31 Ekim 2011 Pazartesi

SOYUNUN!

SOYUNUN!
Evet soyunun! Yok yok vazgeçtim soyunmayın çünkü biz zaten çıplak geziyoruz. O kadar çıplak ki; mütemadiyen bizleri giydirmeye çalışan başka birileri var. Tenlerini giydirirken lafları da giydiriyor.. Anlamıyorum, gerçekten anlamıyorum..
Beni mi bulur hep? Evet beni bulur. Kolum malum, küçük de olsa dikişli bir operasyon geçirdim. Strese kaynaklı sanırım sağ kolumdaki skelodermaya bağlı lezyonda da ağrı hissediyorum. Ağrı kesici kullanmak zorunda kalıyorum.. Genel durumum böyle.
Ama hep beni mi bulur dediğim sağlık sorunlarımın yarattığı sıkıntı değil. Hep beni bulan beni üzüntüden sıkıntıya sokan başka şeyler.
İnsanların podyuma çıkıp giysilerini bir kaç kişiye beğendirmek için verdikleri mücadeleye tanığız artık. Ha izliyor muyum; hayır çünkü bu en azından benim için saçma! Çok saçma! Ben kendim ve sadece tenimi örtmek için giyiniyorum. Ve dün kanal kanal gezerken bir anlık o sözlerin geçtiği sahneye tanık oldum.
Programın jürisi olduğunu zannettiğim bir kadının giydiği oldukça yüksek topuklu ayakkabı için modacı olduğunu bildiğim bir adamın felaket cümleleri:

''YIKILIYOOOO, ENKAZ ALTINDAYIZ, AKUT GELİP BİZİ KURTARSIN!''

BEN EN İYİSİ HİÇ YORUM YAPMAYIM! AMA BİR İNSAN HEPİMİZİ ÇOK ÜZEN BİR DOĞA AFETİNDEN SONRA BORÇLA HARÇLA ÖZVERİYLE ÇALIŞAN GÖNÜLLÜ BİR EKİBİ DE DAHİL EDEREK BÖYLE KONUŞUYORSA VE BU NORMALSE BENİM AKLIMDAN ZORUM VAR DEMEKTİR!
Yemin ediyorum bir anlık kesişmeydi, parmağımın tv kumandasının kanal düğmesiyle buluştuğu bir an! Beni mi bulur! Evet beni bulur. Gerildim. Çok üzüldüm, çok ayıpladım.. Bırak Allah aşkına kibar davranmanın ne anlamı var!! Küfrettim, saydım sövdüm. Ayıp lan dedim!
Devlet bakanlarımızdan biri depremzedelere yardım yapanlara bir çağrıda bulunur, daha doğrusu bir liste verir.
BATTANİYE, BEBEK MAMASI (gerisini duyamadım)
Duymayan kalmasın. Devlet bakanımız yardımseverlerinden battaniye istiyor! Başka biri Kızılay'ı bize şikayet ediyor. Yahu arkadaş battaniyeyi depremzede senden isteyecek, şikayetse Kızılay'ı ancak ben şikeyet edebilirim sana!
Hani duble yol yaptınız ya (ki ben bu duble yollara dabıl dabıl uyuzdum!) o yolları kırıp kırıp koyarsınız ekmek arasına depremzedelere verirsiniz artık..
Vatandaştan beklenen depremlerde kullanılmak üzere toplanan vergiler amacı dışında kullanılarak yol, okul yapılmış, sağlık giderlerine harcanmış. Şu üyelerinin iflas bayrağı çekmiş, çökmüş AB topluluğundan gelen fonlar depreme hazırlıklı evlerin inşaasında kullanılacakmış. Ali'nin külahı Veli'ye, Veli'ninki de Ali'ye. Benim bildiğim giysiler yamanır! Kredi borcunu ödeyemeyen vatandaşımın, işçimin, memurumun kredi çektiği bankanın borcunu kapatmak için başka bir bankadan kredi çekmesinden ne farkı var bu durumun?
Biz bunları hak ediyor muyuz?
Cumhuriyet bayramı kutlamalarını deprem felaketini neden göstererek iptal edenler dün gece kimin olduğunu bilmediğim birilerinin düğünündeydi. Perhiz yaparken yedikleri lahana turşusu hiç mi ağrıtmıyor midelerini? Ulusal yası ne koşulda ilan edecekler ki biz zaten yastayız :( Bayrama değil de sanki bara caza gidecektik? Gerçi ben operasyon nedeniyle hiçbir yere çıkamazdım ama neyse ki kimse evinde oturmadı.. İşte bu da beni çok mutlu etti. Üzülürken ani bir sevinç yaşamak da sarstı beni sanırım..
Depremzedem de yardım paketinin içinden çıkan 5000 TL'yi paketin içine yanlışlıkla girdiğini düşünerek iade ediyor. Duygusal durumum iyi değil sanırım :( Ne hissedeceğimi kestiremiyorum artık :(
Sıkıldım ben. Kişisel mutluluğum huzursuz ediyor beni. Duyduğum huzura hakkım yokmuş gibi hissediyorum. Üzülüyorum, öfkeleniyorum, söyleniyorum, ağlıyorum. Yaşadığım güzel coğrafyanın, insana yaşama sevinci veren ne üşüten ne yakan sonbaharının keyfini çıkarmaktan utanıyorum. Geçen yaz geldiğinde tanışmış olmaktan dolayı kendimi şanslı hissettiğim Banu Avar'ı dinlemeye gitmekti uzun zamandır yaptığım tek aktivite. Kişisel olarak ben bunları hak ediyor muyum?
Internet bağlantım da benim gibi çöküş yaşıyor ne zamandır.. Kesinlikle yorum sayfası açamıyorum :( Bu nedenle yazamadığım yorumlar veremediğim yanıtlar için özür diliyorum. Bayrama girmeden notebooku servise götüreceğim.
Görüşürüz..

4 yorum:

  1. Gulenim, aklimdan gecenler senin kaleminde dokuluvermis yaziya. Allah bildigi gibi yapsin diyorum sadece. Ama valla yuregimin bir yeri durmaksizin agriyor kac gunlerdir...

    YanıtlaSil
  2. Boş ver be kızım ne duyan var ne utana. Biz birbirimze çalar, oynar,ağlar,güleriz. Kafayı yediğimizde onlar kına yakar, belki de kına bile yakmaz,sevinmez bile.
    Biz yokuz ki...
    Sonbaharın tadını çıkar.
    Dinlen,iyileş.
    Unutma onlar ancak biz sağsak,iriysek,diriysek üzülürler.
    Eeeeee üzelim ozaman onları...............

    YanıtlaSil
  3. Sen zaten yazmışsın herşeyi, ben ne diyeyim şimdi, öptüm seni :))

    YanıtlaSil
  4. soyunun başlığını okuyunca küfür mahiyetinde hani soyunun sopunun gibi anladımdı.evet günlerdir bende aynı sıkıntılardan muzdaribim.okudukça duydukça kalbim daralıyo.bir çok sayfada kavga ederken buluyorum kendimi :((

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails