26 Haziran 2008 Perşembe
ilk yazı; doğum günü yazısı
Bugün benim doğum günüm.İkiz kardeşim ve ben '67 yılının bugününde fırlatılmışız dünyaya..Kardeşim nerdeyse tuvalette doğmak üzereyken annemin son bir çabayla kendini yatağa atmasıyla fırlaması bir olmuş.Dr.un 'aa bir tane daha var' şaşkınlığına annemin gayet sakin 'biliyorum' cevabından 20 dk. sonra da ben yol almışım ağırdan yörüngeye.41 sene önce annem kendi çapında ultrason; karnının büyüklüğünden dolayı ikiz olacağımızı bilmiş.Doğumdan sonra annemin vücudundan tam 10 kg eksilmiş, oysa kardeşim 3 kg ben 2.900 gr doğmuşuz ve bunca yıldır geriye kalan 4100 gr nerede, hala bir bilene rastlanılamadı.Doğumu beklerken büyükbabam babamı biraz dinlenmesi için eve gönderdikten hemen sonra sabırsız ikizim ve rahvan ben sabahın kör gözünde çıkageldiğimizden büyükbabam doğumumuzu babama 'aradığı işçi kızlar geldi' diye haber göndererek müjdelemiş.. İş yerleri için işçi kız ararlarmış meğerse.Hastanede sular akmadığı için doğum kiriyle kalmışız bir kaç gün.Babam bizi ellerini yere paralel açıp avuçlarına başımızı, kollarının içine de bedenimizi yerleştirerek alıp çıkarmış hastaneden.Annem 'ya düşselerdi de bir yerlerine bir şey olsaydı' diye babama, buna izin verdiği için de kendine söylenip durur ara sıra..Anne tarafından hiç akrabam yok.Annem bizi mahalleliyle birlikte büyütmüş.Anne ve babama onların çocukları olmam nedeniyle minnettarım.Eline doğdum denilebilecek kadar -ki dr olsaydı kesin onun eline doğmak isterdim - yakın olduğumuz üzgünüm ki iki sene önce kaybettiğim bir ciciannem vardı anne tarafından akraba niyetine ve İlkokul önlüğümüzü, doğum günü giysilerimizi diken Emine teyzem..Artık o mahalleden taşındığımız için az gördüğüm canım ciciannem onu her ziyaret ettiğimde nasıl doğduğumuzu, ne kadar yaramaz olduğumuzu anlatırdı hep.Çok komik ama insanlar bizi izlemeye gelirmiş.Kameraya gerek yok, çocukluğumuza ait anılarımızı dinleyebileceğimiz o kadar çok kişi var ki hayatımda.Evlerine gittiğimde resim albümlerinin arasında bize ait ama bizde olmayan siyah beyaz fotoğrafları usulcacık çalıp kendime koca bir toplama albüm yapmışlığım bile var..Bu doğum günümde elmanın öteki yarısından yine ayrıyım.Hayatlarımız farklı illerde şekil aldı.Yine telefon konuşmasıyla kutlayacağız birbirimizin doğum gününü.Ondan geçtim.Ben bu yazıyı hazırlarken o çok sevdiğim yeğenimin nefes darlığı sorunundan dolayı daha iyi bakılacağı öngörüsüyle hastaneye yatırıldığını öğrendim.İçim buruk :( Keyfim kaçtı.Hastaneye yatırılış nedenini sadece 'steril ortamda daha çabuk toparlanır' diye açıkladılar.Yoksa ben hemen şu an sevgili miniğim, çok bilmişim Erdi'min yanında alırdım soluğu; aslında yine de giderdim ama parmağım hala iyileşmedi :( Parmağıma ne mi oldu ??
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bana ilk kez yorum bırakanlarla ilgili olarak nereden bulduklarına ya da yorumlarından önce sessiz okuyucu olup olmadıklarına dair her seferinde bir merak içinde olurum. O yüzden buraya nasıl geldiğimi anlatma ihtiyacı içindeyim.:)
YanıtlaSilAnnem'in(Yaşamın Kıyısında) bloğuna göz atarken yorumunuzu gördüm. Belki ad ve soyadını tam olarak yazan bir blogger görmediğimdendir hemen "bu kim ki?" diye search ettim ve bloğunuza ulaştım. Aslında yatmak üzereydim ve annemin bloğu uykudan önce son duraktı ama bloğunuzda epeydir vakit geçiriyorum, gerçekten okumaktan çok keyif aldım.:)
Sevgiler ve geçmiş de olsa nice uzun, sağlıklı yıllar dilerim.
Sevgili Geveze Kalem;
YanıtlaSilÇok şaşırdım şimdi.Yaşamın Kıyısında'nın kişisel bilgilerinde yaşı 60 yazıyordu ama ben buna ihtimal vermemiştim.Çok hoş :)Demek kızı da buralardaymış :)Verdiğim keyif için ne kadar mutlu olduğumu söylememe gerek varsa söyleyim; bunun için çok mutlu oldum.
Uzun süredir blog okuyucusuyum.On yıldır bilgisayar kullanan biri olduğum halde blog açmaya cesaret edememem 'nereden başlasam?' düşüncesine ait soru işaretleriyle doluydu..Kendimce anlatacak o kadar çok şeyim vardıki ve artık o kadar yalnızdımki..Bir yerden başlasam iyi olurdu ve her doğum günü, her yeni yıl insanlar için 'yeni bir şeylere başlayış işareti' gibidir.Artık hazırdım ve sabırsızlığımdan yeni yıla kadar bekleyemeyeceğimi bildiğimden blog dünyasının uçsuz bucaksız sınırları içinde var olmak için doğum günümü seçtim harfleri bir araya getirip önce sözcükleri sonra da cümleleri oluşturmaya.Benim hikayem de kısaca bu. -aslında hiç kısa olmamış-
Bir iki gün önce bir bloggerin başına gelenlerden tedirginlik duyup az kalsın bunu yapmaktan vazgeçmeyi düşünsem de yorumlarımda ismimi kullanıyorum, olabilecek her türlü riske karşın bunu yapmayı seviyorum.
Yalnız blog dünyasına çok yabancı olduğum için şöyle bir sıkıntım var, o da 'dişime göre blog' bulmakta zorlanıyorum.Kimbilir gözümden kaçan kimler var??
Annenizsayesinde size de ulaştığım için mutluyum..
Geçmiş olsun dilekleriniz, ziyaretiniz ve uykudan yeni uyanmış hatta uyanamamış bu şiş gözlerin içinde yeni pırıltılara neden olduğunuz için teşekkürler..
İnsan yaşı ilerledikçe yeni dostluklar hatta yeni ilişkiler kurma konusunda tembel olur ya, "tanıyacaksın, görüşeceksin, deneyeceksin,ooof! zor iş," denilerek, eski ilişkilerle 'idare' edilir ya, blog dünyasındaki süreç de buna benziyor kanımca. Belli başlı ilişkiler kurup, hatta bunların bazılarını sağlam temellere oturttuktan sonra, insan yeni bloglarla tanışma konusunda hevesli olmuyor. Blog dünyasında eski olmasam da(1 yılı biraz geçti) sağlam birkaç dostluk kurduktan sonra eski açlığımı yitirdiğimi söyleyebilirim. Çevremdeki birçok kişi ve en başta ben, sanal ortamdan nasıl bu kadar iyi dostlar edinebildiğime hayret ediyorum. Bunların iki tanesi başka başka şehirde olmalarına rağmen, kendi şehrimdeki arkadaşlarımdan daha sık görüşürüm.:) Bu iki kişiyle dostluğumuz uzun aylar boyu sanal ortamda kaldı. Ve o süre içinde birbirimizi iyice tanıyıp, anladık. Görüştüğümüz ilk gün sanki yıllardır biraradaymışız gibi bir samimiyet içindeydik. Ama tabii o iki kişiye ulaşıncaya kadar ne çok blog yazarını 'aklı selim' sandım.:)))
YanıtlaSilYani ben de uzattım ama diyeceğim şudur ki, buralarda belli bir mesai harcayınca, insan doğru düzgün okuyacak ve paylaşacak kişilere er geç denk geliyor. Benim için keyifli bir yolculuk olmuştu bu, umarım sizin için de öyle olur.;-)
İsmin aleni yazılması meselesine gelince, şu sanal ortamlarda isminizi aleni yazsanız da bir yazmasanız da. Sonuçta yazdıklarınız hiç ummadığınız kişiler tarafından okunabiliyor. Bununla ilgili yaşadığım tatsız bir deneyim olmuştu, okumak isterseniz "Facebook'unuz Sizin Olsun" yazımı blogumdan search edip, özellikle yorumlarla birlikte okuyabilirsiniz.
Sevgilerimle...
Sevgili Geveze Kalem;
YanıtlaSilGenetik özellik sanırım; annenizle de güzellikler paylaşıyoruz.Yorumlarınızı bir kere, bir kere, bir kere daha okuyup her keresinde ayrı zevk alıyorum..
İnsan tanımayı seviyorum ben.Laflamak için bir neden bulup laf atarım zaman zaman 'deli mi bu?' diye düşüneceklerini bilsem bile.
Çözmüşsünüz blog dünyasını.Umarım blog yolculuğumda fazla tökezlemeden, acımadan, acıtmadan, belki düşerek ama kaldığım yerden devam etmek için yeniden kalkacak güç bulurum kendimde.Yazmayı sevdim çünkü. Kırılganım ben :(
Facebook yazınızı okudum.Füzumsuz'un (ben ona bu ismi uygun gördüm) yazdıklarına kadar olanlara bakış açım gayet olağandı.Ne zaman Füzumsuz'un yazdıklarını okudum, bu yeni yetme deyimleri sevmiyorum ama direk koptum.Gülsem mi kızsam mı bilemedim.Neyseki fb'la ilgili kötü anılarım olmadığı gibi çok eski ve hep nerede olduğunu merak ettiğim arkadaşlarımı buldum.Malum yatılı okul arkadaşlıkları farklı oluyor ve zaman içinde teknoloji yoksunluğu vs vs.
İsim kullanma konusunda hala tereddütlerim var ama başka bir blogda ismimi kullanmadan siyasi, güncel yazılar yazmayı düşünüyorum.Fikriniz varsa deneyiminizden yararlanmak isterim ve bundan büyük mutluluk duyarım.
Net tanışıklıklarına gelince, size bir sır vereyim mi?Ben eşimle buralarda tanıştık :)ama tabiiki ne öneririm ne de aksini söylerim zira herkes benim kadar şanslı olmayabilir.
Sevgim ve sevgimle..
Sevgili Gülen,
YanıtlaSilDün gece, gizlice girdim evinize. Her odada dolaşıp ayrı ayrı duygularla allak bullak oldum.
İlk yorumumu doğum günü mutluluğu içine bırakmayı uygun gördüm.
Saçlarını okşayıp, "hoşgeldin" demek istedim.