8 Aralık 2011 Perşembe

HAKAN BENİ ÇÖZDÜ

 Aslında Hakan'ın beni ilk çözüşü değil bu. Daha öncesi tanıştığımızın ilk günlerine tekabül ediyor. O günlerde Hakan'ı çok merak eden Defdef Hakan nasıl biri diye telefonda bunaltıp duruyor beni. Daha yeni tanımaya başladığın biri daha önceden çok iyi tanıdığın birine nasıl anlatılabilirki:
a-) anlatmak olmaz yaşamak gerek geyiği
b-) henüz bir fikir edinemedim.
c-) ben kendimi anlatamazken onu nasıl anlatabilirim?
d-) iyi biri
e-) Hakan Yahudi zencisi
Ben e şıkkını seçtim ve Defdef'e Hakan nasıl biri diye sorduğunda 'Yahudi zencisi' deyiverdim. Defdef 'Gülen ben onu sormadım, Hakan nasıl biri diye sordum' demedi mi. Dedi.
Sonra Defdef babama Hakan'ın yahudi zencisi olduğunu söylemiş. Babam da Defde'fe insan olmanın renk ve dinle ilgisi olmadığı konusunda bir beyanat vermiş :)
Tanıştığımızın ikinci gününün sonuna kadar Hakan ne benim söylediklerimi anlayabildi ne  güldüklerime gülebildi ne de davranışlarımı, davranışlarımın nedenini kavrayabildi. İkinci günün sonunda söylediğim bir şeye  gülmeye başlayınca haliyle şaşırdım. 'Çözdüm ben seni Gülen' dedi. Çözüş o çözüş. Şimdi esprilerimi açıklama gereği duymadan yaşıyorum, kendimi ifade etmek hiç bu kadar kolay gelmemişti. Aslında çok zıt karakterleriz. O ne kadar durağan olmak istiyorsa ben 'hadi gidelim, hadi yapalım, hadi atlayalım' durumunda. O beni durdurmasa, frenime basmasa :) Ertelediğimiz bir iş için hadi gidelim dediğim bir gün red cevabı alınca çok kızdığım için  'sana benzeyen biriyle evlenmiş olsaydın iskeletin bulunurdu, bacak bacak üstüne atmış bulmaca çözerken, bulmacanın bir parçası da eşinin elinde. Sizden geriye kalan tek şey, el eklemlerinizin arasında sıkı sıkıya tutulmuş kalemleriniz. Soldan sağalar bitmiş, yuklarıdan aşağıdakilerde ikinize de bir şeyler olmuş. Hakan da bana 'sen de kendi modelinden biriyle evlenseydin sıçramışken havada patlardınız, bizden hiç değilse iskelet ve kalemlerimiz kalır; sizden ne kalır? Sadece tozunuz'
Bu günkü Hakan tarafından ikinci çözülüşüm. Somut bir çözüm bu. İki gündür ilaçlara karşın pek iyi değilim. Sezaryenden yeni çıkmış lohusa gibi yataktayım. Üstümde bir ağırlık. Yarı baygın gözler.. Orama burama giren ağrılara ses çıkarmamak için asil varlığımı uykuya adıyorum. Erdim'in deyimiyle canım beyaz çorba çekti bu akşam; bildiğimiz pirinçli yoğurt çorbası. İkimiz de çok seviyoruz beyaz çorbayı. Tarif ettim Hakan yaptı. Yatıyorum ama yatmayı sevmiyorum. İsteyip yataktan kalkamama durumu feci geldi bana, dün akşamdan kalan gözyaşlarımı aktive ettim. 'Neden tutuldum, neden açılamıyorum' deyip deyip böğürerek ağlıyorum zaten sesim kısık. En son Hakan dedi ki 'Sen hareketli kadınsın. Onun için yatmak zor geliyor sana. Gel kız seni çözeyim' Oturttu beni salonun ortasına. Kollarımı çekti, bacaklarımı çekti, itti. Epey uğraşıp çözdü beni. Nasıl gülüyoruz bir yandan; Hakan kolum o benim, bırak filan diyorum :)) Canım yanarken güldüm. Ağrılar rahat vermiyor ama en azından çözük durumdayım :D
Yorumlara yine saderce teşekkür etsem olur mu?? Bu yazıyı bile zor yazdım, yoksa bu kadar kısada kalır mıydım ben :P
Hepinizi sevdiğimi biliyorsunuz nasılsa..


3 yorum:

  1. Ayyy dedim başlığı görünce. Erotik film başlığı gibi:)))) Neyse okuyunca fesat düşüncelerimden sıyrıldım ve bayıldım Hakan ve senin birbirinizin karakterleriyle ilgili yok ediliş - oluş - kısmına.:)

    Şaka bir tarafa hala ağrılarının devam ediyor olmasına çok üzüldüm canım benim. Başka doktora görünmen konusunda israrlıyım.

    Tekrar çok geçmiş olsun

    Öpüyorum ikinizi de

    YanıtlaSil
  2. Çılgın kızım benim, hasta kelimesiyle senin adını yanyana görmek istemiyorum ya beeen :(
    Allah yardımcın olsun, tez zamanda normale dön..... diyorum ama senin normalin bile pek normal olmaz ya :))
    Seni çoook seviyoruuuum, Hakan seni de tabiii :))

    YanıtlaSil
  3. Tencere kapakmışsınız demek ki Gğlenciğim, zıt kutuplar birbirini çeker diye boşuna dememişler. Sana ithafen yazı yazdım bloğuma ve ceza mı tamamladım:)

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails