1 Kasım 2009 Pazar

İKİSİ BİR ARADA :)

Kendi halinde, içten sevgisini göstermeyi bilen birini tanıyorum ben buralarda.
Bir süre geçtikten sonra içtenliğin yalınlıkla bir olduğunun ayırımını yapabildiğim blog camiasının sevdiğim isimlerinden biri o. O tatlı arkadaşım bir süre önce elindeki mim çubuğuyla beni işaret etmişti.

İLK MİM:
1- En sevdiğim üç çiçek:
Nergis en sevdiğim çiçektir ama mevsimi o kadar kısadır ki :( Kendini beğenmiş değildir nergis. Bütün minikliğini bir demet içinde saklayan bir kokudur gözlerini kapattığında içine çektiğin. O kadar kendine 'öz'dürki sadece bir kaç ay görünür sonra dinlenmeye çeker kendini.
Ankara'nın üst geçitlerinden birinde üç nokta bastonuyla kucağındaki nergisleri satmaya çalışan o görmez adam sayesinden tanıştım ben nergis kokusuyla. Sonraki zamanlarda bana çiçek ama sadece nergis almasını istediğim, beklediğim sevgilimin olmadığı yıllarda kendimi kendi aldığım nergislerle besledim, aslında amacım, o soğuk kış günlerinde o adamcağız sattığı çiçekleri bir an önce bitirsin ve evine gitsindi ama şimdi nergis hem o adamın bana bıraktığı bir armağan hem de sunulması lazım geldiği zamanlarda çiçekten beklediğimdir artık..

Papatya; seviyor sevmiyor falı bakarken yapraklarını tek tek koparıp atarken narinliğini görmezden geldiğimiz o kır çiçeği. Kendi kendine çıkıp mevsimsel dönüşlerle yine kendi kendine yok olan mütevazi sınıfından çiçeğin 'papatya gibisin; beyaz ve ince' sözlerinin süslediği tango eşliğinde uzun karavel kızıl saçlarıyla; dans ve belki de ruh eşine sarılmış kadının üzerindeki elbisenin papatyaya bürünmüş halidir bir demet papatya kokusu.

Menekşe; bakamadığım menekşeler :( bakmayı beceremediğim menekşe acısı..

2- Gerçekleşmesini istediğim üç hayalim;
1-Ülkem için; bir dahaki seçimlerden AKP'nin hezimetle çıkması; işte onu hazmederim bak :D
2-Kendim için; sağlıma kavuşup Hakan'la Küba'ya gitmek.
3-Dünya için; üçüncü dünya ülkelerinin küresel güçlere karşı birlik oluşturarak gelirlerin bütün insanlara eşit dağılmasını sağlamak. -ki dolayısıyla da açlıkların, yoksullukların son bulması-

3- En sevdiğim üç huyumla en sevmediğim üç huyum:
Bu durum biraz karışık; sevdiğim huylarım sevmediklerimle aynı.

Fazla merhametten marazın doğduğuna tanık olmuş olmakla birlikte bu değiştirebileceğim bir değer değil. Üzülüyorum sonra yavaş yavaş geçiyor acısı.
Merhamet duygusunu seviyorum; farklı sonuç verdiğinde kızsam da kendime; seviyorum bu huyumu.
Sevmediğim işlerin üzerimdeki sorumluluğuna karşın yine de yapıyor olmak.
Yardımsız yapamayacağım bir işin ucundan tuttuysam yardım edecek kişiyi bunaltırım, sinir krizine giriyormuş gibi yapıp onu krize sokarım, ne yapar ne eder o işi yaptırırım. Bu huyumdan nefret ediyorum :D Aslında ben değil, onlar nefret ediyor da, ara ara bu nefrete ben de katılıyormuş gibi yapıyorum. Tutturdum mu bitmiştir :D
İnsanları hemen severim, anında güvenirim. Yanıldığımda hemen güvenip sevmekle hata ettiğimi kabul etsem de çok üzülürüm ama elenenler gider, kalanlarsa ömrümün sonuna kadar dostumdur.

4- Sevmediğim üç hareket: (sorunun ne anlama geldiğini tam olarak anlamadığım halde)
Dört kişilik asansöre binmeye çalışan beşinci kişi! Bir keresinde böyle bir grup asansörde kalmıştı.
Sırasını beklemeye tahammülü olmadığı için sürekli dırdır eden ama oradaki aksaklığı gidermek için herhangi bir şikayet vs gibi girişimde bulunmayan insanlar. İyi bir şey olduğunda da takdir etmeyen memnuniyetsizler. İyi ya da kötü; tepkili olmayı vurguluyorum :P
İtiraz haklarını kullanmayı bilmeyen insanlar topluluğunun hareketlerinin bütününü sevmiyorum.

5- Bu benim bu güne kadar olan en kara günümdü, dünya başıma yıkıldı ve bir daha ayağa kalkamam diye düşündügünüz olay??
......

İKİNCİ MİM:
Bir doğa insanı, gittiği gördüğü yerlerdeki fotoğraflardan içindeki huzuru hissettiğim, içtenliğini sorgulamanın gereksizliği aşikar, tanımaktan son derece mutlu olduğum, iyi ve yardımsever can arkadaşlarımdan biri tarafından dürtülen mim çubuğu:

Bloguna neden bu ismi verdin?
İsmimi kullandığım bloğumun başlığı okuyamazsın idi. Sonra bazı arkadaşlarımın bildiği gibi bir jest olarak armağan edilen www.okuyamazsin.com'a geçtim çaktırmadan.
İçeriğinde 'kim ve neden bu kadar uzun cümlelerden oluşan uzun yazıları okusunki?' fikrinden başka hiçbir ifade barındırmayan 'okuyamazsın' başlığı, Sedef'in 'Gülen sana pazardan virgül alalım' şeklindeki dalgalı konuşmaları akabinde gelişen kontratak espriler sonucu önce başlıktaki sonra da adresteki yerini bulmuştur. Uzun cümlelerden oluşan uzun yazılara bir de blog temasının dar yazı kolonu eklenince 'uzun ince bir yolda buluyor insan kendini :) Yoksa bir gazeteci abimizinki gibi okuyamazlar, okusalar da anlayamazlar gibi bir iddiam kesinlikle yok.
Ha okumadıkları halde sırf 'Kilroy was here' biçimindekiler de kendilerini komik duruma düşürmekten öteye geçemiyorlar.

Bloguna yazarken star tribiyle olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?
Yok öyle triplerim :P Gece olsun, hava kararsın yeter. Bazıları gece insanıdır; geceleri el ayak çekilince bu tiplerin gündüzlerini uyuyarak geçiren duyguları hortlar. Böyle insanlarda gözlemlediğim, fazlaca duygusal olmalarından kaynaklanan kırılganlıklarını başkalarından saklamak istedikleri. Gece daha kendinde, daha sakin ve duygu eşiği yüksek. Sanki gün doğarken o yazı da kaybolacak, gün ışığından saklanan duygular gibi; sanki hiç yazılmamışlar arasında alacak yerini.

En son satın aldığın garip şey nedir?
İşime yaramayacak hiçbir şeyi alacak kadar zengin ve duyarsız değilim; bu tavrım garip şeyler için de geçerli. Eve geldiğimde aldığım şeyi sorgulayacak kadar alışveriş çılgınlığım yok. İyiki de yok.

Şeker gibi olduğun anlar?
Son bir senedir şeker gibi olduğum anlar bana ait anlar değil. Sinir sistem düzenleyicisi kullanıyorum ve bu etkiyle 'anlar'ın yapmacık, süslü, gereksiz heyecanlarla dolu bir tuhaf coşkulu anlar olduğunun farkındayım; sanal bir şeker gibi olduğum anları saymazsak yanında en mutlu, en düşünmeden, en sorumsuzca mutlu olduğum Erdim anlarıdır. Hakan da katılınca ikimize :)


Hakan'ın bavulunda yolculuk yapan Erdim.
Bavul şu an ağır aksak ilerliyor yolunda :P

Aslında, güzel ülkemin içine sokulduğu durum; bir yere açılırken hiç kapanmaması gereken kapıların kapatılıyor olması.. Bize sorulmadan, hazmede hazmede! Hazmetmiyorum işte!
Nasıl şeker gibi olsun insan?

Arkadaşım, artık sormayın dediğin şeyler?
Saçlarımın boya olup olmadığı! Saçlarım boya değil. Saç boyalarına allerjim var ve saçlarımı hiç boyamadım ama çok istiyorum :( Rengim de belli, ateş gibi bir kızıl :) Bunun dışında aslında sorulmasını sorulmamasından daha çok istediğim şeyler var; sle hakkında soru almam iyi olurdu.

Aynaya bakınca gördüğün?
Derin bir acı, derin ve telafisiz bir acı. Derin ve baş edilemeyecek, yokluğuna asla alışılamayacak, katlanılamayacak bir anne özlemi :(

Kendini okutan blog dediğin?
Artık anlıyorum; değerlerimin karşılık gördüğü blogları anlıyorum. İnsan iyi olacak, samimi olacak, sırf okunmak için elinden geleni ardına koymayan blogları sevmiyorum. Her ne kadar kişisel günlüklerimiz desek de bloglarımız için, enter tuşuna bastıktan sonra günlük işlevinin dışında başkalarının da ulaşabileceği alanlar haline geliyor bloglar. Bu nedenle sözlerinin nereye gittiğinin/gidebileceğinin bilincinde olan, dilimizi özenle kullanan, bilmediği konularda biliyormuşcasına davranmayan, özü neyse sözü de o olan, ulusal bayramları ve 1o Kasım Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Anma Günü'nü yazılarına dahil eden blogları çok seviyorum.

Bu blog sahibi-sahibesiyle karşılaşabileceğimiz yerler?
Sağlık koşullarının elverişsizliği nedeniyle yazın da kışın da çok fazla sokak sokak gezenti biri olmadığı için bu blog sahibesiyle ancak randevu üzerine bir yerde karşılaşılabilinir :)

Peki ben kimleri mimliyorum?
Bütün blogları :D hahahaha

Hastayım ben :( Böyle zamanlarda dudağımın her zamanki yerinde bir çiçek gibi açan kocaman bir uçuğum var; sıcak bir şey değdikçe canımı acıtan. Eklem yerlerinin eziyet ağrısı; havanın birdenbire soğumasından kaynaklı olmasını umduğum bu günler, benim için zor günler.. Ben bakamadım, siz kendinize iyi bakın :P
Mim için teşekkürler cansu'm ve en asortiğinden krebim :)

18 yorum:

  1. iyi geceler, nekadar güzel cevaplar vermişsiniz yürekten, samimi çiçekleri nasıl güzel tanımlamışsınız. Keşke dediğiniz hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. hastamısın?? geçmiş olsun..ne güzel hayellermiş..ateş gibi kızıl bende çok istiyorum ama cesaret edemiyorum kii yıllardır sarı ve karamelden kal geldi.. yaparım inşallahh bi gün ..

    YanıtlaSil
  3. Gülenim Bende nergis çiçeğini yazmıştım sevdiklerim arasında.Ama sen nasılda güzel güzel yazmışsın.
    Ya pazardan virgül alalım lafına da bittim ben.Sanırım Sedef te senin kadar yetenekli kelimeleri kullanmada.
    Hı bu arada hep bu vakitler açınca tele çağrı atmayı unutuyorum gündüz.
    Doktor ismi sormuştun ya,onu öğrenince arıyacağım seni.Mailede yazarım birazdan.
    Gece insanından gece insanına sevgilerrrr:))))

    YanıtlaSil
  4. geçmiş olsun ,ben de telefonu neden açmadığını merak ettim ve operada olduğunu düşünmüştüm.
    uçuğu da hiç sevmemelim ,dilim durmadan oraya gider,acır da acır
    hadi kendine iyi baktır da iyileş canım

    YanıtlaSil
  5. Gülen Ablacım geçmiş olsun. Bizim ufak kardeş de hemen uçuğa vurur :( Bactroban diye bir krem sürüyoruz gayet iyi geliyor onu bir dene istersen diğer uçuk kremleri para etmemişti bizimkine...

    Mimler cevapları pek bir güzel kapmayı düşünüyorum :P Öpüyorum gülen yanaklarından ;)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Gülen, geçmiş olsun canım, lütfen kendine iyi bak.

    Virgül lazımsa göndereyim, ben de bol bol var. Stoklamıştım zamanı gelince dağıtırım diye...

    İyi geceler...

    YanıtlaSil
  7. kelimelerin efendisi,
    cümlelerin birleştiği son noktasın sen gülenciğim.. ben hep böyle düşnmüşümdür..birkitap olmalısın hatta diyerek abartıyıda dahil etmek istiyorum gelecek zamanlara !!

    şu virgül esprisine kaç dakika güldüm hatırlamıyorum sabah sabah !!!! :))
    ama çkk harikaydı :))))))
    tıpkı tümmm mim yazın gibi.

    iyi haftalar güzelciğim...sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Merhametin ve sevdiğin şeylerle, olmasını istediğin hayallerinin tamamına onay veriyor gönlüm şu ara.Çok zor mu istediklerin? Allahın hazinesi eksilmez nasip verici kendileri bence.Geçmiş olsun.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  9. ne kadarda içten anlamlı yazmışsınız yazılarınıza hayranım o kadar güzel anlatıyorsunuzki nasıl desem çok usta bir kalemden dükülüyormuş gibi hissediyorum kendimi ve hiç o uzun yazılarınızdan sıklımadan sonuna kadar okuyabiliyorum buda sizin farkınız
    gerçi çoğu baktığım bloklarda yazının tamamını okurum aslında ama bir fotoğrafa bakıp sadece fotoya göre yorum bırakanlar ve yazıyla ilgili en ufak bir tepkide bulunmayan samimiyetsiz yorumlar dediklerimde oluyor ama siz başkasınız

    YanıtlaSil
  10. Virgülün yanina bir de nokta alalim mi sana:Pp
    Hayallerinin gercek olsun bitanem.
    Seninle konusmayi cok özledim, küsücem, küsücem diyom, yine dönüp dolasip geliyom buraya ama, artik bak gercekten küsücem:Ppp
    Öptüm cokcaaa

    YanıtlaSil
  11. Gülen'im çok geçmiş olsun canım benim.
    Çok güzel çok içten cevaplar vermişsin sorulara. Sen ne kadar "okuyamazsın" desen de zevkle bir çırpıda okuyoruz seni haberin ola:)

    YanıtlaSil
  12. canım öncelikle geçmiş olsun.ah o uçuklar pek acı veriyor.kıyamam sana.
    kuzum küba nerden çıktı.dilerim dileklerin tez zamanda gerçekleşir.
    seni seven sem.
    aman kendine iyi bak gülenim.kış geldi.burası çok soğuk

    YanıtlaSil
  13. canım benim ilk mim satırlarında çok güzel çümleler kullanmışsın bana dair duygulandım bak şimdi.benide mimledigin için ayrıca teşekkürler sevgiler..

    YanıtlaSil
  14. O'nun sözcükleri..
    Havada asılı kalmaz,anlamlarını yitirmez..O'nun sözcükleri aciz,beceriksiz değil..İçi boş balon gibi eskimiş değil..Sıcacık,içten hemen sahipleneceğin,benim gibi sanki diyebileceğin...
    'VAR' duygusu anlatılabilinir de 'HİÇLİK' nasıl anlatılır ki?..Q'nun sözcükleri 'VAR' algısının içinde 'HİÇLİĞİ' anlatabilir...Sihirli sözcükler..
    O'NUN SÖZCÜKLERİ....
    Kimi zaman öfkeli,hışım içinde burnundan soluyan...Kimi zaman uçsuz bucaksız,masmavi bir gökyüzünde salınan bir çift kanat gibi özgür..Bazen şımarık bir çocuk,ceviz ağacının en tepesinde baş aşağı sallanan...Kimi zaman çok şen bayramı yaşayan..Bir bakmışsın hüzünlü,ağlayan bir çift göz..Bazı zamanlar kavgalı kanlı,bıçaklı..Çoğu zaman beyaz bir güvercin olmuş zeytin dalı uzatan..Kimi zaman bir itiraftır pişmanlık yasasını reddeden...Bazen utangaçtır,yüzü kızaran..Arsızdır kimi zaman hiç üzerine alınmayan..İnatçı oluverir birden yapışıp bırakmayan...
    Gerektiği zaman itirazdır en şiddetlisinden haksızlığa karşı..Her zaman merhamettir,sevgidir,sadakattir insanına karşı..
    SÖZCÜKLERİN EN HANIMEFENDİSİ...
    Düşlerini en gerçekliğiyle anlatabilen,gerçekleri en masalsı hale getirebilen...
    Sözcükleri en vurucu silahı olan..
    Sözcükleri sevgiyi en güzel anlatan..
    Bir de virgülü olsa...

    YanıtlaSil
  15. canım geçmiş olsun.bende aynen.1 adım atabilmek için 2 dakika düşünüyorum valla.napalım demi bunada şükür.Allah beterinden saklasın.dikkat etmeye çalışıyorum gribe karşı ama acaip korkuyorum.geçen gece rüyamda gökyüzünden amerikanın uydusu tepeme düşüyordu.hah işte grip mi olacam diye düşünüyorum :) öptüm.

    YanıtlaSil
  16. Gülenim yorumunu yeni gördüm.
    Gece gece gittim strafor tabağı kestim.Ama benim tabak büyük boymuş.Baktım ne fimo yetecek nede altındaki arabanın boyu.
    Küçük boy tabak temin edene dek askıya alında benim kaykaylar.
    Çocuklarada hiç bahsetmedim sürpriz olsun diye:))

    ***********
    yorumlar niye kayboluyor bi fikrin varmı?

    YanıtlaSil
  17. bende nergiz ve papatya yazmıştım canım gülenim sevdiğim çiçeklere bak ortak nokatmız varmış dim i( binlerce kelime arasında bunları seçtim iyi mi:)) bak şimdi küsücem ben sana ben gelmeden niye ziyaretime gelmiyorsun bak hastalandııııııım ben geçmiş olsun demeden sen geçmeyecek galiba

    YanıtlaSil
  18. Çok güzel cevaplamışsın..Yani benim yazdıklarımdan güzel cevapların.. :) Teşekkürler..

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails