4 Eylül 2009 Cuma

GELİŞMELER..

Büyük cadımın yazısını okuduğumda yazmaya karar verdim. Okuduğumda aklıma gelmiş değil, okuduğumda yazmak istedim.
Sedef'in hastaneye yatışının üçüncü ya da dördüncü akşamı. Sedef te SLE tanısı almış. İnanmak istemiyorum. Çok mutsuzum. Sedef'in canı çekmiş, bir alış veriş merkezinden tulum peyniri alıp hastaneye geri döneceğim. Çıkarken de çocuk yüz makyajı yapan üniversiteli bir genç kıza takılmış gözüm. Oturmuşum önüne, yüzüme kedi yüzü yaptırmışım.
Hastaneye gidiyorum, yine ramazan ve Kocaeli görüp göreceği en soğuk kışını yaşıyor. O kadar soğukki eniştemin dağdaki vericilere çıkarken giydiği kayak tulumunu giyiyorum. Hemen deprem sonrası ve Sedef prefabrik bir binada kalıyor. Sedef'in doktorlarından biriyle karşılaşıyoruz akşam karanlığında. Doktor yüzümdeki boyayı fark edip 'çocuklar için mi geldiniz, çocuk kliniği şu tarafta' diye çocukların kaldığı prefabrik binayı gösteriyor bana. 'beni tanımadınız mı?' diyorum; şaşırıyor doktor. Çocukların bölümüne girmek istemiyorum. Onların da benim de bağışıklık sistemimiz normal insanlarınki gibi çalışmıyor çünkü. Sedef'in yanına da maskeyle gidiyorum zaten. Kedi yüzümle toplam 5-6 odası olan bütün prefabriği dolaşıyorum miyavlayarak, sanki ellerim bir patiymiş ve ben iri bir kediymişim. Mutlu oluyor büyük hastalar, gülüp gel pisi pisi diyorlar. Çok iyi ilişkiler geliştirdiğimiz hemşireler yüzümü inceliyor. O gece hastanede kalmıyorum.
Ertesi sabahtan yine hastanedeydim. Vizite saati geldiğinde odadan çıktım. Karanlıkta beni tanımayan doktor Sedef'in durumu konuşulduktan sonra yanındaki doktorlara 'bu kızlara hiçbir şey olmaz, bu kadar morali yüksek olan hastada hastalık durmaz' diyerek önceki akşamki karşılaşmamızı anlatıyor. Odadan çıkan sevimli doktorlardan biri 'ben görmedim, yine kedi makyajı yapar mısın?' diyor. Eve giderken kendime yüz boyası alıyorum.

BİZ ATLATTIK ONLAR DA ATLATACAK..

Funda'm; hayatın zor olduğunu daha sıklıkla düşündüğümüz anlarda yanımızda görmek istediğimiz destek bizi hayata biraz daha ısındırıyor. 23 yaşındaydım ve çok zordu. Postanı okudum ve oraya git bak, yayımlamışlarsa eğer ne yazmışım :D

Volkan'ım Kaldera'm; canım 'gidelim' hadi. İzmir'den sonra da İstanbul'u da organize edelim ama Emine yazmasaydı, Elçin didikleyip beni de dürtmeseydi o koca minik kalplerden habersiz kalacaktık bu bayram da. Allah bütün çocuklarla birlikte senin çocuklarına da sağlık ve mutluluk versin. Elçin'den haber bekliyorum, aldığım an o da ben de yazarız.

Bahar'ım; benim geçirdiğim zona var ya :(((( neyse geçti. Sana da çok geçmiş olsun; hoş geçti gitti ikimizinkide :)

Elçin'im; bize bu heyecanı ve mutluluğu yaşattığın için teşekkür ediyorum yine kifayetsizce..

Belgin'im, büyük cadım; telefon işine az kaldı. Sen taaaa Almanya'lardan yeteceksin buraya öyle mi? Seni çok seviyorum..

Emine'ciğim; gözümüzün içine soktuğun için o gözbebeklerini, sana binlerce kez teşekkürler. Artık o minik koca kalplerin birer teyzeleri ve amcaları var onları düşünen..

Dağlar kızım, tek kişide ikim; duygusal olduğun bu süreçte adımlarınla çok mutlu olduğumu söylemem lazım. Bunu başaralım da gerisi de gelecektir.

Lilacsmell, tatlı öğretmenim; utanma, kişi yaşadıklarını biliyor. Diğerleri yaşanmamışlık olduğundan bilinmiyor. Elçin'le postalaşmışsınız. Çok sevindim.

Maviannem; keşke hiç yazmasaydım diyemiyorum. Onların gözünden görmeyi denediğimde kendi yaşadıklarımdan söz etmesem yarım kalacaktı sanki hislerim.
Hastalığın bilinen bir tedavisi yok. Ben alevli dönemi geçirdim. Şu an ilaç desteği altında kontrollerle uyutulan hastalığın alevli dönemini atlattım ve şükürler olsunki çok iyiyim. Darısı o minik koca kalplerin başına. Dileklerin için sonsuz teşekkürler. Destek için bilgilendiririm canım.

Leylakdalı'm; canım öğretmenim; Elçin'den gelen telefon üzerine hemen yazacağım. Neler yapabiliriz hep birlikte konuşuruz buralarda..

Özlem'im; onlar için o kadar mutluyumki.. Onlar orada, kalbimiz orada; umarım bu proje hepimizi sevindirecek boyutlara taşınır. Posta yazacağım..

Gönüldenele'm; yapabileceğim tek şey hayatta kalabilmekti ve ben başardım. Elmalardan biri de onların başına düşsün ve hikayelerini 20-30 sene sonra benim gibi anlatabilsinler..

Nefise'm; kaybolma buralardan bir dah; bir günlüğüne bile olsa gitme bir yere :P Dik durma evreleri sonradan patlatıyor insanı :( öğrendim , öğrenmez olaydım :( Başkalarını da en az kendimizi düşündüğümüz kadar düşünürsek insan olmuşuz demektir. Arkadaşına selam söyle ve çok geçmiş olsun dileklerimi de..

Sihirli'm; hep aklımdasınız derken abartmıyorum; anlıyorsun artık beni. Daha bu akşam börülce salatası yerken sihirli'm bunu sever dedim; der demez de acaba Gubuş bir şey yiyebildi mi diye düşündüm.. Her şeyin yoluna gireceği o günü sabırsızlıkla bekliyorum.

Sevgili aysema öğretmenim ve güzeller güzeli Ela'nın annesi özgüranne'm de bloglarında yer verdikleri için sonsuz teşekkürlerimle..

10 yorum:

  1. Günaydin Gülenim, canim benim, el ele verdikmi, birazcikta olsa mutlu edebiliriz o kücük yürekleri di mi, yapariz, yapariz:)
    Telefonunun calismasini sabirsizlikla bekliyorum canimin ici:)

    Seni ne cok sevdigimi bilsen de, iste yine söyliyorum: BEN SENI COK SEVIYORUM!!!

    YanıtlaSil
  2. Merhaba canım, bir de daglar kızı yazmış

    http://hayatintatliheyecanlari.blogspot.com/

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. pardon, ben körmüşüm:) göz tembelliğim var da:P

    YanıtlaSil
  4. Oturup beklemek istemedim, bir ses daha duyarsa yaptığı işin büyüklüğünü, yüreğinin güzelliğini yeniden hatırlar dedim Emine'yi aradım. Ama ne oldu :/ Ağlamaktan söylemek istediklerimin yarısını zor söyledim. Ben konuşamadım ama Emine sağ olsun su gibiydi. Yüreğinin güzelliğini nasıl da aktardı. Gelen maillerden, adres isteyenlerden çok mutlu, çok şen geldi bana. Belkide şu kısacık zamanda tahmin edilenden çok daha fazla kişiye ulaştı sesini (inşallah) E bundan sonrada İSTANBUL için aynı şekilde devam değilmi Gülen?
    Bayramda gidiyormuyuz?
    Hastane konusunda yardım edebilecek birileri var mı?

    YanıtlaSil
  5. Canım Gülen'im seni merakta bıraktıysam kusuruma bakma. Hiçbirşeyim yok iyiyim canım, sadece duraklama devrine girdim sanırım:)

    Hastanede kedi gibi dolaşmana çok güldüm:)Sen böyle neşeli, hayat dolu olduğun için 25 yaşında gibi duruyorsun çözdüm ben seni:) Senin sayende çevrendekilerde hiç yaşlanmayacak, bende sizin oraya taşınmak istiyorum:))

    YanıtlaSil
  6. Gülenimgözlerimde canladı kedi gibi miyavlayarak odalarda dolaşman:)
    Bu neşe, bu hayata bağlılığın hiç azalmasın.En karanlık anında miyavvv demeyi unutma!!
    benimde bir miyavlama anım vardırki..hiç sorma! ama benim miyavlamam tepkiydi!
    seninki ise mutluluk dağıtan bir miyavlama olmuş.Hastalıklar senden korksun Gülennnn!!!!

    YanıtlaSil
  7. Senin gücüne ve yaşama sevincine seni tanımadan hayran oldum Gülen'ciğim.
    Sevgilerimle...

    www.hayatizlerim.com

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Gülen;
    Yüreğinin güzelliği gözlerine ve yaşamına yansımış arkadaşım Elçinle buluşmamızı gerçekleştirdik ve inanılmaz mutluyum.Şimdi burdan tekrar tekrar teşekkür etsem ne kadar kuru ve lafta kalıcak biliyorum.İzninizle şu bir kaç gün çok yoğun bir nöbet temposu içerisinde olucam.Ama yine de iletişimi koparmıycağız.Önümüzdeki günlerde inşallah bu konuyla ilgili detayları anlatıcağım.

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  9. neler yapabilirim bilmiyorum ama birşeyler yapmayı çok isterim.Hastalar için morel çok önemli sanırım sizinde bahsetiğiniz gibi.Aslında yazınızı ilk okuyunca çocuklar için kumaştan bebek dikmeyi düşündüm ama steril olmaz diye vaz geçtim.hastalığınızla savaşıp zafer kazanmanızdan dolayı sizide ayrıca tebrik ediyorum

    YanıtlaSil
  10. ah minik pisicik.sedef şanslı bir elma yarısı .benim elma yarım ol banada böyle şirinlikler yap ne olur küçük pisicik.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails