Sabah serinliğinde düştüm hastaneye.Hakan'cığım feci grip.Burayı İzmir sanıyor hala.Dün 'giy üstüne bir şey, bak hasta olursan üzersin beni' söylenmelerime yanıtı 'delikanlıya bir şey olmaz' olmuştu.Aha o delikanlı adam, şu an arkamdaki kanepede uzanmış neşesizce yatıyor.
Kan verip erkenden çıkacaktım güya; tokluk kan şekerini hesaba katmamışım!Yol yordam bilmeyen yeni bir hasta yakınını hangi kan tüpünü nereye vereceğini gösterme turu dahil, hastaneden çıkmam 15.30u buldu.Neyseki Dolunay o civarlardaymış da daha az sürünerek döndüm eve.Gelir gelmez hasta delikanlıya olan biteni sıkıştırılmış zip dostası gibi anlatırken bir yandan da karşı kanepeye dinlenmek üzere uzanıverdim.Anlattığım en önemli unsur şuydu:Bugün öğleden sonra çıkma olasılığı bulunan hematoloji kan sonucum bugün çıktı çıktı, eğer iki hafta sonrasına kalırsa; yandı gülüm keten helva.Eğer hemen çıkarsa sorun yok ama referans aralıkları farklılıklar sunarsa iki haftayı bulacak başka bulgular araştırma sürecine girecekler.Aslında şu an çıkıp çıkmadığı belli ama ben hastanede daha fazla bekleyemedim.Yarın kemik dansitesi testim var.O sırada öğrenip büyük olasılıkla durumum hakkında netliğinden çok endişe duymayacağım bir fikre sahip olacağım.Sonra bıçkın, soğuk işlemez delikanlıya hiç susmadan ara vermeden anlatırken yavaştan gözlerim kaymaya başladı.Anladım, dinlenmeye ihtiyacım vardı.
Ne kadar yorgun olursam olayım gündüzleri kesinlikle uyuyamayan ben, kendime geldiğimde saat tam 20.00ydi!Yavru kuşlarım yine beslememişler kendilerini, benim uyanmamı beklemişler.Uyandığımda; daha doğrusu kendime geldiğimde üzülünce yüzümde çıkan küçük kırmızı lekelerden vardı.Rüyamda üzülmüşüm ben.
Yemekte gündüz uykusuna dair yavaş yavaş bir şeyler hatırlamaya başladım.Evet, bir rüya görmüştüm; yaklaşık 4.5 saat uyuduğumu düşünürsek bu 4.5 saatin tamamını kapsayacak şekilde tek rüya gördüğümü düşünmeye başladım.Rüyamda TÜRKAN SAYLAN'ı gördüm.Eminim 4.5 saat boyunca Türkan Saylan'ı gördüm ben rüyamda.
Hakan delikanlısının da benim de elimizde birer tv kumandası var ve bir O, bir ben sürekli kanal değiştiriyoruz ama her kanalda Türkan Saylan konuşuyor.Hakan 'ben çok üzülüyorum, duymak istemiyorum bunları' diyor ve başka bir kanala atlıyorum.Bir bakıyorum orada da Türkan Saylan.Bu kez Hakan kanal değiştiriyor.Üzüldüğüm ve üzülmemek için kaçmak istediğim ama bir türlü kaçamadığım Türkan Saylan ay kadar tertemiz yüzüyle sürekli karşımda.Sakin ve rahatlatıcı sesiyle, direnmek için bir umudumuzun hep olması gerektiğini söylüyor.Yapılan haksızlıkların biz ve bizim gibi düşünenlerin direncinin kırılmasına yönelik eylemler olduğunu ve bunların bizleri yıldırmaması gerektiğini, estirilen bu son fırtınanın bir çok kız çocuğunun ve öğrencinin geleceğinin karanlığa gömülmesi demek olduğunu söylüyor.Öyle ya, o çocukların arkasında RAMSEY yok.Ateşlenen bu acayip fitilin ucunun nerelere kadar uzanacağını, nereleri patlatacağını merak ettiğini kaygıyla izlediğini söylüyor.Prof.Mehmet Haberal'a kadar uzanan ve bir cerrah elini yapacağı önemli ameliyatlardan alıkoymanın nelere mal olacağını düşünmek bile istemediğini söylüyor.Artık neyin nereye bağlanacağının mantıksal bir anlamının olmadığını düşündüğüm bu komik gözaltıları hakkında ben de fikirlerimi söylemeye başlıyorum.Şimdi karşılıklı konuşuyoruz Türkan Saylan'la.Konuşuyoruz, konuşuyoruz.4.5 saat konuşuyoruz.
Sonra uyandım.
Ve ben kanser mücadelesini son sürat sürdüren Türkan Saylan'a reva görülen bu uygulamayı en yoğun duygularımla bir kez daha kınıyorum!
Durmak yok;
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğini desteklemeye devam!
Nikah, düğün sezonu yavaştan açılmaya başladı.İşin ucundan tutmak istiyorsanız üstelik çok da tepkiliyim diyorsanız işte size bir fırsat; Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın nikah şekerleri.Sipariş için en az 15 gün öncesinden haber vermeniz kaydıyla bu duygu ve vicdan rahatlığı yoğun nikah şekerlerinden hazırlıyorlar size.Nereden mi biliyorum?Bizim nikah şekerimiz de bunlardandı.
Ayrı bir konu başlığında hikayesini ve fotoğrafını sunmak üzere şimdilik hoşça kalın..
Canim, bende seni özledim. Dün aksam aradim ama Hakan uyudugunu söyledi, bende biraz dinlen diye bir daha aramadim. Bu gün ararim uzun uzun konusuruz:))
YanıtlaSilSeni cok seviyorum canim:))
bende türkan saylan'ı gördükçe içim acıyor.bugün açmadım tv'yi.
YanıtlaSildemek sizlerde de grip dolaşıyor.benim efe de öyle.galiba sıra berkede.biz hala direniyoruz olmamakla.
seni çok seven Sem...
Nikah şekerleriniz yani aslında nikah kalem ve silgileriniz çok orjinaldi.umarım silgileri kullanmak zorunda kalmayız..
YanıtlaSilSen Harikasın canım,
YanıtlaSilÇok iyisin ve bu iyiliğin sana dönecektir, bundan eminim.
Seni hafta içi ihmal ettiğim için kusura bakma, ama daima aklımda ve kalbimdesin.
Seni seviyorum...
Gülenim canım o güzel sesini özledim :))
YanıtlaSilHiç tanışmadan insan bu kadar yakın olabilir, sanki sesini çook önceden zaten bilirmişim?
Sanki çook öncelerden ellerini tutmuş, aynı masada aynı lokmayı yemiş gibiyim..
Canım, gülenim..gülüyorsun değil mi?
Türkan Saylan'a ve diğer rektörlerimize yapılanlar alnımıza sürülen bir leke olarak kalacak ne yazıkki..acıyorum, geleceğimizi düşününce bu atıılığıma acıyorum.Ne kadar tepkisiz ve örgütsüzüz?
Belgin'im; dert ortağım; bugün yine ütüledim kafanı değil mi?
YanıtlaSilÇok seviyorum seni..Öpüyorum.
SEM'im, beni seven SEM'im; aman olmasınlar griğ mrip :(
Türkan Saylan ve profesörlerimizin düşürüldüğü durumu aklım almıyor ve sık sık 'nasıl yani yaaa' deyip duruyorum.Olmaz, bu olmaz!Hele Mehmet Haberal'ın alınışı!O bir bilim adamı ve ameliyat olmak için Onun becerikli ellerinin kendilerine dokunmasını bekleyen hastaları var!Öpüyorum.
SEM'i seven GÜLEN
sedef'im; düğün sezonu yaklaşınca sık sık hatırlatacağım nikah şekerlerini.Varlıklarından haberimiz olduğunu bilmeye ihtiyacı olan çocuklara az da olsa bir yararımız dokunsun.Öpüyorum :)
Yaşam guru'm, annem; senin için ne demek olduğumu öyle bir hissettiriyorsunki bana yazmadığın zaman biliyorumki bunun için uygun değilsin.Kalplerimizin üstüste durduğundan eminim.
Utandırma beni; gerçi iltifatları da sevmiyor değilim :P
Harikayım diğ mi? :P
İyiyim diğ mi? :P
Öpüyorummm
Zehram, kekik kokum; tam bir saat konuşmuşuz :)Her şey için teşekkür ediyorum sana :) Ben de yıllardır tanıyormuş gibiydim ki anlattıklarımı düşününce hiç şüphem yok, biz seninle bir yerde bir kahve içmiş olmalıyız.
Dün ağladım ama şimdi iyiyim.Olan bitene bir anlam vermek zamanını alıyor insanın.Olan bitenden uzaklaştıkça daha aklı selim düşünüyor ama yine de zor işte :(
Bu uygulanan politika yerel seçim sonrası spoasıydı.Genel seçimlerde hala bu yurdum insanı gereken cevabı vermezse işte o zaman ülkenin karanlık silueti çizilmiş olur.Kişisel tepki pek işe yaramıyor; insanları peşinden sürüklemediğin sürece ne yazıkki.
Öpüyorum :)
Türkan Saylan mı:) (!!!???)
YanıtlaSilbilbakalım:); ne kadar güler bir yüz seninkisi; ama komik olanı anlayamadık??O ünlem ve soru işaretleri ne anlamda ayrıca??
YanıtlaSil