Balkondan çocuk bahçesinde 'kendi kendine oyun oynama becerisi' kazandırılma eğitimi verilen Umut'un anne ve teyzesini sitenin merdivenlerinden Umut'u izlerken görüyorum.Evde sıkılmışım.Yanlarına sohbet etmeye gidiyorum.Bir gözümüz geçen kurban bayramında her nasıl yaptıysa devirmek suretiyle 82 ekran televizyonun altında kalıp bütün bir bayramı tüm ailesiyle birlikte acil serviste geçiren Umut'un üzerinde.Bir süre sonra Umut tek başına olmaktan sıkılıp yanımıza geliyor ve birbirlerine kuzucuk diye hitap ettiği teyzesine
'Dududut del sana Aytar'ı dösteriim' diyor.
'Aytar kim' diyorum merakla.
Teyze kuzucuk 'Aytar değil Ayten'
diyor göz kırparak ve Umut'un uzattığı minik eli tutup peşi sıra gidiyor.Anneyle ben arkadan takip ediyoruz.Biz üç kadın hemen arkadaki bloğun önündeki süs havuzunun duvarına oturup Umut'un
'Aytar atağı in'
diye bağırmasının ardından ona inmesi için kendince bir süre verip inmediğini gördükten sonra aynı cümleyi tekrarlamasını izliyoruz.Ayten inmiyor.Umut sabırsız ama hala umutlu.Sırada yalvarış cümleleri var bu kez.
'Aytar nolur in'
Ayten inmek bir yana balkona bile çıkmıyor.Umut artık sinirli, sevgisi şiddete dönmüş, tehdit içerikli mesajlar vermeye başlıyor;
'Aytar detirme beni oraya!İn dedim!İntene!!'
Bu tatlı delikanlının Ayten sevgisinin umutlu bir bekleyişten sonra aşama aşama önce sabırsızlığa ardından sinir buhranına ve daha da ileriye giderek nasıl da öfkeye dönüştüğünü görüyoruz.Umut'u zaptetmek artık imkansız, Don Kişot sanki; Ayten'i kendisine vermeyen 10 katlı binayla kavga etmeye başlıyor.Kavgasına beceriksiz el kol hareketleri de eşlik ediyor, ara sıra dengesini kaybedip yapışıyor yere ama alel acele kalkıp kaldığı yerden devam ediyor haklı dövüşüne.Artık eve dönmemiz gerektiğini bir türlü anlamak istemiyor.Yapışıyoruz ellerine.İlk reddedelişin acı ve öfkesiyle hala arkasına dönüp söylene söylene çaresiz eve götürülmesine ses çıkarmıyor.
Umut 3.5 yaşında
Umut aşık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fikrin varsa bilmek isterim..