Yazacak da halim yok pek. Hem üzgünüm hem içe doğru bükülmeye çalışan el bileklerime söz geçirmeye çalışıyorum. Oysa dün akşam nefis bir balık partisinde yeni insanlar tanımış ağlarken gülmüştük. Ayrıntıları sonra yazarım artık.
Sağlık sorunum ve durumumla ilgili bilgiler verip hemen kaçacağım :(
Şimdilik sıkıntımın sinir ucu ağrısı olduğunu biliyorum. Bunun zona (herpes zoster) olmadığından eminim çünkü bildiğim kadarıyla istatiklere göre ikinci kez zona geçiren insan sayısı oldukça nadir. Bu nadir kişilerden biri olmak istemiyorum ama ben :P
Gelelim bana:
Yirmi dört yaşında çok ağır geçirdiğim zonanın tedavisinin evde mümkün olmayacağından yatırıldığım hastanenin infeksiyon bölümünde on yedi gün, günde üç kez damar yoluyla zonanın en etkili ilacı olarak bilinen Zovirax'la yapılmıştı tedavim. Ki izi hala durur ve zaman zaman da özellikle soğuklarda ağrı yapar.
Zona yani herpes zosterla su çiçeği hastalığının virusu aynı virustur; yani su çiçeği geçiren her kişi zona geçirmeye adaydır. Su çiçeği geçirmeyen kimselerde zona riski yoktur ama bu durumda şimdi söyleyeceklerime kim inanır?? BİZ SU ÇİÇEĞİ GEÇİRMEDİK! BİZ DİYORUM ÇÜNKÜ SEDEF VE BEN SU ÇİÇEĞİ GEÇİRMEDİK. Biz iki kişilik bir ekiptik; aynı hastalıkları kontr atak şeklinde birbirimize bulaştırarak geçirdik ama su çiçeği bu hastalıklara dahil değil ne yazık ki :(
Benim anneciğim sağlık personeli idi ve geçirdiğimiz hastalıklar konusunda doğru bilgiler verecek deneyime sahipti. Yanılma payımız sıfırın altında yani. Doktorların su çiçeği geçirmemiş birinin zona olamayacağına ait söylemlerinden dolayı AKLIMIZDA KALAN 'ACABA?' SORUSU İSE SEDEF'İN OĞLUYLA BİRLİKTE SU ÇİÇEĞİ GEÇİRMESİYLE DE SİLİNMİŞ OLDU. YANİ BEN SU ÇİÇEĞİ GEÇİRMEDEN ZONA OLMUŞ VE HALEN SU ÇİÇEĞİ GEÇİRMEMİŞ BİR KİMSEYİM. Su çiçeğini ne zaman ne koşulda geçiririm bilmiyorum artık :) Çünkü derler ki yaşarken geçirmediğin su çiçeğini mezarda bile geçirirsin.. İlerikiyaşlarda geçirilen su çiçeğinin ölümlere yol açtığını da biliyorum..
Bugünlerde yaşadığım sinir ağrısının nedeni ise kişisel mutluluk, huzurun bana yetmiyor olması. Ülkemin sorunları, bilip gördüklerim beni çok üzüyor. Elim kolum bağlı hissediyorum kendimi ve bu bana utanç veriyor. Bir süredir haber izlemiyorum, gazete okumuyorum.
Bensiz dönsün dünya..
Lütfen linke göz atın; bir gün size de gerekebilir..
Fındığım; sus konuşma. Bırakıp gittiniz beni :((
Figen'im; çok sağ ol. Kendime ne kadar iyi bakarsam bakayım olmuyor işte :( Üzülmemeyi öğrenmem gerek benim. Üzülerek hiçbir şeyi çözemeyeceğimi :( Bu yaştan sonra da zor.. Sen de kendine iyi bak olur mu canım benim??
Şenay'ım, Doğa'm; :) sağ ol :) Artık eskisi gibi yazmıyor çok kimse, ne yazık ki ben de :( Oysa ne çok seviyordum yazmayı ama bir şeyler oldu. Gizli bir güç, üçüncü bir şahıs içimize girdi ve bizi böldü, ayırdı gibi hissediyorum. Umarım hepimiz aynı anda toparlanır ve sanaldan öteye geçme aşamasına da taşıyabiliriz sayfalardaki arkadaşlıklarımızı.. Geçmiş olsun dileğin için de çok sağ ol, çok teşekkür ediyorum.. Sorma Fındık gitti, çok üzgünüm :(
Aysema öğretmenim; hoş geldiniz demeye bile fırsat bulamadım size :( Hoş geldiniz yeniden. aysema dedi ki...
Geçmiş olsun Gülen'ciğim. Sinir uçları dediğin zona mı? Çok ağrı yapar o, kendine iyi bak olur mu?
Sevdiklerine selamlar... sizin bu yorumunuz üzerine gerekli olduğuna inandığım bu yazıyı yazdım. Benim öyküm uç bir örnek ama olmayabilir değil. Sağlıkla ilgili deneyimler bunlar. Umarım gözden kaçmaz ve çok kişiye ulaşır. Öğretmenim ben kendime iyi baksam ne olacak, ülkenin şu haline bakar mısınız :(( Bizden de size çok selam ve sevgiler öğretmenim..
Sevgili sezobigo; çok teşekkür ediyorum. Kullandığım ilaç bitince dozu yavaş yavaş yükseltilecekmiş. Sonrasını bilmiyorum, araştırmak da istemiyorum. Bekleyeceğim şimdilik ve umarım çabuk yırtarım bu kez :P Çok teşekkürler bir daha..
Nurhan'ım; :) ne kadar yorulduğunu tahmin bile edemiyorum. Sen ilkokulu bir daha hem de iki kez bitireceksin :) Okullu anne :) Bunlar tatlı telaşlar her ne kadar yorsa da. Allah'ım sana sağlıklı evlatlar vermiş okula gidebiliyorlar, sen sağlıklısın ilgileniyorsun. Şükürler olsun ki bunlar da bu yorgunluk ve telaşın artıları. Allah eksik etmesin.. Ben gülüyorum yine :) Çok eğlendik Funda'yla ama içimde üzüldüğünde dibine kadar üzülen, sevindiğinde de aynı şiddette sevinen bir deli kişilik barındırıyorum :) Hakan bana 'ruh hastası, deli, manyak kadın' diyor :)) Ağlarken gülebilip gülerken de ağlayabiliyorum. Bunu başarıdan mı sayıyorum? Hayır ama öyle yapıyorum işte :) Sen benden daha iyi bak kendine; benim bir kedim bile yok çünkü bakacak :) Öpüyorum çok.
Fiamma'm; ay sana da çok geçmiş olsun. Nasıl dayandın bu ağrılara, bana da söyle :) Hastane kapısı gibi oldu blog :) Ama bu sezonu kötü geçirdik gerçekten :( Olsun daha fenası olmadı hiç değilse; gerçi şimdilik bilemiyoruz da :) Hastane maceralarımın tamamnını yazamıyorum çünkü olurkenki hissi veremiyor ne yazık :) Örneğin babamın mr'ı için sıra beklerken sıkıntıdan patlamak üzere olan insanları ayağa kaldırıp derin nefes alıp verme temeline dayanan kol hareketleri yaptırmıştım. Ama nasıl güzerl oldu, nasıl rahatladı o insanlar :) Ev adresi, telefon numarası veren mi ararsın :) Sen yanlış yerdesin diyenler :)
Ben hastalıklarla barışığım. Büyütmüyorum, kabullenme konusunda zorluk çekmiyorum. Ama benim hayata bakışımı değiştirmem lazım. Çok üzülüyorum, başkalarının bir sıkıntısı olduğunda sanki kendi başıma gelmiş gibi üzülüyorum :( En son her gün haberlerini aldığımız şehitler ardından da depremler süründürdü beni ve deprem bölgesinde yaşanan rezaletler, çocukların yanarak ya da donarak hayatlarını yaşamadan kaybetmeleri :(
Şimdi antiepileptik (Gabateva) bir ilaç kullanıyorum. Bitince kontrole gideceğim. Bakalım doktorun önerisi ne olacak, 800 mg.a kadar artıracağını söyledi ama ne olur bilemem. Söylediğin ilacı da yazdım kafama. Önerilerin için çok sağ ol.
Çınar'ım, çok sağ ol. Orada olsaydım bana çorba yapardın değil mi :)
Aysema öğretmenimin verdiğim linkte göremediğini söylediği Günün Fotoğrafları arasında yer alan fotoğrafla huzurlarınızdan ayrılıyorum şimdilik.
Fındığın da gördüğü üzere yazılarımın, fotoğraflarımın -ki birinin beni çektiği fotoğraflardan söz ediyorum- kopyalanıyor olması ne amaçla kullanılıyor ya da kullanılacak olması konusunda beni rahatsız ediyordu. Öyle ya, hadi yazının kopyalanmasına alıştım da fotoğrafım ne yapılacak? Sağ olsun Fındık sağ klik engeli koydu. Umarım işe yarar..
İyi haftalar hepimize..
canım çok geçmiş olsun.okumamışım yazını:( dikkat et kendine iyi bak..
YanıtlaSilçok geçmiş olsun Gülenciğim. Bende tayinim Gaziantep'e çıktığında zona geçirmiştim ağrısını ve acısını bilirim ama çok şükür evde atlattım. Sinir ucu ağrısı da benzer birşeydir sanırım. İnşallah kısa zamanda sağlığına kavuşursun.
YanıtlaSilDipnot: Ahmet Kaan da yanımda ve "Anne, seni çok seviyorum da yaz" diyor. Seni çooook seviyoruz Gülen, geçmiş olsun..
Sevgili Gülen,
YanıtlaSilYıllar yıllar önce benim de bir zona'm olmuştu, çocuklar küçüktü... Doktor rapor yazarken, olmaz demiştim, rapor istemiyorum; öğrencilerin sınav zamanı! Doktor peki demişti şaşırarak, iğne yazmıştı. Ertesi gün dayanılmaz ağrılarla uyanınca eşim doktora gidip istemediğim raporu yeniden yazdırmıştı.
Ve zona konusundaki tüm bilgileri o zaman okumuştuk. Telaşla özel doktora gittiğimizde, doktor hastalık hakkında bir şey söylemeye başladığında eşimle ben şöyle şöyleymiş de diye konuşmaya başlamıştık. O zaman doktor kızmıştı; bunlardan size ne, bu kadar okursanız zona da olursunuz, başka bir şey de...
Hatırladıkça gülümserim; ama okumaya, duymaya, düşünmeye, sormaya, sorgulamaya, farkındalık yaratmaya da devam ederim. Anlayacağın huylu huyundan vazgeçmiyor...
Sana da üzülme diyemeyeceğim. Ulusumuzun yaşadıklarını görüp de üzülmemek mümkün mü?
Kendine iyi bak...
Gülenim,
YanıtlaSilben 32 yaşında kızımla birlikte geçirdim su çiçeğini ama ölmedim:))
balık partisinin iyi geçtiğine sevindim.
Kaybetme o yeri bize gerek yazın dimi yaaa:))
Kendine iyi bak, Fındık gelir yine canımın iç, ben gittiğimde bu kadar üzülmedindi kıskanırım bak.
Fındığı da senide seviyorum.
Gülenim,
YanıtlaSilben 32 yaşında kızımla birlikte geçirdim su çiçeğini ama ölmedim:))
balık partisinin iyi geçtiğine sevindim.
Kaybetme o yeri bize gerek yazın dimi yaaa:))
Kendine iyi bak, Fındık gelir yine canımın iç, ben gittiğimde bu kadar üzülmedindi kıskanırım bak.
Fındığı da senide seviyorum.
ufuk zona olmasada onun bir küçüğü olan gül hastalığı geçirdi biliyorsun.umarım değildir gülen'im.çırpılmış çatlak yımırta oradayken benden köşe bucak kaçarken şeytan görmüş gibi.evde halimizi görsen şaşırırısın inan kucağımdan inmiyor indirmek istediğimde çok tiz ve ince çıkan sesle mauv diyor:)) sabah kendine geldi ama hala peşimde ben nereye o oraya..saat 5 ge geliyor ve ben hala kahvaltı yapmadım:(( belkide zayıflamamın en büyük nedenlerinden biri bu.alışmak çok kötü birşey ben ferhat gittiğindede böyle olmuştum.şimdi buna alışmam biraz zaman alıcak.sabah uyandığımda ise garip bir duygu bu anlatılmaz ki..bu arada nur ablam kıskanma ama ben senide çokk seviyorum..
YanıtlaSilBu fikrimi bilmek istemezsin. Kekli dedeye adak adadım, bir yerine bir şey olmazsa 7 mum yakıcam.
YanıtlaSilMerhaba. Blogunuzla yeni tanıştım ve son yazınızı okudum.
YanıtlaSilÇoook geçmiş olsun. Allah şifa versin.
Geçmiş olsun Gülen'cim ben Kızamıkçık dışında hiçbir çocuk hastalığı geçirmedim umarım İdil'de geçirmez. Tekrar geçmiş olsun canım.
YanıtlaSil