Ders almadım sürprizlerden. İzmir'de deplasmandaydık ama burası Ankara :) Yaparım showumu ben ablalarım ağabeylerim :)
Geldiğim gün sabah sabah Çınar'ımın, tatlımın, bana kızım diyen Çınar'ımın kapısındaydım; 'Gülen kapı çalıyor' dediğinde ben hem telefondan hem kapının arkasından duyuyordum sesini :) Ama kardeşimin evinden Çınar'ımın evine kadar olan 100 mt.lik mesafeyi devrimin en hızlı nefer koşucusu gibi olmasam da ben koştum :) Nefes nefese; güya gavur İzmir'in daracık, mübadele kokan sokaklarında ekmek alacağım bir fırına gidiyordum :) Telefonda oyaladım ki onu, çıkmasın evden, kapılarda kalmayım boynum bükük.. Kapı açıldı; (yanlışlıkla bir alt evin kapısını çaldığımı havam bozulmasın diye hiç anlatmıyorım :P) Kulaklarımıza yapışık telefonlardan kurtulup sarıştık birbirimize :) Canım benim, güzel kahkahalım! Sağ ol her şey için :) Benim çok iyi arkadaşlarım, dostlarım oldu blog dünyasından.
Bloğa girebildim.
Nasıl bilmiyorum ama işte buradayım.
Bloğuma dokunma kampanyaları mı sonuç verdi yoksa bu bir rastlantı mı emin değilim.
Agresifim, üç f'le yönetilen topraklar gibiyiz.
Futbol kafalı insanlar!
Seçimler yaklaşıyor, örgütlenmeyelim, birbirimizden kopalım, yalnız olduğumuzu her zamankinden daha çok hissedelim diye bütün bunlar!
Yemedim ben!
Yiyeceğim de yok!
Siz de yemeyin!
Nedim Şener alındı, Yalçın Küçük alındı. Alındı da alındı.
Antalya'da parkta bira içen iki gence para cezası kesildi.
İslam polisleri geliyor; çekilin kenara!
Özgürlükler (!) ülkesinde özgürlüğümüzden bihaber yaşıyoruz!
Uzatırsam belki giremem bu yazıyı.
Çok sevdiğim Çınar'ımda yemekteydik bu akşam. Şu an Çınar'ım canım Merih abim çaylarımızı içerken sohbette ve gündemdeyiz. Hepimizin hepinize selamı var..
Günlerdir mideme giren tek doğru dürüst yemek :)
Sana kapım her zaman açık sonuna kadar.
YanıtlaSilÖptüm