İNTİKAM GÜZELDİR :D

Dedimki Ona, eğer bir daha ben pilates yaparken müdahale edersen ya da incel mişmiyim sorusunu duyduğunda 'eh işte' gibi yuvarlak ya da ya da en kötüsü senden 'herhangi bir değişim gözlenemedi' raporu alırsam o fotoğrafları internete veririm' demiştim.

Başladın ama..

Ne oldu, çabucak vaz geçtin..

Söylediklerim bir kulağından girmemişki diğerinden çıksın.Sözlerim sadece duvarda yankılanmış.
G:Bugün biraz daha fark var mı?
H:Bilmem
G:Nasıl bilmezsin; bak bu pantolonu hatırlıyor musun?
H:Hayır hatırlamıyorum
G:Ben de hatırlamıyordum, e o zaman nasıl fark olmuyor, bak birlikte hatırlamadığımız o pantolonun içindeyim şu an.
H:Daha var Gülen
G:Ben yok, tamamdır demiyorumki
Şiddetliye yakın bir ağız dalaşıyla son bulan bir diyalog

Gamzem ortaya çıkana kadar zayıfladım demeyecekmişim.

Şurası komikti; çağırdı beni bilgisayarın başına.Benim pilates lastiğiyle fotoğrafımı koyarsan bunları da koy diye diye bir-iki sene öncesine ait fotoğraflarımı gösterdi.Sonra aniden fotoğrafları konuşmaya başladık.Şu gün şöyle olmuştu, hatırladın mı vs vs.Tamam dedim seninkileri de benimkileri de koyuyorum o halde.

Ben izlemekten çekiniyorum diye Hakan'ın da izlemediği Issız Adam'ı Tarkan'ın zoruyla izledik sonunda.Çekimler çok iyiydi.Espriler güncel, birbirini izleyen nitelikte ve zekiceydi.'Hani ne zaman ağlayacağız' sahnelerini beklerken hiç ummadığım anda benim ağlama sahnemle yüzleştim.Alper'in kendi lokantasında misafir ettiği annesini azarlar gibi 'ANNE!' ünlemi filmden, Alper'in hiçbir zaman yeri dolmayacak ıssızlığından, kendinden soğuttu beni.Bu ana kadar Alperi'i anlamamazlık etmemiştim, anlamıştım, çocukluğundan kalan izlerin sert davranışlarına neden olduğunu düşünüp kendisine acımıştım hatta ama annesine sertlik derecesi yüksek ANNE ünlemini duyunca ille de hakaretin, küfürün, şiddetin gerekli olmadığı, sert bir bakışın, kaba bir tek hecenin bile ne kadar acıttığını gördüm.Çok hırpalandım.O saatten sonra Alper'in başına gelecek hiçbir şey beni üzemezdi; öyle de oldu zaten.Ben anneye ağladım; Alper'e değil..

Tarkan MJ.'in yaşadığına inanıyor; bizi de inandırmaya çalışıyor.Çıldırmak üzereyim, dünyada bir sürü ev varken bizim evde geziniyormuş hayaleti!Hey Allahım akıl fikir!
Bu akşam yemeğinde Cüneyt Arkın filmlerinin ünlü Türk büyükleri bizdeydi; Hakan, Tarkan ve Serdar.Artık ne kadar yorgun görünüyorsam ya da söyleniyorsam, her biri bir işin ucundan tuttu.Yemekler yendi, final muhteşemdi; herkes masada kendi önünü sildi :)) Bir an önce daha da yorgun görünmenin yollarını bulmalıyım.Cuma günü de herkes bir kapak cam temizlese diyorum.Allahım kalbimden geçeni ver bana :)
Yeşil penyeye kol takmaya karar verdim ama kenarlarından kırptığım kumaşlar yetmez, ona uygun bir penye daha kesmem lazım; bulabilirsem tabii.
Yağmur yağsa çok iyi olurdu.Sıcaktan erimek üzere olan dondurma mutsuzluğundayım.

Adsız arkadaşlardan birinin sorduğu bir soruya yanıt vermem lazım:
Ebru Şallı'yı sevmiyorum ama neden onunla pilates yapıyorum?
E başbakanı da sevmiyorum ama beni o yönetiyor :/