18 Ekim 2010 Pazartesi

BİR ELBİSE DİKTİM. O ELBİSEYLE DE DENİZALTI GEZMEYE GİTTİM!! ELBİSEYLE DENİZALTI GEZİLİR Mİ?? YOK ARTIK!


Anlatmak, paylaşmak, akıl danışmak istersin ama senin için çok önemli bir nedenden dolayı üstünkörü geçersin ya konuyu, aynen öyle yapacağım. Şimdilik anlatmaktan kendimi zor da olsa :P alıkoyacağım bir durum var hayatımda. Can sıkıcı ama asla umutsuz değilim.
Kısa kesmem gerekiyor..

Bugünlerde hayatla, olağan ve olağan olmayanlarla arama mesafe koyduğumu hissediyorum. Haber saatinde yemek hazırlıkları için mutfakta oluyorum, halihazırda mutfakta bir televizyonum yok. Bir çok haberi, olayı geriden takip edebiliyorum. İlk sıcağı geçtiğinden midir nedir sakinliğimi koruyamasam da en azından öfke nöbetleri geçirmeden kızgınlığıma eşlik eden okkalı sözler savuruyorum havaya. Başbakanı görmeye tahammülüm yok. Kendisine olan tahammülsüzlüğümün onun için hiçbir önemi yok biliyorum. Umarım birbirimiz için aynı şeyleri hissediyoruzdur. Hoş fanteziler kuruyorum arada. Mesela sahilleri sarıya boyamak isteyen sayın bakanı mor renkle tanıştırmak gibi, köpeğinin parçalamayı reddettiği, yaşam hakkına bizler kadar sahip olan kediciği tekmeleriyle öldüren sözüm ona insan evladını saldırgan olarak eğitilmiş pittbul dolu bir kafesin orta yerine salıvermek gibi! İçimde bir cani büyütüyor olduğum için mi sakinliğe gömüldüm; onu da bilmiyorum. Patlamamak istiyorum, patlarsam dünyanın en iyi cerrahları bir araya gelse beni bir araya getiremez diye korkuyorum..

Hala bir kanadının açık olduğu pencerenin önünde kısa kollu penyemle oturuyor olsam da, evet mevsim değişti buralarda. Dün güneşi tepemize alıp Zeeynep'lere çaya giderken bisikletlerle kordon keyfi de yapmış olduk. Zeeynep ve her konuya ait anlatacak mutlaka bir anı ya da bizi çok güldürecek fıkrası olan emekli edebiyat öğretmeni sevgili eşiyle zaman su gibi akıp geçiyor. Olgun, içten, sıcak; içten sıcak insanlar ama ne yazık ki benim kör talihim midir nedir bilemem, Zeeynep'ler bu ayın sonunda aslında uzun süre kalmak için geldikleri Fethiye'den, ne zaman dönecekleri belli olmayan bir tarihe kadar ayrılacaklar :( Zeeynep ve eşinden haberdar olmamı sağlayan Banuca'ma ayrıca teşekkürler..
Işıl'ım da güya evini taşıyan İpek'e yardım için Ankara'ya gitti. Gidiş o gidiş :( Sibel'im sayesinde Ankara'da kariyer yapabileceği iyi bir iş buldu ve Fethiye'ye ancak eşyalarını toplamak için bir kaç günlüğüne döndü. Bu süre içinde Işıl geri dönsün diye iş yerine 'İşe aldığınız kişinin Uludağ Üni. Çalışma Ekonomisi diploması sahtedir. Bilginize.. İmza: Ben bi' tost' mektubu gönderme girişimlerim Hakan'cığım tarafından ikna edilmem suretiyle engellendi.. Yolun açık olsun Işıl'ım.

Gelişmelerin gidişatına göre bir süre biçki-dikiş kursuna devam edemeyeceğim. Ayrıntıları şimdilik yok..
Siyah bir elbise dikmiştim. Yine İspanyol ötesi paçalı bir pantolondan bozma bir elbise. Yine oyulgama tekniğiyle el dikişi bir elbise. Bilmediğim her şeyi denediğim bir elbise. Ben bebe yaka dikmekten ne anlarım :) Öyle mi olur, böyle mi derken bebe yakayı diktim. Cep yapayım dedim; şöyle büyükçe, pileli, torba cep olsun dedim. Cebi de diktim. Orta arkasının ense kısmı azıcık bol kaldı. İki yandan minik birer pile yapıp bir düğmeyle hatayı örtbas ettim. Elbisemi çan etek gibi diktiğim için beline incecik biyeler ekleyip bağladım. Sonra da giydim. Hakan, babam ve Ali abim beğendi ama Mehmet ve Işıl'ımın eşi Ahmet elbisemi ayrı zamanlarda görmüş oldukları halde söz birliği etmişler gibi 'yakasına beyaz önlük takıp ilkokula gitseydin bari' dediler :D Kokoş şeyler :D
Ben bu elbiseyle ilkokula değil ama her ne akla hizmeten bilmem ama Aksaz'lardan Fethiye'ye gelen ve halka açık ziyaretinden son derece memnuniyet duyduğum Poyraz savaş gemisi ve Saldıray denizaltısını görmeye gittim! Poyraz savaş gemisi neyse de denizaltıya dik inen merdivenlerden inmeye çalıştığım sırada havalanırken eteğim çok zarif bir davranışla kenara çekilen askerlerden ne kadar utandığımı anlatmamın imkanı yok :(
Denizaltı ve savaş gemilerinin geldiğini belediye anonsuyla duydum ve 'baba arkadaşların gelmiş, hadi görmeye gidelim' deyip babamı taktım peşime. Gittik, gittik, gittik. Babam sormuyor, kimdir benim arkadaşlarım diye merak edip sormuyor. Sorsa söylemeyip yılan hikayesine çevireceğim durumu. O sormayarak beni deli ediyor, ben söylemeyerek onu ama ikimiz de birbirimize çaktırmıyoruz. Sonunda ulaştığımız gemilerin her birinin ayrı anlamının olduğu flamalarını görünce babamın 'işte benim arkadaşlarım' sözlerinde sesinin belli ettiği gurur ve onuru görünce mutluluktan nefesim kesildi çünkü babamın isminin özellikle Saldıray'la çok yakın bağlantısı var. O gemiler babamın kardeşi..





Uyduruk torba cepler..


Sökmeye erindiğim dikiş hatası bolluk için geliştirdiğim pileli süs üzeri düğme :P


Özel istek üzerine Peri'm için sahil yürüyüşü fotoğrafları :)


Sadece güvertesi ve ısrarım üzerine köprüüstünü görmemize izin verilen anlı şanlı
POYRAZ SAVAŞ GEMİMİZ.


Deniz üstünde ancak bu kadarının göründüğü SALDIRAY..

Sadece iki fotoğraf için izin alabildiğim Saldıray ve Poyraz fotoğrafları bu kadar :(
Daha önce KKTC'nde F sınıfı gemi gezmiş hatta gemiyi gezdiren subaylar beni kibarca kaldırana kadar komutanın mavi koltuğuna bile oturmuştuım ama ilk kez denizaltı gördüm.
Her yer pırıl pırıl, tertemizdi. Subaylar ve askerlerin beyaz üniformaları göz alıcıydı.
Gemi ve görevleri hakkında sorduğum sorular gemiye henüz atanmış subay tarafından
'terletici' bulundu.
Öğrenmek istediğim ya da o an öğrenmem gerektiğini düşündüğüm her şeyi sordum.
Her şeyden önemlisi duyduğum gurur ve onurdu..

YORUM YORUMLARI:

Peri'm; beğenmişsin yine :) Sağ ol :) Bluzum da çok ama çok ince çizgili pembe-beyaz ama fotoğrafta beyaz çıkmış. İyi bir makine almak gerek bana ama değil mi :D Süs yapmayı bilmiyorum ben. Karşımızdaki sınıfta mefruşat kursu var. Derslerde ara sıra oraya sıvışıp yapabileceğim şeyler var mı diye bakınıyorum. Aplikeyi öğrendim ama henüz denemedim. Eteğe benim gibi beceriksizler yastık kılıfında overlok öğrensin diye bir ay sonra geçecekmişiz :D Yastık kılıfını overlok makinesine kaptırınca bebek yastık kılıfı oluyor da etek pek öyle olmuyor-muş :P
Halam bugün gitti :( Yılbaşında bütün kabile bizde toplanacakmış. Şimdiden kaçacak yer arıyorum :D Bir şaşı kedi daha var ama o saf siyam kedisi, kuyruk ucu da kırık. Bırakıp gitmişler :( O kadar çok özellikle köpek var ki burada sahipleri tarafından terk edilen :( Hepsini seviyorum. Kordonda yürürken başını okşamadan geçtiğim köpek yok. Bir dilim sevgi için insanın gözlerinin ta bebeğine dilenen gözlerle bakmıyorlar mı :(
Keşke Volkan gibi bir oğlum olsaydı. Bayılıyorum ona da Lara'ya da. Onda zaten biyolog ama hobi olarak yapacağı bas gitarcı tipi var :) öpüyorum onu ve Lara'yı..

Nestuğum; ilişkiler iyi olunca akrabalık güzel ama olmayınca -ki neden değil onu da hiç anlamam- da olmuyor işte. Ben Mehmet'le birbirimizi çok sevsek de yaş aralığımız yakın ve hayat disiplinlerimiz farklı diye anlaşamıyordum ama bir orta yol bulundu. Birbirimizden bir şey beklememeye karar verdik :) Ben yine başıma buyruk, o yine kol saatindeki akrep ve yelkovana uygun davranacak :) Halamı o kadar çok öptüm ki senin öpücüğünü de sıkıştırdım araya :)

Nedret ablam; belli bir sistem ve teknik öğrenirsem nasıl yapıldığı konusunda kafa yormamak işime mi gelir yoksa söylediğin gibi yaratıcılık mı -ki ben asla yaratıcı olduğumu düşünmüyorum- kaybolur, düşünmeye başladım. Bir bilen, hatta bir iyi bilen olarak söylediğin bu sözler diğer becerikli arkadaşlarımınkilerle uyuşunca düşünmeye başladım :) İltifatın için de çok sağol ablam..

Aysema öğretmenim; ankete katıldım, bir de fikrimi yazdım. Gelen yorumların hepsi çok değerli Sonucu merak ediyor, yorumları izliyorum. Bakalım ne çıkacak? Bir sonraki yazınızı da çok beğendim. Noktasına kadar katıldığım bir yazı olmuş. Hem anket hem diğer yazınız için teşekkür ediyorum..

Mavianne'm; çok sağ ol. Sözlerin beni mutlu ve motive ediyor ama ben şimdilik terzi yamak yamağıyım :) Tasarım konusuna gelince, hepsi benim dikiş bilgisizliğimden kaynaklanıyor. Model çizmiyorum, aklımda bir plan yokken onu öyle yapayım bunu böyle derken bir yerde elimde patlıyor. Patlamış hali kurtarmak için bir plan yapmak zorunda kalıyorum :) Yaptıklarımdan çok işin peşini bırakmama duygumu seviyorum ben aslında.
Ben de sana güzel bir hafta diliyorum..


Elbisenin elbise olmadan önceki halinin fotoğrafı.
Bu pantolondan, biri Defdef'in biri benim olmak üzere iki tane idi.
Benimkini geçen sene halletmiştim.
Bu seferki kurban Defdef'inki.
Defdef'inkini kesmeden önce çektiğim fotoğraf ne yazık ki diğer kasada uçup gitti :(
ben de geçen seneki fotoğrafı kullandım..


Kısa bir süre dikkatsiz, yorumsuz kalmaya devam edebilirim. Benim için dua edin.
Seviyorum sizi..

12 yorum:

  1. Elbise çok güzel olmuş san da çok yakışmış Gülencim ellerine sağlık güle güle kullan

    YanıtlaSil
  2. Gülen hanım, nazik yorumlarınızla beni şımarttınız. Çok teşekkür ediyorum. buaraad elbiseniz gayet şık, sizede çok yakışmış.sevgilerimle

    YanıtlaSil
  3. Kızım gerçekten, sen patron çıkartmakla filan vaktini harcama boşuna. Makinede dikmeyi biliyorsan yeter. O da zamandan kazanmak için. Hârikasın yaa...

    YanıtlaSil
  4. Tatlım benim, elbise hakkında birşey yazmayacağım buraya, bana sürpriz olmadı. Zaten telefonda söylemiştim ne kadar beğendiğimi. Ay! Yazdım bak yine de:) Ama unutmamışsın sahil fotoğraflarını ya çok sevindim ve çok beğendim.
    Aslında Volkan'a gitar veya istediği herhangi bir müzik aletini çalmayı öğrenmesini önerdik ama istemedi. Belki ileride ister, yani umarım isterler. Ben çok seviyorum çünkü.
    Sen sevgi dolusun, ayırt etmeden de herkese dağıtıyorsun...

    (Herşey yolundadır umarım...)
    Çok öptüm canım, görüşürüz.

    YanıtlaSil
  5. Ben normal şartlar da dışarıda hiç elbise giymedim.düğün dernek dışın da yani ;) ama bu elbise tam tarzım ,aynısın dan ben de dikmezsem :)))) ellerine yüreğine sağlık canım Gülenim..

    YanıtlaSil
  6. bu kadar marifetlisin Gülen ,ama üstün körü anlatamadıgın konuyu merak ettim ,inşaallah paylaşırsın bizimle ,
    seni mutfakta yemek yaparken düşünemedim :)

    YanıtlaSil
  7. anam anam anam,o yakanın duruşu ne öyle;
    kızım sen otur bi dikiş kursu aç.İlanına yaz:Özgürce dikmek isteyenler için de
    vallaaa dilim tutuldu
    aferinler bravolar yetmez ben sana kısaca seni seviyorum Gülen dedim sen anla gerisini
    gurur duydum seninle

    YanıtlaSil
  8. şimdi Mahmut abine gösterdim elbiseni
    en büyük iltifatını ederek :güzel,bu Gülen mi dedi
    nekadar başarılı olduğunu ve elbisenin ne kadar yakıştığını bu sözlerden anladın sen,
    öptük canım

    YanıtlaSil
  9. Süper olmuş
    Güle güle güle giyin
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  10. gerçekten müthiş sanada çok yakışmış.güle güle kullan...

    YanıtlaSil
  11. canım benim nasılsın,bayağı bi zamandır yazamadım sana.bu arada bugün yaklaşık yarım saattir bloğundan çıkamadım.bu benim ayıbım olacakki senin bu dikiş maceranı hiç görmemişim.gözlerime inanamadım.nasıl güzel herbiri ama özellikle bu elbisede gözüm kaldı:)) sedefe çok selam.öpüyorum kocaman.gülenay:)))

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails