Aslında fiziksel değil ama ruhsal anlamda yorucu bir gün başlangıcı idi..
İlaç raporumun tazelenmesi için öğleden sonramı hastanede geçirecektim, bu bile yorulmam için sıkı bir nedendi. Bu işlemlerin ne kadar uzun, sinir bozucu, bürokratik bir sürü engele toslatıcı işlemler zinciri olduğu önceki rapor/ilaç alma tecrübelerimle sabit, daha hastaneye gitmeden sıkıntı bastı, o kadar gerilmişimki işimin sıra beklemek dahil otuz dakikada bitmiş olması gerilmiş bütün kaslarımın çözülmesine neden oldu. O an pilates yapma arzusuyla yanıp tutuştum.. Eve gelince o ani şoktan çıkarmak için kendimi bir saat yoga otuz dakika da pilates yaptım. Şimdi iyiyim :)
Numaramı aldıktan sonra muayene olacağım odanın kapısına gittiğimde elimdeki numaraya bakan hastalardan birinin 'sizi çağırdılar' demesi üzerine, hastayı beklenen kişinin ben olmadığıma ikna etmek zorunda kalacaktım ki sekreter hanım sıranın bende olduğunu doğruladı ama nasıl olurdu bankodan sıramı henüz almıştım.. Altı numaralı bankonun arkasındaki duvarda yazan 'kronik hastalık sahiplerine öncelik tanınan banko' olduğunu sıranın bana gelmesinden sonra okumamış olsaydım bankoda da o kadar beklemeyecekmişim aslında :) İyi de oldu, aradan aradan böyle kıvrıla kıvrıla önüme geçmeye çalışan iki kişiye gereken müdahaleyi anında yapıverdim :D Aynı şeyi sabahtan sağlık ocağında da yapmıştım; bebekli bir kadına sıramızı vermek için diğer hastalara hiç sormadan diktatör gibi davransam da, bu olayın hemen öncesinde iri cüssesine karşın doktorun odasına usulcacık girivermeye çalışan hastaya aslan kesildim :D Kimsenin hakkına tecavüz etmem, edilmesine izin vermem ama bebekli bir kadın için müdahale hakkını kendimde bulurum.
İlk aşamayı başarıyla atlatmış, doktorların koridoruna kadar ulaşmıştım ve bunu yapmak sadece bir dakikamı almıştı. İşler yolunda gidiyordu. Üç dahiliye doktorunun kullandığı ortak koridorda kırmızı bir koltuğa oturmuş bir önceki hastanın çıkmasını beklerken ilaç raporumun yenilenmesi için doktorla nasıl bir konuşma yapacağımı planladım. Bu sürenin sadece beş dakika sürmesi sanal konuşmamın sadece giriş ve gelişme bölümüyle sınırlı kalmasına neden olduysa da bu kadar kısa süre beklemekten yana şikayetim yoktu :) Tasarlayacağım sonuç bölümünü de mecburen de doğaçlamaya bıraktım.
Kendisine merhaba dediğimde sempatiyle yanıt aldığım doktor sorunumun ne olduğunu sordu sonra. 'Hepsi mi?' dedim gülerek. Yirmi yıldır sle, son bir senedir de skeloderma tanısıyla izlendiğimi anlattım. Çok üzülen doktor 'Hay Allah ikinci kronik hastalık iyi olmamış' dedi sanki ilki iyi olmuş gibi :))))) ve anlatmaya başladı; ikinci hastalık diğerinin seconderi gibi bir şeymiş. Nadir de olsa görülebilirmiş. Kullandığım ilaçları sorunca da çantamdan çıkardığım naylon dosyadaki raporum masanın üzerindeki yerini aldı. İlaç raporumun yenilenmesini rica ettiğim doktor bu ilaç raporunu hiç yenilemediğini söylediğinde işlerin sarpa saracağını hissettim. Raporun romatoloji tarafından yenilenmesinin daha uygun olacağını söylediği an da gözümün ucunda biriktirdiğim göz sularımı salıverdim hafiften.. Çünkü o hastanede romatoloji bölümü yoktu ve buı da demek oluyorduki başka bir hastanenin romatoloj bölümüne doğru çevirmem gerekecekti rotamı. Ağlamamamı rica eden doktorun bu ricasını kırmadım ve sustum. Ne yapacağını düşündüğünü anladığım doktor bir iki dakika sessiz kaldıktan sonra yan odadaki meslektaşını arayıp bu ilacın nasıl raporlanacağını sordu, aldığı yanıtla tatmin olmadı ve başka bir doktor arkadaşıyla daha konuştu. Farklı bir isimle artık Türkiye'de bulabildiğimiz bu ilaç rapor yenilemesinin biraz karmaşık bir iş olacağını zaten tahmin ediyordum, bu nedenledirki iş çözülmemiş olsaydı bir iki zırlayıp rahatlayacaktım :) ama ben bugün başka bir şey daha öğrendim. İlaçları etken maddelerine göre ayırmışlar, bazılarını romatologlar, bazılarını dahiliye uzmanları yazabiliyormuş. Hasta ya da yakınını hatta doktorları yormaktan, üzmekten, karşı karşıya getirmekten başka hiçbir işe yaramayan bu uygulamayı, imkanlarım o an için uygun olsaydı kesinlikle hem de pankartla protesto etmek isterdim.
Dikkatini dağıtmayacak şekilde sohbetimiz sürüyordu. Doktor bilgisayardaki araştırmalarını Vademecum'la desteklerken artık farklı bir isimle Türkiye'den temin edebildiğimiz ilacın etken maddesiyle yurt dışından gelenin etken maddesini karşılaştırdı. Benim kullandığım ilacın etken maddesi tespit edilince işler biraz daha kolayladı gibi bir düşünceye daldım. Doktor bilinçli bir hasta olduğumu, kontrollerimi aksatmamam, üzülüp yorulmamam, sinirlenmemem gerektiğini söyleyerek rapor için tespitlerini yaptıktan sonra raporu hazırladı ama bütün bunlar olurken hala inanmaz gözlerle bakıyordum tabloya, yirmi sene içinde o kadar rezillikler yaşadığım bir konuydu ki bu, işimin bu kadar çabuk ve pürüssüz çözülmüş olmasına sevincime inanamazlık duygularım eşlik ediyordu. Eczane eksik bir şeyler bulur kesin dedim içimden. İlaç raporumun hazırlanmış olduğunu söylediğinde bir çok kez teşekkür ettim doktora. Her bir teşekkürüm bir öncekinin sanki algılanmamış etkisindeydi. Tamam raporum hazırdı da -sürekli gittiğim hastanede bir hafta sonra veriliyor bilgime istinaden merakla- raporumu ne zaman alacaktım? Doktor 'raporu hazırlamak için uğraştığımızdan daha kısa bir zamanda' demesin mi? Ellemeyin desin :) Sekreter tarafından yazıcıdan çıkarılan rapor aynı doktor ve bir başhekim yardımcısına kaşeletildikten sonra gururla teslim alındı ve böylece hastanedeki işim bitti. Sonra aynı hastanede başka bir bölüm tarafından izlenen babamı buldum. Onun da doktorundan bir iyi bir de kötü haber aldık..
Hep şikayet edecek değiliz ya; her iki doktora olan teşekkürümüzü bildirmek üzere başhekime gittik. Hastaneye olan iyi duygularımızı ifade metnimizden son derecede hoşnut olan başhekimin yüzü memnuniyetimizi bildirdiğimiz doktorların isimlerini duyunca bir anda değişti :( Nedenini tahmin etmekte hiç gecikmedik. Başhekim odasından çıkınca da kazan kaynatıp başhekimi içinde haşladık :)
Durum değerlendirmesi yapamayacak kadar yorgun ve isteksiz olduğumuzdan konuyu hiç açmadan babamla kolkola evimize yakın bir yerden ufak tefek alışveriş yaptıktan sonra evimize geldik. Bisiklet kursu için malzemelerimi babam armağan olarak aldı bana; neyin armağanıysa artık :P Mahmut abim beş-altı metre dedi, biz tam onbeş metre tel adık. Bekle beni Mahmut abim geliyoruuuuum hem de bisikletimleN :)
Aslında düşünüyorum da kötü haber de çok da kötü sayılmaz; soru işareti olmasındansa buna bile razıyız artık..
Bugün onbeş senedir görmediğim bir kaç gün önce de 'ben bu kızı nereden bulurum?' diye düşündüğüm paraşüt kampından arkadaşımı gördüm.. Sedef söylemeyi unuttum, Halide'yi gördüm ben bugün :) Kocaman kızı var :) Oğlu da lise öğrencisiymiş.
Az önce esnerken ağzıma sinek kaçtı :( Mevsimin son sineğinin haline bakın :(
Yazıyı incelemeden basıyorum, o kadar yorgunum yani :(
Uyumak istiyorum yoksa midem sinek dolacak :D
Islerinin iyi gittigine sevindim, demek ülkemde isini dogru dürüst yapanlarda varmis:))
YanıtlaSilSinekte intihar edecek yeri bulmus yani:Pp
Gülenim seni cok özledim, yaptir artik su telefonu yaa. Yoksa benimle konusmamak icin yaptirmadigini düsüncem, sana küsücem bak, sonra söylemedi deme...
Öpüyorum hepinizi:))
canım gülenim sabh sabh senin bloga koştum sakin kafayla yazını okyayım diye :) hastanede işlerinin çabuk bitmesi çok güzel olsa gerek sadece doktora gitmemek için hasta olmaktan nefret ediyorum bende.
YanıtlaSilinsanların başarılarını taktir etmek yerine gör
şlerine ya da isimlerine takılmak ne kadar acı bunu yapanlar hele yıllarca okumuş, aydın diye bildiğimiz ve halk için önemli yerlerde olan insanlarsa
Gülencim, dün doktorda işlerin çabucak bitmesi günüymüş sanırım, benimki de öyle oldu. Sorun çıkmadan halledebildiğine sevindim. O piskiletlerden ben de isterem, kursa gelirim diye düşünüordm ama ben Ankara'ya dönene kadar siz epey yol alırsınız. O yüzden yaptığın en güzel piskilet benim olmalı:)))) (oğlum küçükken kapıcımızın onunla yaşıt oğlu oynamaya çağırırken öyle seslenirdi: Hadi delsenee, piskilete bineliiiim)
YanıtlaSilSevgiler sunmaktayım canım:))
Geçmiş gitmişler olmuş Gül'üm, hem babaya hem de sana. Çok sevindim hastaneden yüzüm gülümseyerek çıkmana. Başhekime de buradan bir "hııııh" gönderdim gitti :))
YanıtlaSilSevgili Gülen;
YanıtlaSilHastane sendromunu okumak bile, o koridorlarda kapı kapı gezip presedürler arasında çırpınmaya neden olabiliyordu doğrusu.Allah'tan ki işlemlerin kolay halledilmiş.Üzülmemen sıkılmaman gerektiği söyleniyor, aman dikkat et de hastanelerden uzak tutasın kendini. Sevgilerimle.
İyi haber için, seni yormadıkları üzmedikleri için sevindim cicim de, kötü haberin neresi kötü onu pek anlamadım:)
YanıtlaSilHem kargo kutusunun içinde intenette mi var. Sen nasıl yazıyorsun bakayım bunları:))))
Gülenim , önceki gün net bağlantımız koptu.Hoş zaten pekte giresim yoktu kaç gündür.
YanıtlaSilSenin yorum gelmemiş bana yaa..hatta bende dedim ,Gülen'e yoyo göndereyim yazmıştım cevap gelmedi.
RENKLİ BATTANİYEDEKİ YORUMDA KASTETTİĞİMDE SENİN SICACIK YAZDIĞIN YORUMLARDI.öYLE TATLI ,GÜZEL YAZIYORSUNKİ İNSANIN DAHA BİR HEVESLE BİŞEYLER YAPASI GELİYOR.Aaaa büyük harf yazmışım:((
Şimdi silmeyim oğluşa patates yetiştiricem beslenmesine.
İşte ondan yazdım,güzel yorumlarınla iş yapanları motive ediyorsun diye.Yazını bilahare gelip okurum.Patatesler beni bekliyor:)) sevgilerrrr
Canım geçmiş olsun. Biz de dün çocuk acie gittik. Benim minik yaramaz kızım okulda kulağına oyun hamuru sokmuş. İyi ki fark ettim diye seviniyorum. Çünkü kendisi söylemedi.
YanıtlaSilBu arada hala meraktayım, acı bana...:)
canım benim öncelikle geçmiş olsun.dahiliye uzmanları,osteoporoz,romatoit artrit ,astım, bronşit,şeker ,kollesteror,hiper tansıyon,hemotoloji,onkoloji,kronik böbrek yetmezliği,kardiyoloji, raporları çıkartabiliyorlar.bende dahiliyede çalışıyorum bu yazdıgım branşların hepsını çıkartabiliyoruz. hoş benim doktorum bu branşlar olsa dahi rapor çıkartıyor ,hastalarını pek yormaz canım kıyamaz onlara elinden gelenı yapar ama cansu çok yorulur olsun napayım. senin hastalıgın nedir tam anlayamadım tahminim,romatoid artrit diye düşündüm. canım oralarda sefil olcagına verseydın tc numaranı sana raporunu hazırlayıp gönderirdim.yorulmazdın.evt artık ilaç isimleri yazılmıyor ilaçların etken maddelerini yazıyoruz.genelini ezberledik artık.yazıcıdan çıktı veriliyor anlattıgın gibi baş.hek.imza ve kaşesi yeterlı oluyor eskısı gibi birkaç hekim imzası kalktı artık tek hekim imzası yeterli.babana geçmiş olsun canım kocaman öptüm.
YanıtlaSilcansu derecim ben versem tc numaramı bana ilaç raporu çıkarabilir misin? valla ciddi soruyorum..ben gülen bayanın öz be öz orjinal tek yumurta ikiz kardeşiyim.
YanıtlaSilyok öyle siparışle iş yok sadece gülenime oo kıyak.üzgünüm valaaaa:)))
YanıtlaSilBazen böyle oluyor hakkatten. Ay şimdi ben ne yapacağım diye hayıflanırken....işler tıkır tıkır gider... senin adına sevindim canım...tekrar geçmiş olsun. Babana selamlar...ellerinden öperim.
YanıtlaSilCanım benim çok geçmiş olsun. Kendine iyi bak.
YanıtlaSilSevgiler selamlar
Hastane işlerinin iyi gitmesine sevindim Gülenim.Benimde genelde başım belaya girer hastanelerde.Kesin bir uygunsuzluk,sorun vb beni bulur.
YanıtlaSilBenimde astım ilaçlarım var, ilaç raporumda bitti ama ssk m da bitti mecburen özelden almak gerekecek.En iyisi ben bu ilaçlarımı bitmesin diye az az kullanayım :))))
bak doktorunu dinle, dinlen sinirlenme ,sinirlenme kısmını sanki sen tanıyormu gbi söylemiş :))
bu arada belki bir iki ay içinde Ankara yolcusu olabilirim ??
hastanede sorun çıkmadan sıra beklemeden telef olmadan şaşılası durum söz konusu ama çok sevindimmm ..sinek olayında ciddi misin???
YanıtlaSilöpyrum seni canımcım bu arada beni ve zuzuları çokkkkkkkk mutlu ettin her ikiside selamlarını iletti..
kıskanmadılar üstelik şaşırdıımmm:)))
canım benim,
YanıtlaSildoktorluk zor zenaat ama hasta olmak da daha zor
bazen iyi insanlar karşısına çıkıyor insanın
senin de her zaman yoluna bu iyi insanlardan çıkmasının diliyorum
sağlıklı ve sıhhatli günler seninle olsun canım :))