Bugün, geçen yaz bol geldiği için giyemediğim, bu yazsa içine giremediğim pantolonumun üzerime olduğunu mutlulukla belirtirim.Yiyeceklere dikkatle de pilatesi sağlıklı olmak isteyen, kilo sorunu olan-olmayan hele de bilgisayar kaynaklı boyun ve sırt ağrısı çeken herkese önerir hatta ısrar etmeyi bir görev bilirim.
Haydi hep birlikte; elele, gönül gönüle :P nefes al ve veEeEeEr! Ya bir gün bu Epru nefes al'ın ve vEeEEer kısmını söylemeyi unutursa ne olacak bizim halimiz??Toplu pilates intiharları :D Çok gülerim, güldüm gitti hatta ---> hahahahaha
Bir kaç gündür fiziki özelliklerimde olumlu bir değişim var, kolumun renginde değil ama şişliği ve yangısında da iyileşme sözkonusu.İlaçlarımı düzenli kullanıyorum.Bundan sonraki kontrolüm kasımda.Hoş nasıl randevu alacağımı da bilmiyorum ya, o kadar yoğun oluyorki :( Şimdiden kasveti bastı.Bu kadar çabuk iyileşmeyi sorgularken Hakan'ın doktorumun egzersiz yapmamı önerdiğini hatırlatmasıyla bu iyileşmeyi de pilatese yordum.
Hep birlikte canımız sarma istiyor ama saranımız yok :( Domates ve yaprağa karşı da allerjim var, eldiven kullanmayı sevmiyorum.Bir komşu sarma yapıp getirsin diye bekleşip duruyoruz günlerdir ama hani o komşu?Yan komşumuz maaile; üç kuşak operacı.Eğlenceli, sevimli bir aile ama taşındığımızdan beri sarma performansları olmadı, olsa kokusunu alırdım çünkü bir kaç gün önce koca sitede yaKılan ketenin kokusunu almış bu burun yan komşunun sarma kokusunu mu alamayacak?Sarma yemek için onbeş gün beklemek zorundayız; Sedef'im bizi kurtarır bu özlemden.Güvecin altına yaptığı güzel kokulu sosun üzerine incecik sardığı sarmaları koyuyor.Sedef'imi daha bir özlediğimi hatırladım şimdi..
Dolunay bugün evdeydi.Biraz üşütmüş.Ağrı kesici istediğinde uyku verici bir hapı 'bu bütün ağrılarını dindircek' diye tutuşturuverdim eline bir bardak suyla.O kadar güveniyorki bana 'bu ne?' diye bile sormadan yuvarlayıverdi hapı :D Sonra da bütün gün, beni bayma zevkinden mahrum uyuyup durdu :D Pişman mıyım?Yooo neden olayım?Gerilim filmlerinin olmazsa olmaz sahnelerindeki gibi 8. kattan bindiğimiz asansörü garaja çağırıp asansörün kapısını açmadan garip bir ses tonuyla 'öleceksiiiin, öleceksiiin' demeyecekti..Allah'tan yanımda Hakan vardı.İşte bu gibi nedenlerden dolayı uyurken daha bir seviyorum onu :P Mümkünse uyuyan bir prens olsa ve gelin kurbağacık gelip onu öpse ve Dolunay da geriye dönüşü imkansız biçimde bir kurbağaya dönüşse, bunlar ikisi elele bildikleri tek şarkı olan Frog'u söyleyerek mutlu, mesut çiftlemesiyle hoplaya zıplaya gitseler sazlıklarına :) Hazır onlar gitmişken bunların geri dönme ihtimaline karşı taşınmak suretiyle henüz keşfedilmemiş bir kıtayı bulsak ve oraya yerleşip izimizi kaybettirsek :D Bizim aile bumerang gibidir, atarsın geri gelir ama :D
Sazlıklarda yaşamasını istediğimiz kurbağa dönüşümlü Dolunay kişisi
arasındaki ortak özellik nedir?
İkisinin de gözleri yeşildir :DNalan ablamı çok özledim.Bugünkü yazdığı postta diyorki Nalan abla; beni tanıyan ya çok sever ya nefret eder.Ben ilk sınıfa giriyorum.Nalan ablayla yaşam tarzlarımızı oluşturmamızın zeminini hazırlayan eğitim hemen hemen aynı strateji üzerine kurulmuş; kısaca 'kendi başının çaresine bak, insanlara kendi başının çaresine bakmayı öğret' olarak özetlenebilir bu eğitim.Kafa dengi derler ya, biz Nalan ablayla birbirimiz için öyleyiz işte.Leb demem, leblebi getirir; ararım 'Nalan abla nerdesin?' derim 'Gel bekliyorum, evdeyim' der.
Ben de onun gibi dükkanlara çekinmeden girip dikkatimi çeken konu hakkında ömrümün sonuna kadar bana yetecek bilgiler edinmemi sağlayan soruları sorar da sorarım.Nalan abla bu halimden rahatsız olmamakla birlikte benden farklı davranmaz.Aslında okul içi yetiştirilme tarzlarımızdan dolayı baskın tipleriz biz, baskınlığımız ya çok sevdirir bizi ya da direk kaçılası bir durum yaratır.Neyseki farkındayız bunun da, alınasımız yok..
Nalan ablayla bir kere Samanpazarı At Pazarı'na çıktım.Takip eden günlerde hep aynı işi aynı kişiyle yapmayı çok istedim (ciddiyim) Nalan ablam burada olsa da her gün At Pazarı'na çıksak.Yuh bee! :))))))))))
Öğrendimki Nalan abla Amerika'larda üzerime Suzan adında bir gül koklamış.Çok bozuldum haliyle.Bir de çok özlemekten içim kavrulunca dün akşam Nalan ablama bir şiir yazdım.
ŞİİR:
Nerden çıktı şimdi bu Suzan?
Bilemezsin nasıl özlüyorum seni anbean
Bağlanma Suzan'a Muzan'a
Nalan abla yapma bunu bana.
Gelmezsen bak kapanmaz gönlümün yarası
Hariçten gazel okuyorum biliyorum
Ame ne yapayım seni çok seviyorum
Bilmezsin sen oraların insanlarını
Bence kapatma Türkiye kapılarını
Hayatın bir süre orada aksın
Sonunda burada dönsün şansın
Bilmediğin otları yeme
Tanımadıkların çağırırsa sakın gitme
Orası Türkiye değil Amerika
Kendinden başkasını adam sanma
Yoğur ekmek hamurlarını
Mis gibi ekmek kokut Amerikan sokaklarını
Kokoş Amerikan hatunları ne anlar ekmek yapmaktan
Fırsatları var mıki yan gelip yatmaktan
Ertuğrul duydumki zencileri sevmişsin
Hatta zenci kasiyeri gözüne kestirmişsin
Zamanı gelmedi mercimeği fırına vermenin
Her şeyin zamanı var, şimdi sırası değil zenci gelinin :D
Gül'üm iyi misin sen?
Ne olur çabucak iyileş allasen
Gülen ağlarken gördüğünde seni çok üzüldü
Üzüntüsüden kalbi büzüm büzüm büzüldü..
Hakan'a şiir yazdığımı söyleyince yok bana su, çay getiriyor, 'ilham perilerine ikram et de kaçmasınlar' diyor.Sonra 'oku hadi' dedi.Ben ilk üç kıtayı okuyunca 'yaza yaza bunu mu yazdın, ben de sana hizmet ediyorum.Çok fenasın' dedi ama bazı yerlerine de katkı sağlamadı değil.Ha gayret az kaldı.Hakan da yoldan çıkmak üzere :D
Alış veriş merkezlerini sevmiyorum.Evimizin balkonundan görünecek kadar yakın büyükçe ve de çok çirkince bir alış veriş merkezinin yapımının durdurulma kararına bu nedenle çok sevindim.Alacağım bir şey yoksa amaçsızca dolaşmayı sevmiyorum oralarda.Bugün şu gsmleri bir çözüme kavuşturmak için ilgilendiğimiz gsm operatörünün ofisini basmak üzere bir alışveriş merkezindeydik.Telefon işimizi halledip 'amaçsızca' dolaşmayalım diye çabucak çıkmak üzereyken birden bir amacımız oluverdi.Girmeyelim şimdi oralara.Hadi girelim, yok yok, vaz geçtim girmeyelim.
Sonra bir etkinlik için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen folklörcülere 'napan be oraşta!' diye laf attım.Trafiğin ters aktığı Kuzey Kıbrıs'ta, karşıdan karşıya geçme çalışmaları eziyeti sırasında kendileriyle dalga geçilesi enstantaneler yaratan Türkiye'lilerin sık duyduğu bu dalgalı söz folklörcüleri çok şaşırttı.Yarın akşam (cumartesi akşamı) ama saati net değilmiş, konserlerden sonra Atatürk Kültür Merkez'nde gösterileri varmış.Adreslerini aklımda tutamayacak, bir yere de not edemeyecek durumdaydım ben de baskılı penyelerinin arkasındaki adresin fotoğrafını çektim.Zaten bu digital makineler çıktığından beri hepimiz birer Ara Güler birer Nihat Odabaşı değil miyiz :P
İlgilenen olursa sitelerine bir göz atın ama gözünüzü orada bırakmayın :P Bir de sadece Kıbrıs diyenlere bozuluyorum, orası sadece Kıbrıs değil; üç seçenek: KKTC, Kuzey Kıbrıs, TRNC.Duyarlı olursak iyi olur.
Babam sabahtan Kocaeli'ne Sedef'ime gidiyor.Sanat düşmanı yazım nedeniyle ara ara 'ayıp ayıp' diye söylense de aramız hep olduğu gibi iyi.Gidişine her zamankinden az üzülüyorum çünkü dönüşü muhteşem olacak; yanında Erdim, Sedef'im ve abim :)
ÖNEMLİ UYARI TEKRARI:
BİR ÖNCEKİ YAZIMDAKİ SPAKAT, LEYLAKDALI'MIN DEDİĞİ GİBİ EBRU'YLA OLAN SEVİYELİ BİRLİKTELİĞİMİZDEN DOĞAN GÖRÜNTÜLER DEĞİL.EBRU'YLA BEN SADECE BİR HAFTADIR BİRLİKTEYİZ AMA SADECE ARKADAŞIZ :p İSMİ SPAKAT OLAN O DURUŞ İLKOKUL BOYUNCA GİTTİĞİM CİMNASTİK ANTRENMANLARIMDAN GERİYE KALAN BİR KAÇ ANIDAN BİRİ.BİR HAFTADAN SONRA ESNEYİP ISINDIĞIMA KANAAT GETİRDİKTEN SONRA ANCAK CESARET EDEBİLDİĞİM BU DURUŞU SAKIN SİZ DENEMEYİN.LİFLERİNİZE ZARAR VEREBİLİRSİNİZ notu düşmüştüm.Bir daha belirtmek istedim.
Hatta sedef@erdi dediki:
Arkadaşlar spakat üç beş gün pilates yapılarak başarılacak bir iş değildir.Bu esneklik eski bir Ankara bölge cimnastikçisi olan Gülen'in meziyetlerinden sadece biridir.Gülen paraşütçü,basketbolcu,capeero ile de ilgilenmiş iyi bir spor geçmişi olan bir ikizimizdir.
Yatmadan önce moral bombası oluyor yazdıkların, çok şekersin ya.
YanıtlaSilKıprız'da kadının biri kapının önünde oturuyormuş. Komşusu gelmiş: "Naapaaan?" demiş. Oturan kadın: "Naapaaam?" diye cevaplamış. Komşusu: "Naapcaaan?" deyip gitmiş:))
her dinleyişte gülerim bu anekdota. Allah hepimizi güldürsün canım:))))
süpersin canım ya epru unutmaz nefes al veri:))sitenin baglantısı bozuk diyor canım
YanıtlaSilnapann çok güldüm ben rabbimde seni güldürsün
very interesting.but i dont understand ur language.tq
YanıtlaSilyukarıda adam ne demiş?
YanıtlaSilsüpersin aşağıdaki hareketler ne kadar artistik.vücudum dökülüyor.o hareketleri yapmak en büyük hayalim.ama bir cadde aramız olan annemlere bile arabasız inmek istemiyorum.yorgunum bu aralar çokkk.
dolunay sana benziyormu yakından bir fotoğrafını koysana.çocuk uyurken kalın battaniye örtseydinde terleyip iyileşseydi bari.yada sadece uyku ilacı olurmu fare zehiride ekleseydin yanına.
ha ha haaa senden korkulur.
ahhh yaprak sarması gubuşa yasak ama ben eskiden ne çok yapardım ve nasıl yerdim çokkk canım istedi şimdi.sedef gelince banada yapsın.
bizim evde pişmiyor artık.
Yazdıklarınız çok eğlenceli, sessiz sessiz bir süredir takip ediyordum. Fakat bugün yazdığınız şiirden sonra sessizliğimi bozmaya karar verdim:)
YanıtlaSilÇok güldüm, süpersiniz:))
Leylakdalı'm; :)))))) onların soru cümlesi de düz cümlesi de anıdır, vurgulardan anlayabilirsin ancak :)
YanıtlaSilO kedi mi? sorusunun Kuzey Kıbrıs'cası: kedidir o değil?? :))
gece gece patlatmışım seni, hay Allah; kusura kalma :P
içimdeki mutluluğum; hoş geldin.Sen de hep gül.Sitenin bağlantısı dün akşam bir ara bozuktu, bütün bloglarda sorun vardı ama artık kusursuz açılıyorlar.
Napam, hi.bi' şey yapmayam :P
Dear Rahman; :)i can't understand myself too :P i hope we can understand together :) i don't speak Malay language..
sihirli'm, yukarıdaki abimiz; çok ilginç ama sizin dilinizi anlamıyorum demiş.Anlayamadıysa ilginç bulduğu nedir ben de bunu anlayamadım ama tabii bunu yazamadım Malay abimize; ayıp olmasın, Türk konukseverliliği zarar görmesin babından.Ben de ona 'ben de kendimi anlamıyorum, umarım birlikte anlayabiliriz' dedim.
Sen mi yorgun olmayacaksın??Bir de düğün telaşındasın.Düğünden sonra dinlenmek için 15 saat yatsan az gelir.Az kaldı neyseki, bu akşam her şey bitiyor :)
Dolunay bana benzemiyor, onun gözleri yeşil; en belirgin farkımız da bu zaten.Benim pcde onun yakından bir fotoğrafı yok.Onun dizüstünden aktarırım bir ara.Örtmedim üstünü, bıraktım kaderiyle başbaşa :P (Dolunay da benim gibi terlemeyi beceremiyor)
Fare zehiri olmaz!Amacım öldürmek değil sadece uyutmaktı be sihirli'm :)))))))
Sarma konusunu halledelim, bu öncelikli durum haline geldi.
Bu akşam için güzelliğini, zerafetini tahmin bile edemiyorum..
İyi eğlenceler güzel kız :)
Bizimgibiler; hoş ve de gülerek geldiğiniz için teşekkür ediyorum.
Şiir :) adına şiir demeseydim de şairlere ayıp olmasaydı bari değil mi?
Gülümsetebildiğime sevindim ama onlar benim gerçek duygularımdı (dermişim) :P
Bu şiiri ve yazısını okumuştum Nalan'ın. Ama bir kere daha güldüm. Hakan evde mütemadiyen gülme modundadır herhalde. Benim üniversiteden Cem Yılmaz versiyonu bir arkadaşım var: Firuz! Harikadır. Bir araya gelince patlıyoruz gülmekten.Seni ona benzetiyorum...( SİHİRLİ ELLER burayı okursa araya sıkıştırıvereyim hemen ,unutmadım onların görüşmesini sağlayacağım . Firuz da böbrek hastası idi nakil oldu Gubuş'la ilgili sorcakları vardı.merak etmesin) Yaaa. ne alakaydı şimdi sihirli ellere yazaydım ta bunu neyse aklıma geldi yazdım.. Heee bu arada ikizin olduğunu çaktım sonunda yazından..Allah ayırmasın..öptüm
YanıtlaSilHarika bir karar verip başlamışsınız tebrik ederim. Azimli olmak iyidir. Yıl sonuna doğru fark giderek artacaktır. Bu farkları hem fiziksel anlamda hem de psikolojik anlamda hissedersiniz :)
YanıtlaSilPilates iyidir. Sağlıklı beslenme ile çok güzel forma sokar..
Merhabalar bu arada :)
:))))
YanıtlaSil:))))))))
TİMUR ÇOK GÜLMÜŞŞ çokk :)))
selam ve sevgiler yolluyor gülenciğim sizlere.teşekkürleride ihmal etmedi.
Bu arada emin ol tüm hastalıkların yüksek moral ve motivasyonla da iyileşiyor, FARKINDASIN DİMİ ? :)
iLAÇ lara elbet devam
ama EPRUya mutlaka DEVAMMMM....
Valla bu YAZA DAMGANI VURACAKSIN BİZİM SINIFTAN ÖNCE..
ÇOK İDDİALIYIM GÜLENCİĞİM SENİN ADINA.
!!!!!!
:))))
SEVGİLER CNM.
( resmi yollıyamadım :(
ama UNUTMADIM emi :)
ah yakın olsak ben sana sarma sarıp getirmezmiydim.hem de hemen.
YanıtlaSilbende çok seviyorum ama başkaları yapınca özellikle hakanın yengesi.enfes sarıyor.
şiirine bayıldım.ne tatlısın ya sen.bu arada hakikaten pilates inanılmaz bişey.annem kıştan beri gidiyor.bükemeyen dizlerini büküyor,hatta topla beraber takla atıyor.bir de öyle güzel nefes alıp veriyor anlatamam.ben beceremiyorum öyle vermeyi.çünkü komik geliyor ve gülme krizim tutuyor.
çok güzel görünüyor benim gülenim.
şimdiden allah kavuştursun...
komşular hadi sarma sarıp gülenime götürün...
seviyorum hemde çok seni...
spagatı unutmuşum ...ben çocukluğumdan beri tüm çabalarıma rağmen başaramamışımdır....
YanıtlaSilHangibirine ne yazacağımı unuttum. Eksikler olabilir:))Toptan keyifli bir yazıydı diyorum:)
YanıtlaSilŞiir süperdi, yakışır Nalan ablama. Neyse ki bir Amerikalıyla aldatmamış.
Pilates iyidir, güzeldir, yapılasıdır. Ebru Şallıyı bile bu sayede sevdim, önyargı yıkıcıdır bir de:))
Bloguna google translate yerleştir turist ziyaretçiler de faydalansın hizmetten.
Gülenim, ben cok bozuldum:(( Bende siir isterim, bak sonra cok fena küserim:Pp
YanıtlaSilSaka, saka, sen ne tatli birisin böyle yaa. Gel ben sana sarmada yaparim, dolmada:))
Su dilimizi anlamayan arkadas, fotolardan seni begenmis olmasin:))
Hakaaaan hemserim gözünü ac, bak taaa uzaklardan bile talipleri var bu cadinin:Pp
Cok seviyorum seni, deli kizz
İzmit'e gelince gelicektin ki!
YanıtlaSilbol bol sarma yiyesin, ama ne oldu gelmedin veya gelemedin...
Sonra Nalan ablana beni aldatıyor diye bozul...
Ya sen! iki satır şiirini bile görmedik...
Sarma hazır istediğin zaman gel...