Kaç bin tane olduğunu saymak imkansız.
Meydanı kuşatan karanfil kokusu.
Nöbet değişimi sırasında gür sesleriyle görevlerini vukuatsız teslim etmenin rahatlığındaki kınalı kuzuları elleri patlarcasına alkışlayan halkın dudaklarından dökülen anlamlı cümleler:
SİZ BURADASINIZ, SİZ VARSINIZ DİYE BİZ RAHAT UYUYORUZ!
HAYIRLI TESKERELER!
GÜLE GÜLE GİDİN ANA KUCAĞINA, BABA OCAĞINA.
Nasıl kıyar insan bu fidanlara?!
Skandal! Adımlarım yanlış :)
Yuva yolu
Baskılı penyeler ve kravat
Koruması kendisinden daha az yapılıydı :)))
Can Hakan'ım..
Can babam..
Kurban olurum ben o nemli gözlere..
Hafta sonu gibiydi bugün; sokaklar o kadar kalabalıktı ki hafta sonu olmadığını ancak üniformalı öğrenciler gördüğümde anladım. Bu, gün içinde bir kaç kez tekrarlandı, o kadar çok bugünü hafta sonu sandım ve o kadar çok üniformalı öğrenci gördüm ki :)
Her 10 kasımda olduğu gibi bugün de Anıtkabir'e gidecektik ama bu kez ziyaretimiz için sabah saatlerini değil öğleden sonrayı seçtik. Sık sık gittiğimiz Anıtkabir'de kendimi hiç yalnız hissetmediğim o kalabalıkta çok büyük bir gururla dolaşırım. Bugün de ne heyecanımdan bir şey eksilmiş duygum, ne ilk kez gidiyor hissim; hiçbir şey kaybetmemişim.
Her gidişimde yaşadığım duygu bir öncekiyle sonrakinin aynısı.
Çimlerinin aynı boyda kesilmiş büyük ve bakımlı ağaçların yol kenarında bütün asaletiyle durduğu o asfalt yoldan yukarı doğru yürürken hep sabırsız davranırım; yetişmem gereken bir yer varmış gibi..
Aslanlı yoldaki yoğunluktan ziyaretçi sayısı hakkında bir fikrim oluşmuştu ki meydana ulaştığımızda o fikrimin sayı hakkında çok da mütevazi kaldığını anladım!
İki, üç kişinin yanyana durarak S şeklinde oluşturduğu sıra bütün bir meydanı kaplamıştı!
O kadar kalabalıktı ki, o kadar çok insan vardı ki, o insan yüzleri öyle bir gururla bakıyordu ki..
Sıranın en sonuna giderek sıradaki yerimizi aldık. Beklerken de önümüzdeki insanlarla konuşmaya başladık; Anıtkabir büyülü bir yer, orada bütün yürekler aynı ritimde atıyor:
A-TA-TÜRK! A-TA-TÜRK!
İki saat süren nöbetleri süresince hiç kıpırdamadan duran fidan boylu askerleri her gördüğümüzde ağlarız babamla ben. Bugün rituelimizi yerine getirip rahatladık. Biz ağladık, belki kınalı kuzular da ağlamak istedi ama kıpırdayamazlar ki. Her gittiğimde askerlerin nöbet değişim törenlerini sanki ilk kez görüyormuşum gibi yuvadan çıkıp yine yuvaya dönmelerine kadar mutlaka izlerim. Öyle ki nöbet değişim saati geldiğinde yuvanın önüne gider, o yolu onlarla birlikte uygun adım yürür nöbeti onlarla birlikte değiştirir onları yuvalarına bırakırım sonra:)
Sırada beklerken yorulan babama mozoleye girmemizin şart olmadığını söylemek zorunda kaldım çünkü sanki her zamankinden daha kalabalıktı bugün Anıtkabir ve saatlerce bekleyeceğimizi anlamak hiç de zor değildi.. Babamın bu bekleme süresine dayanamayacağını hissettim..
Kınalı kuzuların nöbet değişim törenleri boyunca yine yuvalarına kadar takip ederken ikiyüzyirmisekiz kare fotoğraf çekerek Anıtkabir ziyaretimizi bugünlük (!) bitirdik.
Güzel ülkemin geleceğine ait parçalı bulutlu düşüncelerim insan kalabalıkları arasında güneşli maviden bir gökyüzüne bıraktı yerini. Okuldan kaçıp gelen liselilerin söyledikleri marşlar, öğretmenlerinin ellerine yapıştığı ana sınıfı çocuklarının dillerindeki yarım yamalak Atatürk şarkıları..
Dünyanın lider olarak kabul ettiği ATA'mızı unutturma, değerlerini yok etme çabalarının boşa olduğunu-olacağını daha iyi anlamak için bugün Anıtkabir'de mi olmak gerekiyormuş..
Ne bugünün özel bir gün olmadığını anlamsız cümlelerle savunan hükümetten zerzevat, ne sanki bugünden başka gün kalmamış gibi 'açılım' savsatasını 10Kasım gibi ÇOK ÖZEL bir güne DENK GETİREN zihniyet!
Başaramayacaklar!
Ne açılabilecekler ne de hiçten varolma mücadelesini vermek için ulusuna önder olan ATA'mızı unutturabilecekler!
Ata'mın izinde, yolunda..
Fotoğrafları çekerken çok güzel planlarım vardı. Adım adım bütün kareleri bir araya getirip sanki Anıtkabir'de nöbet değişim yürüyüşünü izliyormuşsunuz gibi hissettirmek istiyordum. Beceremedim :( Kaç saat kestim, biçtim ama fotoğraflar küçülünce hiç anlamlı olmadı :( Eklerken çektiğim sıkıntı, kablonun kopup durması beni hayattan soğuttu :(((
Üzgünüm :(
Aksaklıklar nedeniyle düşen motivasyon;
ben BU YAZIYI HİÇ BEĞENMEDİM :(
ya gülen orada olmak isterdim.neden beyenmedinki ben oradaymışım hissine kapıldım inan..
YanıtlaSilayrıca o tişörtlerden hemen edinmek istiyorum ya..anlamadığım şey ne biliyormusun?? sen vermedin ,ben vermedim o vermedi bu oylar nasıl alındı????? hiç anlamış değilim..boynum tutuldu gülen yorum yaparken başınç başıma toplanıyo..babacığının ellerinden hürmetle öperim.
ahh ah keşke bende orada olabilseydim ama resimler ve yazdıkların az da olsa oradayım hissini yaşattı bana
YanıtlaSilbenim kardeşimde bayramın3veya4.günü askere gidecek askerleri gördükçe dahada çok gururlanıyorum ama son yaşananlardan sonrada böyle bir develt içinmi askere gidecek kuzum diyorum ve onun gibi nice yiğitler
aslında bu devlet için değilde bu vatan için gidiyorlar elbette ama insanın içide acımıyor değil
keşke sadece 10kasımda değil her zaman anılsa söyledikleri yazdıkları unutulmasa atamızın ama nerdeee ah ah bu konuda çok doluyum ama kelimelerimi tam oturtamamktan çekiniyorum başınıda ağarttım kusuruma bakma ne olur
Yaziyida, resimleride ben cok begendim Gülenim. Ellerine, yüregine saglik. Sizinle orada olamadigim icinde cok üzügünüm. Su gözü yasli asker varya, aglatti beni. Kimse kiymasin fidanlarimiza, kimse dokunmasin onlara...
YanıtlaSilÖpüyorum canim
"anlamadığım şey ne biliyormusun?? sen vermedin ,ben vermedim o vermedi bu oylar nasıl alındı????? "
YanıtlaSilaynı şeyi biz de düşündük ve konuştuk
gitmediğim için utandım.gittiğiniz için gururlandım.canımsın
Televizyonda izlerken bile duygulandım orada olmak tabi daha da güzeldir. Bayrağımızı karanfillerden yapmak kimin fikriyse, aklına sağlık bayıldım gerçekten o görüntüye.
YanıtlaSilO kravatın bir benzeri kardeşimde vardı dün. Törende görevliydi ve bir konuşma yapmış.O kadar duygulu ve içtenmiş ki subaylar ağlamış ve tebrik etmişler. O törenden fotoları yayınlayacaktım ben de ama ben gidemedim fotoğraf makinası annemdeydi ve hiç güzel resim çekememiş hepsi bulanık.
Yazın çok güzel,bizde dün aramızda konuştuk keşke gidebilseydik diye.. Oradaymış gibi oldum sayende :) Teşekkürler.
YanıtlaSilO tişörtlerden bende özel yaptıracağım kendime :)
Gülen'ciğim, Anıtkabir'e bir kez de normal bir günde tek başına git.Yavaş yavaş, sindire sindire gez, kafeteryada dinlen tekrar gez.Hayatımızı borçlu olduğumuz adamdan yayılan huzuru hisset.Nankörler, onlara bu adamın yaptıklarının önemi anlatılmadığı, gösterilmediği, eğitilmedikleri için böyleler.Hele o kadınlar yok mu? Ne kadar aptallar ve savundukları şeyin başlarına açacağı dertten habersizler.Memleket, ite kaka da olsa,sizler,bizler henüz susturulamadığımız için, halâ Atatürk'ün yolunda da, böyle ortalarda cak cak edepsizce konuşarak, leş gibi kokan kafaları ile dolaşabiliyorlar.İstedikleri rejim gelirse en başta Anıtkabir'e onlar koşacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
YanıtlaSilgülencim çektiğiniz fotograflar sayesinde bizde gezdik anıtkabiri, ağlayan gözleri gördük düşünen beynine, söyleyen dillerine, hisseden yüreğine emeğine sağlık.
YanıtlaSilnedukun söylediklerine katılmamak imkansız. Öyle büyük bir önderki şurda 3 kişiyi örgütleyip istemediğimiz siyasetçileri devre dışı bırakamıyoruz. Bırakın Kurtuluş Savaşı başlatmayı.
Yapabileceğimiz tek şey sanırım Atatürk'ün ilkelerine değerlerine sahip çıkmak, öğretmen olmasak bile çocuklara genç beyinlere anlatabilmek.
Derini götürmüştüm 2 yıl önce savaş sahnelerinin olduğu bölümde birden kızım bir ağlamaya başladı, tüm korumalar geldiler teselli etmeye ama benimki dudakları büzülmüş " OLAMAZ OLAMAZ ATATÜRKÜM ÖLMÜŞ OLAMAZ ANNE!!" diye ağlıyor.Tesellisi mümkün değil.
YanıtlaSilevet tesellisi zor, melek oldu kalbimizde desemde gözlerinde yaş durmadı...
canım yaa negüzel yazmışsın okurken resimlere bakarken bile duygulandım.o türk bayragınada ayrıca hayran oldum orada olmayı çok çok isterdım ama olamadım. sevgiler senı seven cansuuuu
YanıtlaSilHer yere göre giyilecek bir kıyafet vardır.Öldü,görmüyor diye atanın huzuruna kot pantalonla mı çıkılır?Çok içerledim Gülen Hanım sizden beklemezdim.
YanıtlaSilAtanın yanına en güzel en şık en iyi kıyafetlerimizle çıkmalı değil miydik?
TÜRKAN
orada olmayı çok isterdim.ama bu yıl 29 ekimde kızım gidebildi.ben sadece 2 defa görebildim anıtkabiri.oradaymış gibi oldum sayende.
YanıtlaSilkıskandım seni .orda olmayı çok isterdim.
YanıtlaSilo yaşlı gözlere kurban olurum ...
Bende utandım ama dediğim gibi on kasımda çalışan biri olarak,bizde kendi kurumumuzda küçük çaplı tören yapıyoruz ama Atanın huzurunda onu anmak ve mehmetçiklerimizle gururlanmak isterdim.
YanıtlaSil