15 Eylül 2009 Salı

SON YANIT. BU YAZI İÇİN GEREKLİ KİŞİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM!

Necla dediki..
kendinizi mükemmel sanıyorsunuz ve insanları acımasızca eleştirirken kendinize dönüp bakmıyorsunuz, sihirli elleri okurken yaptığın yorumlardan seni ziyaret ettim ve sayfa açılana kadar bu kadar eleştiriye mutlaka süper bir blop çıkıcak diye keyifle bekledim ama okuyamazsın diye süper bir isim bulduğun bloğunu okuyamadım gerçekten,bize ne senin kavgalarından,senin cildinde çıkan lekelerden di mi ama,seni okumak yerine lay loy lom dediğin insanları okumayı tercih ederim çünkü gerçekten öğretici,araştırıcı ve keyifli bloglar,
eleştiri yaptığınıza göre eleştiriye açık olduğunuzu düşünüyor,
sağlık diliyorum...
15 Eylül, 2009


Necla hanım;
Mükemmel olduğumu ne zaman iddia etmişim? Hani kim görmüş, kim okumuş; bilakis 'ne güzel yazmışsın' yorumları altında ezilen, küçülen biriyim. Kimseye de sonsuz mutluluk, okurken sorumsuzca keyifler vaad etmediğim için sözleriniz beni ne kırdı ne de üzdü; aksine aslında 'yapmak istediğim budur' iddiasında olmadığım halde onayladığım tarafta durmayı başarabildiğimi anladım; ha sizin düşünceleriniz de çok önemli tabiiki..
Evet başlığım iddialı bir başlık; nedeni ise cümlelerimin istemsiz biçimde benim bile çok şikayet ettiğim gibi çok uzun olması. Yoksa 'sen okuyamazsın eşek uzun cümleden ne anlar' gibi bir anlam yüklü değil asla.
Bu nedenle herkes beni okuyamaz. Herkes beni okuyabilirse benim burada işim ne? Okuyabilenlerin yanı sıra okuyamayanların da olması mutluluk verici bir durum. Ha; ben kimseye bir şeyler öğretmek üzere yola çıkmadım. 'Ben öğretenim, ben biliyorum' gibi iddialarım yok; aksine ben bir çok şey öğreniyorum. Okuyamayanlara, anlayamayanlara, bilmeyenlere de eşek ne anlar demediğim için ayrıca mutluyum ama öyle ya, eşek feedden ne anlar sözü bile insanların gururunu okşuyor :)
Şu benim caddede lay lay lom sözüm ne güzel bir slogan olmuş; isim annesi gibi hissediyorum kendimi. İyi bir şey yapmışım; bir gruba isim vermek hoş bir şey :)

O akşama gelince, o akşamın öncesinin olmasının yanı sıra sevgili arkadaşınız Eda Suner eğer o akşam Sihirli tarafından onay görmüş olsaydı, Sihirli kendisine 'evet aynı şeylerden söz ediyoruz' deseydi hiç sorun çıkmayacaktı. Sizin arkadaşlık anlayışınız 'emeğim geçti sana' içerikli bir cümle kuran birini desteklemeyi gerektiriyorsa da diyecek bir şey yok aslında.. -ki yapılan 'iyilik' altı üstü hasta bir kişinin sağlık durumunu bloğunda duyurmaktan öteye geçmemiş. Kaldıki benim bildiğim, bana öğretilen; yapılan bir iyiliğin kişilerin yüzüne vurulmamasıdır, yoksa yapılan iyiliğin hiçbir önem ve özelliği kalmaz. Öyle bir iylikki dışarıdan hiç bilmeyen biri sanki çıkarıp böbreğini verdi sanacak. Hastalıkla uğraşan birine de 'neşeli olki genç kalasın' cümlesinin o kişiyi ya da hastalıklarla uğraşan başka birilerini ne kadar üzeceği hiç düşünülmeden yazılmış cümleler..

O konuya ben dahil olduktan hemen sonra çok hoştu değil mi, ben pilates yapıyorum ve yapmaları için arkadaşlarıma çağrıda bulunuyorum, incelmiş fotoğraflarımı koyuyorum diye Madonna'nın o çok kaslı fotoğrafının altına 'genleriniz dandikse boşuna kasmayın' yazmak çok hoştu? Kendisine ilettiğim üzere neyseki kaldırdı o sözcükleri oradan. Ben iki genetik hastalığa sahip biriyim. Bir lay lay lom lafına bu kadar yoğun olan tepkilerinizin o sözlere de olmasını beklemiyorum çünkü 'bakışımız' çok farklı. İnsanları acımasızca eleştirmek caddede lay lay lom demek mi yoksa genetik hem de iki hastalığı olan birine 'genleriniz dandikse' demek mi?

Evet kavgalarımı da anlatıyorum, sevinçlerimi de mutluluklarımı da, 'günlüğüme' girmiş her şeyi yazıyorum, ulusal bayramlarımızı, 10 Kasım Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anma gününü de. Yüzümdeki lekeleri sle hastalığının çok önemli ve hayati bir özelliği olduğundan yazıyorum; hani kişisel günlüklerimiz ya; ben de bunları yazıyorum. Evet hakikaten 'size ne?' şeylerden söz ediyorum ben. Başkaları yazınca sorun yok ben yazınca neden olsunki sevgili Necla?

Belirttiğim üzere eğer o akşam sevgili arkadaşınız onay görmüş olsaydı çok iyi olacaktı ama ne yazıkki onay görmediği için hastalıklarla uğraşan birine dalga geçer gibi 'neşeli olki genç kalasın' gibi bir cümle yazınca hiç tepkisiz kalamazdım; öyle ya sürekli onaylanacak değiliz, eleştiriye de açık olmalıyız..
Ha bunun yaklaşık bir sene öncesine dayanan atılmış tohumları da var.
Annesini henüz kaybetmiş biri var ve bu kişiye yorumlarla destek olunurken, insanlar baş sağlığı dileği yazarken sırf okumadığı için (e herkes beni gerçekten de OKUYAMIYOR!) bir kişi çıkıp da şöyle bir yorum yapıyor:

12 ekim tarihli 2008arşivden
Craft Woman dediki.. Hayırdır ne oldu Güler annen yüzünden mi merak ettik arakadaşım kapatacakmısın bloğunu :( (ismim GüleR değil bu arada; e okuyabiliyor mu işte?)

Gülen Tezer Üstün dediki..;
Yüzünden sözcüğü farklı duygu anlatımları için kullanılır.Bana can veren annemin kaybının 'YÜZÜNDEN' değil olsa olsa üzüntüsünden olurdu doğru sözcük seçimi..
'Merak ettik arkadaşım' derkenki arkadaş sözcüğü seçimi de doğru olmamış.Arkadaşlarım hiç değilse ismimin GüleR değil Gülen olduğunu bilir çünkü.
Arkadaşlarım bloğu neden kapattığımı merak etmek yerine annemi merak edip sordular..

21 ekim 2008 tarihli arşivden:
Craft Woman dediki.. Yazmayacaksın diye düşünürken baktım yazmışsın çok kötü oldum dualarımız sizinle :( Baba ocağından enerji ol ilaç gibi gel emi :(

Gülen Tezer Üstün dediki..Senin için yazmam bu kadar önemliyse yazdıklarımı okurmuş gibi yapma, oku.Ha okumuyorsan da -ki zaten kimseden böyle bir talebim yok- LÜTFEN hiç yorumda bulunma.En sevmediğim şeylerden biri 'ilgilenirmiş gibi yapmak'tır.
Merak etmek, birini kendine arkadaş etmek kolaçan etmeyi gerektirir.Bu şu demek oluyor; 12 ekim tarihli yorumuna olan cevabımı okumadığın belli.Önce o yorumu oku, sonra neden bunları yazdığımı anlarsın belki.
Ben yazmama nedenimi annem YÜZÜNDEN gibi algılayan, bir anne kaybını yazmama sorunsalından daha basitmiş gibi gören, adımı bile doğru yazamayan hatta belki açık açık yazdığım adımı yanlış öğrenen, bütün bunların üstüne bir de bana 'merak ettik ARKADAŞIM' diye sorma gafletinde bulunan bir kişinin beni okuduğundan ya da anladığından kuşkuluyum.Ha okuyup da hala baktığı yerden bakmaya, aynı gibi düşünmeye devam ediyorsa duygusal anlamda farklıyızdır ve dolayısıyla da benim arkadaşım olma şansını zaten hiç elde edemez.
Kendini benim yerime koy ve bir daha düşün.Annemi kaybediyorum, bunun asla telafisi yok.Çevremde dokunabildiğim, sarılabildiğim insanım çok benim yine de hiç görmediğim insanların desteğine, yalnız olmadığımı düşündürecek teselli sözlerine bile ihtiyaç duyarken sen bana 'bloğumu annem YÜZÜNDEN mi kapattığımı soruyorsun..
Beni okuma, çünkü başlıkta da yazdığım gibi 'OKUYAMAZSIN'.
HERKES BENİ OKUYAMAZ..

Baş sağlığı dileği yok ama bloğumun neden kapatılacağı hakkında soru var?

Okumuyorsanız okumazsınız, kimse sizi okumanız için zorlamıyor ama okuyormuş gibi yapıp yorum yazmak kötü sonuçlara neden olabiliyor. Geri dönüp kontrol de etmiyorsanız, ilk gafınızı düzeltmeden -çünkü okumuyorsunuz- arkanızda ne bıraktığınıza bakmadan, bilmeden bir de üzerine facebooktan defalarca arkadaşlık davetiyesi de gönderince hiç hoş olmuyor, insanların kalbi kırılıyor ama haklısınız lay lay lom'a olan serzenişin yanında bunların sözü mü olurmuş??

Sevgili Necla, evet ben eleştiriye açığım. Keşke yaklaşık bir senedir kendisine hiçbir biçimde söz atmadığım, eleştirmediğim, konuşmadığım, yazmadığım arkadaşınız da benim gibi eleştiriye açık olsaydı da ben yanıt yazıp zamanımı bunlara harcamamış olsaydım. Kaldıki eleştirilmiş bile değildi, sadece onay görmediği için oldu bütün bunlar.
Bu lay lay lom sözüne olan tepkinizi feedden anlamayan ya da arkadaşınız gibi kullanmayanlara ya da bilmeyenlere eşek demesinde de, canlıların ana yapı taşı olan genlere dandik dediğinde de gösterseydiniz keşke. Sözcükler ağızdan çıktığında önce kulağıyla buluşmalı insanın. Bu nedenledirki deriz ki biz, bir söz söylemeden önce o sözü ağzında iyice ıslat..
Nacizane açık fikrim budur.
Beni okumamaya devam etmeniz ve sağlık dileklerinize teşekkürlerimle ben de size sağlıklı ve mutlu günler gönderiyorum Necla hanım..

Konuyla ilgili hiçbir yorumu onaylamayacağım için yorum yapılmamasını rica ediyorum.
Bir tarafta annesini kaybettiğinde yaşanmışlığı olan biriyle eşi şu an hastanede yatan başka biri var.
Üzülmeyi bilen, başkaları için de canları sıkılan insanları üzmemeniz dileğimle bu yazıya yorum kabul etmiyorum..
Bu yazı için özür dilediğim kişiler zamanımı bu kadar fütursuzca harcadığımı düşünen değerli dostlarımdır..

1 yorum:

  1. Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, 24/06/2009 tarih ve 2009/392 nolu KORUMA TEDBİRİ kapsamında bu internet sitesi (sites.google.com) hakkında verdiği karar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nca uygulanmaktadır.

    (The decision no 2009/392 dated 24/06/2009, which is given about this web site (sites.google.com) within the context of protection measure, of Denizli 2. Sulh Ceza Mahkemesi has been implemented by "Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı".)
    http://www.tib.gov.tr | http://www.ihbarweb.org.tr

    Sevgili Gülen,
    Korktuğumuz başımıza mı geldi ne. Siteme girmeye çalışırken bu yazıyla karşılaştım. Bu kez sanırım bazı blogları yasakladılar. Bilgin var mı bu konuda. Yasak sadece benimkiyle mi ilgili?
    Sevgiler...

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails