25 Şubat 2009 Çarşamba

gece..

Uyuyamadım.Derin derin esnedim; hani belki kandırırım uykuyu diye ama yok.Kaçtı bir kere.Farkında olmadan sinirlerimi de germişim hafiften.Aynaya bakmasam da kaşlarımın çatıldığının farkındayım.Üzgünüm ben, ondan uyuyamadım.Gerçeğimle yüzyüze olmak işime gelmiyor ama ne cesaretse bir haftadır uyku getirici şirin, pembe, mutlu eden küçük haplardan da kullanmıyorum.Üstelik bunun ne kadar süreceği hakkında bir fikir oluşturabilmiş de değilim halihazırda.Hafta sonu taşınma planları yaparken hiçbir işe-eşyaya el vurmamış olmak benim gibi tezcanlı birinin tarzı değil; erteliyorum, belirsiz bir zamana erteliyorum.
Eşya toplamak anı toplamak gibi bir şey.Gerçi bu sevmediğim, alışamadığım evde arkamdan 'gitme' diyen anı bırakacak kadar kalmış değilim.Benden bir iz yok bu evde.Bir an önce gitmek istiyorum ama bunun için kılımın kıpırdadığı yok.
Alt komşuma gittim bu öğleden sonra, taşınacağımı söylemek biraz da laflamak için.Çok üzüldüler.Keşke seni hiç tanımasaydık dediler.Tanışıklığımın az zaman aldığı bu insanlar bana çocukluğumun 'eski komşu' sıcaklığını hatırlattılar.Özlerim ben onları şimdi :( Özlemek benim işim değil, bana göre bir duygu değil.Birini özlemle anarken yüzünde sıcak tebessümler oluşturan biri değilim, özlediğinde çok ağlayanlardanım ben.
Birbirinden hararetli dört telefon konuşması yaptım bugün.Biri aile içi özel bir konuşma ki çok ilginçti.Diğeri yatılı okul arkadaşlarımdan birinin hal hatır sorma telefonu.Eşinden ayrılmak üzere olduğunu söylediğinde pilav gününde tanışıklığımızla kalsa da eşini hepimizin çok beğendiği öngörüsüyle bu karara çok üzüldüğümü söyledim ama vazgeçirme ya da bir daha düşün öğüt evrelerinin üzerinden bir hayli zaman geçmiş.Dolayısıyla sözlerim ya yarım kaldı ya da havada :( Üçüncüsü, pıl pırtıyı toplayabilsem hemen yarın arkama bile bakmadan kaçacağım bu evin sahibi.Bu konuşma benim galibiyetimle sonuçlandığından kendimi zafer kazanmış biri gibi hissettim; iyi de oldu.Son konuşma Hakan'la olandı ama pek de ilgili olmayan ses tonu, dönene kadar kendisini (ona ne zaman kızsam 'kendisi' sözcüğünü kullanırım) aramama, o aradığında da telefonu açmama kararını almama neden oldu.Gelince görüşürüz artık kendisiyle!
Ben bir kaçış mı yaşıyorum acaba?Ya gittiğimiz evde de huzur beni bulmazsa; hayatımızın geri kalanını göçebe gibi emlakçı sitelerinde mi sürdüreceğiz?Her gittiğimiz evde üç ay kalacaksak sıkıntılı bir süreç bekliyor bizi :(
Canım melek annemi çok ama çok özledim.Onun için mi kaçasım var, anlamıyorumki.Bilmemek ne kötü.Duygularını saptayamamak, isim koyamamak ne kötü.Annemle birlikte olduğumuz son sahneler..Ömrümün sonuna kadar taşıyacağımı bildiğim acı dolu görüntüler.Çok uzun gibi görünen umutla dolu bir kaç günlük bekleyişimin sonucunda yaşayıp yaşayabileceğim en büyük hayal kırıklığım ve bunun günün her anında aklımın bir köşesinde duruyor ve duracak olduğunu bilmek.Çok üzgünüm.Hala hayatta olmak, ayakta kalmaya çalışmak istediğim bir şey değil.Duygularım acımın içinde sürünüyor ve ben aksi için hiçbir şey yapmak istemiyorum.Sorumluluklarım olmasa hiç kalasım yok buralarda.İçinde teselli barındıran çok şey veri olsa da annemi yanımda istiyorum.Çok özledim annemi.

5 yorum:

  1. Bazen özlemek, doğru karar vermeye engel olabiliyor. Hele ki böylesi bir özlem.. Ablacım, ben senden güç alıyorum inan. Gücün bu ekranın arkasından önüne fırlıyor sen yazdıkça.. O gücü hep hissettir bize n'olur. Seni çok seviyorum..

    YanıtlaSil
  2. İki yazını da okuduktan sonra seninle aynı şehirde olmayı çok istedim. Şehirin bir ucunda sen bir ucunda ben olsak bile seni gelir bulurdum.
    Seni kendine yaptıklarına bir ayna olurdum belki.
    Seni seviyorum...

    YanıtlaSil
  3. Bilun'um tutunabildiğim tek şey harflerim; beni bırakıp gitmesinler diye tırnaklarımı geçirdiğim harflerim.Bunu da yapamasam çok daha zor olurdu benim için her şey sanırım.Burası aile içi paylaşamadıklarımı yazabileceğim, yazarken düşünebileceğim tek sığınağım.Öfkemi yumuşatabildiğim küf kokulu gizli mağaram.Aslında hiç güçlü değilim, bir bilsen :(
    Ben de seni çok sevip sevip sevip sevip öpüyorum.

    Renkli Tasarımlar; kalpler yakınsa mesafeler de yakındır.Uzakta duruyorsa kalpler yanyana olsa ne fark eder..Geldin buldun işte beni.
    Teşekkürler ve sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Gülen'cim,
    Çok özür dilerim, yukarıdaki renkli tasarımlar diye çıkan yorum benim.
    Hiç dikkat etmeden yazmışım, o ara kızımın yeni açacağı blogla uğraşıyorduk orada çıkıvermiş yorumum. Evde değilim eh başka bigisayarda da olunca karışıyor.
    Ama tüm yazılanlar karışmış değilhepsi doğru.

    YanıtlaSil
  5. Aaa çok komik bir durum oldu:))) Şu an ben de buradaydım ve yorum sayfasını bir açtım ki, benim adımla biri yorum bırakmış.:) Ben de kim bu diye yokladım ki benim!!! Ama öyle saçma bir durum oldu ki, hatırlamaya çalışıyorum ne zaman yazdım ben bunu diye.:))) Gecenin bu saati kafam durdu, zaman durdu sandım valla:))
    Çok yaşa anneciğim...:)

    (Tam kahvemi tazelemek için ayrılmıştım bilgisayar başından ve o süreçte sana hemen mail atmayı planlıyordum bu yazının üstüne. Şimdi mailime geçeyim.)

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails