yalancısıyım.. Benim yaptığım dikiş tekniğinin adı 'oygulama' imiş ve sesiber'in de belirttiği üzere çok değerli bir teknikmiş. Her konuda sabırsız, sakar ve yeteneksiz olduğumu iddia etmekten artık vaz geçmem gerektiğini düşündüren bu sözleri duymak beni fazlasıyla mutlu etti. Amerika'yı yeniden keşfetmiyorum ben ama sanırım artık en azından dikiş konusunda kendime haksızlık etmemem gerekiyor.
Uzun kollu, güllü, dallı, incecik kumaşlı bir tuniğim vardı. Kumaşı sıcak iklimler için ideal ve Fethiye'ye geldiğimden beri o sıcaklarda incecik penyeler bile beni çok rahatsız edince tuniğimi kısa kollu bir şeye çevirmeye karar verdim. Ama ne oldu; tuniği değil ama tuniğin kollarından yine parçalar ekleyerek bir bluz diktim. Tuniğin bedeni ile ise hala ilgilenmekteyim. Yakasına farklı bir şey yapmak istediğim içindir ki bisikletimizin frenine bir hobicinin ancak 'cennet' olarak adlandırabileceği meşhur Mehmet amca yüncüsünde bastık. Beyaz bir tülbent parçası da görür işimi. Düşündüğüm gibi olmasını çok istiyorum..
Fatmagül'ün Suçu Ne?' adlı kasvetten koptum da geldim bloğa. Tecavüze uğradığı yetmezmiş gibi bir de suçlanıyor olmak, o travmanın üzerine sanki kendi başına da gelebileceğini düşünmeden davranan, yardım eli uzatma sıcaklığından uzak insanların acımasızlığına göğüs germeye çalışmak.. İçim şişti, midem bulandı. Kimin tecavüz sahnesi daha iyiydi gibi abesle iştigal çiş yarıştıranları da kınadım. Bu kadar sıradan yani bu olay? Dizi, altı üstü dizi; hayır değil. Tecavüze uğradığı için yalnız kalıp intihar etsin diye ahırlara kapatılan kadınlar, kızlar var bu ülkede :( Tecavüz sahnesinin 'iyi'si mi olurmuş! Tecavüze uğradığını kendi içinde yaşayan, anlatamayan kadınların hatta erkeklerin, çocukların ne hissettiği kimsenin umurunda değil anlaşılan? İnsana yapılmış büyük bir haksızlık bu. Söylene söylene bir hal oldum. Sinirlerim bozuldu. Nasıl yani; hem mağdur ol, hayatının her anında seni gölge gibi izleyen böyle bir travma yaşa, sözlü, sözsüz, davranışlarla suçlamalara maruz kal. Kimse bilmese de olur; utanç içinde kal.. Diziyi her an bırakabilirim. Dizi dizi; adı üstünde dizi dizi, nereye kadar?

Ay iyice şiştim.
Gelelim bluzuma. Tuniğin kollarını çıkardım. Omuz kısmı aşağıya gelecek biçimde, ucunu üçgen keserek bedeni oluşturdum. Eğer bir kaç beden daha ince olsaydım :D -ki hiç istemezdim, kadın dediğin az etlice olmalı :)- kenarlara parça koymadan da kotarılırdı bu iş; hem daha şık, hem daha kolay olurdu. Zorlandım çünkü parça kumaşları birbirine denk getirmeye çalışmak biraz zahmetli. Omuzlara kumaş yetmediğinden sorunu üzerlerine yaprak yeşili düğme diktiğim iki britle çözdüm. Sonra da giydim :)










Bu akşam daha önce yayınladığım bluzlarıma yapılan benim için çok değerli yorumlara 'yorum yorumları' başlığında yanıt verecektim ama yorum servisi ne yazık ki çalışmıyor :( Dikiş konusunda beni yüreklendiren, destek olan bütün arkadaşlarıma 'şimdilik' blog yazısında teşekkür ediyorum.

16 yorum:

  1. o kadar! Harika!! bence de öğretmenin haklı:)Ben de gideceğim kadın üst giyim kursuna:)Bir tunik kolunu böyle değerlendirmek...Tasarım harikası.Güle güle giy Gülen'im

    YanıtlaSil
  2. Gülen sana her yaptığınla daha çok şaşıyorum. Fethiye'nin havası mı suyu mu aştın hatun kendini...Tamam yapıyordun birşeyler ama buraya geldikten sonra yaptıkların ayrı güzel. Tasarımcı ruhunu açığa çıkarmış oralar. Çok ta yakışmış.
    Diziler bana da kasvet bastırıyor. İlk 10 dk.dan sonra konsantrasyonum kopuyor zaten...

    YanıtlaSil
  3. Orada olduğunu biliyorum...
    Seni kuaförde yakaladığımda "ben seni bir saat sonra arayayım mı?" teklifini kabul etmesemiydim acaba... :) Ösledim kıs seni...

    YanıtlaSil
  4. Ayy! Unuttum. Ben bu tuniği zaten önceden görüp bayılmıştım. Sana demiştim sen kursa falan gitme kurs seni bozar diye:) Ama sen öğretmeninin kafasını karıştırmışsın:) Hepsini bir anda göstermeseydin, yazık kadına:)

    YanıtlaSil
  5. muhteşeme bir model olmuş! süpersinnn!!!

    YanıtlaSil
  6. Haikasın yaaaa tasarım çok başka bişi,dikiş bilmekle bitmiyor iş
    ama kursta tekniğe fazla dalıpta tasarımdan kopma sakın
    sevgiler tatlım

    YanıtlaSil
  7. evet gülenciğim,
    sen doğuştan terzisin
    ve aslında tasarımcısın. vakit çok erken, gel yumul şu işe.
    hem para kazan hem ün..
    gözlerimle görmesem inanmazdım diktiklerine; üstelikte oyulgama üsülde. ne deyim süpersin.

    YanıtlaSil
  8. Omuzları özellikle güzel olmuş. Öğremeni korkutacaksın. Çekinecek kadın senden:)))
    Fatmagül'ü ikinci bölümde bıraktım. Sen sağ, ben selâmet.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. HARİKASIN GÜLENİM....

    YanıtlaSil
  10. canım beni ellerine sagık çok güzel olmuş sen yaparsında çirkin mi olur.senin elinin degdiği şeyler kötü mü olur.burada da havalar soğumaya başladı.ben netten çok uzak kaldım sızleri çok özledim.net bozuldu,yaptırmak uzun sürdü ailem yazlıktan gelmeden yaptıramadım.sonunda yapıldı.seni çok özledim.sınavlar oldu bitti kazanıldı kayıtlat yaptırıldı.çok yoruldum bu yıl işte baya bi zorlamaya başladı ardık tahammülüm kalmadı .aralıkta olan yıllık iznimi öne aldırarak nihayet artık önümüzdekı hafta izne çıkıyorum.allahtan bi mani olmazsa balıkesir,çanakkale,edirne ve urfa gezisi yapacam.sabırsızlanıyorum.ama önünde son bir sınavır kaldı onun sitreside var ama iznimin tadını cıkaracam.senı çok seviyorum süper kadınım sevgiler....

    YanıtlaSil
  11. Gülen, kızcığım, sen dikiş kursuna filan gitme, bozar seni :)) Sen de teknik var, tasarım var, uygulama var, sunum var, daha ne olsun. Öppptüm seni :))

    YanıtlaSil
  12. bende her zaman yetenegini taktir etmişimdir Gülen ,o marifet başka marifet kalıp bilmeden önce bende keser biçerdim metresiz parmak hesabı şimdi kalıp bilgimle yok oldu bunlar ,
    kadın dedigin etli butlu olucak lafına katılıyor ve 10 kılo alıp 70 kılo oldugumu buradan da ilan ediyorum ,ne öle zayıf yayıf :)

    dışarı dikiyormusun ,güzel soru :)çok güzel olmuş gerçekten marmaris sıcak mı...istanbulda hava berbat soguk :(

    YanıtlaSil
  13. Pekte yakışmış maşallah...

    YanıtlaSil
  14. aaa muhteşem olmuş ayrıca çok da yakışmış.sevgiler

    YanıtlaSil
  15. dizi konusunda sanırım hem fikiriz.ama türkiye ekrana kitleniyor derdi ,tasayı aldıyı verdiyi ,ülkeyi gündemi unutuyormu ssen ona bak..bluzunde harikaa olmş..

    YanıtlaSil
  16. Gülencim bu süper olmuş, bayıldm. Çok güzel, çok havalı. Düğmeler daha da güzel yapmış. Üzerindeki duruşu ise mükemmelllll. Emeğine sağlık canım.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails