Mutfak balkonum ailem geldiğinde rahatlıkla yemek yiyebileceğimiz kadar geniş ve ferah.Balkonda başkalarının barbekü ama benim ısrarla balkon mangalı dediğim bir de duvar ocağı var.Hakan'ın da benim de etle başımız hoş olmadığından büyük aile toplandığında ya da çilek tadındaki kuzenim geldiğinde yakarız duvar ocağımızı.Mangal yemeğini, en çok yemeğin sonunda kor ateşte yaptığım isli kahve için severim.Bu sene çeşitli telaşlardan dolayı mangal sezonunu henüz açamadık ama akşam yemeklerini balkonda yemekten çok zevk alıyoruz.
16 haziranda balkon kapısını açmamla bir çift güvercin kanadının hızlı ve telaşla kanat çırparak uzaklaşması ve karşı binanın çatısına konması bir oldu.İçimden ben bunu bir yerden hatırlıyorum diye geçirerek hemen ocağın içine baktım.Aman allahım! Bir yumurta :) Hemen annemi aradım.Balkonları birer güvercin doğumhanesini andırdığı için konu üzerine artık uzman annem en az iki yumurta olması gerektiğini söyledi.Yemek tarifi veriyor sanki.Ertesi gün bir yumurta daha görünce özür kıvamında konuştum annemle bu kez.Bu arada annemin dahiyane önerilerini dinleyerek güvercine oldukça yakın ve açık davrandım.Onunla balkonda birlikte yaşayacağımızı, ona ve bebeklere bir kıyak geçip onlar uçana kadar zaten kısıtlı olan mangal keyfimden feragat edeceğimi ama bunun karşılığında da benden korkmaması gerektiği hakkında bir konuşma yaptım..(annemim fikriydi) O da arada gurk gibi bence çok anlamsız sesler çıkararak kendini ifade etmeye çalıştı.İnce, uzun bir boynu, narin bir bedeni vardı.Sanırım bu onun ilk annelik deneyimiydi.Öylesine toy ve tedirgindi ki ve ertesi gün yumurtalardan biri maalesef kırılınca bana hep hüznü çağrıştıran 'Müjgan' ismini verdim ona.Sabahları yanına gidiyor ve onunla alçak ve yumuşak bir ses tonuyla havadan sudan konuşuyordum..Anlaşmaya uyuyorduk.Bir kaç gün içinde alıştık birbirimize.Sorunsuz bir iletişim kurmayı başarmıştık..Dün akşam Müjgan bizden rahatsız değil, biz bu durumdan son derece memnun, arada Müjgan'a laf atarak ve karşılığını gurk gurk şeklinde alarak yemeğimizi yedik.Herşey olağan seyrederken ablam, benden korkmayan Müjgan'a ben kadar yaklaşmak isteyince olan oldu.Müjgan korkup yanlış yöne; mutfağa doğru uçtu ve bir dolap tepesine tünedi.Bir kaç kez dışarı çıkmayı denediyse de her bir dalışı cama çarparak hüzünlü biçimde son buldu.Sakinleşmesini beklemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok gibiydi..Hakan gelene kadar orada bekleyebilirdi ve nasılsa Hakan Müjgan'ı yavrularına kavuştururdu ama yanılmışız :( Keşke Müjgan Hakan gelmeden henüz yumurta olan yavruların yanına dönmeyi başarabilseydi.Hakan geldi, eline bir fırça aldı ve Müjgan'ı dışarı çıkarmaya çalışırken bir dövmediği kaldı hayvancağızı.Müjgan çok korktu ve can havliyle yanımdan uçup gitti.Bu saat oldu, Müjgan'dan hala haber yok.Sanırım gelmeyecek.Gelse de bu yumurtadan bir yavru çıkmayacağından eminim.Oysa ne çok istiyordum kırıldığında çok çirkin olan o şeylerin önce tüylenmelerine sonra palazlanmalarına tanıklık etmeyi.Evlerinin burası olduğunu bilmelerini çok istiyordum.Güvercin adımlarını çok severim.Telaşlı ve hızlı hızlıdır.Sevimli gösterir bu adımlar onları.O sevimli adımları balkonumda görmeyi çok istiyordum.Üzüldüm :(
Müjgan Hakan adına senden özür diliyorum :( Hakan da çok üzgün ama bu sonucu değiştirmiyor.Ne kadar üzgünsem o kadar da kızgınım.Hakan'a küstüm.Konuşmuyorum.
Müjgan: Kirpik, kirpikler
o mahur beste çalar
YanıtlaSilmüjganla ben ağlaşırız....
karanlıkta uçtuysa müjgan gözleri görmediğinden yönünü kaybetmiştir.çünkü güvercinlerin gözleri karanlıkta görmezmiş.
umarım yavrularının yanına geri döner.dünyanın en güzel tecrübesi anne olmak sanırım .umarım müjgan ve yavrular mutlu olurlar.
müjgan gelirse haber ver olurmu?
hu hu
YanıtlaSilmüjgan nerde haber varmı?
huuu huuuu artık yazmak istemiyormusunuz güler hanım.
YanıtlaSilhergün ugruyorum ama hiç ses yok?
Sanırım ben bu işi çözemedim :( Yanıtımı senin bloğuna yazdım.Almadın mı yoksa ??
YanıtlaSilYazmak istiyorum tabiiki.O yanlış anlama canımı çok sıktı ama neyseki anlayışlı davrandın.Sağolasın.
olurmu öyle şey hayatta tabi yanlışlar yanlış anlaşılmalar olucak.
YanıtlaSilhiç canınızı sıkmayın.
evet aldım .
hadi ne olup bitiyor hayatınızda sizde yazın biz okuyalım.yeni postlar bekliyoruz.hem yeni fotoğraf makinesiyle yeni resimler.
sevgiler...
Sevgili Sihirliel;
YanıtlaSilBeni yüreklendirdiğin için teşekkür ederim ama bugünlerde keyifsizim aslında.Annemin küçük bir opere geçirmesi gerekiyor.Şu an ikiz kardeşimin yanında.Son durum perşembe günü belli olacak.Ben de ablamla birlikte yanlarına gideceğim.Bu nedenle bir kaç gün yazmak gelmiyor içimden.Şimdilerde tek dileğim her şey yoluna girsin, annem sağlığına kavuşsun; gerisi kolay ama seni izlemeyi ihmal etmiyorum.Gözüm üzerinde :P
çok geçmiş olsun.iyi haberlerini bekliyorum buradan..
YanıtlaSilslm canım dilekyigit blogspot ben öncelikle tekrar geçmiş olsun dilerim ve beni readerine eklediğin için çok tşk ederim
YanıtlaSilşunu sölemeden edemiyeceğim acaip bir yazı stilin var öyle manalı öyle akıcı bir dilin varki oku oku sıkılmıyor insan yazarmısın falan ki :)))9
Merhaba Dilek :) O kadar sevimli, samimi ve arkadaş canlısı birisinki sana Dilek yerine Çilek diyesi geliyor insanın.
YanıtlaSilBir de buradan geçmiş olsun deme nezaketinde bulunduğun için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Tabiiki izliyorum seni, hem de 10marifet'e yazdığın ilk günden beri:)Yaptıkların, çok samimice bulduğum bir biçimde 'biz de yapabiliriz' diye yüreklendirdiğin her şey çok hoşuma gidiyor.Sonradan öğrendiğim doğum günümüzün aynı olması ve Safranbolu geçmişimiz de bonusu :)
Yazar değilim, şimdilik sadece karalıyorum.Umarım sıkılmam çünkü ben bu işi çok sevdim :) Denemelerime olan yorumun beni mutlu ettiği kadar cesaretlendirdi de :)Devam etmek için bu aralar ailemin üzerine üst üste saldıran sağlık sorunlarının iyilikle son bulması ve bu yaz günü vücut ısımı ikiye katlayan kavruk parmağımın iyileşmesi gerekiyor; ailesel sağlık sorunları çok çok önemli olmasalar da kafamı meşgul etmekte oldukça başarılılar :(
Görüşürüz Çilek'cik :)