Bir facia daha!
'Gel' diye, hem de davetiyeyle çağırılan bir facia daha!
Zorunlu olan sekiz yıllık eğitimi alıp almadıklarını bilmediğim 18 küçük kız dinlerini öğrenmek için devam ettikleri yatılı kuran kursunda yaşamlarına veda ettiler.
Ulaşımı zor, küçük bir yer.Hemen yakında devletin açtığı bir kuran kursu varken o çocuklar neden o ruhsatsız, izinsiz kurstaydı?
Tamam anladık artık orasını, alınamayan izinler ve ruhsatlara karşın küçük kızların sonradan eklemelerle oluşturulan binaya taşınması Türkiye'de görülebilecek sıradan olaylardan..
Peki çocuklarını böyle bir felaketle yitirmiş ailelerden kaçı sorumlulardan şikayetçi oldu?
HİÇ BİRİ!
Aileler 'Allah'ın takdiri' deyip yaşamlarına kaldıkları yerden devam etmeyi seçtiler.
Şimdi, şikayet olmadığı halde tutuklanan ihmalkar kurs sahiplerinin akibetleri ne olacak, ne ceza alacaklar, vicdanen ne hissediyorlar?
Yazık değil mi?
Küçücük çocukların, her ne amaçla olursa olsun hangi akla hizmeten ve ne hakla ölüm riskine karşın orada bulunmalarının sorumlusu olmak hangi savunmayla açıklanabilir?
Başbakanımız olay yerine intikal etmek üzere yola çıkacakken nedendir bilinmez son anda vaz geçip önceden yola çıkmış korumalarını geri çağırdı.
Çocuktur, candır, heyecandır, umuttur ama 'ancak bu kadar' değer verilmesini kabul etmiyorum!
Kızıyorum!
Tepkiliyim!
Ve sadece üzüldüğümle kalıyorum :(
Not:Kuran kurslarına olan ilgi geçen yıla oranla Diyarbakır'da %125, Mardin'de %150, Siirt'te %127, Elazığ'da ise %11 arttı.
(Alıntı 25 Eylül 2006 Sabah Gazetesi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fikrin varsa bilmek isterim..