31 Ocak 2010 Pazar

YARDIMA İHTİYACIM OLABİLİR :)

Geçen pazar susuz bir yaz günü yakınlarda oturduğunu yazdığı yorumdan tahmin ettiğim, tanıştığımda sakinliğinden, kusursuz kullandığı sözcüklerin oluşturduğu cümlelerin sunuş biçimini hayranlıkla izlediğim Çınar'ım Ankara'ya döndüğümü öğrenince beni aramıştı. Çıkamayacak kadar yorgun hissettiğimden ne o 'çay koyuyorum gel' demişti ne de ben 'geliyorum'. Sonra görüşürüz temalı bir finalle de kapatmıştık telefonu. Sinir krizime neden olan olay patlak verince burnundan kırmızı alevler çıkaran boğa misali sinir krizimin orta yerinde Çınar'ıma gittim bir koşu. Pazar günü. Eşi evde, oğlu evde, sinir krizi geçirmekte olan kızı (ben) evde :) Güzel bir kahvaltı, iç döküşler, Çınar'ımla bir elmanın yarısı kadar birbirine ruh bütünü eşinin deneyimlerinden hareketle rahatlamış bir bünyeyle evine dönen Gülen. İyi ki bu kadar yakın oturuyoruz :)
Çınar'ım yarın pazar; geçen haftaki sohbet kahvaltısı çok güzeldi :)

LA'deyken gün saydığım, Kocaeli günlerimde gün sayanım Nalan ablamla ancak dün görüşebildik. Söz verdiğim saatte gidemediğimi de LA'e dönecek olan büyük kızının vize haberinin gelmesi üzerine 'Amerika'dan vize geldi sen Batıkent'ten gelemedin' diye bana duyuran Nalan ablamı serzeniş konusundaki üstün yeteneğinden dolayı takdir ediyorum.
Ama bir sor niye geciktik? Geldiğimden beri dere tepe ama kesinlikle merkezde değil gezip duruyoruz Dolunay'la. Ama bir sor niye? Anlatmak için erken. Aslında anlatmayı da düşünmüyorum. Nalan ablamla kesinlikle çok kısa ve hiçbir şey anlamadığım bir görüşme oldu; daha ben anlatmaya bile başlamamışken eve dönüş saatim geldi :( Rövanş lazım :D
Ben çok şanslıyım. Çok şanslıyım, ikisini de birbirinden farksız sevdiğim sayıp değer verdiğim, deneyimlerinden yararlanmayı şanstan saydığım Çınar'ım ve Nalan ablamın bu kadar yakınında olduğum için yalnız ve sahipsiz hissetmiyorum kendimi. Düşününce anneciğim yok, teyzem yok, halam yok :( Çınar'ımla Nalan ablam eksikliklerini hissettiğimde kendilerini her birinin yerine koyduğum değerlilerim benim.
Ertuğrul iki ayda kocaman adam olmuş. Onu en son gördüğümde sadece 'bırak o benim' diyebiliyordu :) Dillenmiş, hareketlenmiş, eline geçirdiğini fırlatıp atmanın zevkli bir şey olduğunun farkına varmış. Gittiğimde uyuyordu.



Uyanır gibi olunca kucağıma aldım. Kalbimde sürdürdü uykunun geri kalanını. Bir küçük çocuğun yüzünü kalbine yasladığında annesi olmayı bırak, o an onun için herhangi biri olmanın bile nasıl özel olduğunu anladım. O kadar iyi hissettimki.

Dün de bugün de bata çıka ilerledim derelerde tepelerde. Bir kış havuzu buldum, kedilerin karlarda bata çıka koşturduğu, kafeslerindeki tavşanların birbirlerine sokulduğu eğlenceli ve doğadan bir bahçe. Gerçek olduklarını çıkardıkları seslerden anladığım, perdeli ayaklarıyla kaçmaya çalışırken besiden yağlanmış vücutlarını taşımakta zorlandıklarından yalpalayan ördekleri yakalamaya çalışırken çok mutluydum.






Düşmeseydim de olurdu yani :P Neyseki iyi bir düşüştü. Kalkmaya çalışırken bir kaç kez yine kapaklansam da yere, artistik puan olarak anca sıfırı hak ettiğim serbest programdaki düşüş ve ayaklanış serisini zarar ziyansız tamamlayabildim neyseki.
Bir lahana misali kat kat giyinmiş olmamın
düştüğümde hiçbir yerimin acımamasını sağladığını da es geçmeyelim :D
Giydim de giydim :)

Hakan dün döndü. İkibuçuk aydır birbirimizi görmemişliğimiz yetmezmiş gibi döndüğü saatlerde evde değildim. Karşılaşma anımız, senaryosunu yazdığım gibi gergin olmadı. Onun o duruşunun yüzümde oluşturduğu gülümsemeyi botlarımın fermuarını açmak bahanesiyle gizlemeyi başarabildim; barıştığımda güldüğümü görüp görmediğini de sormadım. Son yazdığım cümleyi yüksek sesle okuduğumda güldüğümü görmediğini söyledi çünkü ben ona pas vermeyince aynı şeyi o da bana yapmış :) Bu kez her şeyin yoluna girmesini beklemiyordum. Kriz nedenini hala kabul etmiyor olsam da Hakan'ı seviyorum; onu görünce de bayrakları indiriverdim, ne yapayım seviyoruz işte kardeşim :P

Bugün değişik, sevimli ve iyi insanlarla tanıştık. Üşüdüğüm ama bulunduğum ortamın sıcaklığından dolayı üşüdüğümü hissetmediğim çabuk geçen bir zamandı. Zannımca bu sevimli arkadaş kitlesiyle bir daha görüşeceğiz. Yok eğer benim dediğim olmazsa -ki mutlaka olacak :D- kamp malzemelerim hazır :) Barış bey anladınız siz onu :P
Beni seven Barış beye hücum etsin; haydi hep beraber 'Allah Allah Allah' Savulun Barış bey :) İsmi Barış olan birine Allah Allah nidalarıyla koşturmak hiç adil olmadı. Farkındayım :)


Şaplak olan ismini Asil olarak değiştirdiğim üç aylık dobi yavrusu :)
Öyküsü yarın..
Asortiğim Krebim kulaklarını çınlattım..
Köpek kabusu yazıma yazdığın yorumları bir daha okudum :)

Dolunay :)

Öğretmenim; stres kaynaklıydı sanırım. Geçmiş olsun dileği için teşekkür ederim. Sorun için gereken cesareti topladığımda bir hekime başvurmam gerekecek; hani içimiz dışımız rahat olsun babından.

Nunu'm; geldi geçti :( Bugün itibarıle her yer çamur. Çocukluğumun kışları yok artık. Kar desen, hani yağdı da ne oldu, kaç gün kaldı yerde sanki? Hava da yumuşadı, keskin bir soğuk hissetmiyorum. Ben çok üşürüm, ısınmam saatleri alabilir. Bahar gelse..

Bahar'ım; kendi dörtlüklerim gelince aklıma hafiften yüzümü kızartan şiir için teşekkürler :) Nedense benim şiir diye bir araya getirdiğim sözcükler hiç böyle olmuyor. Mona Lisa'yla Mona Roza'nın bir ilgisi var mı acaba :)

Sufi'm; çok sıkıntılıydım. Geçici olmasını umduğum kötü bir şeydi yaşadığım. Şimdi iyiyim. Güzel dileklerin için candan teşekkürler. Bugünlerde sorunların da çözülmesiyle iyi hissediyorum. Benden de sevgiler..

Çelebi'm; çok teşekkür ederim. Çektiğim ızdırabın anlatımı imkansız. Neyse ki geçti. Dua ve güzel dileklerin için çok teşekkür ederim..

Leylakdalı'm; ciddi olmamasını umuyoruz. Bir hekim kontrolü şart. Pazartesi romatolojik muayenem var. Doktorumla konuşup onun yönlendirmesiyle hareket edeceğim. Karı gördüm, düşüşümü yaptım; pek bir mutluyum :)

Nefise'm; teşekkür ederim.

Fındığım; sorma :( Konuşamadık seninle :( Benim aradığımda sen senin aradığında ben cevap vermedim :( Çok merak ettim seni. Bugün arayacaktım ama telefonumun üstüne oturunca telefonun ekranı pörtledi :) Allah'tan şarj cihazının kordonunun kesilmesinden sonra numaralarımı sime kaydettim. En ucuzundan bir nokia alınca arayacağım seni :)

Bizim Gibiler'im; gülme kız. Çektiğim eziyetin haddi hesabı ve anlatımı yok :P Bundan sonra doğum günlerimizi birlikte kutlayacağız :) Duyurulur :) Geçti gitti de bir daha olursa ben ne yaparım onu bilmiyorum :D

Kekik koku'm; çok teşekkür ederim. Size de çok geçmiş olsun. Grip olmayın, dikkat edin. Umarım bu saatlerde daha iyisinizdir. Ben bu sene soğuk algınlığı sezonunu açmadım daha :) N1H1 aşısının etkisi midir, onu da haybeye vurulmuş gibi görünüyor ya gerçi. Bu nasıl iş anlamadım, o daha da ayrı konu.

Kriiz'im; bir kriiz anında stres kaynaklı olduğunu umduğum bir sorundu. Anlatırım sana bilahare :P Ne zaman mı; yeni bir telefon alınca :) Takip etmek için zorlama kendini, nasılsa telefonlaşıyoruz :)

Mehtap'ım; çok teşekkür ediyorum. Yorumunu okuyunca çok heyecanlanıp mutlu oldum :) ama yazma zamanım olmadı.Umarım 'o kadar' yakınızdır. Posta yazacağım sana 'komşum' :)

Cansu'm :)))) Anladın sen onu :P Sağol Cansu'm; sağlık sorunumla ilgili bilgi ve koyduğun tanı için :)))))))))

Yelda'cığım; çok teşekkür ediyorum. Strese soktum kendimi sonra da çıkaramadım :) Şimdi iyiyim ve aynı şeyin bir daha olmaması için dua ediyorum :) Benden ve buradan da size sevgiler..

Defdef'im; SSY :D

Kızlar Barış beye söyleyin de beni üzmesin..
Barış bey kim mi?
Kulakların çınlasın Marifetli Peri'm, asıl arkası yarın yazısı işte BU :)
Atladığım arkadaşlarım varsa özür diliyorum :(
İyi geceler ve mutlu, sıcak bir kahvaltıyla başlayan, başladığı sıcaklıktaki derecesi düşmeden süren bir pazar diliyorum hepinize..

7 yorum:

  1. Gülenim ben daha iyiym ama kızım hala takır tukur öksürüyor.
    Biz 1 haftadır evdeyiz, hiç dışarı çıkmadık hiçkimse de bize gelmedi...

    sinirlensemde gideceğim biri yok benim şekerim hastayız diye karantinaya aldık kendmizi :)

    YanıtlaSil
  2. Bende Batıkent'te oturmak istiyorummmmmm, üniversitelere yakın mı orası..? :)) Uzaksa da orada oturmak istiyorum.. :))

    YanıtlaSil
  3. haaaa koyduğun tanı kısmına bittim valla ama öyle gör bak gittiginde cansu aynını demişti diceksin yaaaa gör bak ama yanılmam inşallah.a.füüüü anladın sen onu ama bişicik olmazz korkma :)))))

    YanıtlaSil
  4. Ayrılıgın bıttıgıne.. gulumsemeye devam ettıgıne... sevınıyorum...:)

    O krızler.. bızlerde de yasanıyor.. allah beterlerınden saklasın..Gulenım..

    YanıtlaSil
  5. Bak şimdi... Kardeşimin adı da Barış bu arada :)
    Canım benim, çok güzel bir yere gitmişsin, sevgi dolu olduğunu her yerde gösteriyorsun. Bu sensin işte... Okumadan geçemediğimsin. Çok sevdim seni Gülen'im.
    Hem bak, gecenin bu saatinde usturuplu bir yorum yaptım:) derken şiir gibi birşey olmuş...

    YanıtlaSil
  6. Asarım keserim Gülen gitmiş, yerine şirin minik aşk böcüğü Gülen gelmiş:)))
    Pek sevindim:)))

    YanıtlaSil
  7. mona rosa'nı pek hüzünlü bir ihkayesi vardır canım. mona lisa'nı var mı bilmiyorum :))) bu arada senden adres istediğimin ve hala sana dönmediğimin utançla farkındayım. Ahmet Kaan hasta ve benimde biraz boynum şişti o yüzden tamamlayamadım canım en kısa sürede paketini tamamlayıp yollayacağım.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails