4 Şubat 2010 Perşembe

1-AYIPTIR SÖYLEMESİ 2-FINDIĞIM FUNDA 3-MECLİS KAVGASI 4-YORUM YORUMLARI

DİKKAT DİKKAT AÇIK AÇIK YAZIYORUM:
Şimdi nasıl söylesem, bu SLE rutinlerinde beni oldukça zorlayan bir durum var. Bu zor bulunan kelebekler kadar narin damarlardan tüp tüp kan alınsa canım acımaz, sesim çıkmaz da şu yirmidört saatlik idrar toplama meselesi yok mu! Gerçi benim çişim bile değerli diye teselli bulsam da ay ne feci bir şey bu böyle kardeşim:P Sabah 08.00 itibarıyle ertesi gün aynı saate kadar bir şişede biriktirdiğim idrarda kreatinin bakılıyor. Yirmi senedir senede iki kez yaşarım ben bu eziyeti. Unuttuğumda sil baştan :) Pazartesi günü kalabalık nedeniyle geliştirdiğim fikir üzerine salı sabahından çarşamba sabahına kadar idrar toplayıp çarşamba günü toplanmış idrarla birlikte gidecek hem idrarı hem kanlarımı verip sen sağ ben selamet çıkacaktık hastaneden. Çarşamba sabahı erkenden elimizde 2.5 litrelik pet şişede çişim ve biz çıktık yola. En erken gidenlerden biri olduğumu sanıp daha az sıra bekleyeceğimizden o kadar emin girdim ki bölüme. Adımı yazmak için sıra listesini elime alır almaz kaba gözle en az yirmi kişilik bir sıra beklememiz gerektiğini görünce benden erken oraya damlama başarısını gösteren insanlarla göz teması kurmak için çevreme baktım. Baktım bakmasına da orada bekleşen kişilerin benim beklediğim sırayla ilgili olmadıkları çok belliydi çünkü nedense aynı sırayı bekleyen insanlar aynı iş için yeni gelen insanları şöyle bir süzerler.. Üzerimde süzgün bakışlar hissetmeyince diğer kişilerin liste sırasıyla ilgileri olmadığını anlamış oldum. Inturn isim okumaya başladı. Ayşe bilmem kim? Yok. Mehmet bilmem kim? Yok. O yok, bu yok. Uyanık arkadaşlar isimlerini yazıp başka işlerini halletmek için olay mahallini terk etmişler :) İsmimi yazdığım andan tahlil formlarımın doldurulması arasında beş dakika geçti geçmedi işim bitmişti :) Tahlil formlarının birinde sadece üç kutucuk işaretlenmişti, diğerinde de bir kutucuk. Formlarda 24 saatlik idrarda kreatinin kutucuğunu boş görünce emin olmak için inturne 24 saatlik idrar yok mu diye sordum. Yok cevabını alınca da bir üç poşete konmuş şişeye, bir Hakan'a bakıp 'nasıl yani?' dedim :) Evet nasıl yani :) Bu kez istenmemiş ama muayene sonucum iyiydi Allah için :) Kaldık mı biz elimizde bir şişe çişle :))))))))) Eziyetinden geçtim, elimizde bir şişe çiş :) Hakan'a dedim ki 'Hakan çabuk kurtul şundan :) Kurtulduk. Ne yani tuvalete bırakmayıp bütün gün elimizde mi dolaştıracaktık o şişeyi? Ne o; çişimden ayrılamadım :D Yuh artık :))) Ay bu da bir şey mi, ben bir keresinde sıkı sıkıya tuttuğum çiş şişemin olduğu poşeti minibüste unutmuş insanım be :D Bulan kişiyi düşündüm hep, kim bilir arkamdan ne dedi; hastalık bilen kişiyse kesin üzülmüştür çünkü öyle böyle değil, bildiğin eziyet işte. Bilmeyen birinin eline geçtiyse vah vah yani :( Eve ağlaya ağlaya döndüm de komşu sormuştu neden ağladığımı. Ay sorma çişimi kaybettim :) Hey Allahım :) Sonra damar yolumu çok iyi bilen ve sık sık kendisine 'seni ben emekli edeceğim' diye takıldığım canım hemşirem kanımı aldı. Bir tüpcük kan :) Bir de 14.00e kadar beklememi gerektiren tokluk kan tahlili vardı ki Hakan'ın akıl yürütmesiyle az önce verdiğim kanın cuma günü, bu tokluk kan sonucunun aynı gün 16.00da çıkacağını öğrenince tokluk kan tahlilini cuma günü vermeye karar verdik. Cuma günü 14.00de kan verip aynı gün 16.00da her iki kan sonucumu da alabileceksek oralarda bekleşmenin (beklemek değil bekleşmek; bekleşmek sözcüğü duruma dramatize katıyor :P) anlamı yok deyip çıktık dışarı. Fotoğraf makinemi yetkili servise götürdük. Umarım 'şimdilik' vaz geçtiğim fotoğraf makinesi alma isteğimi yeniden gündeme getirmesine neden olacak bir aksilik çıkmaz ve siyah noktalarından arınarak cilt bakımı yapılmış gibi tazecik teslim alacağıma inancım tam olan makinem bir süre daha işimi görmeye devam eder.

O kadar soğuktu ki kat kat giyinmiş de olsam buz kestim. Titreşe titreşe (bu da bir dramatize sözüdür) döndük eve. Buzumun çözülmesi epey bir zaman aldı. Çok kilometre yol yapacağımız için topuklu giymek istemediğimden 'bunlar beni üşütür ama hiç değilse rahatlar' dediğim Defdef'in yirmi yıllık step-aerobic ayakkabılarını iyiki giymişim. Ayaklarım hiç üşümediği gibi bıraksalar saatlerce yürüme isteği uyandıracak kadar dinlenmiş hissettim kendimi. Defdef'e onun step ayakkabılarını giydiğimi söylediğimde demez mi 'inanır mısın, ben de onları soracaktım sana' ' Hedi len :) Hoşuma gidince aynı şeyle sezon geçiririm ben :) Yeşil bir penyem vardı, bahar boyunca onu giymiştim :) Unut sen o ayakkabıları Defdef.


Bu halime iyi bakın. Pilatese devam ediyorum.
Nisan başı aynı pantolonla bir fotoğraf daha koyacağım.

Sonra fındığımla konuştuk. Şablonumu değiştirmek istediğimi yazmıştım ya, fındık bana şablon seçmem için bir kaç adres gönderdi. Onlardan birini seçtim. Benim çimen rengi şablonumun yazı bölgesi dar olduğundan yazıları uzun gösterip göz korkutuyor :P Yoksa uzun değil benim yazılar :P Peri'min de hatırladığı üzere o yeşil beni çok rahatlatıyordu. Ha bir de son zamanlarda beni çok rahatlatan o çimen rengini görür görmez Kıraç'ın çok sevdiğim çayır çimen geze geze geze offfffffff nenem off şarkısı bir takılıyor ki dilime. Allahım ruh hastası gibi o şarkıyı söyleyip dururken yazacaklarımı unutuyordum :) Fındığım gece ikiye kadar şablonumu değiştirdi. Bütün her şeyi o yaptı. Bana sadece emeğinin ve tükettiği zamanın altında ezilerek teşekkür etmek kaldı. Ben ne bir şey eklensin istedim ne 'şu da şöyle olsaydı' dedim. Her şeyi o kadar beğendim ki hiç yabancılık çekmedim; burası da neresi yahu? demedim. Yazı arka planının rengi gözümü de yormuyor. Ellerine sağlık fındığım, yardım seven iyilik dolu kalbinde barındırdığın sevgiden, iyi niyetinden, bunu belli ediş şeklinden ve paylaşma isteğinden, nefessiz sözlerinin anlattığı her şeyden, varsın diye senden sonsuz mutluyum. Fındık bu işleri kendi öğrenmiş. Bu başarısından dolayı ayrıca kutluyorum seni fındığım :)

Akşam haberlerinde gördüğüm manzara Uzakdoğu sporlarının 'hiyaaa' bağırışları eşliğinde birbirine zıplayan atletik insanları getirdi aklıma. Kore Meclisi'ne taş çıkartan görüntüler inanılmazdı.. Benim de yüzüm kızardı; gördüğüm manzara karşısında yüz kırmızım RTE'ninkinden farksızdı; hem öfkeden hem utançtan. Yüzü o kadar kırmızıydı ki demek en az ben kadar öfkeliydi RTE. Sana kırmızı hiç yakışmıyor RTE! Öfke kontrol tedavisi öneriyorum kendisine; ben mi? Vatandaş ve kişisel olarak yaşadığım sıkıntılar nedeniyle ben zaten sinir sistem düzenleyicisi alıyorum. Öfkene, cümleyi algılayış ve sunuş biçimine o kadar öfkelendim ki ilaç bile kar etmedi.. Beni de kışkırttı adam. Günün birinde ülkemi yöneten bir başbakan için 'adam, bunlar, sen' diye konuşacağımı hiç düşünmezdim ama onların literatürü ancak böylesini kaldırır.
N1H1 aşısı konusunda kazık yediğimi düşünmemi sağlayan ve kendisinden bir aşı alacaklı olduğum Sağlık-sızlık- Bakanı da çıkarmış gözlüğünü dalacak eski sağlık bakanına. Kiminin eli kırılır, kimi kalp krizi geçirir. Ayıpladım sizi. Bu arada Osman Durmuş'u da hiç sevmezdim ama bunların sayesinde Osman Durmuş'a bile sempati duymaya başladım.
'Ananı da al git' mi dendi ona? O cümle içinde eşi ancak edilgen bir cümlenin etkisiz öznesiydi. O cümlenin algılanış biçimindeki kışkırtıcı özellik bahsi geçen kişinin ya algı sorunu bulunduğunu ya da olayın fitilinin ateşlenmesine körükle varmak isteyen insan tiplemesinin kanıtı bence. Benim gözümle o hale gelmesine neden olabilmek için çaba sarf eden bir başbakan vardı orada. RTE'ın Meclis başkanına 'siz mi susturursunuz ben mi susturayım' cümlesini sarf ederkenki tehditvari ses tonu ve vücut dilidir böyle düşünmeme sebep.
Ses tonunun ağlaklığından sıtkımın sıyrıldığı eski Meclis başkanı BA'ın yeni Meclis Başkanı Güldal Mumcu'nun odasına gidip işini öğretmeye kalkışmasını da abesle iştigal ilan ediyorum çünkü sadece siz biliyorsunuz. Kimseye söz hakkı tanımayan hitabıyla tepkisini dile getirmeye çalıştığında kibarcık ses tınısının aniden kabalaşarak insanları azarlamasından belli bu işi ne kadar bildiği. Sizden korkan siz gibi olsun gıcık insanlar.
Bunlar yönetiyor benim güzel ülkemi. Evet 'bunlar' diyorum. Sayın başbakanım diyebilmem için başbakanın insana saygı sanatını öğrenmesi gerekiyor..

TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK!

AY NE GÜZEL ŞEYLER OLDU YORUM YORUMLARI:

Leylakdalı; çok teşekkür ederim. Cuma günü belli olacak her şey. Testlerim de iyi gelirse daha da rahatlayacağım. Şu cahil kadınlar benzetmeni hiç sevmedim biliyor musun? Biz nezle gripten söz etmiyoruz, biz hastalıkların oluşturduğu yaşam biçimlerinden söz ediyoruz. Kolay değil, kolaylaştırmaya çalışıyoruz sadece. Keşke o kadar mekanik ve duygu yoksunluğunda algılamasaydın, ne yani ben anlattıklarım kaynaklı farklı duygu ve düşüncelerle randevuma bile bile gitmemiş olsaydım cahil bir kadın gibi mi olacaktım -ki cahil değilim dediğimi de hatırlıyor değilim-? Ankara dışında uzun süre kalmanın olumsuz etkisini benim yapıp yapmama konusunda ikilem yaşadığım şeyle ilgi bağını da kuramadım ayrıca. Farklı bakıyoruz demek; sözlerin kalbimi kırdı.

Sedef'im, canım benim, elma yarım; çok sağol. Orada olmalıydın :D Sen de iyi olacaksın, biliyorum. Nisanda kaplıcadayız. UNUTMA :) utandırma beni şimdi. Deli zırtlak şeyler de beğendim ama çoğunluk beyazdı. Beyaz gözlerimi çok yoruyor; biliyorsun sensitive+
Bu şablon çok hoşuma gitti :)

Fındığım; yemesem de olurmuş ikinci topkeki. Hoca kilo konusunda serzenişte bulunacak diye strese girip yedim ben o topkeki ama üç gündür yediklerime dikkat ediyorum. Pilatese de döndüm yeniden. Yaza kadar daha da incelmem gerek. Eylüldeki kontrole 38 beden gidersem hocam çok mutlu olur. Ha bir de kilo bakımından iyi bir bünyemin olması da güzel; yani kilo da verebiliyorum, kilo da alabiliyorum. Her ikisini de yapamayan metabolizmalara göre şanslıyım ben. Ben bu yanıtı yazarken sen benim şablonumu yapıp bitirmiştin bile. Emeğin, sevgin, güler yüzün, nefessiz şen sesin; her şey için teşekkürler canım..

Peri'm, :)))))))) açmayalım pankart. Şimdilik fotoğraf makinesi isteğimi kendi inisiyatifimle askıya aldım. Elimdeki makine yine 'şimdilik' benim isteklerimi karşılayabilecek durumdayken ve ben bir şey alma konusunda sorunluyken (olan bir şeyden bir daha almak konusunda cimriyim ben) biraz bekleyelim bakalım. Makinem şu an onarımda. Eyleme geçeceğim zaman haberdar ederim açarız pankartlarımızı :)
Unutmamışsın :) Bu yeşilin bana iyi geldiğini söylediğimi unutmamışsın :) O sözleri nasıl sarf edebildiğimi düşünüyorum şimdi iyi mi :) Neresi iyi geldi acaba :)))
Şablonum değişti. Bunu çok sevdim, bir sene sonra yeşil bahçe için söylediklerimi gökkuşağım için de söylersem linç edin beni :)
Sonuçlarımın iyi çıkacağına olan inancın ve ilk aşama sonuçlarıma sevincin için çok teşekkür ediyorum. Pilatese başlarsan bir de bunun için teşekkür edeceğim sana :) Bak bir kaç gün yaptıktan sonra vücut bunu ihtiyaç olarak görmeye başlıyor. Hadi sık dişini ve başla. Bu kadarcık kısa sürede benim boyum uzadı biliyor musun? Aslında boy uzaması değil bu; kaslarını uzun kullanmayı öğrenmek desem daha doğru olur. Pilatesle ilgili bir projem var ama gerçekleşmeme ihtimaline karşın şimdilik söz etmek istemiyorum. Ben de öptüm çok.
Not: Eti'nin topkeki ama meyvalısı çok güzel; iki tane ye. Bir tanesi kesmiyor :)

Fındığım; hayır ellemeyelim böyle çok güzel oldu.

Sevim'im :))))))))))))) hay Allah inat edip okudum demişsin ya hala gülüyorum :))) İltifatların için teşekkür ediyorum. Her zaman ben sadece yazıyorum diyorum ya; evet ben sadece yazıyorum. Şunu fark ettim ki aslında benim üslubum sanırım yaşam biçimimden kaynaklanıyor. O günleri getirdin aklıma :) Saçlarım dökülüp kabak kafayla kaldığımda Sinead Ocanner'dan esinlenip Defdef'le isim bulmuştuk bana; Sinem Okaner :))) Nasılsa yaşayacaksak sıkıntıyla yaşamaktansa sıkıntısız yaşamak daha iyi gibi düz mantık kullanınca daha iyi oluyor. Bir de ben çok şanslıyım, etrafımda dört dönen bir ailem, komşularım, akrabalarım vardı -ki hala öyle- Birbirimize destek olup yataklık dönemini savuşturduk. Allah bize neyi layık görürse onu yaşıyoruz, itiraz ve isyan etmenin anlamsız kaldığı bir hayat bizimkisi. Sen de mutlu ol küçük annem :) Şablonu beğenmene sevindim, hem de çok sevindim.

3prensesim, aynı dileklerin bin katını senin için diliyorum.Biz anlarız birbirimizi. Ben de senin iyi haberlerinden mutluluk duyuyorum, biz birbirimize umut oluyoruz. . Sağlıklı, mutlu ve güzel bir yaşam diliyorum sen ve bütün iyi insanlar için.

Fındığım; :) yetmedi mi ağrıttığım başını?

hödöhödöhöt; hödöhödöhöt'tüm ben :) eğlenceli nickin ve hakkımdaki fikirlerin aynı dili konuştuğumuzu düşündürdü bana. Düşüncelerin için teşekkürler :)

Büyük cadım, üstüne cadı tanımadığım cadım :) inadını seveyim senin :) Bu yazıda blog şablonumu değiştirmek istediğimi yazmıştım fındıkcığım da olaya el koyup işi bitmiş teslim edince bir önceki şablondan söz ettiğim arada kaynamış. Ben okusam ben de öyle anlardım. Bu yeni, bitmiş, pişmiş halidir; bundan sonra gökkuşağının altındayım :) Öp kaç, öp kaç; yazın görürsün sen, nereye kaçabileceksin bakalım :P

Cansu'm; dün akşam aradım, yanıt alamadım :( Vampir sözcüğü sağlık sektöründe çalışan arkadaşlarımın canlarını sıktıysa özür dilerim. Anlık bir espriydi. Laboratuvardaki arkadaşlar sorunca öyle deyiverdim. Diğer hastalığa gelince, söyledim doktora. Kan sonucuma göre bir yol belirlenecek :) Çaktın sen köfteyi :) Ben de seni seviyorum.

Haylaz perim; kalpler birlikte olsun gerisi önemsiz, biz de sizlerin iyi haberlerini alıp mutlu oluyoruz. Öyle yükseklere çıkıp fotoğraf çektirmeler filan :) Hoşlanıyorum ben bu üçlüden. Hayatlarınızın, geleceklerinizin şekilleniyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum. Şablonu beğenenenler arasına hoş geldin :)

Fındığım; deme öyle. İyi kalpli meleğim ben seni çok seviyorum.. O kibrit kutularının dibine kibrit suyu :D Kabus gibiler :D Şaka bir yana, etkinlik beni çok heyecanlandırdı. Çok güzel bir fikir geldi aklıma bu akşam. Gerçekleştirebilirsem sansasyonel bir iş çıkacak :D

Bahar'ım; seve seve. Görsün alem beceri ziyanlığını :) Davetin için, beni önemsediğin için çok teşekkür ediyorum :) bütün bir blog alemine rezil olsam da seni kırmayıp etkinliğe katılacağım :)

Büyük cadım; en güzeli de azar işitmemekti. Erimeye başlayınca sırt ve belimin ağrıdığını ama bunu fark etmediğimi anladım biliyor musun? Kan sonuçlarım da iyi çıkarsa yeni yıl hediyesi almış gibi hissedeceğim kendimi :) Ben bisküvi sevmem, abur cubur da sevmem Allah'tan ama meyveli Eti topkeki çok sevdim. Keşke hiç yemeseydim :/
Çiftlik komşumuz canım ailene sevgi ve selamlar..

Bahar'ım, o iş tamam. Artık Allah ne verdiyse :) Ne kadar alçak gönüllüsün; demişsin ya sen daha detaylı düşünürsün diye. Öneriler için çok teşekkür ediyorum.
Hayallerin gerçek olsun. İstediğin işi yap. Bu hükümetin güzel (!) icraatlarından biriydi o emeklilik yaşı :( Ben erkenden hallettim o işi de sizlerin için çok zor :( Biz de işletme denetimine tabii tutuluyoruz, gıda mühendislerimizle arkadaş olduk artık..


YARDIMA İHTİYACIM OLABİLİR YORUM YORUMLARI:
Kekik koku'm; ben anca yanıt verirken umarım siz sağlık sorunlarınızı çözmüşsünüzdür. O takur tukur öksürüklüeri Erdim ve bugünlerde de Defdef'ten dolayı iyi biliyor ve en az onlara üzüldüğüm kadar üzülüyorum size :( Çok geçmiş olsun. Sinirlenince bize gel :) Sakızlı kahve yaparım sana, artık sen neler yaparsan :P

Asortiğim krebim; Batıkent Ankara'da oturabileceğin en sakin yerlerden biri. Ben çok seviyorum. Yeşil alan bakımından güzel bir yer. O havuzlu bahçenin olduğu siteden bir ev baktık ama olmadı. Kapalı havuzu olan bir yerde şimdi gözümüz. Sen gel, ben senle beni gezdirtirim :) Ankara dediğin yer ne kadar ki her yer her yere yakın :) Bu arada yarın bir köpecik operesi var. Çok heyecanlıyım..
Cansu'm; Cansu'm demişti diyebilmem için bir kaç gün bekleyeceğim ama devamından korkmamak mümkün mü? Rezalet ya :P Anladın sen onu :P

Şeker koku'm; Hakan'ı seviyorum, o olmayınca mutsuz oluyorum. Son kriz DE yine bizim dışımızda gelişen olaylar sonucuydu ama demek biz ayrılamıyormuşuz :) Bu akşam Hakan Kazım Kazım için Gülen oğlanın el parmakları 4 ayak parmakları üç dedi :) Ben de deme çocuğa öyle şeyler, üzme benim oğlumu dedim :) Deli miyiz neyiz biz?

Peri'm, marifetli peri'm; Barış isimliler hep güler yüzlü ve sempatik oluyor farkında mısın? Bizim Barış işimiz tamamdır :) Barış meselesini yazmayı pek düşünmüyorum ama bakalım; belli olmaz benim sağım solum :) Şiirine kurban senin. İltifatların beni çok mutlu etti, teşekkür ediyorum. Uzun yazıyorum, okuman da beni sevindiriyor :) Sağolasın.
Ben de seni çok seviyorum utangacım benim :)

Bizimgibiler'im; çaktırmasan olmazdı :P Astık kestik de ne oldu hani? Seviyoruz işte adamı :) Bizimle ilgili olmayan bir sorunun canımı sıkmasına izin verdiğim için kendime kızgınım aslında. Bilirim nasıl sevindiğini. Sağol canım..

Bahar'ım; Bizim mankenimiz hasta mı olmuş :( Kaan'cığıma çok geçmiş olsun.. Umarım artık daha iyidir. Bu arada adres konusunda söylediklerin beni daha çok utandırdı. Du bi tavır koyam sana: Aşkolsun, neler düşünmüşsün öyle :( Üzme beni de sen oğlanı iyileştir..
Mona Rosa'nın öyküsünü okudum.. Rivayet olma ihtimali yüksek de olsa pek acıdı içim.
İşte o çok etkilendiğim şiir:

monna rosa,siyah güller,ak güller;
gülce'nin* gülleri ve beyaz yatak.
kanadı kırık kuş merhamet ister;
ah,senin yüzünden kana batacak,
monna rosa,siyah güller,ak güller!

ulur aya karşı kirli çakallar,
bakar ürkek ürkek tavşanlar dağa.
monna rosa,bugün bende bir hal var,
yağmur iğri iğri düşer toprağa,
ulur aya karşı kirli çakallar.

açma pencereni,perdeleri çek:
monna rosa,seni görmemeliyim.
bir bakışın ölmem için yetecek;
anla monna rosa,ben öteliyim...
açma pencereni,perdeleri çek.

zaman çabuk çabuk geçiyor monna;
saat on ikidir,söndü lambalar.
uyu da turnalar gelsin rüyana,
bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar;
zaman çabuk çabuk geçiyor monna.

zeytin ağacının karanlığıdır
elindeki elma ile başlayan...
bir yakut yüzükte aydınlanan sır,
sıcak ve minnacik yüzündeki kan,
zeytin ağacının karanlığıdır.

ellerin,ellerin ve parmaklarin
bir nar çiçegini eziyor gibi...
ellerinden belli olur bir kadın.
denizin dibinde geziyor gibi
ellerin.ellerin ve parmakların.

zambaklar en ıssız yerlerde açar,
ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
işıksız ruhumu sallar da durur,
zambaklar en ıssız yerlerde açar.

akşamları gelir incir kuşları,
konarlar bahçemin incirlerine;
kiminin rengi ak,kiminin sarı.
ah,beni vursalar bir kuş yerine!
akşamları gelir incir kuşları...

ki ben,monna rosa,bulurum seni
incir kuşlarının bakışlarında.
hayatla doldurur bu boş yelkeni
o masum bakışlar...su kenarında
ki ben,monna rosa,bulurum seni.

kırgın kırgın bakma yüzüme rosa:
henüz dinlemedin benden türküler.
benim aşkım uymaz öyle her saza,
en güzel şarkıyı bir kurşun söyler...
kırgın kırgın bakma yüzüme rosa.

artık inan bana muhacir kızı,
dinle ve kabul et itirafımı.
bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
alev alev sardı her tarafımı,
artık inan bana muhacir kızı.

yağmurlardan sonra büyürmüş başak,
meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
bir gün gözlerimin ta içine bak:
anlarsın ölüler niçin yaşarmış,
yağmurlardan sonra büyürmüş başak.

altın bilezikler, o korkulu ten,
cevap versin bu kanlı kuş tüyüne;
bir tüy ki, can verir bir gülümsesen,
bir tüy ki, kapalı geceye, güne;
altın bilezikler o korkulu ten!

Şiir için teşekkürler.

İyi geceler iyi insanlar..

8 yorum:

  1. Sanırım kendimi yanlış ifade ettim. Ben sadece kontrollerini ihmal etmemen gerektiğini düşünerek böyle bir laf etmiştim, kalbini kırmak en son isteyeceğim şey. Hastalığının ne olduğunu gayet iyi biliyorum, ayrıca kontrolden kaçma konusunda ben de senden farklı olmadığım için o sözler bir yerde de kendimi kınamak içindi. Ama üzgünüm ki yanlış anlaşıldım. Yalnızca seni değil tüm insanları kırmaktan kaçınırım, o hitap bir ablanın kardeşinin kulağını tatlı sert çekmesi gibi birşeydi ama farklı algılamışsın, kusura bakma. Cuma günü en iyi sonuçları alman dileğiyle...

    YanıtlaSil
  2. defdef ayakakabıları unuttt sen:))
    ay bende defdefe alıştım iimi:))ah gülen ah aynen öle sinir oluyorum bende.hep destek tam destek tabi.gülen'im ne yaptım ki sen asıl sana slayt yaptım onu görrr onuu..resimlerini çaldım ama hırsız değilim..ayh ayh çok güzel oldu kızmadın dimii??

    YanıtlaSil
  3. Funda, eline sağlık çok güzel olmuş bu şablon.

    Gülen'im, tema, şablon, renkler ne olursa olsun sana yazmak iyi geliyor. Sen hep yaz, herşeyden biraz yaz, en çok da, mutluluk yazıların olsun olur mu?

    Sonuçlarının iyi çıkmasına çok sevindim. Çişini de boşuna gezmeye götürmüşsün :)

    Pilates için top aldım, dvd aldım, kitap aldım, lastiklere bakıyorum, aslında herşey hazır ama...

    İyi geceler, benim koca hadi diyor:)

    YanıtlaSil
  4. Ayy bayıldım sayfana, çok güzel bu şablon. Bir kere, yazılar büyük bu da benim rahat okumamı sağladı:))

    Ahh canım! boş yere bir şişeye çiş yapcam diye uğraştın bir de öyle mi:)

    Neyse gerek olmaması güzel birşey.

    Sonuçlarının çok iyi olacağını umuyorum canım

    Meclisteki boks maçı tüm Türkiye'yi olduğu kadar beni de çok utandırdı(onlar adına)

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Tabi canım sayfa uzun gösteriyor sen uzun yazmıyorsun zaten ..ha ha ha ha haa haa ....Geçmiş olsun bu arada ...

    YanıtlaSil
  6. Ayy unuttum sonun da sayfanı değiştirmişsin güzel olmuş..

    YanıtlaSil
  7. Şablonu çok beğendim Fundacım..Çok zarif ve şen olmuş.Zevkine sağlık canım.Gülen bayan ben de ilk hastalandığımda 24 saatliğimi bi yerde unutmuştum da döne döne aramış fakat bulamamıştım ve çok ağlamıştım.Artık unutmuyorum..pazartesiye kaldı son kan değil mi?

    YanıtlaSil
  8. canım hadi bakalım kan sonuçların cıksın ona göre:)ama inşallah bişicik olmaz. canım ben senı aradım ama ulaşamadım.iyi olmana çok sevindim. yaa ben senı çok seviyorum.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails