2 Temmuz 2009 Perşembe

AYRINTIDAKİ GİZ VE 'BUGÜN' VIDI VIDISI.

Sabah Sedef'le Erdim kolkola karakola gidiyorlarmış.'Hayırdır' dedim.Erdim rüyasında polis olduğunu görmüş, annesinin duyacağı biçimde bir takım telsiz konuşmaları yapmış.Polis kıyafeti almaya mecbur kalmışlar.Mağazalardaki çocuklara yönelik polis kıyafetleri hep kışlık olduğu için kendimiz bir şey yapabilir miyiz diye polis kıyafeti kontrolü için gidiyorlarmış karakola.Başka hiiiiç işleri yokmuş :) Daha önce de polis bayramını kutlamak için gitmişlerdi karakola.
Sedef'e 'sakın polislere benden söz etme' dedim.
'Neden'?
'Okumadınki bugünkü yazımı'
'Okudum'
'Okudun, sadece okudun, yarını bekle'
Üsteleyince söylemek zorunda kaldım ama.
Şimdi; dünkü yazımı okuyan arkadaşlarımdan eylem planının her bir maddesine bir daha göz atmasını rica ediyorum.Eylem planlarımın her maddesinin italikle yazılan ilk harfine, italikle yazılmış renkli o ilk harfe bakın ve o harfleri yanyana bir kağıda not edin; bakın bakalım ne yazıyor orada..Eylem planı yapmak bu kadar kolay!!
Hayatın kendisi bir eylem, sana sadece planını yapmak kalıyor işte böyle..

GSM operatörümü değiştirmeye karar verdim, iki hat kullanıyorum ve bu saçma bölünme iki ayrı telefon taşıma, iki ayrı fatura demek.Doğu Bloku, duvarlar yıkıldı, dünya birleşti, bir bunlar birleşemedi.Sedef'le kullandığımız öğretmen hattını her yöne 10.000 dakika vergisi vs. dahil 67.lira sabit ücret olan sisteme geçirmek istedim.Müşteri temsilcisi bu işlem için ilk faturada 139lira ödeyeceğimi söyleyince kendimi sağılmaktan memeleri acıyan zavallı bir inek gibi hissettim.Alternatifleri konuşmaya başladık.Bu hattı iptal etsem ve yeni bir hat alsam 40lira + ücret ödeyecek olmam beni zıvanadan çıkarmaya yetti.Dahasını duymak istemiyordum.Hakan'ın aklına numara taşıma fikri gelince, bu işlem için + hiçbir ücret ödemem gerekmediği gibi bir de üstüne bana borçlanacaklardı neredeyse!Derece atlayıp zıvananın üstüne çıktım!İyiki müşteri temsilcisi değilim.Açıklanamayan saçma sapan durumlarla, açıklanabilir saçma sapan durumlar arasında hiçbir fark yok çünkü.Olmasını sağlayabileceğin bir durumu, olmaması gereken bir durumu sağlayabileceğin gibi anlatıyorsun; işte politikalarını insanları sömürmek üzerine kuran şirketlerin müşteri temsilcilerinin vahim durumu.Hele bugün benimle konuşan kızın yerinde olmayı hiç istemezdim..Kalbini mi kırdım?; afedersin :(
Durum özeti:
Ha, biz nasılsa cepteyiz.Farklı operatörden müşteri kapmak için sen sabit müşterini harca!Onu ödüllendiriyorsun tamam da beni neden cezalandırıyorsun ey avea, anlamadım ben bu işi!Üzerime kuma gelmiş kadın gibiyim.Kendisine evet dediğim bir erkeğin kullanıp attığı mendil gibiyim :( Erdim, 7 yaşındaki çocuk 'Üzülme teyze, sen zaten onların hattını kullanıyorsun.Ötekiler kendilerine gelsin diye böyle yapıyorlar.Sen başka hat al.' diye çözümledi olayı.Ah be çocuğum onlar için 'zaten'le başlayan bir cümlenin bir garip öznesi olmak değil mi duygusal çöküşümü hazırlayan?Kararsız bir tüketici olsam kapanın elinde kalacağım.Bir o çekecek, bir bu çekecek; posam da üçüncü operatöre kalacak.Tüm operatör kullanıcıları birleşin ve bir gün boyunca cep telefonlarınızı ev telefonlarınızla aldatın.GSM operatörleri derslerini alınca aynı şeyi ev telefonlarına yapıyoruz.Anlaştık mı??

İletişimin içi ancak bu kadar boşaltılır, yok o yöne şu kadar kıZa mesaj :P yok bize gel, kontörün alası bizde.Mesajlarda başlayan, sürdüğü sanılan ve yine iki kelimelik bir mesajla biten ilişkiler yaşanıyor bu bedava sms kimliklerinde.Son örneğini Yavuz ve eline yapışık yaşadığı cep telefonunda gördüm.Bir gün içinde 3 kez ayrılıp 4 kez barıştılar (küsmelerden birini kaçırdım).Bir de bu sms kartviziti sahibi arkadaşların kendi kendilerine ve hiçbir yerde yeri olmayan bir alfabeleri var. 'g' 'q' 'v' 'w' yazılan yazıklar olsun bir alfabe :( Oktay Sinanoğlu diyorki 'dilimiz de giderse ülke zaten gitmiştir'
Her birimizin evli olduğu bir cep telefonu var da farkında değiliz.Ben bu yazıyı yazarken çok komik bir şey oldu.İnternet bağlantısı olmayan yazlığında tatil yapan bir arkadaşım internetten doktora başvuruları tarihlerini okumamı rica etti.Okudum da, okudum.Uzun bir cümleyi okurken diğer cep telefonum çalmaya başladı.Önemli bir işim var ya, her kimse sonra ararım diye düşünüp dikkate almadım.Telefon ısrarla çalmaya devam edince meşgule düşürmek için telefonu elime aldığımda diğer telefondaki arkadaşımın ismini gördüm ekranda.Konuştuğum telefonun şarjı bitmiş ama ben hala konuşuyorum.Hihihihihi.
Cep telefonunun olmadığı yılları kayıp sayıyoruz ama değil; 'hala gelebilir', 'belki yoldadır', 'gecikti ama mutlaka gelecek' diye diye yıllarca sevgililerle kavuşma anı senaryolandı beklerken.Gelemeyeceğini haber aldığın bir smsle, beklenti umutlarının güzelliği de yok olup gitti.Başı boş bir bekleme anının umudunu, gelemeyeceğini öğrendiğim anın hayal kırıklığına tercih ederim ben.Cep telefonu kullanmak ama 'kullanmak'; can kurtarır, önlem aldırır.Cep telefonu sadece 'haber verdirir', 'haber aldırır'.Cep telefonuyla aşk yaşanmaz, cep telefonuyla ayrılınmaz.Cep telefonuyla attığın smslerle günlük tut, en iyi satan olmazsa ben de neyim.Bunun 1. cildi var, 2.si, 3.sü de gelir mutlaka :D
Postaneye gittim.Bugün, önceki üç gidişimde de kendilerinden olabildiğince nefret etmeme neden olan olaylar sonucu tartıştığım çalışanlarını bir daha görmemek için, uzak ama çalışanlarının yardımcı ve sempatik olduğu başka bir postaneye gitme kararı aldım.'Siz işinizi öğrenene kadar ben diğer postaneye gidiyorum' repliğimi attım ve kaçtım o sahneden:D Paravan şirket gibiler, sadece şef biliyor işi ve işin kötüsü işi bilmeyenler de arada kaynamıyor, insanın gözüne gözüne batıyor.Nedir yani; on senedir orada çalışıp hala 'şefim bu nasıl oluyordu' sorusunu sormanın açıklaması nedir?Kaybettiniz beni :)
Akşam yemeğinden sonra yürüyüşe çıkmak için Hakan'ı ikna etmeye çalıştım, postane için yürüdüğüm yolu bilen Hakan kişisi 'yürümüşsün yürüyeceğin kadar' deyip düşmedi yanıma :( Arabalı tacizci kişiden kaçarken sığındığım alana gidecektim ama gözümde o akşam canlanınca cesaretim kırıldı.Ben de oturdum sonradan bu haliyle mavi desenli dalmaçyalı köpek desenine, siyah olsaymış boynumda simetrik biçimde gezinen hamam böceklerine benzediğini fark ettiğim bir kolye yaptım; yaptıktan sonra pişman olmak ne kötü :(


Hız kesmedim.Polo yaka bir penyeyi kesmek suretiyle paçavraya çevirdim; sonra da yer bezi olmak üzere bekleyen onlarca penyenin olduğu dolaba tıkıştırdım :D güya şık bir şey olacaktı :( Bir gün bu kesme hevesimin son bulmasını umuyoruz :P Bu günlük eşyalarıma verdiğim zarar yeter.Hakan 'Allah'tan benimkilere dokunmuyorsun' dedi.Tabii bilmiyor, keçe çalışmalarım :P için yün kazaklarını yüksek ısıda yıkayıp kendimce keçe elde ettiğimi :D
Pilates günlüğü:Gece 1deki tekrarında Epru'yla pilates yaparken 'bacaklarını iyice karnına çek, bak onlar nasıl yapıyor' diye benimle uğraşan Hakan'ın eline 'doğrusunu sen yap da öğreneyim' diyerek tutuşturuverdim lastiği.O 'nefes al ve veeeer' senkronunu hiç tutturamazken ben de fotoğrafını çektim.'Gülen sen çok güçlüsün' cümlesini duydum ya; gerisi önemsiz :D Beni bir daha kızdırırsa 'bak seni internete veririm' tehditlerimi gerçekleştirmekte hiç tereddütüm olmaz :D Akşam da beni şöyle bir süzdükten sonra 'katmerlerden biri gitmiş' dedi :) Anlamadım, iltifat mıydı şimdi bu??

Çok sıcak çok..

5 yorum:

  1. Canım resmen cep telefonları ile evliyiz hakikaten.Onsuz yapamıyoruz ve bu zafımızdan dolayı da sömürülüyoruz ne yazık ki.Yazını keyifle okudum.yazının başında Gülenim acaba Erdim'inine kavuşmuş mu diyecektim ama demek karakol ziyareti yaptılar.sevgilerimle.Bu arada canım bizde firefoxu yükledik sorun şimdilik çözüldü gibi.şimdi sorun yaşamadım mesela.

    YanıtlaSil
  2. Gülenim, valla seni okurken, cizgi film seyrediyormusum gibi geliyor bana:))
    Yazik Hakana, dur ben bir geleyimde, kurtarayim hemserimi senin elinden:Pp

    Seni cok seviyorum

    YanıtlaSil
  3. Terapi gibisin.. gülmekten gözüm sulandı iki kez sildim okumaya devam ettim....Demek keçe elde etmek için kazakları mahvettin ha... Sabah zapink yaparken Ebru takıldı gözüme .. haahh dedim şimdi Gülen yerlerde debeleniyo dedim... yılmak yok.. çalışmaya devam..

    YanıtlaSil
  4. TATLI GÜLENİM HER DAİM BENİ GÜLÜMSETİYORSUN.MAİLLERİNE BAKARMISIN....


    SEVİYOOOOOOOOOOOOOOOOOOOORUM LAN.VAR MI YAN BAKAN ?!?

    YanıtlaSil
  5. Gülen'im,
    Elimde bir cep tlf.nu var çoğu kez camdan atmamak için kendimle mücaadele ediyorum.
    Teknolojide hiç sevmediğim nedense bu!!!
    Ve Hiç bir oparatöre inanmayacaksın, hiç birinle alışverişe çıkmayacaksın, kampanlalarına tuzak gözüyle bakıp karışmayacaksın. Sadece yapman gereken kısa ve öz konuşarak yani esas amaç olan haberleşmek için kullanacaksın. Herkez böyle yapsa belki kampanyaları arttırırlar ama duvarada toslarlar.

    Nasılsın canım, iyimisin. Sesin soluğun çıkmıyor merak ettim, gerçi yazıyorsun, plates zaten vaktinin çoğunu almış eh eylem planı!!! hazırlamışsın ki harika, daha ne sesi de diyebilirsin.
    Sevgiyle yanaklarından öperim...

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails