Küçük küçük akla gelmeyecek çeşitte çikolatalar, çöp telden kollarının ucuna ekli vantuzlu koca ellerini yakalama hamlesiyle ileri doğru uzatmış peşimden koşuyorlar.Ah bir yakalasalar halim harap; yedirtecekler kendilerini bana ama öyle hızla ve telaşla kaçıyorum ki mümkün değil tutamazlar.Koşuyorum, yolun sonunda ne olduğunu bilmediğim bu yerde deli gibi koşuyorum.Evet uzaklaşıyorum, tam da artık kurtulduğumu düşünmeye başlamışken ahşap bir binanın köşe başından hain gülüşleriyle ansızın önüme atlayan çikolata parçacıklarıyla karşı karşıya kalıyorum.İki grubun arasında sıkışmış durumdayım şimdi.O da ne!Bunlar tam techizatlı; ellerinde çikolatadan ışın kılıçları!En kötüsü de örümcek adamın ağına benzer çikolatadan bir mekanizmaya sahipler.Onları alt etmek konusunda yetersiz kalıyor ve daha fazla dayanamayıp üzerime attıkları ağın içinde debelene debelene düşüyorum yere.Bana biraz daha yaklaşmak ve bir adım öne geçmek için yanındakini, önündekini ittirmeye, yere düşürmeye çekinmeyen canavarlara dönüşüyor çikolatacıklar birden.Ağzıma atlamasınlar diye ağzımı kapatıyorum sıkı sıkı çünkü kesin kararlıyım, yemeyeceğim onları.Renginden ve kokusundan çilekli olduğu belli o sevimli sevimli bakan düşman takılıyor gözüme, o kadar çekiciki, karamellilerden bir tanesi benim çekiciyi kafasına bir tane patlatıp bayıltmak suretiyle elemine edip onun yerine atıyor kendini.En sevdiğim kestanelinin kokusu geliyor burnuma ama kimbilir nerelerde?Kokuyu alabildiğime göre yakınlarda olmalı.Yüzümde, ellerimde, kollarımdalar şimdi; yavaştan bütün vücudumda gezinmeye başlıyorlar.Gözlerimle hayır işareti yapmam, ağzımı açmadığım için başımı iki yana sallama çabalarım sonuç vermiyor.Direniyorum.Saldırıları masumluktan uzun zaman önce çıkmış bu minik tatlı canavarlar yavaş yavaş direncime teslim olmaya başlıyorlar.Uzun süren bu mücadele sonrasında tarafımdan yenilme ümitlerini kesmiş bir çaresizlikteler ama beni de bırakmamak konusundaki inatları devam ediyor.Ve mutlu son; çikolatalar hırslarından üzerimde eriyor, onlara ait ne varsa onlarla birlikte eriyor.Yorgun bir mutlulukla banyoya yıkanmaya gidiyorum; ağzıma bir damla çikolata girmesin diye ağzım hala kapalı..
Gördüğüm bir rüya değil ama görseydim kesinlikle böyle bir kabus görürdüm.
Pazar kahvaltısı; çeşitli otlar, domates, salatalık ve o dünyaca meşhur bir kibrit kutusu büyüklüğündeki peynir kırıntısı tabağı.Babamın tabağındaki tereyağ-bal muhteşem ikilisinin iştah açıcı görüntüsüyle süslediği bir dilim ekmekle sözsüz iletişim kuruyoruz.
Tereyağlı-ballı ekmek: Abla hayırdır?
Abla: Bana bulaşma da işine bak.
Tereyağlı-ballı ekmek: Ne oldu?Alsana bir ısırık
Abla: Konuş güzelim, birazdan yok olacaksın
Tereyağlı-ballı ekmek: E biz bunun için varız zaten de yapsana benden bir tane de kendine
Abla: Dilin de pek uzun
Tereyağlı-ballı ekmek: Sen kendine bak
Abla: Hadi güzelim hadi; yedim yedim ne oldu bak?
Tereyağlı-ballı ekmek: Oh canıma değsin
Abla: Bak atarım yere seni, o zaman görürsün.Hem sen biliyor musun, dünyada hiçbir tereyağlı ballı ekmek sırt üstü düşmemiştir yere.Mide yerine çöpü boylar orada küflenir gidersin.Hahahaha
Tereyağlı-ballı ekmek: Yapmazsın sen.Sen evinden daha ekmek atmış kişi değilsin.
Abla: Çok değiştim ben.Hahahha
Tereyağlı-ballı ekmek: Tamam abla.Ciddi oluyorum.Yesene beni.
Abla: Ha şöyle yola gir ama yemem.Teklif var ısrar yok.Veresiye hiç olmaz.
Tereyağlı-ballı ekmek ciddiyetini koruyarak: Abla iyiydik biz.Neden, kıracak bir şey mi yaptık da bakmazsın tadımıza?
Abla: Bak canım; güzel ama benim için artık seviyesiz bir birliktelikti.Yollarımızı ayırmamız gerekiyor.Hem sen benden daha iyilerine layıksın.Hahahaha
Tereyağlı-ballı ekmek moral ve siniri bozulmuşken çayından bir yudum alan babam tarafından ele geçiriliyor ve iştah açan bir ısırıkla ağza alınıp çiğnenmeye başlanıyor.Tereyağlı-ballı ekmeğin son sözleri de 'hoşça kal abla, seni sevmiştim' oluyor.Evet o kadar sevdinki hala üzerimde yaşamaya devam ediyorsun deyip kendi tabağımdaki yiyeceklerle oynamaya devam ediyorum.
Bugün pazartesi, burada anlattığım nedenlerden dolayı pazar gününden daha sevimli bir gün.Azimle devam edeceğime inandığım diyetimin üçüncü günü.
ay beni çok güldürdün.şu çikolata rüyası ve ballı ekmekle sohbet süperdi.bende diyetteyim ne tesadüf.bu arada ben sana bir kutu kestane şekeri gönderdim.yemiycekmisin şimdi.eh bir tadına bakarsın canım . çok öpüyorum
YanıtlaSilgözlerim yaşardı gülmekten..hele o çikolata hikayesi..hahahahahahah bak dün çikolata yiyecektim gecenin bir saati sen geldin aklıma vazgeçtim..ayol bende seninle diyetteyim dünden beri..ama benim ki sadece çikolata diyeti..:)
YanıtlaSilseni çok seviyorum..çikolata yok..
çikolata yok..
çikolata yok..
pis çikolata..
sinsi çikolata..
tamam abartmayayım ya..:)
seni çok seviyorum..
yüreğine çok iyi bak..
Canım sen iste yeter ki ben hep anlatırım sana Mcx
YanıtlaSilAyrıca çikolatalar lüften benim gözüme de böyle gözüksün ben diyet yapmak istiyorum :)
o cinnetini mayıs 15 e kadar geçir
YanıtlaSilHuysuzluk etme,
YanıtlaSilAt kafandan diyet olayını ve düşünmemeye çalış. Canım istemiyor falan de.
Çukulata yerine şöyle limonlu bol kıvırcık salatasını düşün, nasıl içini ferahlatacak bir bilsen. Yanına fırın balık!!!
Gece yatınca karnın seni zille uyaracak aldırma, kapı çalıyor ama şimdi kalkıp bakmanın anlamı yok de.
Sabahları şekersiz çayın tadı bir başka oluyor ve mis gibi kokuyor inan.
Kızarmış ekmek tüm ekmeklere bedeldir.
Tuzu alınmış peynir ve domates harika bir sabah kahvaltısıdır.
(Ben 10 sene evvel şekersiz çay, kahve içmeye başladım şimdi asla şekerli içemiyorum.)
Ara sıra bir parça çukulata bir şey yapmaz, kendini ödüllendir ve sabırlı ol.
Bunları sana mı yazıyorum yoksa kendimemi onuda bilemiyorum.
Seni de seviyorum.
Canım yaa.. kıyamam, sende bencileyin diyete girince çıldıranlardansın.
YanıtlaSilsabret..sonra azda olsa yiyeceksin..önce sağlık değil mi?
bak ben bunu kendime günde 40 defa söylüyorum ama hala delirmedim?
bu arada bende Ankara'lıyım.7 yıldır İzmir'deyim.Doğma büyüme bi Ankaralı olaraktan siz o İ.M.G'den kurtlmadan dönmeyeceğim..
sevgiler
O çikolatalar aklına geldiğinde, "Ece'nin benden daha çok ihtiyacı var" diye düşün ve boğazından geçemesin:))
YanıtlaSilBi de ha gayret!! diyorum.Başarırsın, biliyorum.
Sevgiyle de öpüyorum.
eve hiç bir şekilde ve hiç bir cinste çikolata alma.reyonlarının önünden bile geçme.çikolata mutlu etmiyor inanmıyorum.yani o anlık mutlu etsede sonunda hep mutsuzluk yaşatıyor işte.
YanıtlaSilballı yağlı ekmek hiç iç acıcı değil senin tabağındaki kırıntılar benim favorim.hem bir zaman sonra ballaı ekmeğin çığlıklarını duymuyor kulakların.boşver alışırsın....
Gülen, sabah sabah yazin cok iyi geldi. Ne bu cikolatalarla olan savasin. Onlarin hepsini degil ama kücük bir tanesini yiyebilirsin.
YanıtlaSilSaka bir yana, benden sana tavsiye (surada en azindan 25 yillik bir diyet tecrübemiz var dimi ama) kendine hic bir seyi yasak etme. Yasak olan herseyi insanin daha cok cani istiyor. Ben yasaklari kaldirdim veeeee tam 41 kilo verdim. Yanlis okumadin, kirkbir kilo:))
Istersen suraya bir göz at:
http://cadilarkampi.blogspot.com/2009/01/perhiz.html
Elimden geldigince yardim ederim, beraber olursak yapariz bunu:))
Kendine iyi bak:)
Öptüm
dayan Guleeeen, basaracaksin :)
YanıtlaSilSem'im; sorma.Hiç aram yokken çikolatayla, daha doğrusu çikolatayla yeni tanışmış bir kişi olarak bu kadar zorlanacağımı bilmezdim ama derin bir kayıtsızlıkla uzaktan bakmaya devam edeceğim kendilerine.Kestane ve şekerini daha doğrusu kestanenin dahil olduğu her şeyi çok severim.Hiç gerek yoktu, yoruldun bir sürü, zahmetine üzüldüm ama kestane şekerlerini beklemeye devam ediyorum.Hiçbir güç onları yemekten alıkoyamaz beni.Gerekirse 5 gün aç kalır yine de yerim ben onları :) Teşekkürler.
YanıtlaSilGayyor'um canım benim aynı acıları çekmene gönlüm izin vermez.Ben yemeyeceksem sen yemeyecek misin yani?O zaman yiyorum hemen şimdi bir tane :)) yanlış anlama senin için yiyorum :PÇikolata hakkında dediğin her şeye sonuna kadar katılıyorum.Yürü be kim
tutar.hahahah
Rüya'm; inan başarabilirsin.Yememek istiyorum dersen başarabilirsin.Sağlık sorunun yoksa diyet değil de yaşam biçimi olarak bir beslenme tarzı belirlemende yarar var.
Sayende bloğumdaki resimler alakasız yerde durmuyorlar.Öptüm
Erdinin fendi; Sedef Erdimin okuma bayramına bu halimle gelecek değilim, gerekirse vücudumun bir kısmını evde bırakıp cinnetimle gelirim.Hahahahha
Yaşam Guru'm; huysuzumki sorma :( ama iki güncük daha gerek bana.Geçecek, eğitiyorum beynimi.Ben bunu çözerim, kimseyi de üzmem :) İki gündür şekersiz çay içme denemelerindeyim ama hiç zevk almıyorum çaydan :( ele kahve şekersiz hiç olmaz sanırım :( olsun onu da deneriz.Bana da yazsan kendine de; şu desteğin var ya, beni ilk günden yanında tutan desteğin var ya!Kocaeli'ne geldiğimde İstanbul'a kaçma planlarım var..
Zehra'cığım; eğer hoşlanmıyorsanız samimi hitabımı bağışlayın lütfen ama hem diyet hem Ankara hem İzmir bağlantısının üstüne bir de yarama tuz basan İMG konu başlıklarından dolayı kardeş gibi hissettim sizi :) Delirmem umarım; delirmeden hallederim bu işi.Deli ama zayıf bir bedendense diyeceğim ama pek de akıllı sayılmam :) Küçükyalı'ya yakın mısınız?
Ece'm sen bir başarı ikonu olarak dururken karşımda ben çikolatayı bırak ç harfini bile .ıkardım sözlüğümden, bak gördün mü .ıkardım bile yazamamışım.hahaha
Sihirli el'im; koklasam olmaz mı :P
yok ben iyiyim.Durum gayet iyi.Kendimden biliyorum ben bu işi çözerim.Önerilerin kulağımda pırlanta küpe, sağolasın.
Belgin'im canım; asıl sen sabah sabah güldürsün yüzümü.Aramana o kadar sevindimki; blog dünyasından ilk telefon konuşmamı yaptığım kişisin ve buradakinden farklı olmadığın için çok rahat hissettim kendimi.O kadar tatlısınki .ikolataya ne gerek, seni yiyesim geldi tatlı büyük cadım:)
ELLY'im inan öyle bir dayanıyorumki; benim dayandıklarıma dağlar dayanmaz :P Bak yerin kulağı var, benim kayınvalide İzmir'de, sakın duymasın artık şişman biri olduğumu ha.Vallahi tefe kor beni :P
Güleeeen, o kestane sekerlerini yalniz yemiyceksin di mi:)) Ben kardesinede gönderirsin artik bir iki tanecik di mi:)) Biliyormusun, ben hayatimda daha hic kestane sekeri yemedim:))
YanıtlaSilSeninle konusmak gercekten güzeldi, sende cok tatli ve cok sevecensin. Eger istersen SIK SIK tekrarlariz, ne dersin:))
Öptüm canim
Canım Belgin'im adresini ver hemen; nasıl kaçırdın bu tadı bilmemki??Nefis bir şeydir; çikolata kaplı olanları da var onların.Seni seviyorum ben :)
YanıtlaSilİstemem mi; başım ağrımadı dersen istediğin zaman arayabilirsin.Hiç kimseye bu kadar çok şey anlatmamıştım son zamanlarda.Ne kadar sürmüş konuşmamız biliyor musun?! saat 40 dakika :)nasıl geçti anlamadım :)Öpüyorum cadılarımı!