23 Temmuz 2009 Perşembe

YİNE KESTİM.. PİLATESÇİLER BURAYA..

Dağıldım bugün. Dört erkek, yemeğe çağırmasam acıktıklarını fark etmeyen dört erkek, yemeğe çağırdığımda aheste aheste gelen dört erkek. Bugün bir şaka yapayım yemek koymayım ocağa dedim. Sonra vaz geçtim ama akşam yemek saatini kaçıran Yavuz'a yemek vermedim :D Dersini alıp almadığını yarın akşam göreceğiz. Sevgilisiyle olan teknolojik ilişkisi, kızın Yavuz'a attığı bir kısa smsle son buldu :D Dün akşam öyle mi yapalım, nasıl yapalım derken kızın evini aramaya ikna oldum. Ben beceremem o işleri, ne çocukluğumda ne gençliğimde telefon işletme otobüsüne hiç binmedim. Bana bunu yapanlara da hiç hoş davranmadım. Telefonda konuşurken kişi karşımdaymış gibi gelir bana, işleten tarafın işletilen tarafından aslında gözetlendiğini düşünmek gibi bir teorim bile var; Grorge Orwell'ın 1984 adlı kitabının etkisi midir nedir, gizli kapaklı bir iş yaparken hep izlendiğim hissine kapılırım ama buna karşın geri de kalmam yapacağımdan.
Telefon iletişim aracıdır, işletim değil. Derdini anlatırsın, soracağını sorarsın, sevdiğinin sesini duyar kapatıverirsin. -gerçi bunlar benim için pek geçerli değil, yüzünü hiç görmediğim Belgin'ciğim ve Elçinciğim'le gayet seviyeli bir ilişki yaşıyoruz telefonda :)

Telefona kızın annesi çıkarsa 'Ayşe hanımla konuşmak istemiştim' derim diye geçirdim aklımdan. Aradım. Banko! Kızın annesi açtı telefonu; 'Ayşe hanımla konuşabilir miyim?' 'buyrun benim' aboooo. Eller ayaklar tir tir oldu. Bütün vücudum yandı ha yandı. Buzulların içine atasım geldi kendimi. 'Soyadınız Gökmen mi?' Ne alaka? Gökmen kim, neden Gökmen? Allah'tan hayır dedi de özür dileyip kapattım telefonu. Bir daha sevenler birleşsin diye bile yapmam aynısını.

Huzur bulduğumu sanrısına kapıldığım günler yaşıyorum. Hiçbiri aslında birbirinden farklı olmayan günler. Tatile çıkmak lazım. Haber izlemiyorum uzun zamandır. Tepkisizim, ihanetim kendime. Önemli bir değişikliğe alışma sürecinin getirisiymiş bunlar. Bir de habire kesmek istiyorum. Hiç durmadan kesmek ve onları yeniden ama farklı biçimlerde bir araya getirmek. Bir şey fark ettim; ben bozup yapmak istiyorum. Yeniden değil, başka bir şeyi başka bir şeye çevirmek istiyorum. Kesme işini çok sevdim. Makasın kumaşta çıkardığı hırt sesini seviyorum ama bunun hayatımda bu kadar yer etmesinin anlamı nedir bilmiyorum.
Elektrik enerjisinin kesildiği akşam operacı tatlı komşum Gülay, kontrbas sanatçısı oğluyla birlikte balkon sefasına gelmişti. Genç, annesine yeni aldığı penyenin etiketinin boynunu rahatsız ettiğini ve eve gidip değiştirmek istediğini söyleyerek anahtar istedi. 'dur gitme, keselim' deyip eşofmanımın cebinden ucu koruma kılıflı makasımı çıkarıp kesiverdim etiketi :) hihihihi.
Bugün yine kestim ama sonuç feci :( Aslında değil, yine fena olmadı ama bunlar ben bedendeki biri için uygun kostümler değiller. Hakan da bu şeyle havuz başına inmemi engelledi :D Kapının önüne geçti 'hadi bi' git' dedi. Gidemedim :D Komşuma rica ettim, beni kırmadı ve mankenim oldu ama bana dar gelen şey ona bol geldi. İki beden arası başka bir komşum da yok görüştüğümüz :)
Şimdi hep güzel şeyleri göstertmek olmaz değil mi; işte pembe penye..Asortik Krep kulakların çınlasın :)



Sabahtan böyle bir atletti.

Evde bir iş yapma ihtimali söz konusu bugünlerde. Sevdiğim bir işi yapmak üzere alacağım o güzel haberi bekliyorum. Boş kalmamak için kesmeyi sürdüreceğim sanırım :) Yarın ne kessem diye hiç düşünmüyorum; mor şeyin laciverti de var :D hatta doğradım bile :D

İzmir konusunda keyifsizim. Hakan'ın gitmesini ama benim gitmememi istiyorum. Hakan'ı kırmamak istiyorum; Hakan da aynı şeyi istiyor. Birbirimizden bir şeyler istiyoruz ve hep bir şekilde anlaşma yolu buluyoruz. Bunu da aşarız, birbirimizsiz olamayız biz :) Kararımda ısrar etmek ya da ısrar ettiğim kararı değiştirmek için bir kaç günüm var. Her iki durumda da içinde olmak istemediğim bir manzarayla karşı karşıyayım.. Çubuğun tam ortasından tutuyorum yani :P Hakan gidersem mutlu olacak. Hiç değilse birimiz mi mutlu olsak?

PİLATES BACILARIM
BİZİMGİBİLER;
BU FOTOĞRAFLAR SİZİN İÇİN :)


Çok yorgunum, yoksa hayatta bu kadar kısa yazmazdım ben.
Beni sevginiz içine dahil hissettiren yorumlarınıza yarın yazacağım. Blogları da sabahtan gezeceğim.

Hepinizi seviyor, öpüyor ve yatağa doğru gitmeye çalışıyorum :)

13 yorum:

  1. ahhh o fotolarda ne güzel çıkmışsın yine nazlı,minik tatlı kız çocuğum benim.neden inmiyorsun böyle havuzun kenarına?
    bende ankarada dışarıda hiç aslıkı yada atlet giymiyorum.neden bilmiyorum ama minicikte olsa kolumu kapatacak.ama denizin kenarında kıçı açık geziyorum.tuhafım işte.
    yavuz tekrarmı geldi izmir'den.
    bence sen izmire git ama çok yüz verme oradakilere.sonuıçta hakan'ın annesi ve hakan mutlu olursa size yansıyacak.
    ohhh hakikaten deyneğin tam ortasından tutuyorsun.işte herkese allah farklı şeylerle sınama veriyor.ama boşver bence olup biteni git.
    ama orada duyma,görme , gerekmedikçede konuşma.iyi olacaktır sonu eminim.
    plates lastiğini severim .hala başlamadım platese hahayyytt.

    YanıtlaSil
  2. :D cok guzel olmus bence..fotolarda cok guzel cıkmıs...keyıfle okudum yazını...ya bende pılates ıstıyorummmm:DDD

    YanıtlaSil
  3. Pul ve askılar...
    Ne çok işe yaramış.
    Yine harikasın :))

    YanıtlaSil
  4. AZMİNİ SEVDİĞİM GÜZEL DİLBERİMM :))
    HA GAYRET ..:)
    *
    benimde kesilceklerimi yollasam mı acep :) ?

    YanıtlaSil
  5. Pembe tişörtün bence çok hoş görünüyor. Darlığı falan da belli olmuyor resimlerde. Rahat edemediysen şimdilik beklet bir köşede, yaz bitmeden biraz daha incelir o zaman giyersin.
    Pilates koçum benim:)) Resimler süper de, ama ben video bekliyorum:)))

    YanıtlaSil
  6. kes annem kes ne bulursan kes,dik.sonuc boyle guzel olduktan sonra.
    ama izmire de git.Sihirlinin yazdiklarina katiliyorum.

    YanıtlaSil
  7. Gülencim, sorun değil uygun olduğunda buluşuruz, daha buralardayım. Bizim ev daha doğrusu babamın evi Küçükesat'ta. 30 yılı geçiktir bu evdeyiz, oğlumda burda yaşıyor şimdi. Annem öldüğünden beri ben de Antalya'dan çok burda kalır oldum ama evimi çok özlüyorum.
    Neyse Allah başka keder vermesin. Sen kesmeye devam et, ben de oğlanın kotlarını doğruyorum, 2.çantayı da diktim ne yapacaksam bu kadar çantayı, maksat vakit geçsin.
    Öptüm seni pilatesçi çılgın yenge:))

    YanıtlaSil
  8. Evde kesecek birşey kaldı mı, yoksa göndereyim burdan:) Hiç te fena olmamış. Neden beğenmedin anlamadım.Valla yaptıkların benim çok hoşuma gidiyor.Tebrikler.

    Bir abla olarak kabul edersen beni.İzmir'e gitmeni tavsiye ederim. Konu nedir bilmiyorum ama sonuçta sevdiğin insanın, eşinin ailesi. Onun için değmez mi?

    Sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  9. bırak adamcağız gitsin mutlu olsun - bence...
    gülenim sana yetişemiyorum.sayfanın ne zaman açsam yeni bişeyler üretmiş oluyorsun.maşallah.bu ne enerji.
    plates de çok yakışmış şekerimi.o nefes alışlarını beceriyorsun ya aşkolsun.ben gülmekten hala yapamıyorum...
    seni çok çok seven sem...

    YanıtlaSil
  10. canım tişört süper olmuş
    görüşmek üzere

    YanıtlaSil
  11. Kulaklarım çınladı ve kendimi buraya attım :P
    Ben olsam kocamın her çağırdığı yere giderim..Bak gülme vallahi de giderim :))
    Seni çağırmadığı zaman kork bence..ve kocacığının güzel davetine evet de :)
    Hem İzmir işte,en azından gezersin..
    Ben de Ankaraya gelip bir gün sana modellik yapmaya karar verdim, yalnız şöyle bir durum var seni kilolu bulanlar beni nasıl bulur bilemiyorum :P
    İkimiz yanyana poz verip asansörde çekilmezsek gözlerim açık gider :)
    Sevgilerimi sunuyorum makasların Kraliçesi :))

    YanıtlaSil
  12. Birde pembe tişört sana tam gelmiş bence .. Ben olsam havuza inerdim onunla.
    Senin yüzünden ben de platese başlayacağım valla,özeniyorum da.

    YanıtlaSil
  13. sitenize elişleriyle ilgili gezerken misafir oldum.içtenlik ve kendinizle barışıklığınız hoşuma gitti.ben de 7 yıldır panik ataktan kurtulmaya çalışıyorum.ne yapalım pes etmek yok....başarılar.....ww.sozener.blogcu.com

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails