2 Eylül 2009 Çarşamba

NASIL YOLUNDA?

Pazar akşamı telefonda:
Gülen: Ankara'ya geleceğini duydum?
Hakan: Evet.
Gülen: Sakın gelme, gelirsen beni bulamazsın.
Hakan: Neden? Taşınıyor muyuz yine?
G: Dalga geçilmesini uygun bulmuyorum.
H: Tamam.
G: Soyadını taşıdığım için soruyorum, yakındaki lunaparka gideceğiz biz.
H: Bu bir soru cümlesi değil.
G: Gidiyorum.
H: Ne işin var kır dizini otur eviMİZde. (gülüyor)
G: iyi fikir, kırarım dizimi, hastaneye yatarım bir de ziyaretçi yasağı koydururum. Beni göremezsin.
H: Yapma böyle bebeğim.
G: Bebeğim mi, bebeğim miiii? Bana bayan Gülen hanım diyeceksin. Seninle samimi değiliz artık. Neden geleceksin Ankara'ya??
H: Sen oradasın diye.
G: Benimle neden gelmedin o halde?
(Unuttuğum bir ayrıntıyı o an hatırlıyorum) H: Tapu konusunu halletmek için kaldım ya.
G: Onu tamamen unutmuşum. Peki ertesi gün halledince neden gelmedin?
H: Sen beni yolda itip kakınca ben de sana kızdım. Aklın başına gelsin, sakinleş diye gelmedim. Blogda da anlatmışsın. Sakinleştin mi hem sen?
G: Evet sakinleştim, hem merak etme yalnız değilim artık. Burnumda koca bir sivilce var.Bu arada daha blogda hiçbir şey anlatmadım ben; yazacağım tabii. İyi şeyleri yazınca oh ne güzel. Kötü şeyleri yazmayınca o kötü şeyler olmamış mı oluyor? Boşanmalıyız.
H: İtiraz etmem; ben de boşanırım görürsün o zaman gününü. Hem ne diyeceksin, dava dilekçesine ne yazacaksın? Dövüyor, hakaret ediyor, hırsız, katil mi diyeceksin?
G: Ha bunlar olunca boşanılıyor sadece? Bir kadının boşanma nedeni sadece bunlar olabilir öyle mi? Kadının kalbi kırılmış önemli değil. Boşanmak için ille de gözümün morarması, kaşımda üç dikiş, davaynan dövülmem ve alnımda KEFAL mi yazması lazım? Len ben böyle ızdırabın..
H: Yarın geldiğimde konuşuruz.
G: Yarın geldiğinde gelme!
H: Lunaparka git, o aletlere bin. Beynin akmıştı ya, yerine gelsin..
Lunaparka gittik, başım kazan. Dragon diye bir şeye bindim. Allahım bağıramadım bile. Bir de binmeden önce bağıranları duyunca ay bunlar neden bağırıyorki diye geçirdimdi içimden! Bir daha milyar verseler binmem. Yok ya, milyar verseler niye binmeyim; binerim :D ama ben para verip binmem. İhihihih :D Paraşütçülüğümden utanıyorum :/

Cumadan cumartesiye sarkan baş ağrısı nedeniyle cumartesi tam gün yatakta kalmışım. Pazar bile toparlanamışım ama araya lunaparkı sıkıştırmışım :D
Pazartesi günü öğlen:
Hayal sandığım kapı zilini babam açıyor. Kaçacak yer olmadığından yerimden doğrulup kalktığımda uzun antrede Hakan'la karşılaşıyoruz.
Hakan sarılmak için bana doğru gelirken birden duruyor ve 'kız sen ne kadar zayıflamışsın, kız senin boyun da uzamış' diyor. Uyku ve baş ağrısı sersemiyim ya; özlemişim de, zaafımdan yararlandırıp kendimi, boy farkından eğilerek sarılmaya gelen Hakan'a önce itiraz etmiyorum. Sonra da sarılışına sarılıyorum. Sonra babamla kucaklaşıyor Hakan. Babama 'vur ona baba' diyorum küçük bir çocuk gibi. Babam elini Hakan'ın sırtına koyduğu diğer el ayasına bir kaç kez vurup gönlümü alıyor. Hakan, ben, babam gülüşüyoruz.
Ama bu iş burada bitmez. Babam gittikten sonra istediğim şiddette olmasa da güzel bir kıyamet kopardım. 'Cezalısın' dedim ama cezanın evde süklüm püklüm, sessiz gezinmekten dolayı asıl bana eziyet olduğundan 10-15 dakika sonra kendi verdiğim cezayı yine kendim bitirdim.
Benimle ilgili olmadığı için anlatmakta kendime hak görmediğim bazı çok özel nedenlerden dolayı konuyu kapatmak, krizi bu kadar çabuk atlatmak zorunda kaldığımı özellikle söylemem gerek. Sorunun benimle ilgili olmaması daha az üzülmeme asla neden değil..

Gelelim itiraflara:
Ben bir öküzüm. Bir insan öküz olunca onun yaptığı her iş abesle iştigaldir. Abesle iştigal ettiğim bu kriz sonrasında öküzlüğüm ancak bir seviye düşmüş olabilir. Bana bir koşu gelmemiş olsaydı Hakan, dün akşamki o fotoğraf hiç olmayacaktı. Aslında öküzlüğüme şuradan da pay biçmek gerek. Benim tasarladığım fotoğraf şu aşağıdakiydi.


Hakan kara kedi yerine eros koysan daha iyi olmaz mı dediğinde öküzlüğümü de tescilledi aslında. Aynı anda ben onun için 'ne kadar olumlu düşünüyor diye düşündüğüm anda o benim için 'ne kadar olumsuz düşünüyor' demiş kendi kendine. Sonra da birbirimize söyledik ne düşündüğümüzü.
İkinci itiraf: Aslında ben gözden kaybolana kadar, elele tutuşmuş bizi camdan izleyen annenin yine aynı şeyi yapacağını düşündüğümden Hakan'ı rezil ettim caddede. Görüp nelere sebep olduğunu anlasın istedim ama o an anne bizi izleyemeyecek kadar başka bir işle meşgulmüş. O meşguliyete ayrıca üzüldüm :(
Başka var mı diye düşünüyorum ama sanırım şimdilik bu kadar.. Aklıma düşen olursa yazarım..

3prenses'im; ben de sevindim. Hakan iyi biri, sevecen, şefkatli ve anlayışlı. Daha ne olsun?
Belgin'im; telefon sorununu en kısa zamanda çözmek istiyorum:( Postada anlatacaklarım o kadar uzunki, bunun için yarını beklesem daha uygun olur. Canım benim o kadar iş güç ve alarm sesi arasında aklın bir de bende olmasın. Ben iyiyim. Olaylar sırasında bile yerlere düşmedim. Sadece üzüldüğümde kolum çok ağrıdı o kadar ama kalp ağrısının yanında esamesi okunmazki kol ağrısının :)
Elçin'im; dedin demeye de işte :(( bakıp görüp anlamayınca olmuyor, öğrenilmiyor. Öğrendim de başım göğe mi erdi ama kimseye hakaret etmedim, kötü söz söylemedim. Sağduyulu olmakta fayda var.. Sakin davranabildiğim için ayrıca mutluyum ve Hakan da bu nedenle burada. Ha diyeceksinki sakinsen caddedeki skandal neydi; e o benim sakin halimdi :D
Bahar'ım; yok öyle bir şey. Şair değilim. Ben yalnızca sözcükleri yanyana koyuyorum o kadar. Senin için de bir şeyler düşünebilirim belki :) Hatta düşündüm bile; al sana şiir :

BAHAR YORGUN kimdir?
Çantalarına zaten hayrandım.
Derken elbiselerinle gözüme dayandın.
İnsaf var mı sende ey kadın;
Bu kez de iğnedenliklerini elime batırdın.

Nedir bu beceri halleri,
Bir insan hem çalışır hem becerir mi her şeyleri?
Bu kadar zamanı nereden bulursun
Sen ne biçim bahar yorgunu'sun :P

Volkankaldera'm; bir daha böyle bir şey yaşanmayacağı benim İzmir'e gitmeyişimle paralel bir durum. Gitmezsem hiç sorun yok ama gidersem hiçbir şeye garanti veremem çünkü ben 'ben'i iyi tanıyorum.. Yaptıklarım yapacaklarımı güvence altına alıyor :D
Delfina'm; seviyorum huleyn tabirinden yaşadığım bu şey beni mutlu ediyor. Hakan'ı kaybetmek akıl karı değil. Olayların beni yıpratmaması da mümkün değil; e ne yapacağız şimdi biz? Hiç kimse bir diğerini istemediği şeyi yapmaya zorlamayacak! Bunu da aştığımız için son derecede memnunum :) O dörtlüğü Hakan'ı tanımadığım bir zamanda vardiya çalıştıkları için birbirini göremeyen sevgili olan arkadaşlarım için yazmıştım; 'biz'e ait bir dörtlük değil yani. Hakan'la bana nasıl bir şey yazardım; bak bunu hiç düşünmedim. İyi getirdin aklıma..
SEM'im; demiştin ama o an gözüm hiçbir şeyi görmeyecek kadar dönmüştü. Hakan'ı tanıdın, sence ben onsuz, o bensiz olabilir miyiz? İşinizin çözüldüğüne çok sevindiğimi anlatmayı gereksiz buluyorum :)
Gülen'im, bloğunu ilk günden beri okuduğumdan adının ş ile olduğunu biliyorum ama Gülen kullanman çok hoşuma gidiyor. Mutluluk gönderiniz adrese teslim alınmıştır. Teşekkürler. Cün'e selam :)
cansu'm; e merak ediyorum, uzun süre ara verince bu kız nerelerde diyorum. Arada ses ver de iyi olduğunu anlayalım..
çelebi'm; yorum açılmadan bu 8'ler ne olaki diye pek bir şaşırmıştım. Açınca bu güzel kalple karşılaştım. Çok ama çok teşekkür ediyorum canım.
Nefise'm; sorun olmasına izin vermemekte kararlıyım artık. Ya işte benim de bu inadım tutunca :( Çok kötü bir özellik ama bu saatten sonra değişmek o kadar zorki; hala diyorumki az mı yaptım acaba :D Ben ararım dedin ses soluk çıkmadı bir daha. iyi misin sen??
Sevgi'ciğim; çok teşekkür ediyorum. Güzel bir tanışma oldu. Hoşgeldin buralara :)
Sihirli'm; bu saatlerde eskisinden daha da iyiyiz. Birbirimizsiz olamayacağımız daha da fark edelim diye demek bize böyle bir kriz gerekiyormuşki ama şu da bir gerçekki Hakan bu krizi orta halli yönetti. Hem sevenler ayrılmasın :D Neden ayrılsınlarki??
esr@; yorumunu okumadım. Bilgine..

30 ağustos yazı yorumları:
ELÇİN'im; ülkemin bütünlüğünün korunması için elimizden, gönlümüzden, dilimizden kopanlar, yetmez üstümüze düşen her ne varsa..
Sevgi'ciğim; nasıl tanıştığımızı asla unutmayacağım ve fener alayı projenle gurur duydum..
VolkanKaldera'm; yaratıcı olmayan bloğa ödül mü verilirmiş içerikli yazına gönül koydum. Sen fikir ve cümle yaratıcısısın, cümle büyücüsü aslında ve Ulusal Marşımızı söylemeyenlere olan o güzel dileklere kesinlikle tam tekmil katılıyorum :D
Kekik koku'm; ayaklarına dolansın, dilleri büzüşsün, çiftlik boğaları onları depsin; daha ne kaldı? Ülkemin güzellikleri hak ettiğini ben biliyorum.. Onlar da öğrenecek!
Asortiğim krebim; 4. olma konusunda kavga etmeyelim :) Dördüncülüğü paylaşalım. Yazıma olan övgün beni mahcup etmekle birlikte çok sevindirdi. Ben de sana teşekkür amaçlı asansör fotoğrafı yayımlıyorum :)
downfall: yazıyı okudum. Bir şeye körü körüne inanmayanlardanım; eğrisi doğrusuyla alıp kabul edenlerden değilim. Daha önceki benzer bir yazıma olan değerli görüşünüzden dolayı yine yorumlaşmıştık ve birbirimizin düşüncelerine az çok hak verdiğimiz halde genel anlamda farklı baktığımızı kabul etmiştik diye hatırlıyorum. Her kişide onayladıklarımız ya da onaylamadıklarımız olduğu gibi aynı şey kurumlar için de geçerlidir. O yazıda yazanların çoğuna katılıyorum örneğin hep yoksul ailelerin çocuklarının şehit düşmesine ama bunun sorumlusu asla ordunun var olması değil. Bunun hesabını hükümetten soracaksınız, ordudan değil. Ordu ve askere olan düşüncenize sempati duymuyorum. Hele böyle bir zamanda ordu olmasaydı ?

PİLATES GÜNLÜĞÜ:


Çantam güzel mi; tin min tini mini hanım çantam??
Kimse darılmasın, asansör fotoğrafları Asortik krep'imin :)

Pilatesin nasıl bir şey olduğunu, vücuda neler yaptığını anlamama neden olan bu kısa aradan sonra pilatese yeniden başladım.
Ve şaka değil; boyum gerçekten uzadı.
Biliyorum salak diyeceksiniz ama bence hiç sakıncası yok :D
Cumartesi topuklu terliklerle yere eğilmişken kalktığımda başımı açık olan mutfak dolap kapağına vurdum.
Çıldırmış olmalıyımki aynı şeyi sıfır topuk terlikle deneyince sonuç değişmedi.
Boyumun uzadığını anlamama yardımcı olan iki yumruyla dolaşıyorum şimdi kafamda :D
Başlayın artık şu pilatese.
Nefes al verleri doğru yaparsanız incelmemeniz mümkün değil.
Sizi sevip gidiyorum şimdi :)
Gelin bi' seviiiim sizi :)

Elçin'i annesiyle aldatıyorum :D
Sivilcem beni terk etti, giderken de üst dudağıma sancılı bir uçuk bıraktı :(

Düzeltme: Türkiye'deki sancak sayısı 160 imiş. 30 Ağustos törenlerine ise sadece 60 sancak katılmış. Düzeltir özürü borç bilirim..

17 yorum:

  1. Gülenim, baristiginiza cok sevindim:))
    Telefonun düzelmesini sabirsizlikla bekliyorum canim benim:))
    Seni cok seviyorum ve cok özledim:))

    YanıtlaSil
  2. aldattığın annem olsun :)

    benim annem seninde annen sayılır kuzucum benim...eğer istersen tabi

    yerim seni..veeeeee :)

    YanıtlaSil
  3. Yazını okurken dilimin üzerinde naneli şeker tadı belirdi :/

    YanıtlaSil
  4. Çok alemsiniz:))
    Seni tanıdığım kadarıyla, Hakan'a kızarsın küsersin ama fazla da uzatamazsın. Çok da iyi yaparsın, sevindim herşeyin yoluna girdiğine:))
    Kocaman öpücükler, sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Herşey yoluna girmiş, ne güzel. Pilatese başlamak için top aldım, cd aldım. Şimdi de lastik alacağım. Ama beni, sen teşvik ediyorsun. Şu okullar açılsın, düzenli yapmaya başlıyorum. Yani inşallah.

    YanıtlaSil
  6. uhhhuu ben yazana kadar herşey olmuş bitmiş, Eros okları popolardan çıkarıp kalplere atmış. Karakedi mi görmemiş oliim, Eros'un hedef şaşırması o.
    Kavgadan sonra barışmak ta pek bi güzel olur değil mi Gülenim :))(pis, muzur smiley)

    YanıtlaSil
  7. H ve G, diyalogları harika, çok güzel.:) Nazar değmesin, allah olmayanlara nasip etsin..bana da.:)

    YanıtlaSil
  8. canım gülenimm... çantan çok yakışmış sana.. :))
    dialogları okurken gözümde canlandı her ikinizinde telefondaki duruşları:) sonra koridkordaki karşılaşma sahnesi çok nostaljik olmuş.. babacığına selamlar o numaradan da olsa dayak atan ellerinden öperim..

    YanıtlaSil
  9. Canım sen su gibisin, bazen deli deli bazen usul usul...

    YanıtlaSil
  10. Ana... ben seni ararım dedim sana değil mi ? Unuttum çok özür dilerim...taşınmaya karar verdim...emlakçıdaydım..belime birşeyler sarmış vaziyette ev derdine düştüm bide..Evi tuttuk..içine boya falan lazım.. bu aralar işim çok.Eksik gedik tamamlama derdine düştüm...ilk fırsatta ararım..olur mu?öptüm..

    YanıtlaSil
  11. yoluna giren meseleler hepppp yolunda gitsin inşallahhh..

    YanıtlaSil
  12. oh oh hakan gelmiş ne mutlu.gülenDe çok mutlu .
    hangi lunaparka gittiniz bu arada gençlik parkınamı?
    haha başına buz koysaydın boyun uzamazdı.

    YanıtlaSil
  13. ayyyy okurken ağız kaslarım acıdı sırıtmaktan gerçi sen olayı baya bir dramatik yaşamışsın ama ne yapayım öyle güzel anlatmışsın ki gülümsemek geldi içimden (hatta sırıtmak) Gülen'cim söz bundan sonraki ilk iğnelik sana diktiğim zaman adresini isteyeceğim. Şiirin için çooook teşekkür ederim akşam gidip benim adamın başına ekşiyeyim bende bana bir şiir bile yazmadın diye :))

    YanıtlaSil
  14. Sevgili Gülen,öncelikle hoşbuldum :)
    Ve tekrar katılımın için teşekkür edderim.. Hepiniz sayesinde o güne yakışan bir birlik ve gururla kutlama yaptık ve kısmetse de ilerde de yapacağız diyorum.
    Yazdıklarını aslında dün okudum ama sistemsel sorunlarla uğraşınca ancak yorum yazabiliyorum. Okurken gülsem mii ağlasam mı bilemedim. Evet kırgınlığın belli ve hemcinsin olarak olayların başını bilmeden direkt olarak "kesiinlikle haklısın" diyorum fekaattt gel gör ki gönlüm enişte beye de kıyamadı. :) haline acıdım desem umarım haddimi aşmış olmam.
    Umarım sorunlar her ne ise ortadan kalkar, yüzünüz heeeepp güler.
    Sevgiler ve huzurlu günler dilerim size :)

    YanıtlaSil
  15. Yazılarındaki sesin güzel çıkıyor artık Gülen'ciğim, adın gibi hep gül e mi?
    Sevgilerimle.:))

    YanıtlaSil
  16. Yazılarındaki sesin güzel çıkıyor artık Gülen'ciğim, adın gibi hep gül e mi?
    Sevgilerimle.:))

    YanıtlaSil
  17. etraflıca okuyacagım yorum yapacagım ,iyi geceler demek istedim ,birde öbür sayfalarında konunun başı varmı yokmu bir bakayım konuya vakıf olayım ,yarın derinden derinden okurum ,bu arada şiirinin kelimeleri çok güzel öyle yanyana gelmeyle olacak şey degil ki bu ,ruh var onda ,bana göre çok içten yazılmış gibi geldi ,iyiki yorum yapmadım :)uyku ilacımı almış tek gözle seni okuyorum :)

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails