31 Aralık 2010 Cuma

YİNE GİDİYOR..

Yeni yıl kutlama yazısı yazmayı sevmiyorum, kart arkası yazmayı da.
Ne yazacağım ki, o an 'geçen sene neredeydim?'le başlayan düşünce resmi geçidine trampetlerden çıkan ritmik sesler eşlik ederken ne yazacağım ben? Sonra yeni yılın ilk aylarını izleyen zamanlar, sonra daha sonraları, daha sonraları. Ne ne zaman olmuştu, zaman kavramı bakımından güvenilmemesi gereken biriyim ben. Aslında bütün zamanlar aynı. Dünya çevresindeki bir yıllık turumu tamamladığımda sanki mecbur bir ruh haliyle olan biteni düşünmeye başlarım yılın son günlerinde.

Çok radikal kararlar aldım, yılın ikinci yarısında topu topu 15 gün süren düşünme aşamasından sonra hayatımı daha önce hiç görmediğim bir yerde sürdürmeye karar verdiğimden beri bu iklimin bana neler yaptığını görüyorum başımı çevirip arkama baktığımda.
Daha ne kadar farkına varılır aldığın nefesin öneminin, daha ne kadar mavi ve parlak olabilir gün ve ışık diye düşünüyorum her kordona inişimde?
Daha fazla özlüyorum, aklımdan çıkmamasını istiyorum ve başarıyorum da. O kadar özlüyorum ki özlemime tahammülsüzlük sınırında hala tahammül edebildiğime şaşırıp kendime dönüyorum.
Kardeşlerimi özlüyorum, hiç değilse bir tanesiyle aynı şehirdeyim diye sevinirken ayrı düşmek.. Bir anneler, bir babalar günü, iki dini bayram ve bir yeni yıl sığdırdım yılın ikinci yarısına. Kardeşlerimi yanımda hiç istemediğim kadar istediğim günler.. Hayatlarımızın bir gün aynı yerde -ki muhtemelen Fethiye- kesişeceği hayalleri kuruyorum.
Bıraksam kendimi, daha devamı olan bütün bu dalgın düşünceleri bir kartın arkasına ya da yeni yıl kutlaması yazısına nasıl sığdırabilirim?

Bugün çok heyecanlıyım. Psikiatr randevum vardı bugün, doktorumla da paylaştım. Şubat ayında netleşecek çok özel bir deneyim için görüşmeler yapılıyor; ve sadece benim için :) Olmasa bile şu an benimle ilgili konuşuluyor olması yeter..

Her şey hepimiz için çok güzel olsun.
AKP'den yıldım. Bu sene onların hayatımızdan çıkışının yılı olsun.
En iyi çıkış yapan parti olsun AKP ama arka kapı çıkışı :) Allahım n'ooooolur n'oooolur!
Hayat hepimize adil davransın, birimiz için olan hepimiz için olsun. (Sosyalist bir yaklaşımla)
Ben yeni bir yıla hep soğuk iklimde girdim. Aldığım nefesi atmosfere iade ettiğimde ağzımdan buhar çıkacak derecede soğuk.
Dün gece dua ettim. O kadar inanarak ve isteyerek dua ettim ki sabah beni uyandıran şeyin göz kapağımdan içeri giren güneş sızıntısı beni şaşırttı. O kadar duadan sonra ben beni uyandıran şeyin kar beyazı olmasını, o da olmadı bir fırtınadır, bir soğuktur bekliyordum :( Allahım hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. N'oooolur Fethiye merkeze kar yağsın n'ooolur!

“Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Yayılın çimenlerin üzerine
Acele edin
Er veya geç
Çimenler yayılacak üzerinize.”
Jacques Prevert

Yanıtlarım:
Gün ışığıyla uyanmasam olmaz, bu sıcak güneş beni uyandırmnasa olmaz :)
Kaç kez güneşin doğuşunu izlemeye sahile indiğimi saymadım.
Saymadım.
Sahilde ne kadar kedi, köpek varsa hepsi tanır beni :)
Yan komşumun bebeğini bekliyorum, doğunca o sıkacak parmağımı :)
Ben bebekleri öpmeden severim, koklayarak severim, ellerini severim, baldırlarını severim. Silikon yastık gibi olur baldırları onların :)
A daha dün gördüm gökkuşağı ama fotoğraf makinem yanımda değildi :( Hatta oturduğumuz cafede gökkuşağını fark etmeyenlere gökkuşağına bakın demek için masa masa gezdim :)
Kokladım, gece parfümü kokladım, pembe pembe..
Serildim çimenlere büyük bir zevkle..
Onlar benim üzerime serilmeden önce..
Şiiri bugünkü yazısına konu eden Mehmet M. Yılmaz'ın yazısı

Ve bana Fethiye merkezdeki bütün eczaneleri talan etmemize karşın bulamadığım ilacı bir gün içinde hem de altı kutu olarak ta İzmit'lerden gönderme beceri, incelik ve duyarlılığına minnettar kaldığım canım arkadaşım Banuca'mın ne kadar hoş bir jesti ile sizlere veda ediyorum.. Banuca'mın kişiye özel kartı :) Teşekkürler Banuca'm..



Yeni yılınız nasıl istiyorsanız öyle geçsin.
Bütün arkadaşlarıma bütün sevgimle..


10 yorum:

  1. canım seninde yeni yılın kutlu olsun.
    ne dilersen gerçek olsun.

    YanıtlaSil
  2. Yeni yılın kutlu olsun, bu şiir de yılbaşı hediyen olsun :) Öpüyorum kocaman...

    Bir Yılın Son Günleri / Murathan Mungan

    I.

    Bir yıl daha bitiyor
    İşte bu kadar duru,bu kadar yalın
    Bu kadar el değmemiş
    Sıradan bir gerçeği daha
    kolları bağlı hayatımızın
    Bu şiire nasıl dahil edilebilir bir yılın son günleri
    Her sonda,her başlangıçta ve her defasında
    Alır gibi başkasını karşımıza
    Perdeler çekip,ışıklar söndürüp
    oturup yatağın içinde bir başımıza
    Sorgulamak kendimizi
    Öğrenmek ikimizin anadilini,ikinci belleğimizi
    Öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
    Bu aynanın dehlizlerinde gezinirken görürüz
    Karanlık günlerimizin kenar süslerini

    Biterken yılın son günleri
    Biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
    Gençlik ikindilerini
    Kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri.


    II.

    Bir yıl daha bitiyor
    Düşlerim ,tasalarım,yarım kalmış onca şey
    Her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
    Bana mı öyle geliyor
    Yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman
    İnsan yaşlanırken?


    III.
    Kırdım mı incittim mi birilerini?
    Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler.
    Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
    Yeniden düşünmeliyim
    Dostluklarımı, ilişkilerimi
    Dağınık yatağım,mutsuz yatağım
    Çoğalttım mı eksiklerimi?
    Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
    Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
    Borçlarımı ödedim mi?
    Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
    Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
    giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
    Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
    Geri verdim mi aldıklarımı:
    Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları
    Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
    Yokladım mı duygularımı
    Hala sevebiliyor muyum insanları?
    Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
    Ovmalı umutları
    Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
    Hançer kıvamındaki o karamizah tadını
    Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a
    Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım
    akşama
    Yeni bir yıla
    Ama nedense herşeyin tadı dağılıyor ağzımda
    Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
    Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta


    IV.

    Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
    Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
    Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
    Gece telefonları, ıssız konuşmalar
    Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
    Bırakılmış mektuplar
    Ve yurdumun her karış toprağında tefrika edilen karanlık
    Ey hayatıma girenler ve çıkanlar
    Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey

    O kadar çok anlattım ki
    Kendime kaldım anlatmaktan...
    Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
    Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
    Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
    Ofset duyarlılıklardan
    Kaç zamandır bir ermiş dinginliği havalandırıyor dizelerime
    açılan pencereleri,
    Durup bakıyorum akşam sularında zaman kavramlarına,
    Zamanı düşünüyorum;koyuluyorum
    Anlamını yitiriyor "şimdiki zaman"ın boşyüceliği,tarihin unutkan
    sayfalarındaki mürekkep lekeleri
    İşimin başına dönüyorum içimde ıssız bir gönül erinci

    Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
    "içtenliğin" yada "dünya görüşünün" kirletmediği
    Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum.


    V.

    Sabahları açık penceremin soluduğu kent
    Nabzında yüzyılın dağınık sancısı
    Dumanı üzerinde tüten yıkıntılar
    Hangi anlamı kuşanabilir şimdi yeni bir yıl
    Umutsuzluk sözlüğünden karşılıklar aranırken hayata
    Hangi söküğünü dikebilir bu yaralı kuşak
    Hangi yüreğe öğretilebilir unutmak!


    Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
    Vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
    Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
    Hala bir umut var mıdır
    Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde

    YanıtlaSil
  3. mutlu huzurlu güzel bir sene geçirmen duasıyla..

    YanıtlaSil
  4. mutlu yıllar canım, herşey gönlünce olsun

    YanıtlaSil
  5. Bir kez daha mutlu yıllar canım.
    Sesini duyduğuma çok sevindim. teşekkürler...

    YanıtlaSil
  6. Gülencim canım benim yeni yılda herşey gönlünce olsun.Sağlık,mutluluk keyif hep seninle olsun.
    Seni seviyorum.
    İyi seneler

    YanıtlaSil
  7. Caaaaaan.... Hakediyorsun ki, bunlar oluyor :)

    YanıtlaSil
  8. Mutlu yıllar canım. Geçen yıl bana seni getirdi ve bundan sonraki yıllar da birlikte olacağımıza eminim... Herşey gönlünce olsun, yeni yılın kutlu olsun.
    Seni seven Peri'n:)

    YanıtlaSil
  9. İnşallah herşey gönlünce olur, yüreği güzel ablam. O kadar zarif ve enerji dolu bir sesin var ki, inan hala kulaklarımda. Banu ablacığım banada hoş bir jest yaptı, çok mutlu oldum. Uzaktanda olsa birbirimizin hislerine, dertlerine ve sevincine ortak olmak ne güzel

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Gülen sanirim sana ilk yazisim. Ama ben seni ara ara hep büyük bir begeniyle okudum. Hemde sonuna kadar:))Kücük yegenin Erdi´yi bile.
    Ama bu günkü yazin beni benden aldi. Hani uzak olmak sevdiklerinden kilomatrelerce uzak kalmak... Benim icimde yasadiklarimi sen yaziya dökmüssün ya taaa yüregime dokundu bu yazi benim...yazayim istedim sana paylasayim....

    Her seye ragmen mutlu yillar diliyorum.
    sevgiler

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails