11 Haziran 2010 Cuma

SENİN YÜZÜNDEN!

SICACIK KARŞILAŞMA SICACIK EKMEK GİBİ yazı yorum yorum yorumları:

Hürrem'im; babamın 'yoruluyorsun, ekmek yapma makinesi alalım' teklifini, sırf babamın ekmek piştiğinde yaramaz küçük bir afacanın fırından henüz çıktığında el yakan ekmeği çalarken annesinin suçüstü yaptığı sahnelerin faili hallerine bayıldığım için reddediyorum :) Dünyanın en iyi diyetinde -ki benim için 1200 kalorilik diyettir bu- ekmek mutlaka vardır. Beyaz ekmekte göğüs kanseri riskini azaltan bir madde var. Az yenilmesi koşuluyla beyaz ekmek iyidir, cicidir :) Dönen gözün düzeldi mi :P Yiyecekler söz konusu olduğunda tüketmek sözcüğünü kullanmayı hiç sevmiyorum. Az tüketmek mi kulağa hoş geliyor yoksa az yemek mi? Bence az yemek..

Şenay'ı, canım sağolasın. Allah kim ne istiyorsa versin. Güzel şeyler isteyince huzur doluyor insan. İyilikten maraz doğmuyor. Hayat o kadar kısa ve biz o kadar yolun başındayken o kadar yolun sonundayız ki ve bu öyle bir yanılsama ki.. Güzel şeyler diliyorum; sadece kendim için değil. Bir gün ekmeğimden tatmanı diliyorum :)

Peri'm; işte o koku babamı mahvediyor. Hemen gelip minnacık bir tereyağ parçasını elleri yana yana kopardığı ekmeğin üzerine koyup tereyağın ekmek üzerinde kayak yapan bir adam gibi kaymasını izliyor ve bir lokmada atıveriyor ağzına :) Onu öyle mutlu görünce çok seviniyorum. Sıcacık ekmek, çocuğunu sevindiren anne gibi hissettiriyor; maksat karın doyurmaktan öte babamın çocukluğundan kalma izlerin bilinçüstüne çıkışı aslında bu. Nasılsa döküldük onu da anlatayım da yükü kalsın sırtımdan. Üvey annesi balkondan küflü ekmek atarmış babama. Babam da sokak çeşmelerinden birinde yıkayıp yermiş :((((( Ve bunu yaparken de o kadar küçükmüş ki :((( Bunları düşününce burnumun direği sızlıyor :(

Allah'tan şaşmadan her defasında başarabildiğim türde oluyor ekmekler de, hayal kırıklığı yaşatmıyorum babama :) Ben çibörek de yaparım bilir misin? Ama poğaçaya yeminliyim :) Balıkları Lobin korudu. (Bir ara Lobin'i de anlatırım) Ben de ben de öpüyoruuuummm..

Çelebi'm; böğürtleni ben de çok severim; aslında rengi koyu olan bütün meyvaları seviyorum. Karadut aldım geçen cuma köylü pazarından :) Babam çok sever. Buzlukta biraz soğuttum. Tabağı arkamda saklayıp girdim odasına. Sonra ağzını aç yum gözünü dedim. Böyle yaptığımda babam gözlerini sıkı sıkı yumar. Hileye kaçmaz. Gözlerini kısıp aralıktan bakmaz. Attım ağzına bir tane. Çocuk gibi sevindi :) Hepsini yedi :) Elleri mosmor :)
Hakan'la aynı anda hissederiz bir çok şeyi, ama o günkü gerçek anlamda bir hissedişti. Ben beklemeyi sevmem, sabırsızım, bir şeyi beklerken dakikaları saatten sayarım :( Eğer o gün biraz erken uyansaydım o bekleme süresince şekilden şekile girerdim kesin. Buranın böğürtlenleri de çok güzelmiş, e sen de seviyorken hazır ? :)
Asortiğim; o ekmeğin adı ne biliyor musun? Nereden bileceksin diyeceğim ama demiyorum; neden? Çünkü o ekmeğin adını sen koydun. Ekmeklerin adı 'SENİN YÜZÜNDEN' Anladın sen onu :P Beğenmene sevindim, afiyet olsun. Fethiye'nin market ya da bakkallarından aldığımız ekmekleri damak tadımıza uymadığından (bu deyim de yemekteyiz programından yerleşti dillere) için üç günde bir ekmek yapıyorum. Günleri hesapla gel ekmeğini al :P Seni kaçamağa davet ediyorum :D
Belgin'im; az kaldı, geleceksin. Biz de salçalı ayvalık tostu abimizin arabasına doluşup sana geleceğiz. Benim istediğim her şey oluyor, bu nedenle hazır mısın görmeye bizi?
Not: Uzun zamandır Belgin'imin öğretmesiyle yazılarımı kopyala yapıştır yapıyordum ama her zaman kullandığım word belgemi Hakan 'iç' edip yerine kullanmayı beceremediğim başka bir paçavra koyduğu için direk yazıyorum. Bu akşam bütün yorum yorumlarımı bitirmektir niyetim. Bir kaç yazı üst üste olacak. Haydi kolay gelsin bana :)
Az sonra görüşürüz :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails