YARIN HEYECANI

18+ da merak edilen soruların yanıtları:
Tarkan akraba değil, arkadaş.
Fotoğraftakiler Dolunay.
Hayatımıza anlatılası değil yaşanılası insan kategorisinden giren Tarkan'la ilgili yorumlar genelde 'dikkat Tarkan çıkabilir!' şeklinde olduğundan, babamın gidişiyle Tarkan'ın gelişi arasındaki tamamen rastlantı durumu Tarkan'sal espri kaynakla babamın sanki Tarkan gelince kaçmış izlenimli bir senaryodan öte değildir.
Mersin'li olarak tanıdığım tek insan Tarkan'ı Barış Manço'nun Hala Kızı Zehra özelliklerine karşın yine de seviyorum :P
Babam Sedef'leri ziyarete gitti.Abim dediğim kişi Sedef'in eşinden başkası değildir.Benim abim yoktur; bu nedenle kuzenlerime de kuzen abi derim.

15 yıldır tanıdığım Tarkan'la her başımızı belaya soktuktan sonrasını izleyen bir ay boyunca görüşmeyip sonra yine yollarımızı kesiştirdiğimiz kesintisiz bir beş yılımız var.
Aslında kendi hayatını tez konusu yapsa literatüre gireceği kesin olan arkadaşım yarın doktora mülakatı için jüri karşısına çıkacak..Umarım vukuatsız döneriz eve :)

Dün gece odanın dönmesini durduramadım (Eprahim Kishon) Bir şarap sonrası, ancak bu kadar güzel anlatılabilinirdi.Dönen bir odayı durdurmayı denemek sinir bozucu olabiliyor bir süre sonra.Bir duvarını tutsan; iyi de Nalan abla gördü benim odanın tam altı duvarı var.Hangi birini tutacaksın?Dönsün dursun dedim kendi kendime; nasılsa duracak..

Erkenden hortladım, Tarkan'a yakalanmasaydım usulcacık geri dönecektim yatağıma ama artık çok geçti.Yeltenmedim de değil, tam sıvışıyordumki bizimki 'gördüm, gördüm' diye en bariton sesiyle çınlattı bütün evi.Tutturdu alış verişe gidelim, gidelim de gidelim.Kendimi yerlerde sürükleyerek gitmek zorunda kaldığım o alışveriş, aç otursam ama alışverişe gitmesem nefretli biri için ayaklarından tavana asılan bir tavşanın gıdıklanmasından daha kötü olamazdı.Tarkan'ın gece MJ.'ın hayaletini gördüğünü yeminlerle anlatarak bizi ikna etmeye çalışmasını kesinlikle anlatmamalıyım.Yok böyle bir şey.
Kahvaltı ve arkasından sunum için laptopunun başına Buda rahipleri gibi kurulan kaknem Tarkan'ın sorularına yanıtlar verirken Hakan bir kanepede, ben diğerinde kendimizden geçmişiz.19 gibi uyandığımda oturduğu yerde Tarkan'ı göremeyince akşamdan kalan yorgunluğuna yenik düşen Tarkan'ın da sunumunu kaderine terkedip uyumaya gittiğini anladım.Yani bir pazar gününü böylece öldürmüş olduk.İyi oldu, pazar günlerini hiç sevmem ben.

Dün gece Buda rahibi Tarkan..

Zaman zaman arkadaş sohbetine eşlik eden bir kadeh şarabın gençler için özendirici bir durum yaratmasını istemediğim ama dün akşamı yazmayı da çok istediğimden bu konuda sorumlu davrandığımı özellikle ifade etsin diye dünkü yazıma +18 başlığını uygun gördüm çünkü internet kontrolü çok zor bir dünya.Yoksa aslan abimin dediği gibi kadınlar da alkol kullanabilir, kesinlikle farklı düşünmüyorum.
Siyah kadifeden tek omzu açıkta bırakan diğer kolu bileğe kadar uzun dar kesimiyle vücuda oturan bir elbise, karavel kızıl saçlar, kırmızı ruj, siyah göz makyajıyla bir kadının eline en çok yakışan kadehtir içi kırmızı şarap dolu..

Şu kedi yüzünden kovulma meselesini anlatayım bari çabucak.
İlla gitmek istiyorum dediğim ama sağlık koşullarımın elverişsizliğinden engellendiğim bir kurs nedeniyle canım annemle aramız limoni ve bize iki durak uzaklıkta oturan Tarkan'da kaldığım günler.Tarkan ara yapmak için 'size gidelim' diyor.Olmaz sözcüğünün anlamını bilmeyen Tarkan'a boyun eğerek yanına düşüyorum.Tarkan'ın peşimize takılan kedisini de ne yakalayıp eve sokabiliyoruz ne de bizi izlemesini engelleyebiliyoruz.Aldık kediyi kucağımıza geldik bize.Annem bizi görünce 'neden geldiniz, ben kafa dinleyemeyecek miyim?' dediyse de Tarkan'ın 'burası sadece senin evin mi, ben Yıldıray amcama geldim' zoraki cümleleri eşliğinde içeri davet ettirdik kendimizi.Kucağımızda kedi, süklüm püklüm oturduk kanepeye.Kedi yavaştan evi kolaçan etmeye başladığı an evdeki birbirinden nefret eden iki kedi birden ortaya çıkıp Tarkan'ın kedisine saldırmaya başladı.Sonra da üçü birbirine girdi.Kedi tüyleri havalarda uçuşuyor, kediler havada çarpışıyor, annem çıldırıyor, biz kedileri ayırmaya çalışıyoruz.Herkes üzerine düşeni yapıyor yani kediler birbirini yemeye devam ediyor, annem çıldırmaya ama biz çaresizlik içinde kedileri ayırmayı başaramıyoruz.Her bir atağımız ellerimizin yüzümüzün kan revan içinde kalmasına neden olan başarısızlıklara bir yenisini daha ekliyor.Bir süre sonra nedeni belirsiz savaşlarından yorgun düşen kedilerin zayıflıklarından faydalanıp herkes kendi kedisini kucağına alınca annem bana dönüp 'şimdi bunu (Tarkan'ı) da alıp gidiyorsun bu evden.Ben çağırana kadar da gelmiyorsun' diyor.Tarkan ben ve zavallı kediden arta kalanlar çıkıyoruz evden.Tarkan'ın evine doğru yürüsek daha kolay olacak bir yolculuğu bizim eve daha yakın bir taksi durağından taksiye binip uzatarak Tarkan'ın evinde sonlandırıyoruz.Giderken de zavallı kedinin korkudan üzerimize .... yaptığını hiç anlatmasam, rezaletin o tarafından hiç söz etmesem daha iyi olur.
Biz iki zeki şahsiyet ertesi gün yine bize gitmeye kalkışmayalım mı; yani ne cesaret.Dedimki 'nasıl olacak?'Tarkan 'ben hallederim, merak etme sen' dedi ama geçerli nedenlerin hiçbiri hiç aklıma yatmadı.Tarkan bir poşete poşet ve kavanoz koymaya başlıyor; Şükran teyze poşet ve kavanoza hayır diyemez' diye de ekliyor bir yandan..Sonra elimizde bir poşet dolusu poşet ve kavanozla dayanıyoruz bizim kapıya.Annem kapıyı açıyor ve yüzsüzlüğümüze şaşırarak 'ne yüzsüzsünüz, ben dün kovmadım mı sizi bu evden?' diyor.Tarkan ve ben elimizdeki poşetleri göstererek ama sana poşet ve kavanoz getirmiştik ama istemiyorsan..' Ve parlayan anne gözleri içeri girmemiz için işaret ediyor..Mutlu son.
Annem seni çok özledim.

Tarkan'ın sunumunu yazmak için transa geçtiği ana denk getirerek yazıyorum yazımı.
18+ yazımın en kısa zamanda hepsini yanıtlamayı çok istediğim yorumlarından çok hoşlandım.O en kısa zamanın bir an önce gelmesini ve iyi bir haftanın sizleri sevinç ve mutluluktan delirtmesini diliyor dün gece yapmadığım seansı da ekleyerek pilates yapmaya gidiyorum ben şimdi..