Ekim 2007, İzmir.
Alsancak’ın en meşhur dövmecisi Köprüaltı’na gençten biri girer, kolunu sıyırır, dirseğine doğru Mustafa Kemal’in imzası vardır, bir bankada çalıştığını, bu dövme yüzünden işten atılmakla tehdit edildiğini anlatır, tırsmıştır, ekmek parası filan diye ağlar, “silin” der.
*Hep söylerim, ekmek parası diye ağlayanın maaşını, tavuk gibi buğdayla ödeyeceksin!
*Adeta bomba düşer dövmeci dükkânına... “Bu gördüğün eller Atatürk’ü yazar, Atatürk’ü silmez” deyip, kapı dışarı ederler. Ve, internet sitelerinden alenen duyururlar: “Ey ahali, madem öyle işte böyle, bugünden itibaren burada, Atatürk’ün imzası bedava!”
*İlk kim, nerede yazdırdı bilmiyorum ama, Atatürk imzasının furya haline gelmesinin miladı, bu olaydır.
*Bir ödlek geri adım attı...
On binlerce cesur öne çıktı.
*Atatürk’e sövme modası...
Dövme modası yarattı.
*Köprüaltı örnek oldu, İzmir’de yapılan Atatürk dövmesi, 50 bini aştı. Yetişemiyorlar, her gün 30-40 kişi kazıyor vücuduna... Omuzuna, bileğine, iman tahtasına, kalbinin üstüne... Doktor var, avukat var, öğrenci, dekan, ev kadınları var. İstanbul’da patladı... Ankara, Antalya, Bursa, Trabzon, Muğla, Eskişehir dövmecileri artık neredeyse sadece bu imzayı kazıyor. 29 Ekim’lerde, 10 Kasım’larda Mustafa Kemal için ücretsiz çalışan 200’ün üstünde dövmeci var.
*Dini gerekçelerle dövme yaptırmayan, otomobiline yapıştırıyor. Taksilerin camlarında... Motosikletine, hatta, bebe arabasına yazdıranı görüyoruz. Atatürk imzalı küpe kulaklarda, rozet yakalarda.
*Ölümünün üzerinden taaa 72 sene geçtikten sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan bir başka lider var mı dünyada?
*Neymiş, işten atarlarmış...
Bizim işimiz Atatürk.
*Memleketimin güzel kadınları, giydirin çocuklarınızı güzel güzel, doğum günüdür bugün... Çünkü, her 10 Kasım, aslında 19 Mayıs’tır... Cumhuriyet dediğin, korkak babalar tarafından kaybedilir, yürekli evlatları tarafından geri alınır.
Mustafa Kemal, ilelebet payidardır.
YILMAZ ÖZDİL 10 KASIM 2010
PATLAYAN AMPULÜ BEYAZ ELEKTRİK BANDIYLA ONARAMAZSINIZ!
KIRMIZIYA BOYADIĞINIZ YERLERİN VOLTAJI YÜKSEK GELDİ
VE PATLADI AMPULÜNÜZ!
Böyle özel bir günde polemik değil amacım ama gördüğüm bu tür manzaralar karşısında sessiz kaldığım hiç olmadı.
Yer: Fethiye Cumhuriyet Anıtı
Tarih: 10 Kasım 2010
Konu: AKP'nin çelengi.
Görevlilerle aramızda geçen diyalog:
Gülen: Bu çelenkle siz mi ilgilisiniz?
Görevli: (ne söyleyeceğimi tahmin edemeyeceğinden sanırım gülümseyerek) Evet
Gülen: Ampulünüz patlamış! Patlak ampulle mi geldiniz buraya!
Bozulan adamlar..
Belirtmekte yarar görüyorum, polemik değil amacım. Ben polemiğe girmem üstelik. Ne söyleyeceksem söyler çeker giderim!,
Her 10 Kasımın 09.05inde sirenlerin eşlik ettiği o iki dakikalık sessiz hareketsizlikte gözlerimden yaşlarım akar yüzümü yıkamaya..
Daha buruk, kendimi bildim bileli ilk kez Ata'mın huzurunda değildik.
Bugün Ankara'yı ilk kez özledim..
Dünyada hiçbir lider ölümünün ardında böyle bir iz bırakmadı.
Kalbimizde, beynimizde, ruhumuzda..
Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülke, bu ulus sana minnettardır!
Not: Bilgisayarım bozuk. Bir de bir bisiklet kazası geçirdim. Yaralandım. İyileşmeye çalışıyorum, bunu yaparken de bisiklete binmeye devam ediyorum ÇÜNKÜ korkmuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum ben!
Susmuyorum..
Nurlar için de yatsın..senin de söylediğin gibi..aradan geçen bunca yıla rağmen..sevgisinden , saygısından..hiç bir şey kaybettirmeyen tek lider..
YanıtlaSilNurlar için de yatsın..senin de söylediğin gibi..aradan geçen bunca yıla rağmen..sevgisinden , saygısından..hiç bir şey kaybettirmeyen tek lider..
YanıtlaSilcanım Atamızı saygıyla anıyoruz
YanıtlaSilsana çok geçmiş olsun
biran önce iyileş ve bisiklete binmeye egzmeye devam et :)),
aşağıdaki leopar etek de çok yakışmış tatlım
gerçekten patlamış canım yaa sevgiler..
YanıtlaSilyılmaz özdil ne güzel anlatmış.
YanıtlaSilo imzayı alenen taşıyacağımız günler yakındır.
ne gurur değilmi?
tekrar geçmiş olsun. dikkatli sür.
sevgiler sana..benim cesur arkadaşım..
Sevgi ve saygı ile anıyoruz. Paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaSil<:))
Gülenim canım, ya yılmaz özdil'in yazısını çok beğenmiştim, daha önce bu konuda birşey duymamıştım. Ne varsa İzmir'de var valla. Bravo dövmeciye. Bu arada başkasının yazısı olsa önce iner merakımdan fotoya bakardım ama sende önce yazılanı okuma alışkanlığım var benim:))
YanıtlaSilYorumuna da bayıldım, korkusuz arkadaşım benim. Atamız bizim, onu kabullenmek istemeyenler, iftira edenler gitsinler kendilerine başka ülke bulsunlar ama bunu bizim topraklarımızda denemesinler...
Son olarak da geçmiş olsun diyorum. Bisiklete dikkatli bin canım. Öpüyorum.
Öncelikle geçmiş olsun Gülen'cim, tanan çok zevklidir bisiklet ama dikkat ister.
YanıtlaSilNe yazı ama di mi!
Matem de değildik bu gün bayramdaydık sanki Atamızın sesi bütün yurdu her zamankinden çok sardı, çok sevinçliyim Gülen'cim çok.
Haklısın Ankara'da geçen yıllar geçirdiğin o güzel günleri düşündümde senin için çok zor olmuştur:((
İnşallah gelecek sene 29 ekimde Ankarada buluşuruz ne dersin...
İşte biz böyle "bir ölür, bin diriliriz".
YanıtlaSilAnıtkabir ziyareti sizin fikriniz miş, teşekkürler. Üç kişiydik ama hiçten çok çok çoktuk...