Operadayız. Üçüncü perde arası. Bina önüne hava almaya çıkıyoruz. Temsil başlamadan önce defalarca sessiz moda alıp almadığımı kontrol ettiğim cep telefonuma bakmak için sabırsızlanıyorum. İçimde, engel olamadığım kötü bir his var çünkü. Alel acele çantamdan çıkardığım telefonuma bakıyorum; ellerim titriyor. Hakan 'sakin ol' dese de umursayacak halde değilim. Yanılmıyorum; babamdan gelen çağrı sayısının dört olduğunu gördüğüm an boynuma bir ağrı saplanıyor, bıçakla kesilmiş gibi bir ağrı bu. Dört sayısını gördüğüm andan babamı arama anına kadar olan zaman içinde yazdığım senaryoya göre Dolunay'ın pazar günü katılacağı araba yarışına hazırlık antrenmanında kaza yaptığı idi çünkü babam görmeyi çok istediğim Aida temsilinde olduğumuzu biliyordu ve eften püften bir şey için kesinlikle aramazdı.
Ağlamaya başlamış ses tonumla 'baba ne oldu' diyorum ama babamın ne olduğunu söylediği sesi kulağıma ulaşmıyor. Duymuyorum çünkü babamın ne olduğunu anlatan sözlerini dinlemeden tekrar tekrar ne olduğunu soruyorum. Babam benimle iletişim kuramayacağını anlayınca yüksek sesle hemen eve dönmemizi söylemekle yetiniyor. Taksi bulmaya çalışıyoruz. Hakan metroyla daha çabuk gideceğimizi söylüyor ve zor yürüdüğüm topuklu ayakkabılarımla metroya koşarken Hakan'ın telkinleriyle biraz sakinleşince babamı bir kez daha arıyor ve babama annelik etmiş, babamın abla, bizim de hala diye hitap ettiğimiz büyüğümüzü kaybettiğimizi öğreniyorum. 'Halam' diye ağlamam ve boyun ağrım devam ediyor. Çok üzülsem de yapacak bir şeyin olmadığının farkında, planımızın ne olduğunu öğrenmek üzere bir kez daha arıyorum babamı ve halamızı değil babamın üvey annesini kaybettiğimizi anlıyorum. Gevşiyorum ama artık çok geç; sinir sistemim bozulmuş perişan haldeyim. Metroya biniyoruz ve ben boşalmış sinirlerimle oldukça yüksek sesle ağlamaya devam ediyorum. Önce kardeşime bir şey olmuş olma ihtimali, ardından emeklerken dizleri acımasın diye babama dizlik diken tatlı halam.. Bir süre sonra ağlama duygu sebebim Ömer Seyfettin kitaplarına konu olabilir nitelikteki bu üvey annenin babama yaptığı eziyet, onyedi yaşında üvey anne eziyetinden kaçmak amacıyla üç sene sürecek askerliğe gönüllü yazılması, bir çok bürokrat ve devlet sanatçıcının gözü önünde uyguladığı şiddet yüzünden birbuçuk aylık hamile anneciğimin Sedef ve beni dünyaya getiremeyecek derecede ağır bir kanama geçirmesine, halamın onaltı yaşında kendinden ondört yaş büyük biriyle evlendirilmesine neden olması.. Hırsımdan, öfkemden, anneme olan özlemimden sürdürüyorum ağlamamı; burun kanatlarım genişlemiş ve bir süre sonra da nefes alamamaya başlıyorum.. Bu nöbet yaklaşık yirmi dakika sürüyor.
Eve yaklaşırken artık sakinim. Babamı Safranbolu'ya gitmek üzere hazırlık yaparken buluyoruz. Onu, akşamın bu saatinde gitmekle sabah erken gitmek arasında bir fark olmadığına ikna etmek biraz zaman alsa da sonunda sabah beşte yola çıkmak üzere fikir birliğine varıyoruz. Üvey anneden olma amca çocuğu canım kuzenim Barış geliyor sonra. Boynum kötü, bütün bedenimle dönüyorum nereye bakacaksam. Kas gevşeticiler işe yaramıyor, Hakan diyorki orada bir sertlik var. Hep öyle kalacağımı sanıyorum.
Yatıyoruz, uyur uyanık saat beşe değiyor. Babam sesleniyor ama ben değil yola çıkmak, ayağa bile kalkamıyorum. Hakan beni yalnız bırakmamak için gitmek istemiyor ben de asıl babamı yalnız bırakmaması konusunda ikna ediyorum onu. Gidiyorlar.
Halamın, babamım kaldırdığı cenaze için 'onca acıdan sonra senin bu kadının cenazesinde ne işin var' serzenişleri..
Yalnız bir kadın. Cesedi üç gün sonra bulunacak kadar yalnız bir kadın.
Allah günahlarını affetsin..
Kırgınım. İçimde yirmiüç basamaklı merdivenden döve döve ittirilen o küçük çocuğun aldığı kalıcı göz kusurunun acısının yanı sıra asla kapanmayacak ruh yarasına kırgınım.. Dünün O yaralı çocuğu benim babam..
Sevgili Mayri; çok teşekkür ederim. Çok incesiniz, çok duygulandım. Tekrar teşekkür ediyorum.. Hiç tanımadığım insanlardan destek görmek ne kadar azaltıyor acıları.
Dolunay'ım; çok teşekkür ediyorum. Duygu anlamında kötüydü hala da iyileştirebilmiş değilim duygularımı ama geçecek.
Dalgaları aşmak; çok teşekkür ederim. Tek başına bir evde üç gün nefessizce kalmakla biten bir seksenaltı yıl. Allah günahlarını affetsin.
Şeker koku'm; çok üzgünüm :( hayatın bizlere nerede nasıl oyunlar oynayacağını bilmiyoruz. Bütün dualarımla birlikte en kısa sürede arkadaşımızdan iyi bir haber almayı diliyorum bütün.. Bir yakınım mı? Sadece bir zamanlar aile soyadını taşımış biri desek daha doğru olur.. Evet Allah günahlarını affetsin.
cansu'm; çok teşekkür ediyorum. Şimdi daha iyiyim. Başımı 45 derece sağ ve sola çevirebiliyorum :P
25 Ekim, 2009
sufi'm; hepimiz bir gün gideceğiz; hocanın nasıl bilirdiniz sorusuna içten gelen 'iyi bilirdik' sözünü duymak çok mu zor? Bu sözlerle uğurlanmak çok mu zor? Hani kim ne götürdü, kendinden başka??
Peri'm; yazdıklarımı sonradan okuyunca evet bana da bilmece gibi geliyor ama ilk duygu dokunuşunda yazdığım gibi bırakıyorum, değiştirmeden.. Bir şey kaçırmadın.
İyileşiyorum, boynu ağrıyanların çektikleri acı için kendilerine saygı duyacağım bir yirmidört saat yaşadım, şimdi biraz daha iyiyim.
embir'im; çok teşekkür ediyorum. Biz anlarız birbirimizi :( Keşke anladığımız konu bu olmasaydı :( ama seninle aynı gibi hissettiğimiz acıyı barındırmıyor bu hissettiklerim. Bu nedenle bir daha göremeyeceğim için üzüldüğüm insanlardan olmadığı için kötü değilim. Daha çok yaptıklarına değdi mi diye düşünüyorum. Onun yapması gerekeni ben yapıp sorguluyorum.. Ihlamurun içine elma kabuğu ve limon da attım ama iğrenç oldu. İçtim mi? Evet içtim.. Çok teşekkür ediyorum. Bilgisayarım yaşlılık alametleri verdiğinden seni kutlama imkanım olmadı, buradan 10marifet birinciliğini yürekten kutluyorum.
3prenses'im; çok teşekkür ediyorum, biliyorsun ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini. Kötüye gidecek diye hemen antibiyotik başladım. İkincisinde boğazım inmişti.
Nunu'm; tertemiz, güzel bir hafta olsun diye toplayabildiğim kadar ev topladım bugün :) Umarım haftaya iyi bir başlangıç olur :) Çok teşekkür ediyorum enerji deposu, vitamin Nunu'm
Bizimgibiler'im; telefonda anlaştık biz seninle :) Ben yaşadım, Hakan yaşamasın bu acıyı. Allah sağlıklı, uzun ömür versin bütün annelere.. Sağlığım iyi şimdi.
Volkan, Kaldera'm; sağol canım benim. Haber Safranbolu'dan. Bütün kötü anılara karşın saygısında hiç kusur etmeyen babam vardı yine üvey annesinin yanında. Hayat işte..
Belgin'im, büyük cadım, tatlı cadım; Almanya elim kolum; çok sağol. Seni görmeye gelemediğim için kırgınım kendime :(
Sihirli eller; teşekkürler. Özür gereksiz. Siz iyi olun, gerisi önemsiz..
Nefis şeyim; bu yazıyı okuyunca anlayacaksın canım benim :P
Boyun ağrısı Hakan'ın önerisiyle ilk beş dakika zorlanarak yaptığım onbeş dakikalık pilates seansından sonra daha iyi.
Zaten annesiz kalarak en büyük acıyı yaşamış olan yavrucaklara anne şefkatiyle yaklaşan 'öz annesi' gibi 'öz'den olan anneleri tenzih ettiğimi özellikle belirtmek istediğim bu yazı, bir iç döküştür ve kesinlikle başka da bir anlam içermemektedir..
Canım benim..gelememiştim bir süredir biliyorsun.Gecenin bu vakti,son 2 postunu okudum.Düşündüğüm ilk şey ne oldu biliyormusun?İnsanın gittiğinde arkasında bırakacağı İZ.
YanıtlaSilArkaya dönüp baktığımızda kimsenin gönlünde yaralar açmamış olmak ne güzel.
Babacığın yine insanlığını yapmış giderek.
***********
Sende dikkat et ,o boyun kasılmasını bir telefonla bende yaşadım ve 10 gün sürdü.MUSCORİL isimli merhemle ve bol masajla düzeldim.Aman dikkat.
sevgili gönüldenelem muscorilde bi işe yaramıyor bazen..gülencim ben yazını okudum ama anlamadım ve anlamadığım bir şey içinde yorum yapmak bana saçma geldi ve sustum..
YanıtlaSilne iyi bir baban var tüm olanlara rağmen gitmiş..allah günahlarını affetsin..iyi olmana sevindim..
kayınpederimde 7 yaşında üvey anne derdi çekmeye başlamış.babanın yaşadıklarıyla neredeyse aynı şeyler.demek bu üvey anneler hep aynı oluyor.tüylerim diken diken oldu gülencim ya.
YanıtlaSilAllah gunahlarını affetsın...
YanıtlaSilMaıl'de de yazdım sevgılı Gulenım...
Allah affetsın..
Bence de Allah affetsin. Annemin bir lafı var. "İnsanlar kötülük yaparken, kötülük yaptıklarını düşünerek yapmazlar, hep bir bahaneleri vardır. İyi, normal şeyler yapıyormuşcasına yaparlar", der. Böyle olduğuna kendimi inandırıp kötüleri kötü bilmemeye çalışıyorum ama bir yere kadar...
YanıtlaSilHayatını insanlara kötülük ederek geçirmiş birinin yalnız başına vefatı ve cesedinin üç gün sonra bulunuşu. Aslında çıkarılacak çok ders, söylenecek çok söz var ama gidenin arkasından konuşmayayım en iyisi. Allah günahlarını affetsin.
YanıtlaSilAllah kusurlarını affetsin Gülen'im.Allah bizlere uzun ömür versin ki yavrularımız üvey analara kalmasın.Oğlum onalrın evlerine gittiğinde yaşadığı aşağılayıcı tavırları biliyorum ki asla unutamayacak ama şunu da çok iyi biliyorum ki Allah herkesin özüne göre verecek.
YanıtlaSilSabırlar hepimize Gülen'im...
canım benim yazını okurken çok gerildim.kım diye ölen.allah rahmet eylesin başka diyecek bişey bulamıyorum.hayt diyorum. iyide olsa kötüde olsa.kocaman sevgiler gülenimmmm
YanıtlaSilİyi olduğuna sevindim canım. Ölüm haberleri beni hep gerer, kim olursa olsun. O yüzden seni arayamadım. Baban çok müstesna bir insanmış. Sanırım ben gidemezdim. Saygılarımı, sevgilerimi gönderiyorum babana.
YanıtlaSilseni bir daha okumayacağım bilesin, aaaa yine ağlattın beni yavrukuum ya. Bu nasıl bir yazı böyle. Hele sonundaki merdiven olayı ay tüğlerim diken diken oldu ve başıma bir ağrı girdi. Kıyamam sana ben. Offf yok şimdi yazamayacağım daha fazla. Gücüm kalmadı. Az sonra yeniden deneyeceğim. Bu nasıl bir insanmış, yarabbim ölenin arkasından konuşulmaz ama bu hak ediyor, zaten rabbimde cezasını vermiş. Başımın ağrısı geçmedi. Kadın ölmüş olsa bile hiç tanımadığı insanlara bile zarar verebilecek güce sahipmiş, bravo valla.
YanıtlaSilGülencim, canım benim ilk yazıda sebebini anlamadığımdan yorumumda saçmalamıştım ama şimdi seni daha iyi anlıyorum. Ne hissediyorsan fazlasıyla haklıymışsın. Bu yorumumu durup durup mola vererek yazıyorum, baş ağrım hala geçmedi. Çok ama çok kızdım ya.
Ben daha fazla bişi yazamıycam, şunu biliyorum ki dünyada hiç tahmin edemeyeceğimiz ne hikayeler yaşanıyor. Babacığın gelince benim için ellerinden öp emi, babacığın bizlerin yapamayacağı bir büyüklük yapmış. Gerçek bir beyefendiymiş.
Seni de kocaman öpüyorum canım.
İyisin değil mi..?
YanıtlaSilOkurken tuylerim diken diken oldu. Ne soyleyecegimi bilemiyorum. Cok zor.....
YanıtlaSilay sinir harbi geçirdim okurken elim ayağıma dolaştı boyun fıtığımda bi yerlere bişiler oldu boynuna saplanan ağrıyı okuyunca:(
YanıtlaSilo 20 dakikalık nöbet geldi gözümün önüne ama yinede en az üzüldüğün haberi alamana kısmen sevindim
yine de allah rahmet eğlesin:(
merhaba bu arada