27 Mayıs 2009 Çarşamba

BUZLARIN YENİ ÇİFTİ- BUZ DEVRİ


Birbirimize ulaşmaya çalışırken

Adım çalışması; bunu ben de yaptım :)


İnkar edemedi; Erdim'in düştüğünün belgesidir



Kavuşuldu :)

Laz uşağı Erdim :))))

Dün gece Erdim yanıma geldi.Salonda boy ve en muzdaribi birinin ancak sığmakla yetinebileceği bu kanepe ikinci bir canlı kaldıramazdı lakin uyku sersemi ben Erdim'i yatağına götürmeyi akıl edemediğim yetmezmiş gibi, üstüne kanepenin dip tarafına ulaşmak için beni çiğneyerek geçen bücüre bir de el yordamı yardım etmiş bulundum.Bütün gecem, sanki yatağın asıl sahibi oymuş gibi; Erdim'in kolu yüzümde, ayağı bacaklarımda, büzüldüğüm o küçücük yerde uyumayı lütfeden efendisini uyandırmamak için kımıldamayan sığınmacı kişi pozisyonunda geçti.Sabaha doğru üstümüzün örtüldüğünü hissettiğimde bir parçacık uyumuş olduğumu anladım.Çok yorgun ve uykusuz uyandığımda Erdim elinde telefon duşta olduğu için konuşamadığı öğretmeninin eşini bunaltmakla meşguldü :) Konu anlaşılabilirdi ama henüz netlik kazanmamıştı.Erdim ve sınıfı bugün buz pateni pistine gideceklerdi; benim görevimse hastalıktan henüz kurtulmuş Erdim'e kostüm servisi sağlamaktı.Akşamdan terlediğinde değiştirmek üzere tam bir çanta dolusu giysi hazırladık.Gören de Erdim'in 118 günlük tatile çıkacağını sanır.Erdim'in okul çantasıyla birlikte bu çantayı da taşıyacabileceğini gözümüz kesseydi ben uyumaya kesin devam ederdim.
Saat 10.30da pistte buluştuk Erdim'le.Bücür şey beni göremeyince 'panik olmuş'muş.Sadece Erdim'in değil Erdim'in çok pis bakışlarına maruz kalarak arkadaşlarının da patenlerini giymelerine yardım ettim; nasıl etmem, hepsi birden 'abla benimkini de giydirir misin?' diye bağırıyorlardı.İki öğretmenin eşliğinde buz pistine girdiğimizde Erdim düşerse diye çok heyecanlandım ve öğretmenine hiç ama hiç niyetim yokken laf olsun diye 'ay ben de mi girseydim acaba?' deyiverdim.Planlanmış bir şey olsaydı uygun giysiler alırdım yanıma ama değildi.Öğretmenden 'hadi Gülen hanım' diye destek gazı gelince kendimi patenleri giymeye çalışırken buldum :) Bu benim ikinci buz pisti deneyimim.İlki yine Erdim'e göz kulak olma bahanesiyle (!) olanı idi.O zaman 10 dk. içinde düşe kalka da olsa ellerimi bırakmayı başarabilmiştim.Ben bir sporla ilgilenirken mutlaka önce 'nasıl düşülür'ü öğrenirim; nasıl düşersem daha az zarar görürüm'ü keşfederim; paraşüt eğitiminden aklımda kalan bir bilgidir bu; çok da işe yarar.
İlk buz pisti deneyimimde ben nasıl düşülür'ü öğrenmiş ama nasıl düşülmez'i öğrenmeye fırsat bulamadan pistten çıkmak zorunda kalmış sadece tutunmadan ayakta durabilmeyi becerebilmiştim.Bugün hani kilo da aldım, düşersem Erdim'in bir ara dediği gibi buz kırılır mıydı :P benim bir yerim kırılır mıydı?Sedef'in haberi olmamalıydı çünkü kesinlikle bunu yapmayacağımdan emindi; söz vermiştim.Kafamda bu sorulara ait soru işaretleri; kendimi buzla buluşturdum.Bisiklete binmeyi ve yüzmeyi unutmazsınız.Bu sporları öğrendikten sonra yıllarca yapmasanız bile unutmazsınız; ben bugün bu listeye bir de pateni eklemek istiyorum :) Bugün ilk dakika itibarı ile hiçbir yere tutunmadan ilerlemeye, ilk 10 dakikadan sonra da kaymaya başladım :) ama sadece o kadar, kimse benden üçlü axel beklemesin :P bugün giydiğim sert plastikten patenlerin olumsuz etkisi de yadsınamaz; bu spor çok yorucu.Yarışmalarda serilerini bitiren sporcuların göğüs kafeslerinin neden o kadar hızlı inip kalktığını, ne kadar efor sarf ettiren bir spor olduğunu ilkinde anlayamamıştım.Yorucuydu ama çok güzeldi :) Turumu hiç düşmeden tamamlayamasam aynısını düşünür müydüm bilmiyorum.

Ben Sedef'e söylemeyecektim güya, Erdim'i de sıkı sıkı tembihleyecektim ve bu macera aramızdaki diğer sırlar gibi engin sessizliğine gömülecekti.Keşke öğretmenimizi de hesaba katsaydım..Öğretmenimiz biz pistteyken Sedef'i arayıp benim için 'bu kızın eli de ayağı da iş görüyor' diye durum raporu verince bizim sırrımız da ayyuka çıkmış oldu.Sedef kolumdaki sıkıntıyı hala atlatamamışken bir de kırık çıkıkla uğraşmak zorunda kalmayım diye buza inmeyeceğime dair kesin söz almıştı ya benden, içi rahattı.Kkaydığımı öğrenince haliyle kızmış.Karşılaştığımızda 'Gülen sen kalsaydın da Olimpiyat için antrenmalara başlasaydın' dedi :D

Sağlamca döndük.
İyiyiz, hoşuz ama yorgunuz.Erdim uyuyalı çok oldu.Ben de birazdan yatacağım.Erdim beni ziyarete gelmezse deliksiz bir uykuya dalacağımdan çok eminim.

Notlarım vardı ama unutacak kadar yorgunum :( Hatırlayınca yazarım.
Bu aralar bloglara sadece göz gezdirmekle yetiniyorum.Yorum, posta yazamıyorum :(

3 yorum:

  1. adsız bir yorum demişti ya sen teyzeysen anne naıl olurdun diye kesinlikle katılıyorum.erdi seni çok arıyacak dönünce .
    dönüş bu gün değilmi?

    YanıtlaSil
  2. Nasil düsülmeyecegini ögrendigine cok sevindim:P
    Herkese selamlar:))

    YanıtlaSil
  3. nasıl düşüleceğini bildiğini bizde biliyoruz iznik gölüne yuvarlanarak girme riskine rağmen elindeki dondurmayı bırakmaman bunun en güzel kanıtıdı...

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails