7 Nisan 2009 Salı

Digi digitürkler, mutlu mesut aileler.İzleyip izleyip mutlu olun!

Hazır diyet cinnetindeyken fırsat bu fırsat son günlerde dönen Digitürk reklamlarına takmış durumdayım.
Karı koca ve çok şirin bir kızçeden oluşan Digitürk olmaksızın mutlu olamayacağından emin üç kişilik bir aile kırmızı bir koltuktan sesleniyorlar bize.
Kadın diyorki 'açıyorum Digitürk bilmem ne kanalını; alıyorum yemek tariflerini'
Digitürk olmasa aç kalacaklar Allah esirgesin.
Önceden konu komşudan alınırdı tarifler ama sağolsun önce tv sonrasında da hayatımıza giren bu teknoloji meretinin internet uzantılı bilgisayarları konu komşuluk ilişkilerini önce minimuma sonrasında da hiçe indirdi.İş çığrından çıktı, gittiğimiz here yere götürebilelim, yanmızda olmazsa kendimizi çıplak hissetmeyelim diye koca bir dünyayı bir de laptop adında küçücük bir kutucuğa sığdırdılar.Öyle ya sürekli olarak ağa oturum açıyorduk.Şimdi istediğimiz her yerde ağa oturum açabiliyoruz, ne güzel :)


99'dan beri internet ev kullanıcısıyım; çok komik gelirdi.Kahkahalarla gülerdim ciddi ciddi, yahu ne demektir bu ağa oturum açmak?Bir insan ne kadar zayıf, yapısız olursa olsun bir ağa oturabilir mi; hem nedir ağdan kasıt?Örümcek ağı mı, balık ağı mı?Benim bildiğim ağa ama oturarak değil yatarak tek bir şekilde oturum açabilirsin, o da hamak :) Olgun iki ağacın hem gölgesinden hem gövdesinden yararlanarak bir hamağa oturum açabilirsin, çok da zevkli olur.Sessiz sakince elinde bir kitap ya da çiçek kokuları arasında güzel bir uykuya bırakabilirsin kendini ama ağa oturum nasıl açılırki ??
Bu konu az sonra :P
Mutluluğu digitürk olmaksızın asla yakalayamayacağını ifade etmeye çalışan sinir bozucu reklam karakterlerinin oynadığı digitürk reklamlarına dönelim biz şimdi.
Küçücük o sevimli kız çocuğunu 'baby tv baby tv' demesi için örgütlemişler bir de. Burada anlatılan Klip Sendromu hastalığının yol açtığı etkenden uzak bile olsa bir çocuğun sırf 'oyalanması' için çocuklar için özel kurulmuş kanallar karşısında zaman geçirip odak noktasının hayal dünyasında yaratılan kahramanlardan ibaret olmasına şiddetle karşıyım.Talep varki bu özel bebek kanalları kuruluyor.Tv karşısında geçirilen zamanların çocuklar için zararlı olduğunu düşünenlerdenim.
Adam diyorki; önceden tv mi vardı?Evet vardı ve çok da güzeldi.Hem yoktu da biz ne izliyorduk be abicim?
HERO, LOST , DEXTER gibi (ki Dexter'ı ben de izliyorum) insanın düş gücünü farklı alanlara kaydırarak günlük hayat ve sıkıntılarından, bu sıkıntılardan uzaklaştırmak için vereceği mücadeleden alıkoymaktan başka ne işe yarıyor bu bazı kanallar?
Aslında bütün dünya uyutuluyor da biz farkında değiliz.Evet, George Orwell'in 1984 kitabında anlattığı gibi büyük bir göz deliğinden BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR.Uyumamızı bekliyor.Gözün sahibi diyorki: önce çevrelerine sonra kendilerine duyarsız olsunlar ama yetmez, iyisi mi biz bunları 'tek başına'laştırılalım.
O reklam çekimleri sırasında sete girip abimin önceden tv mi vardı serzenişine cevap olarak
evet vardı; o zamanki tvlerde Baba Evi vardı, İkinci Bahar vardı, Banu Avar Sınırlar Arasında vardı diye uzun bir liste sıralamak isterdim.
Çok seslilik iyidir, en doğruya ulaşmak için her kafadan bir ses çıkması, kişinin bütün bu sesleri dinledikten sonra kendince bir sonuç çıkarması iyidir ama bu kadar kirliliği de görmezden gelmek istemiyorum.Her şey bu küçük beyaz camlarda nasılsa var diye kişinin araştırma yapma becerisinin ya oluşturulmadığı varsa da köreltildiği konusuna hiç girmiyorum bile.

Abbas Güçlü ile Genç Bakış, Ali Kırca ile Siyaset Meydanı; artık insanların uyku hallerine geçmek anlarında yayıma konan değerli programlar.Abbas Güçlü'nün hemen hemen her programında yayının neden bu kadar geç saatte konduğunu soranlara cevap olarak hem tv karşısında izleyenlere hem o pırıl pırıl üniversite öğrencilerine 'programın yayına erken girmesi için kanal yöneticilerine tepkinizi gösterin' önerisi ya hiç hiçbir şeyi değiştirmiyor ya da bunu hiç kimse tepkisini gösterecek kadar ciddiye almıyor ama YOĞUN İSTEK üzerine bir sürü çerez niyetine dizilerin tekrarları veriliyor kanallarda.Kimdir acaba bu kadar YOĞUN İSTEK sahibi insanlar??
Var mısın Yok musun gibi yarışma adı altındaki sunulardan, evlenmek için bütün bir Türkiye karşısında kendini en iyi haliyle sunmaya çalışan insanların doluştuğu o evlilik programlarından, ben bunu yemem, yok bu böyle yapılmaz eleştirilerinin çok yüksek sesle çıktığı yemek programlarından hiç haz etmiyorum.
Biliyorum internet uazantılı blog dünyasına olan yolculuğum yazı içeriğiyle çelişiyor ama kendimi ayrı tutup sıyrılmaya çalışmayacaktımki zaten :) ( Çok önceden Burada konuyla ilgili düşüncelerimi az çok yazmıştım)
Komşu kapısı çalıp bir kahve içimi sohbete gidiyorum şimdi.
İlk fotoğraf images.com'dan alınmıştır.
İkinci fotoğraf:Hem acemiliğinden hem makinenin yanlış tarihinden belli değil mi?:P

14 yorum:

  1. Gülencim, artik bazi anneler-babalar tv`yi cocuk bakicisi olarak kullaniyorlar. Sabahin köründe kalkip, cocuklarla ilgileneceklerine, aciyorlar televizyonu, oturtuyorlar cocuklari sacma sapan filmlerin basina, ohh oyalansin cocuklar. Anne babalarda uyusun biraz daha. Cocuklar büyüyüncede durum pek degismiyor. Bu defa Tv´nin yerini Bilgisayarlar ve diger elektronik oyunlar aliyor. Nasil bir nesil yetisiyor bilmem, arkadasligin, paylasmanin, baskalarina yardim etmenin tadini bilmeyen bir nesil. Onlari bu duruma biz sokuyoruz, sonrada yakiniyoruz.
    Söylenecek daha cok sey var ama, sinirlerim bozuldi, hadi ben gittim.
    Sevgiyle kal gülüm, kendine iyi bak:))

    YanıtlaSil
  2. bu konu aslında tamamen bir arastırma konusu biliyormusun ? neyse sussam iyi olacak :)

    ya dediklerin için gercekten cok tesekkur ederim..bir arkadasım deli gibi takmıs durumda hatta sipariş etti..annem hemşire ve en kesin dille onlar tamamen sağlığı yıpratıcı diye beni bir temiz azarladı :) ama inan insanın aklı kalmıyor değil :) sitedeki veya forumlardaki yorumlara baktıgımda yan etkisinin olmadıgını soyleyip duruyorlar..ayrıca doktorlar diyetisyenler konusuyor..kafam iyiden iyiye karıstı anlayacagınız.. :(

    bu arada arka fonu hemen değiştiriyorum :)

    YanıtlaSil
  3. evet ya dur ben seni tebrik edeyim süprüz yapayım ama önce adresin gerek bacım :)

    he bu arada az önce diğer bloga haber ettim bu yeni blogum diye..düşün sen ne kadar erken yazdın :))

    ayruca yeniden dekor ettim karamsar olmayayım kara kara dedim :)

    YanıtlaSil
  4. kusura bakmayın çok ilgisiz olacak belki ama... başka bir blogdan zıplayıverdim sizinkine.. hamaklı fotografa bakınca tıpatıp aynısın hafızamda kayıtlı olduğunu farkettim. Ankara'da bundan 6 ay önce halen oturmakta olduğum evimden çıktığımda kaldırımında aşağı doğru yürüdüğüm yolda kafamı sola çevirince gördüğüm fotoğraflardan biriydi... Sadece doğru muyum merak ettim... Ben çok eminim ama... Bir gün biri bana Ankara'yı özleyeceğimi söylese hiç inanmazdım :)Gerçekten çok özlemişim...

    YanıtlaSil
  5. ayy tesekkurler cicim :)

    hey ben adres konusunda ciddiyim :) kargonun sana ulaşabileceği bir yer desende olur :) süprüzü bozma !! :)

    YanıtlaSil
  6. downfall; merhaba, rica ederim ilgisiz değil inanın.O kadar ilgiliki ve ben o kadar şaşkınımki çünkü bu hamak (oturuma ağ açma aleti de denebilir:P ) en azından il bazında tuttu.Batıkent Yargı sitesi civarlarındaki dublex ya da belki de triplextir fark etmediğimi şimdi düşünüyorum bir evin bahçesinden.Eğer aynı hamaktan söz ediyorsak sizi yüzyılın hafıza ödülüne layık görüyorum.Kabul buyurunuz :)Yanıtınızı gözümü bile kırpmadan bekliyorum; çok özlediğiniz Ankara'ya da..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. Zarpandit; verdim adresi ama çok meraktayım..Yılan ve akrepten çok korkarım, fare de sevmem, şarbon da olmasın lütfen :D

    YanıtlaSil
  8. Belgin'im; kesinlikle hepsine katılıyorum.Herkes doğurabilir, doğurtabilme yeteneğine sahip olabilir ama herkes anne-baba olamaz.Bence bunun bir ritüeli olmalı ve bu adet haline gelmiş kuralları yerine getiremeyenler anne-baba olmamalı.Ciddiyim, insanlar anne-baba olabilir sertifikası olmadan evebeyn olmamalı.Sesini duyurmakta zorlanan yalnız çocukların neler yaptığını biliyoruz.Önce ellerinde ışın kılıçlarıyla Heman olup 2.kat pencerelerinden atlıyorlar, olmadı oynadıkları sanal savaş oyunlarının kahramanlarına öykünerek okul basıp kendi yaşlarındaki çocukları katlediyorlar.Yazık..

    YanıtlaSil
  9. "oturuma ağ açma aleti"nin olduğu sitenin adını şimdi hatırlayamadım da ben o sitenin bir üst sırasındaki onlar sitesinde ikamet etmekteydim :) ben belki sizin evinizdir diye koordinatları vermekten imtina etmiştim :) yani salakça olabilir de bu fotoğrafı görünce yıllardır görmediği kadim dostuna yolda yürürken rastlamış gibi sevindim... Aslında Batıkent'te çok uzun süre yaşamadım ama İzmir'den sonra sevmemin uzun sürdüğü şehirde, yaşantımın hem canımı en çok yakan ve hem de çok keyifli zamanlarını geçirdiğim muhittir Batıkent... ödülünüzü almaya da hak kazandım sanırım :)Gerekirse daha fazla ayrıntı da verebilirim :)

    YanıtlaSil
  10. yok yok hiç bir sakıncası yok...

    YanıtlaSil
  11. katılıyorum sana.özellikle genç bakışı hayatımda 3-4 kere seyredebildim 10'da yatan tavuk kız olarak.yanlız kelime oyununa bakarmısın HAM ,AĞA .10 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.senin komşun mu var hımmm?

    YanıtlaSil
  12. Süper tespitler :) İnternet ve bilgisayar olayı cidden çok büyük bir yer kaplar oldu hayatımızda. Dün internette kopmalar oldu. Eşim ve ben resmen çıldırdık. 2009 Amerikası'nda olur mu böyle birşey, nasıl internet bağlantısı olmaz vs. vs. 5 kere falan servisi aradık :)) Dahası balayında hergün oteldeki bilgisayarı 5-10 dk. da olsa kullandık :) Gören iş adamı/kadını sanacak.
    Ali Kırca'yı takip etmiyorum açıkcası ama Abbas Güçlü'nün programını severek izliyorum. Gerçi burada tekrarrını izlemek durumunda kalıyorum ama olsun. Bir de Genç Mucitler vardı. Çok güzeldi ama gece 1'de falan başlıyordu. Ertesi gün iş olduğundan hep yarım bırakmak zorunda kalıyordum. Daha erkene almazlar, çünkü para kazanamazlar. Ah o diziler yok mu? Ne kadar sinirlensek de hiçbirinden de kusur kalmıyoruz.
    Bu arada ağa oturum açmaya çok güldüm be Ablacım, hala gülüyorum. Bilgisayar dili cidden çok komik.. Pek çok garip terim var öyle :))

    YanıtlaSil
  13. bende hiç birinden haz edmiyorum ve her fırsatta dile getirenlerdenim.çocuklar için çok zararlı buluyorum tv'i.mümkün olduğu kadar da uzak tutmaya çalışıyorum.
    o hamakta olmak isterdim şu aanda.elimde kitabım,tatlı bir esinti de olsun oh oh..daha ne olsun.
    bu arada kolunu merak ediyorum .nasıl oldu.dindimi ağrıların.dilerim herşey yolunda.sevgilerle

    YanıtlaSil
  14. Gelelim yorum yanıtlarıma;
    Sihirli el'im; erken yatmak güzel bir alışkanlık ama ne yazıkki en alınabilinecek programlar geç saatlere konuyor.Keşke izleme imkanın olsa özellikle Genç Bakış'ı.Ağa oturum açma durumu eskisi kadar güldürmese de hala komik geliyor bana :)
    Komşum var benim evet :)Dün yumurta istemek için kayınvalidesi geldi.İyiki geldin, gelin iki senedir burada oturuyor ve kimse kimsenin kapısını çalmıyor dedi.Dedşmki gece 3-5 fark etmez, ne zaman neye ihtiyacı olursa gelsin dedim.Senin komşun yok mu yoksa?

    Ah n@zo'm; internet hayatımızda olsa da olmasa da sorunlarından olmaya mı başladı ne?Komşular birbirinin kapısını çalmazken burada hiç tanımadığımız insanlara daha bir sıcak hisler duyuyoruz.
    MÖucitleri ben de izledim.Çok absürd şeyler de vardı ama çok güzeldi.Zaman sorunum olmadığı için izleyebildim hepsini :) Güzeldi.Dizileri abartı bulsam da izlemiyorum diyemem.Elveda Rumeli, Canım Ailem, Yaprak Dökümü.Üç dizim var aman çoğalmasınlar da..
    Ay dur oturumum kapandı, ben bi' açığ geleyim.Hhahaha

    SEM'İM; en iyisini yapıyorsun.Tvlerin çoğu zaman zararlı olduğunu anlamak için ille de çocuklarımızın kötü etkilenmesini mi beklememiz gerekiyor?Belgin'imin dediği gibi doğurup tv karşısına atan evebeynlere uyuz oluyorum.
    Canım kolumdaki durum sırtıma doğru da geçiş yapmaya başladı.Güya bugün sonuç alıp dr.a gösterecektim ama sonuç 14.30da çıkacakmış.O saatten sonra dr.u bulamama riskine karşılık yarın gitmeye karar verdik hastaneye.Sağol.

    YanıtlaSil

Fikrin varsa bilmek isterim..

Aa BUNLAR DA VARMIŞ :)

Related Posts with Thumbnails