9 Eylül 2009 Çarşamba

GÜZEL ŞEYLER :) VE TİN MİN TİNİ MİNİ HANIM :)

Güzel şeyler de oluyor demiştim bir gün. Evet güzel şeyler de oluyor ama şimdilik bu güzel şey bir sır. Aslında sadece bir girişim; olmasını çok istediğimden, isteme umudumu eksiltmediğim gibi her dakika çoğalttığımdan 'oldu' gözüyle baksam da olmama olasılığına küçük bir prim verme içgüdüme engel olamıyorum, bu nedenle de bir sır olarak kendime sakladım bu iyiliği şimdilik :)
Bugün bir oyuncakçıya gittim; büyük bir mağaza. Toptan satışlarının yanısıra bitişik dükkanda tek satış da yapılıyor. Önce toptan ofisini, sonra alış veriş mağazasını gezdim. Baktım, baktım. Bebek -ki oda muamma; göz kırpanı var, seni seviyorum diyeni var- ve arabaların dışında oyuncakların ne işe yaradığını, neler yaptığını anlamak için uzun uzun incelemem gerekti. Oyuncak nasıl bir dünya. Her şeyi düşünülmüş bir dünya. Erdim'le izlediğimiz bir çok çizgi film kahramanını elimde tutmak çok ilginç geldi. Bütün rafları dolaştım, oyuncaklar içinde kendi oyuncaklarımı aradım. Bulamadım. Ne alacağıma bir türlü karar veremeyince tezgahtar çocuk yetişti imdadıma. Ayaküstü konuşurken Emine'min koca yüreklerden haberdar etmesiyle filizlenen, Elçin'imin duyurmasıyla da tomurcuklanan bizim koca yürekler projesinden söz ettim ona. Birden fazla oyuncak alacağımı anlayan iyi yürekli tezgahtar 'siz buralara hiç bakmayın, Ziraat mahallesindeki oyuncak toptancılarına gidin' diye fısıldadı kulağıma usulcacık :) Bayrama yetişecek oyuncak ve başka malzemelerim var; savulun!
Neden oyuncaktan başka bir fikir geliştiremiyorum ben :( Bizler bile o yaşlar için oyuncağın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz; ya oyuncağa ihtiyacı olan o çocuklar? Belki bilinçaltındaki budur.
'Gerçek' bir iyi insan Kara Kalem'imin bugünkü yazısını gördüğümde Belgin'imle msndeydik. İkimiz de Kara Kalem'i aynı anda, aynı duygularla andık. Belgin Almanya'da ve çok yoğun çalıştığından alışverişe zaman bulamadığı için bunu yapmış biri olarak onu kıskandığını söyledi, sonra bu duyguya ben de kapıldım :) Armağanlarını hazırlayan Kara Kalem'i kıskandık :) Bir kıskançlık nedeni ilk kez anlaşılır ve hoşlanılır olduğundan çok sevimli geldi.
Adsız bir arkadaş 'umarım bu sözleriniz burada kalmaz, araştırıp pazartesi geri döneceğim' demişti. Yok kalmaz da kalmaya, keşke bunu söyleyebilen birinin bir de adı olsaydı. Siz adsızken hesap sorar gibi davranmaktayken biz adımızla bir adım attık.. Ve hatırlatırım; salıyı çarşambaya bağlayan gece. Siz hala araştırıyorsunuz anlaşılan..

Ve İzmir dönüşü evde beni bekleyen sürprize geldi sıra. Karşınızda tin min tini mini hanım çantası :) Bu çantayı çelebi'm 74'ümün bloğunda görmüş ve çok sevimli bulduğum bu çanta için çelebi'me ellerine sağlık yorumu yazmıştım. Sıcaklığından kendisini çok yakın hissettiğim çelebi'm de o çantayı bana göndermek istediğini yazmıştı cevap olarak. Ben İzmir'deyken de Ankara adresime postalamıştı. Ben bu tin min tini mini hanımı aldım almasına da, çok mutlu oldum olmasına da; izleyen günlerde araya giren kara kediyle törpülenmiş tırnaklarımızla birbirimizi çizerken çantamı anlatmaya duygusal açıdan pek hazırlıklı hissetmedim kendimi. Tam yazacağım gün de alışverişe götürmüşken kendisini ben o çantayı alışveriş merkezinde kaybettiğimi düşünmem mi? Çok üzülmem mi :( Her gün alış veriş merkezini arayıp sormam mı, her bir kişiye çantamı anlatıp benim için çok özel olduğundan o çantanın acilen bulunması gerektiğinden.. Telefonla birbirimize samimi biçimde hitap edecek kadar geliştirilen çanta kaynaklı konuşmalar bu süre içinde direk sohbet sınırına kadar bile dayandı. Sonunda bugün Dolunay'ın elinde çantam, yüzünde çantamı arabanın koltuklarının altında bulduğu andan beri yüzünde taşıdığından emin olduğum o gülücükle çalmasın mı kapıyı? Uzun süre evde olmadığımız için tam onbir torba malzemeyle eve dönünce çantacığımı arabanın içinde bırakıvermişim meğerse :( Çantamı gördüğüm o an içine girdiğim cendereden çıkardım kendimi :) Hani zaten senin olan özel bir şeyi kaybedip bulduğundaki mutluluk, sanki hiç senin olmayan ama çok istediğin bir şeye aniden kavuşuverme coşkusu yok mu? O coşkunun esiriyim ben şimdi. Bu esaret duygusundan çok hoşlandım :)
Eğer tin min tini mini hanımım bulunamasaydı çok üzülecektim ama içimde bana geri dönmeyeceği endişesini hiç taşımadan bekledim :)
Çantam bir kot pantolon paçasından tam bir geri dönüşüm harikası :) Çok kullanışlı olan sevimli mi sevimli çantamın içi kırmızı anorak kumaş astarlı ve kenarındaki kancasında sevimli bir ayıcık asılı şimdi. O küçük haliyle bile içinde neler barındırıyor bir bilinse :)


iNCELİĞİ İÇİN BÜTÜN KALBİMLE TEŞEKKÜR ETTİĞİM
BECERİKLİ ARKADAŞIM çelebi'm 74'üme sevgimle..
İzmir dönüşü süzgün ben :)

Lilacsmell'im; teşekkür ediyorum. Boynum bugün biraz daha iyi çünkü sırtıma yayıldı :D Kaşınıyorum :) Nikel allerjisi; sakın diş yaptırma. Malzeme sadece kobalt değil içinde eser miktarda olsa bile nikel var. Ben yandım, sen yanma. Sana da çok geçmiş olsun canım.

Bahar'ım yorgun'um; aynı penisilinde olduğu gibi. Penisilinin yapılırken mutlaka test yapılması gerekiyor ama bunu pek bilen yok :( Kimin aklına gelir senin yaşadığın :( Neyseki kalıcı bir sorun değilmiş. Çok geçmiş olsun. Kavundan şüphelenme nedenim pek kavun sevmemekle birlikte akşamları tırtıklarken abartıya kaçmış olmam olabilir mi :P

mehtap'ım; yeniden burada olmana sevindim, blog aleminin ihtiyacı olan kalemlerdensin zira; duyarlı, ince ve insani değerlere sahip olan bir kalemin burada olmasına çok sevindim. Kızlarının bloğuyla ilgili aldığın karara nedenini az çok tahmin ettiğin üzere kesinlikle katılıyorum.
Öğrendiklerimiz bizi öğretirken acıtsa da bazen; öğrenebildiğimde acı verse de yaşadıklarıma şükrediyorum çünkü her bir öğrenmişlikte biraz daha 'insan' olduğumu hissediyorum.
Madem o kadar yakınmışız?

Volkan'ım, Kaldera'm; bu neki :) Bir de sen beni zonalıyken görseydin; köpek yavrusu gibiydim. Kaşıyorum :( ama çok kaşınıyor :( İzmir'in Hatay diye adlanmış güzide bir semti vardır :D
Fotoğrafı senin için koydum, sen gördükten sonra da kaldırdım :)

3prensesim; teşekkür ederim canım. İşte genler dandik olunca oluyor böyle şeyler. Güzel değilim ben. Sadece fotoğraf çekerken çok eğleniyoruz. Bazıları stop motion filmler gibi oluyor. Hızlı hızlı geçinde o anı bir daha yaşamış gibi oluyoruz ve bu çok güzel bir şey.

Belgin'im; çözdük biz olayı seninle :P Ne yiyeceğimizi de şaşırdık. Gidip dağda yaşamak istiyorum. Küba'ya gitmek ve dönmemek istiyorum :) Neyseki Hakan'la hemfikiriz. O dediğini yapmayacağım :)

sesiber'im; uf. Benim allerjim protez dişimi sökecek kadar derken seninki benimkinden ileri boyuttaymış :( Çektiğim sıkıntıları düşününce, aman ya ben de yangına körükle varıyor gibi :( Geçmiş olsun. Umarım bir gün kendiliğinden geçer. İki sene sonra nikel salımının durduğunu ilk kez senden duyuyorum ama sanırım benim için pek geçerli değil. Tam süslü perişan biri olabilirdim bu nikel şeysi olmasaydı :D Bir kaç gün önce mumlu ipten bir kolye takmıştım, onun yaptığını sanmıyorum. Kavun suçlu; asalım keselim :D hihihih

Funda'm; geldi yorumun canım. Sağol. Yumurta ve çikolata yemedimdi dün. Nikel takı da takmadım. Dağılarak devam eden bu kaşıntının suçlusu bence kavun :)

cansu'm; becerebilsem keşke kaşımamayı. Teşekkür ediyorum sağlık uzmanım :) Ben deri yama testi yaptırdım ve bu üç şeye allerjim olduğu çıktı ama allerji her an olabilir bir şey; yani o ana kadar allerjinin olmaması o şeye hiç allerjinin olmayacağı anlamına gelmiyor :(
yine o sıkıntılı deri yama testi yaptırmamın zamanı geldi sanırım.
Ya insanın hamam böceğine allerjisi olur mu, olur da onlarla bu kadar iç içe yaşar mı :)))))))))) hala gülüyoruz ya ailece :)))))))

Gönüldenele'm; yok değil :) İzmir'den gelince ağrılı bir uçuk çıkardım zaten :) Bunun İzmir sıkıntısıyla pek ilgisi olduğunu sanmıyorum. O dudak kenarında çıkan şey umarım bir daha hiç çıkmaz. İz kalmıyor onlarda neyseki. Çok teşekkür ediyorum canım.

Zehra'm, kekik kokum benim; o testlerin ucu bucağı yok ama sürerse mecburen :(
Bir arkadaşıma 450 maddelik test yapmışlardı. Allerjik biri olduğum doğru; anladın sen onu :) Çok da iyi yapıyorum. Ben sessiz kalamam. Bana batan çirkin şeyleri söylemeyi görev sayıyorum. Söylemez de sessiz kalırsam kendimden hiç hoşlanmıyorum :) Ben kendimi bunlarımla seviyorum :)

Hepinizi sevip öpüp kaşınmaya gidiyorum :)

8 yorum:

  1. Şu güzel şeyleri merak ettim doğrusu. Umarım kaşıntın bu yazdıklarımı okurken geçmiştir. Uygun olduğumda arayacağım seni, daha buralardayım. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Aman aman allah göstermesin :/
    Hııı bende muallakta kaldım ben bu hatuna ne zaman Antakya'lı olduğunu anlattım diye :P İzmirin değil ama has Antakyanın ürünüdür Ankarada yetişen sevimsiz :))
    Evet evet ANK=HTY Böööö

    YanıtlaSil
  3. Of Gülen of, ya hic olmazsa bir kerecik deneseydin yaa, belki faydasi olurdu:))

    Bekliyorum güzel haberlerini:)) Gülenim, Allah yardimcimiz olsun, bu bayram bizim ve cocuklarimizin yüzünü güldürsün:))

    Seni cok ama cok seviyorum ben:))

    YanıtlaSil
  4. Emel DÖNMEZ09 Eylül, 2009

    Gülen Hanım,
    yüreğiniz yüzünüze aynen yansımış,
    kalbiniz de adınız gibi:)
    Hayata gülümsemeniz, yaşam enerjiniz, pozitifliğiniz hiç bitmesin...

    YanıtlaSil
  5. Sana sürülecek birşey vermedi mi doktor? Benim sürekli yenilediğim 2-3 melhemim,kremim var. Kaşındıkça sürüyorum. Puuff diye geçiyor. Saç diplerinde başlarsa diye de bir losyon verdi, neyse ki ona hiç gerek kalmadı, düşünsene kafanın hatır hatır kaşındığını ıyyk.

    Ziraat mah.ndeki toptancıların karşısında ASKİnin lojmanlarında teyzem oturuyordu. Çok oyuncak aldım oralardan,bilirim. Allah gönlüne göre versin canım. Çelebinin de elleirne sağlık, pek yakışmış çantacık.

    Öpüyorum.

    YanıtlaSil
  6. Sürprizi ben de merak ettim bak şimdi:))
    Bu yardım işinde keşke organize olsaydık. Birileri liste yapıp hepimize paylaştırsaydı daha mı iyi olurdu acaba? Şimdi herkes bütçesine göre birşeyler alıp yollayacak. Hepsine aynı hediyeden yetmezse, birini sevindirirken diğerini de gücendirmeyelim. Emine'ye çok iş düşüyor o ayarlayacak artık.
    Tin min tini mini hanım'da pek şekermiş, güle güle kullan.
    Canım benim, telefon kılıfı da gözümden kaçmadı, kullandığını görmek bir kere daha mutlu etti beni:)))

    YanıtlaSil
  7. Gülencim sen hazırlıkları tamamlamışsın ne güzel.Bende yarın çıkıp alacağım bişeyler.Biraz oyuncak ,çorap ve el yapımı birşeyler göndermeyi planladım.
    Her bayram gelen misafirlerimin çocuklarına vermek üzere minik hediyeler alırım zaten.Bu defa iki katı sevinç duyarak yapacağım alışverişimi.
    Çantanı güle güle ve sıkı sıkı kullan ,çok şirin.Çelebinin elleri dert görmesin.Çok cici işleri var.
    sevgilerimi bırakıyorum...

    YanıtlaSil
  8. sanırım ki benim yorumum bu yazıya yetişememiş
    koşmuş koşmuş ama bir yerlerde düşüp bayılmış demekkii...
    gecikmelide olsa yeniden yazımın içinde kalan ruhundan bir iki kelime yollamak istiyorum..

    herşeyin en güzel senin olsun bitanem..

    az ve kısa oldu ama özeti ana fikri buydu..

    seni sevdim.. hep gül ve hep mutlu ol..

    muck...

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails